Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

savascinin yolu 2


Bir Başka Gerçeklik kitabından, savaşçının olması gerekenlerle ilgili yazılar.


BİR BAŞKA GERÇEKLİK


1. Karar vermeden önce iyice düşün, üzül;ama kararını verdikten sonra, kov aklından tasayı, düşünceyi ve öyle ilerle. Çünkü daha verilecek milyonlarca karar beklemektedir seni. Böyledir bir savaşçının yöntemi.


2. Kararsızlık içindeyken ölümü düşünür bir savaşçı.


3. Bilgi adamı olmak için, bi savaşçı olması gerekir insanın. Sızlayan bi çocuk değil!Pes etmeden, yakınmadan, çekinmeden, görene dek, hiçbişeyin hiçbi önemi olmadığını kavrayana dek çabalayıp durmalıdır.


4. Yalnızca bir savaşçı sürdürebilir yaşamını. Bi savaşçı beklediğini de bilir, ne beklediğini de. Beklerkende hiçbişi istemez. Bu bekleyiş sırasında küçücük bişi geçse eline, kocaman bişi gibi görünür bu. Canı yemek istese, bulur bi yolunu; aç değildir çünkü o. Onu bişi incitse, bulur bi yolunu acısını kesmenin;acı duymaz çünkü o. Açlık da acı çekmek de, o insanın özünü yitirdiğini gösterir, onun bi savaşçı olmadığını gösterir. İşte o zaman açlığın, acılaın etkisiyle ölür gider o kimse.


5. Savaşçı ölümünü aklından çıkarmaz.


6. Bi savaşçı,unutmak için istencini ve sabrını kullanmalıdır. Bunlarla yapamayacağı şey yoktur zaten.


7. Savaşçı, insanın istencinin geliştirilebileceği gerçeğini bilir ve bekler durur onun gelişmesini.


8. Bi savaşçı olmak için, insanın en başta kendi ölümüne değgin keskin bi bilinçlilik içinde olması koşulu vardır.


9. Bi savaşçı olmak için yapmamız gereken ikinci şey, yansızlıktır. O zaman , birden ölüverme düşüncesi, bi saplantı olmaktan çıkar ve seni ırgalamaz artık.


10. Savaşçı, ölümün bilinciyle ve yansızlığıyla ve kararlılığın verdiği güçle tüm eylemlerini belirli bi noktaya yönelterek yaşamını düzenler. Ölümünün bilinci, onu yansız kılar ve tutkularını dingincesine yönetmesine neden olur. En son verdiği kararlar, yerinmesine gerek kalmadan seçim yapabilmesine yol açarlar; ve yaptığı seçimler yaşam düzeni açısından en yerinde seçimlerdir. İşte böylece, savaşçı, her yaptığı işi tat ala ala ve büyük bi etkinlikle yürütür. Bi insan bu biçimde davranabiliyorsa, artık ona bi savaşçı diyebiliriz, sabırlı olmayı öğrenmiş diyebiliriz.


11. Sabırlılığı öğrenen bi savaşçı, artık istence yönelmiştir. Nasıl beklenileceğini bilir. Ölümü, yanıbaşında oturmuş beklemektedir – iki arkadaştırlar sanki. Ölümü, ona , gizemli biçimlerde neleri seçmesi gerektiğini, eylemlerini bi noktada toplayarak düzenli bi yaşamı nasıl sürdüreceğini önerip durmaktadır. Ve bekler savaşçı!Bi savaşçı acele etmeden öğrenir. Çünkü istencini beklediğini bilmektedir o. Ve birgün gelir, olağan durumlarda yapılmasına olanak bulunmayan bişeyi yapıverir. Bu olağandışı başarısından haberi bile yoktur kimi kez. Ne var ki, bu yapılamaz işleri yapıp durdukça yada başına olağandışı işler gele gele, bi tür gücün ortaya çıkıvermekte olduğunu çakıverir. Bilgi yolunda ilerledikçe gövdesinden yayılan bi güç. . Önceleri karnı arıncalanırmış gibi gelir ona; ya da bir türlü dinmeyen bi yanma duygusu. Çok geçmeden bi ağrıya bi tedirginliğe dönüşür bu. Kimi kez bu ağrı, bu tedirginlik öylesine çoğalır ki, aylarca çaresizlik içinde çırpınır, kıvranır savaşçı. Ne denli çok olursa bu çırpınış, o denli yararlı olur onun için. Büyük acılar, ulu bir gücü muştular. Kıvranışlar bitince, savaşçı her şeye karşı yabansı duygular içinde bulunduğunu görür. Gövdesinden , göbeğinin hemen altında ya da üstündeki bi yerden fışkıran bi duyguyla, istediği herşeye gerçekten dokunabildiğini bulgular. İşte, istençtir bu duygu. Ve savaşçı, onunla tutmayı becerince, artık o savaşçıya büyücü oldu denir- istencine kavuşmuş denir.


12. Bi savaşçı hiçbişeye kaptırmaz kendisini; kendi ölümüne bile,Bi savaşçı, bile bile ortak olmaz hiçbişeyle;kendini sakınır bi savaşçı. Eğer bi işe girişmişse, sokmuşsa burnunu bişeye, şunu iyi bilesin ki, ne yaptığının farkındadır o.


13. Bi savaşçı için yaşam koşulları, ölçüp biçip onlardan yararlanma alıştırmalarıdır.


14. Bi savaşçı boş yere kendisini koymaz ortaya. Yol ortasında durup marizlenmeyi beklemez. Ancak böyle davranarak bilinmezden korur kendisini.


15. Bi savaşçı hiçbi zaman aylak gezmez, acele de etmez.


16. Bi savaşçının ruhu düşkünlüklerden, yakınmalardan arınmıştır;kazanmanın yada yitirmenin bi anlamı kalmamıştır onun için. Yalnızca savaşmayı bilir bi savaşçı;ve her savaşı, bu dünya üzerindeki son savaşı gibi gelir ona. O yüzden savaşın sonu pek ırgalamaz onu. Ve son savaşı gelip çattığında, bırakıverir ruhunu uçsun diye berrak, özgür. . Ve çarpışa çarpışa, istencinin kusursuz bi şekilde sürdüğünün bilincinde, güler bi savaşçı, ve güler. . .


17. Savaşçı, kendi sünyasının nesnelerini özenle kendisi seçer. Çünkü seçtiği her nesne, kullanmak istediği güçlerin saldırısından korunacağı bi kalkandır.

18. Bi savaşçı, herşeye hakkını vermeyi öğrenir. İnsanların yaptığı şeyler, hiçbi durumda dünyadan daha önemli olamazlar. Ve bunu bilen bi savaşçı da dünyayı sonsuz bi giz kaynağı, ve insanların yaptığı şeyleri de sonsuz bi saçmalık diye ele alır.



IXTLAN YOLCULUĞU


19. Bir savaşçı, erk avlayan kusursuz bir avcıdır. Şayet bu avcılığında başarılı olursa, o takdirde bilgi adamı olabilir.


20. Bir savaşçı için , rüya görme bir gerçektir. Çünkü o rüyasında, ölçünmeli olarak eyleme geçebilir, bir şeyi seçer yada yadsır, bi sürü şey arasından erke ulaştıracak olan şeyi seçebilir, sonrada onları kendi çıkarına kullanabilir.


21. Savaşçının tininin yetkinliğini araması, insanlığımıza layık tek uğraştır.


22. Bu dünyada en zor şey bir savaşçının tavrını benimsemektir. Hüzünlenip yakınmak ve bunun için geçerli nedenlerin bulunduğuna inanmak, birisinin hep bize bişeyler yaptığını düşünmek_yararsız şeylerdir bunların hepsi. Hiçkimsenin hiçbi kimseye hiçbişi yaptığı falan yok, hele bi savaşçıya asla.


23. Bir savaşçının havası, kendini hem denetlemesi, hem de bırakmasını gerektirir.


24. Bir savaşçı kendi havasını kendi yaratır.


25. Savaşçı, bir avcıdır. O herşeyi hesaplar. Buna denetim denir. Ama hesaplamaları bir kez bitti mi, eyleme geçer,Bırakır kendisini. Buna da kendini bırakma denir. Bir savaşçı, rüzgarın önüne kattığı bir yaprak değildir. Kimse itip kakamaz onu;kimse ona kendisine yada onun sağduyusuna karşı bişeyler yaptıramaz. Bir savaşçı yaşamını sürdürmeye ayarlanmıştır ve olası en iyi biçimde sürdürür o yaşamı.


26. Bir savaşçı incitilebilir ama gücendirilemez


27. Savaşçının sanatlarından birisi de, belli bir amaçla dünyayı çökertmek ve sonra, yaşamını sürdürmek amacıyla onu yeniden biçimlendirmektir.


28. Bir savaşçı, kendisine sunulan lütufların karşılığını vermeden sırtını asla dönmez erke.


29. Her savaşçının öleceği bir yer vardır. Unutulmaz anılarla dolu, önemli olayların izlerini bıraktığı, gizlerin kendisine açıklandığı, kişisel erkini topladığı , gözünün bebeği gibi sevdiği bir yer. Bir savaşçı, ne zaman erk toplamak isterse, o yere dönmek zorundadır. Savaşçı oraya yolculuk yaparak yada rüya görme aracılığılya gider. Ve nihayet, bi gün bu dünyada ki zamanı tükenip de ölümünün omzuna dokunduğunu hissedince, her zaman anık olan tini, gözünün bebeği gibi sevdiği o yere uçar ve savaşçı orada ölümüne danseder.


30. Her bi savaşçının, yaşamı boyunca geliştirdiği belli bi geştaltı, belli bi erk duygusu vardır. Bi tür danstır bu. Kendi kişisel erkinin etkisi altında yaptığı bir devinme. Şayet ölmekte olan bir savaşçının erki sınırlıysa, kısa sürer bu dansı;ama erki görkemliyse, dansı da öyle olur. Ama erki ister kısıtlıi ister görkemli olsun, ölüm durup onun dünyadaki son durağına tanıklık eder. Yaşamının meşakkatini dansı bitene dek son defa hikaye etmekte olan bi savaşçıyı götüremez ölüm.


31. Bir savaşçı, erk avlarken, bi planı varmış gibi davranır. Zira kişisel erkine güvenmektedir. Bu davranışın kendisini en uygun bi biçimde eyleme geçirteceğine kesinlikle inanır.


32. Bir savaşçı kişisel erki ister küçük ister muazzam olsun, ona güvendiği takdirde kusursuzdur.


33. Bir savaşçı her zaman yapmanın gücünü, onu yap-mamaya çevirerek dengeler.


34. Sıradan insan, herbişeyin, doğru yada yanlış olmasına inanmıştır. Ama bi savaşçı öyle yapmaz. Sıradan insani doğru olduğu bildiği şeylerle ilgili belli bi şekilde, doğru olmadığını düşündükleriyle ilgili de başka bir şekilde davranır. Şayet kimi şeylerin doğru olduğu söyleniyorsa, o kimse belli bir takım eylemlere geçer ve yaptığı şeylere inanır. Ama kimi şeylerin doğru olmadığı söyleniyorsa, o takdirde o kimse eyleme geçmeye gerek görmez yada yapmakta olduğu şeye inanmaz. Öte yandan, bi savaşçı her iki durumda da eyleme geçer, Şayet kimi şeylerin doğru olduğu söylenmekteyse, “yapma” amacıyla eyleme geçecektir. Şayet kimi şeylerin doğru olmadığı söyleniyorsa, bu kez “yap-mama” amacıyla, gene eyleme geçecektir.


35. Bir savaşçı yaklaşımının en zor yanı, dünyanın bi duygu olduğunu kavramaktır.


36. Bir savaşçı kendi dünyasını bir av alanına çevirir. Bi avcı olarak, bir savaşçı kullanabilmek için yaratıldığını bilir. O nedenle herşeyini kullanır bu dünyanın. Bi savaşçı, istediği bi şeyi alıp kullanmaktan dolayı vicdan azabı çekmez hiç, ama şu var ki, bi savaşçının kendisi kullanıldığı ve kısıldığı takdirde aldırmaz buna ve onuru kırılmış gibi hissetmez.


37. Bi savaşçı düşmanıyla karşılaştığında ve o düşman sıradan bir ademoğlu değilse, karşı duruşuna geçmelidir.


38. Bir savaşçı yaşamını stratejik olarak yaşar. Başka kimselerle bi eyleme geçtiğinde, stratejik yapmasını izler, bu biçimdeki bi yapmada sadece eylemler vardır.


39. Herkesin önüne, savaşçı olsun yada olmasın, zaman zaman bi santimetre küplük fırsat çıkar. Sıradan bi insanla savaşçı arasındaki fark, savaşçının bunun farkına varmasındadır;savaşçının görevlerinden biri de, o bir santimetreküplük fırsat önüne çıkıverdiğinde onu yakalayabilmek için gerekli hıza ve cesarete sahip olabilmek amacıyla tetikte durmak ve ölçünmeli olarak, yani bile bile beklemektir.


40. Bilgi yolunda yalnızca bi savşçı sağ kalabilir. Zira bir savaşçının sanatı, bi insan olmanın dehşetiyle, bir insan olmanın görkemini dengelemektir.



Yukarıdakiler bir savaşçının havasını güzel anlatmış. Savaşçıyı bir tanıma sokup, bu bu tanımın onayını alabilmek için çabalamak gereksiz. Savaşçının havasını benimseyen bir kimse, her ne olursa olsun bu dünyadaki eylemi belkide son eylemi olduğunu bilir. Yine ölüm bilincinden bahsettiğim anlaşılsa da bu şaşmaz akıl hocamız bizim tek danışmanımız....



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön