Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

dorduncu bolum 18


Candelaria “Gitme zamanın geldi. Pazar günleri çalışmaman gerek” diyerek ses kayıt aletimin fişini çekti. O anda dona Mercedes odadan içeri girdi ve benim hâlâ ev kıyafetimle oturduğumu görünce kaşlarını çatarak “Neden hazır değilsin?” diye sordu.


Candelaria tatlı bir sesle ve gözlerinde alaycı bir parlayışla “Nedenini biliyorum. Benito Santos’un hindistan cevizlerini almak istemiyor. Ondan korkuyor” dedi ve ithamını reddetmeme fırsat kalmadan odadan çıktı.


Dona Mercedes kendine bir fincan kahve doldurarak “Doğru mu bu, Misuya? Ona karşı kötü duygular beslediğini fark etmedim” dedi. Kesinlikle böyle bir durumun olmadığına dair kendisini temin ettim. Ancak, Benito Santos’un karısına ve çocuğuna yaptığının berbat bir şey olduğunu düşünmekten de kendimi alamadığımı söyledim.


Sözümü keserek “Hikâyesinin ahlakla veya adaletle hiçbir ilgisi yoktur. Şiddete kapılmış ümitsiz bir adamın hikâyesidir” dedi. Benito Santos’un sadece kendini düşünmesi, beni derinden rahatsız ettiği için itiraz ettim. Kadınların ve çocukların çaresizlikleri ve ümitsizlikleri hakkında aşırı heyecanlanarak konuştum.


Göğsümü parmağı ile dürterek “Yeter, misuya” dedi. Köprücük kemiğime doğru olan bu dürtüşünü sanki demir bir çubukla yapmış gibi hissettim. “Sende var olan sahte düzen fikrine teslim olma. Yabancı ülkeden gelip hata arayan bir Misuya da olma. Böyle bir insan Benito Santos’un yaptıklarından alınır ve sana göstermek istediklerimi gözden kaçırır. Hikâyelerini sana anlatmaları için seçtiğim insanların gölgelerine seni yerleştirmek istiyorum. Benito Santos’un faydasız yaşamının son günü onun tüm hayatının özetidir. Hatırlayabildiği tüm ayrıntılarla sana anlatmasını ben istedim. Ayrıca, onun hindistan cevizi alanına şans çarkının döndüğünü, kendin görmen için yolladım” dedi.


Ahlak konusuna girmeden dona Mercedes’e duygularımı anlatmam çok güçtü. İstemediğim halde buna engel olamıyordum. Her şeyi anlayan bir gülümsemeyle aniden “Hikâyenin değeri şurada ki, hiçbir hazırlığı olmadan bağı kendi oluşturdu: Şans çarkını harekete geçirdi. Cadılar der ki bazen tek bir hareket bu bağı oluşturur” dedi.


Dona Mercedes oturduğu iskemleden kendini yukarı doğru itti ve kolumu sıkıca tutarak beni mutfaktan çıkardı, odasına doğru yönlendirdi. Kapısında durup bana baktı “Benito Santos karısını ve çocuğunu öldürdü. Bu hareketle şans çarkını çevirdi ama onun şimdi bulunduğu deniz kenarındaki yerini sağlayan şey, onun denizi görmek için hissettiği arzuydu,” dedi ve “sana da söylemiş olduğu gibi bu belli belirsiz bir arzuydu. Fakat öylesine şiddet içeren nihai bir davranışın ardından sahip olabileceği son şeydi. Böylece, arzusu onu ele geçirdi ve yönetti. Bu yüzden onu kurtaran bu arzuya sadık kalması gerekiyor. Denize âşık olması gerekiyor. Bu sarsılmaz yolda devam etmesini sağlamam için beni ziyarete gelir. Gerçekten de yapılabilir, biliyor musun? Kendi bağımızı tek bir hareketle oluşturabiliriz. Benito Santos’unki kadar şiddetli ve ümitsiz olmayabilir ama onunki kadar nihai olmalıdır. Eğer bu hareketi güçlü bir istek izlerse, bazen, Benito Santos’un durumunda olduğu gibi, ahlak ötesi bir yere konabiliriz” diye devam etti.



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön