Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

sorumluluk almak


Üç aylık geçen zamandan sonra, özlem ve sabırsızlıkla (oraya) döneceği günü bekleyen Castaneda, içinde birden gelişen bir duyguyla, yaşamının bir bölümünde çok sabırlı bir insan olduğunu anımsar.

Castaneda, O şahinin bakışlarını unutamayarak, Don Juan ın bunu nasıl bildini kendine bir türlü açıklayamıyarak; üç aydır düşündüğü sorunun cevabını sabırsızlıkla almak ister “Ölümümüzü görmemiz mümkün müdür” der. Don Juan, her zamanki gibi önemsemez tavrıyla, gülerek, elbette “O da bizimle burada” der. Castaneda, inatla nasıl bilebildini sorar.

Don Juan “…benim bir kişisel geçmişim yok, üstelik başka hiçbirşeyden daha önemli saymam kendimi…” der, ölümünün de burada olduğunu söyler.

Castaneda, O yaşlı şeytananın onu tuşa getirmesine aldırmayarak sessiz bir coşku ve hayranlıkla, ona “Kimsin sen gerçekten” der. Don Juan o şahin bakışlarını tekrar göstererek bir yanıt verirken, Castaneda o bakışların karşısındaönce irkilir sonra beraber gülerler, bu duruma…

Castaneda, ona aldırmaz tavırlarıyla bir an onun barbar bir kızıldereli olduğu duygusuna kapılır. Sanki bunu anlayaran Don Juan gülmeyi keser. Castaneda onun kendisine ne yaptını bilmek ister, sitemli bi tavırla. Don Juan Bitkileri anlamanın zaman aldığını söleyerek geçiştirir.

“Şimdi ölümü düşün. Şuracıkta, bir kol boyu ötende duruyor o. Herhangi bir anda yakalayabilir seni, o halde saçma düşüncelere, saçma duygulara ayıracak zamanın gerçekten yok senin ve hiçbirimizin” der.

Ve devam eder, “İlk karşılaşmamızda sana ne yaptımı bilmek ister misin der? Seni görmüştüm” der. O zaman da ve şimdi de olan yanlış şey “yaptığın şeylerin sorumluluğunu almak istememen” der. Gördüğü şey kendisine yalan söylemiş olduğudur, bunun nedenini sorar. Castaneda amacının “güvenilir bir danışman” bulmak olduğunu belirtir.

Don Juan “insan bir şey yapmaya karar verince sonuna dek gitmeli” der “ama yaptığı şeyin sorumluluğunu da yüklenmeli. Ne yaparsa yapsın, en başta yaptığı şeyin kimin yaptığını bilmeli, sonra da kuşku ya da pişmanlık duymadan eylemlerini sürdürmeli”

Castaneda bunun zaten imkansız olduğunu, herkesin bunu yapmak istese de, günlük yaşamda kuşku ve pişmanlıklardan kaçılamayacağını belirtir.

Don Juan, kuşkusunun ve pişmanlığının olmadığını, yaptığı her şeyde kendi karar ve sorumlulukları olduğunu belirtir. Yaptığı en önemsiz şeyin onla çölde gezinmek olduğunda bile , bu basit şeyin bile ölümüne yol açabileceğini söyler ve bunu yaşarsa da, buna katlanmak zorunda olduğunu belirtir. Devam eder,

“Oysa sen, kendinin ölümsüz olduğunu, ölümsüz bir kimsenin kararlarının da silinip bozulabileceğini, kuşkuyla ya da pişmanlıkla karşılanabileceğini sanmaktasın. Kısacası dostum, bir avcıdır ölüm, pişmanlık ve kuşkular için yoktur ki zaman. Yalnızca karar vermeye var zamanımız”

Castaneda onun kişisel yorumlarını soyleyip karşısındakinden de uygulama beklemesi fikrinin, gerçekdışı olduğunu belirtir. Kendi çocukluğunda, babasıyla olan anlarını örneklemeye çalışır. Saatini 5.45 e ayarlayan baba 6 da yüzmeye gidicektir. Saat in çalmasıyla onu uyandırdığında, beş dakika uyuyup, dinleneceğini söyler oğluna. Fakat çok kez öğle saatlerine kadaruyur. Çalan saat çoçuğu her sabah sinir ederek, kararsız bir baba modeli çizmektedir, Castaneda nın gözünde.

Don Juan anlattıklarına, “Onlar sahte karar değil, O sadece yataktan kalkmasını bilmiyordu, hepsi bu kadar” der.

Castenada ise babasının kararsız ve ezik bir insan olduğunu, inatla savunur. Don Juan “Yani sen ondan güçlü olduğunu sanıyorsun, diil mi” der. Ve sorar,

Senin için elinden geleni yapar mıydı? Evet der. O halde niye beğenmediğini sorar. Castaneda, gene ısrarla onun ezik olduğunu ve ayrıca konularının bu olmadığını söler.

Don Juan, Castanedanın öfkelenince hep haklı olduğunu duyumsadığını söyler, gözlerini kuş gibi kırparak.

Castaneda, sonunda haklı olduğunu kabul eder, gülümser, tmm der, bitkilere dönelim artık. Fakat Don Juan sa tam da burada bu sorunu çözmekten bahseder. Yüzmeye kendisinin neden gitmediğini sorar, o babama ait bir fikir der Castaneda, Don Juan “Onun fikrini kabullendiğin an bu senin de sorunun olmuştur’ der. Castaneda yine babanın sözlerini tutmamasından, kararsızlığından dem vururken Don Juan, bir yargıc gibi, babasına neden düşündüklerini açıklamadığını, konuşmadığını sorar, yanıt alamaz… “Sen evinde daha kötü şeyler de yapardın”. Yapmadığın tek şey tinini aydınlatmaktı” der.

Tüm savunmaları çöker Castaneda’nın o an, zihni karışır. Bir açıklama yapmaya çalışır, yaşamı boyunca babası gibi adamlarla, onu kendi ivmelerine sokmaya çalışan insanlarla, kararsızlığa itildiğini söylemeye çalışır.

Don Juan “Yakınmaktasın yani” der. Yaşamın boyunca kendi hayatının sorumluluklarını üstlenmedini, babası gibi, zayıf oldunu söyler. Çocukken onun yerine yüzmeye gitseydin, yada onun istekleri karşısında canın cehenneme deseydin, diyerek tüm bunları kabullendiğini açıklar.

“Bir insanın kendi sorumluluğunu üstlenmesi, o insanın o uğurda ölmeyi göze alması anlamına gelir” der Juan. Kararının ne olduğunun önemi olmadığını,

“Hiçbir şey başka bir şeyden daha önemli değildir. Ölümün bir avcı olduğu bi dünyada kararların küçüğü büyüğü yok. Kaçınılmaz ölümün karşısında yalnızca aldığımız kararlar var” der


Öğle sonrası beraber yürüyüşe çıkarlar, Don Juan ondan çevik adımlarla, sanki mucizevi bir güçle atar adımlarını. Tepeye vardıklarında ona bir öykü anlatır;

Bir beyaz adam ve bir kızılderelinin öyküsü. Genç beyaz adam köşeyi dönme umuduyla geldiği kentte, ancak eşek gibi çalışarak karnını doyurabiliyormuş, zaman zaman. Bir gün Pazar yerinde açlıktan Pazar sepetlerini devirerek, yaşlı bir adamın üzerne düşer. 4 su kabağıyla dinlenmek üzere olan Yaşlı adam, genç adamın üzerine düşmesini hayretle karşılar. Kızmaz ama merak eder neden kendi üzerine düştüğünü. Fakat genç adam ona sitem ederek çekilmesini isterken su kabaklarını fark eder ve rızkını çıkaracağını düşünür ve taşımayı önerir.

Yaşlı adam pazardan aldığı yiyeceklerin bir bölümünü delikanlıya verir karnını doyurması için. Su kabaklarının ağırlığı genç adamın dikkatini çeker ve içinde ne olduğunu sorar. Yaşlı adam yanıt vermez, acılarını hafifletebilecek, ona ışık tutacak, bilgi vericek bir dost bir yoldaş göstereceğini söler; ve ortaya tinsel bir geyik çıkarır, pırıl pırıl bir geyik. Delikanlıya onun dostu ve bilgelini isterse su kabaklarını ona vereceğini söyler. İçinde ne olduğunu tekrar sorar, genç, o da yiyecek der. Genç adam düşünür… onun bir büyücü olduğunu, su kabaklarının akıl almaz gucleri olduğunu düşünür ve ister su kabaklarını.

Onları alıp bir tepeye gider, açar, içinde sadece yiyeceklerle su bulur ve sinirlenerek , taşlara fırlatarak kırar onları.

Don Juan, o genç adamın fark edemediğinin içinde erk oluşuydu der. Kendi kararlarının sorumluluğunu üstlenememiş ve öfkeye kapılmıştı. Bir şey kazanmak istememiş ve hiçbir şey elde edememişti. Yaşlı adam tok bir midenin yürekliliğiyle, zekice onu doyurmuştu. Genç adam kararının bilincinde olsaydı, o yiyeceklerde de erk oldunu anlayabilirdi, der.



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön