FLORINDA DONNER
CADININ RÜYASI
ÖNSÖZ (Carlos Castaneda)
Florinda Donner’in çalışmasının benim için çok özel anlamı vardır. Benim çalışmamla aslında, hem uyum halindedir hem de ondan ayrılır. Florinda Donner benimle birlikte çalışan kişidir. Aynı amacın peşindeyiz; ikimiz de don Juan Matus’un dünyasına aidiz. Fark onun dişi oluşundan kaynaklanır. Don Juan’ın dünyasında erkek ve kadın aynı yönde, savaşçı yolunda ilerlerler fakat yolun iki farklı yanındadırlar. Şu halde, bu iki farklı pozisyondan elde edilen aynı olgunun görüntüleri ayrıntıda farklı olsalar da esasta aynıdırlar.
Florinda Donner’e yakınlığım, normalde onun çalışmalarına acımasız bir bakış yerine kaçınılmaz bir yakınlık ve sadakatle yaklaşımı gerektirse de, ikimizin izlediği savaşçı yolunun gereği olarak sadakat ancak kendimizden verebileceğimiz en mükemmeli ifade edebilir. Mükemmel, bizler için her ne yapıyorsak onun tümel bir incelemesi anlamına gelir.
Don Juan’ın öğretilerini izleyerek, Florinda Donner’ın çalışmasına, savaşçının öncülü olan, acımasız incelemeyi uyguladım. Benim açımdan, değerlendirmemde üç değişik düzey, üç farklı ortam bulunuyor.
Birincisi anlatısındaki ayrıntı zenginliği ve betimlemelerdir. Benim için ayrıntı, etnografi (toplum bilim) demektir. Tasvir ettiği karakterlerin kültürel ortamlarındaki gündelik hayatın ayrıntıları, bazen çoğu okuyucu için tümüyle yabancıdır.
İkincisi sanat ile ilgilidir. Bir toplum bilimcinin aynı zamanda yazar olması gerektiğini söylemek cüretini gösteriyorum. Bizleri etnografik ufkun içine katabilmesi için bir toplum bilimci, bir bilim insanı olmaktan öte bir sanatçı da olmalıdır.
Üçüncüsü çalışmanın dürüstlüğü, basitliği ve açıklığıdır. Bu düzeyde, şüphesiz, en fazla beklenti içindeyim. Ben ve Florinda Donner aynı kuvvetlerle şekillendik; bu bakımdan çalışması mükemmellik arayışı şablonuna uygun olmalıdır. Don Juan çalışmamızın yaşamımızı tümüyle yansıtması gerektiğini öğretmiştir.
Florinda Donner’a bir savaşçı hayranlığı duymaktan kendimi alamıyorum. Yalnızlığına ve büyük güçlüklere rağmen sükunetini korumayı bilmiş, savaşçının yoluna ve don Juan’ın öğretilerine harfiyen sadık kalmıştır.
-Carlos Castaneda
YAZARIN NOTU
Venezuela’nın kuzeydoğusunda bulunan Miranda eyaleti İspanyolların gelişinden önce Karib ve Siparikoto yerlileri ile meskûn idi. Sömürge dönemiyle birlikte iki farklı ırk bu bölgeye etkin olmaya başladı; İspanyol sömürgeciler ve İspanyolların çiftliklerinde ve ocaklarında çalışma amaçlı getirdikleri Afrikalı esirler.
Gerek iç gerekse kıyı bölgeler de bulunan köy ve kasabalarda yaşayan halk bu yerli İspanyol ve Afrikalıların torunlarıdır.
Miranda eyaletinin bazı kasabaları aynı zamanda ruhsalcı, medyum ve büyücü olan şifacıları ile meşhurdur.
Yetmişli yılların ortalarında Miranda’ya seyahat ettim. Şifa pratiklerine meraklı bir toplum bilim öğrencisi olarak, şifacı bir kadınla çalıştım. Kadının gizli kalma isteğine saygımdan dolayı onu Mercedes Peralta ve kasabasını Kurmina olarak adlandırdım.
Evine girdiğim andan itibaren, kendi izni dahilinde ve elimden geldiğince, bir hatıra defterine kendisi ile olan ilişkimle ilgili her şeyi kaydettim. Ayrıca, bazı hastalarının kendileri hakkında bana söylediklerini de kaydettim.
Bu çalışma, Mercedes Peralta tarafından seçilmiş hastaların bana anlattıkları hikâyeleri ve alan çalışmamdaki kayıtlarımın bir kısmından oluşmaktadır.
Alan kayıtlarımla ilgili bölümleri birinci tekil şahıs olarak yazdım. Hastaların hikayeleri ile ilgili aktarımlarımda ise üçüncü tekil şahsı kullandım. Hikâyelerdeki isimleri ve şahsi bilgileri değiştirmekten başka, içerik ile ilgili tek yaptığım değişiklik budur.