Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

bir zen soylemi


Senin icin en değerli olan seyden vazgecmelisin.

Butun samimiyetinle sevdiğin seyden,

tutunduğun seyden vazgecmelisin

- vazgecmelisin -

- vazgecmelisin - .

AYDINLANMA’ yı “bulma”da yarım yamalak yollar olamaz.

O bir yerde saklanmıyor.

O SİMDİ ve BURADA.

Korku icinde olduğunun farkına varmalısın,

birseyin herzaman tehlikede olduğunun –

ruyalarında bile – birsey tehlikede,

HER ZAMAN.

Seni soka uğratan, alt ust eden,

rahatsız eden hersey arkadasın olabilir.

Halinden memnun olarak,

uykuya daldıran hersey

seni engeller.

GERCEK POTANSİYELİN ile uyumlu olabilmek icin,

kendinle uyumsuz olmalısın.

HERZAMAN TEHLİKEDESİN

VE SENİ BESLEYEN GIDAYI ARIYORSUN.

Sonunu geciktiren hersey –

seni besler.

Asırı YAĞ iceren bu diyeti sindiriyorsun.

Doymak bilmiyorsun,

ve devam edebilmek icin surekli YAĞA ihtiyac duyuyorsun.

Doymak bilmeyen ruyanın

İLLUZYONUNU

surdurmeye, yasamaktan daha fazla guc ve enerji harcıyorsun.

Hatta olumun penceresine CALIM SATARSIN.

Ama OLUMSUZ OLANI bilmek icin –

sen – calım satan- olmelisin.

Bir rejime girmeli – sonra

aclıktan OLMELİSİN.

Kendini perisanlık icinde bulmayı durdurmalısın,

kafatasının gururu icinde,

- ve tarihsel aptallık icinde.

Sismanlamıs bir İNEK gibi etrafta kasıla kasıla yurumeyi

kesmelisin.

Hatalarına boyun eğmeyi durdurmalısın.

İdole tapınmanı durdurmalısın.

Perisanlığına teslim olmalısın.

Sana birsey olduğunda sasırmıs

gibi yapmayı bırakmalısın.

CUNKU – o herzamanki aynı sey.

Her zaman SAHİP OLDUĞUN seylere

tepki gostermeyi durdurmalısın.

Hikayeni ispat etmeyi bırakmalısın.

Gecmisi simdiye ve geleceğe genisletmeyi

durdurmalısın.

Aptallığını savunmayı durdurmalısın,

- UYKUNU.

PERİSANLIĞINI savunmayı durdurmalısın.

UYANMALISIN.

Bu Canavarı beslemek icin sağlığını dahi feda ediyorsun.

Senin kanını iciyor,

bu arkadasın.

Onu beslemek icin herseyi ve herkesi feda edersin.

Herkes ve hersey senin icin gıdadır.

İnsanların sana nasıl davrandığı (iyi-kotu) senin icin gıdadır.

Sen cok zayıfsın O ise cok guclu.

Neden doymak bilmeyeni ONA tercih ediyorsun?

Karsı geldiğin – uyumlu olduğun – hepsi senin icin gıdadır.

Kabul ettiğin – katılmadığın - hepsi senin icin gıdadır.

Sunun bunun hakkında fikirler belirtiyor,

sana arka cıkmaları icin onları otoritelere dokturuyorsun -

hepsi senin icin gıdadır.

Arkadaslarla cevrili veya yanlızsın -

hepsi senin icin gıdadır.

Cıplaksın veya suslerle bezeli –

hepsi senin icin gıdadır.

BİRSEY HER ZAMAN

TEHLİKEDE

BİRSEY HERZAMAN İP USTUNDE.

Etrafta calım satıyor,

kendi sebep olduğun

perisanlıkla gururlanıyorsun.

Perisanlığı korumak icin herseyi yaparsın.

Kavga edersin,

alay edersin,

suclarsın,

kınarsın,

calarsın,

saklanırsın,

- hepsi korkuyu korumak icin!

HATIRLA

HERZAMAN TEHLİKEDE OLAN

BİR SEY VAR.

O BİR SEY SENSİN.

hicbirsey doyuramaz

milyonlar doyuramaz

sohret doyuramaz

ask doyuramaz

guc doyuramaz

arkadaslar doyuramaz

SADECE O.

HERSEYE SAHİP OLDUKTAN SONRA NE?

zaferlerin seni besler

yenilgilerin seni besler

Gecmisin seni besler

fikirlerin seni besler

eğer arkadasların halinden memnun olmana izin veriyor,

seni kabul ediyor veya beğeniyorsa bu senin icin gıdadır.

Eğer senden nefret ediyorlarsa, bu senin icin gıdadır.

NEDEN BU KADAR ACSIN?

Olum bile istahına ilham vermiyor mu?

Olumu biliyor musun?

Yoksa sadece onun enstantanelerine mi sahipsin?

Ona karsı bağısıklığın varmıs gibi davranıyorsun,

sadece cevrende olan bir sey

- ama sana olmayan birsey gibi.

Kendi olumun bile seni urpertemez

seni kımıldatamaz – cılgınca beslenmenden.

SIRADA HANGİ YİYECEK VAR?

Perisanlık gıdadır,

ve ondan bol miktarda bulabilirsin.

Ondan hic mahrum kalmazsın.

Hicbir zaman oğrenmiyorsun

cunku PERİSANLIK gıdadır.

Aynı hatayı,

aynı hatayı,

aynı perisanlığı

ust uste tekrarlıyorsun.

Hepsinin en kotusu

bunu kibirle yapıyorsun.

ustunluğunun dudak bukusu,

BİR YENİLİK DUYGUSU,

bir essizlik duygusu,

bir tercih duygusu,

veya bir acizlik duygusu ile.

Ama, o herzamanki hata,

herzamanki perisanlık.

YENİ BİR HATA, YENİ BİR PERİSANLIK

bulmaya dahi cesaret edemiyorsun

cunku bu senin BESLENME CILGINLIĞINDAN

uyanmana sebep olabilir.

TEKNİK

Baskalarıyla konusurken kullandığın Olu ifadelere ve verdiğin kalıplı,

bicimlendirilmis cevaplara dikkat et. Onlar mısıl mısıl uyuduğunu gosteren

belirtiler.

Bu alıskanlık olmus ifadeleri ve yorumları tekrarladığın her defasında,

kaybetmekten korktuğun bir seylerin var.

Tekrar tekrar kullandığın ve buyuk ictenlikle sadık kaldığın kalıplı- makine

benzeri ifadelerini bul. Uc gunluk bir periyodda onları kullandığın miktarı say, ve

sonra:

DUR

DUR

DUR

DUR

Uyanık Kal

ve bu OLU SESİ tekrar ettiğin

her seferinde

DUR

Kendine Durmanı soyle.

Bu kekeleyen sakat ifade

Korkmus basını kaldırdığı her seferinde

DUR

SESSİZ KAL.

Sonra eğer gercekten kim ve ne olduğunu biliyorsan,

SESSİZCE SOYLE

UYAN

HER ERKEK VE HER KADIN BİRER YILDIZDIR.



Muhteşem. Önerdiği teknik de öyle. Don Juan'ın Carlos'a önerisini hatırladım.

Nefis bir betimlemedir o da.


(Sonsuzluğun Etkin Yanı-Kırılma Noktası)


Don Juan

Sanırım herşey tek bir yere gelip dayanıyor.

Arkadaşlarını bırakmalısın.

Onlara sonsuza dek veda etmelisin.


Carlos

Dur dur dur don Juan.

Bu konuda dayatmak zorundayım.

Seninle açık konuşayım, bunu yapabileceğimi sanmıyorum.

Arkadaşlarım benim ailem, benin dayanak noktam.


Don Juan

Kesinlikle! Onlar dayanak noktan.

Bu yüzden gitmeleri gerek.

Büyücülerin sadece bitek dayanak noktası olur: sonsuzluk.


Carlos

Ne yapmamı istiyorsun?


Don Juan

Benim önerim, bildiğin o adi otellerden birinde bi oda tutman.

Ne kadar berbat bir yer olursa o kadar iyi.

Hele bi de odanın çamur yeşili bir halısı, çamur yeşili örtüleri

ve de çamur yeşili duvarları olursa hepsinden iyi.

Hani bi zamanlar Los Angeles'ta sana gösterdiğim otel gibi bir yer işte.

...

Los Angeles'ın sanayi bölgesinde, sadece depoların ve geçici müşteriler için

eski püskü otellerin bulunduğu bir yerden geçiyorduk.

Otellerden biri tumturaklı adı yüzünden don Juan'ın ilgisini çekmişti:Yedinci Edward.

Bakmak için sokağın karşısında biraz durmuştuk.


"İşte bu otel," demişti don Juan, eliyle göstererek,

"benim için sıradan insanın yeryüzündeki hayatının tam bi simgesi.

Şanslı ya da acımasızsan sokak manzaralı bi odaya yerleşir ve

insani acıların bitmek bilmeyen geçit törenini izleyebilirsin.

Eğer fazla şanslı ya da acımasız değilsen

iç tarafta, pencereleri duvara bakan bi odan olur.

Bu iki manzaranın arasında kıvranarak bir ömür tükettiğini düşün;

içeri taraftaysan sokağın manzarasına imrenerek,

öbür yandaysan dışarı bakmaktan usanıp duvarın manzarasına imrenerek."



demek altı tane daha yokmuş :)



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön