Bu konuda hiç bir konu açılmadığı için ilk konuyu açmak istedim (:
Nedir kartalın armağanı? Kısaca biri anlatabilir mi?
Kartalın armağanı bir santimetreküplük özgürlük şansıdır.
Farkındalık değil miydi? Hani doğum anında verilen farkındalık.
Kartalın armağanı aslında bir kurallar silsilesi.
Eski çağ meksikası şamanları; evrenin sonsuz sayıda ışıltılı telcik biçiminde enerji alanlarından oluştuğunu, bu enerji alanlarının, kendilerini ışıltılı lifçik akımları(yayılımlar) halinde düzenleyen evrende sonsuz ve sürekli güçler oluşturan akışlar olduğunu görmüşler.
Bu lifçiklerin bizimle -yaşam deneyimlerimizle, günlük dünya algımızla- ilgili olan akışına (yayılımlara) Farkındalığın Karanlık Denizi ya da Kartal demişler. Her canlı varlık farkındalığın karanlık denizine bir noktadan(birleşim noktası) bağlanıyormuş. Yayılımlar(kartal) birleşim noktasında toplanıp içinden geçerek oradaki yayılımlarla bağlanıyor duyusal verilere dönüşüyormuş. Duyusal veriler yorumlandığında günlük dünyamızı algılıyormuşuz.
Kartalın yayılımları kozamızın içindeki yayılımlarla bağlandığında algılama başlıyor. Sonra algıladıklarımızı (tekrarlanan davranışlarla, bilişsel sistemimizle, özün yansıtılması ile) yorumluyoruz. Bu yorumlarımız yaşam deneyimlerimizi oluşturuyor.
Duyuların farkındalık (farkındalığın dereceleri, kartal )olduğunu kabul ettiğimizde , duyusal verilerden duyuların yaptığı yorumlarında farkındalığın karanlık denizi olduğunu kabul etmek gerekmiş, yani yaşam deneyimlerimiz kartala aitmiş. Kartalın besini bilinçlilik-yaşam deneyimlerimizmiş. Yaşam gücü onu ilgilendirmiyormuş.
Eski meksika şamanları; ölüm anında kartalın, yaşam deneyimlerini birleşim noktasından emdiğini, yaşamını özetlemiş olanların(savaşçıların) yaşam deneyimleri kalmadığı için yaşam gücüne dokunmadığını etrafından geçip gitmelerine izni verdiğini görmüşler. Yaşamını özetleyenler yalnızca savaşçılar olduğu için, kartal savaşçılara özgürlüğü(özgürlüğe geçişi)armağan etmiş. Kartal da uçucularda evrenin bizi sınama araçları. Evrende ne kadar uzağa gideceğimizi onlarala baş etme kapasitemiz belirliyor.
Özetlemedeki çok önemli bir sonuçta gerçek zihnimizi geliştirmesi.
Tam da Kartalın Armağanı'nı yeniden okurken bu yazıyı gördüm. İçinde geçen olaylar, o kadar tanıdık ki!..Çok heyecanlanıyorum. Benim gibi hisseden var mı?
Evet o heyecanlarımı hatırlıyorum , ama ya o an da heyecanla birşeyleri ıskalarsam diye de aklıma gelmiyor değildi .
"Belki de :
Ağır doz narkozlar ile ölme idmanları yaparak daha kontrollü olabiliriz "
diye düşünmüştüm.
Yahu görmeye başladıkları halde, hiçbir şey bilmiyorlar!! Demek dedim ben de, daha bir (bir olsa iyi) fırın ekmek yememiz gerekiyormuş :P
Bir de kartalın niyeti nedir diye sorsak...
Heralde niyetin kendisidir deriz.
Biz evrenin uzak yerlerinden -varlığımızın temeli algılama- keşif için gönderildik ve bi güce yakalandık(kartal,yayılımlar). Bu güç bizi sonsuz sayıdaki ve her biri sonduzluk olan oluklara bakmaya zorladı, bu durum aslında hareketsiz olduğumuz halde hareketliymişiz yanılsamasını yarattı ya da kendi kendimize yansıyarak biz o yanılsamayı yaratarak farkındalık kazandık, varlığımızın büyüsel yanı.
Kartal, yaşayan her varlığa özgürlüğe açılan bi aralık bularak oradan çıkıp gitme erki vermiştir.
Don Juan, böyle bi armağanın farkındalığı sürekli kılmak için ve farkındalığın sonsuz evrenlere taşınabilmesi için verildiğinin apaçık ortada olduğunu, Kartalın bu armağanının bir ihsan değil bir fırsat kazanabilme fırsatı olduğunu söylüyor.Bi iyilik değil yani. Buğdayın bi kısmını(en kalitelisini) ekmek yapıp tüketmeden tohum olarak dünyanın her yerine ekilmek üzere göndermek gibi:)
kimse bizi bir yerden keşif için göndermedi.özetlemenin amacı iç sesin durdurulması ve kendine acıma denen dayatmadan kurtulmadır.sadece toplumsa,grubsal, ailesel, inorganik dayatmalardan temizlenmek...sonrası gerçek bakış,duyma,koku,görme,tatma,duyma,dokunma ve diğer görme !! bunun sonucunda diğer şeyler pekte umurunda olmaz tabii ki yoldan seni ayartanlar olacaktır çünkü herkes acımanı(kendine) istiyor. kurallar silsilesi karşı veya unuttuğumuz kurallar silsilesidir.Kartalın armağanı tüm evrensel enerji olması gerekir bu da toplumsal yaşantı yüzünden kulllanamadığımız veya yanlış kullandığımız enerjinin yeniden düzenlenmesidir insan dışında tüm canlılar bunu yapıyor iyi yada kötü... benceeeeeeeeee
"Tam farkındalığa erişmiş savaşçılar görülesi bir manzaradır. Bu onların içten içe yandıkları andır. İçten gelen ateş onları kül eder." Aynı durum mu??
Yanıyosun Fuat abi... :)