Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

ixtlan yolculugu kitabin ozeti


C. Castaneda 1972 yılında, Don Juan ile yaşadığı eski deneyim notlarına yeniden bakarak bu kitabı yazar. 1960 ve 61 yıllarında büyücülük öğretilerini kabullenmekte ne büyük zorluklar çektiğini örneklerle anlatır. DJ farklı bir gerçeklik anlayışına sahiptir ve ona göre gerçeklik, ya da hepimizin bildiği dünya yalnızca bir betimlemeden ibarettir. Bu betimleme aile, çevre ve okul tarafından en küçük yaştan itibaren çocuğa aşılanır. Beyni yıkanan çocuk ortak dünya görüşünün üyesi olmuştur. Bu şartlanmanın dışında kalan DJ için ne bağ kurduğu bir ailesi ne de yaşam öyküsü vardır. Yaşam öyküsünü silen kişi her an tetikte durur ve her an gizemlidir.


DJ yaşam öyküsünü silen kişinin kendini önemsemediğini ve CC’nın kendine çok fazla önem verdiğini çeşitli fırsatlarda hatırlatır ve “Sen kendini dünyanın en önemli şeyi sandığın sürece, seni saran bu dünyayı layıkıyla anlayamazsın. At-gözlüğü takılmış bir at gibisin sen, kendinden başka hiç bir şey görmüyorsun” der. CC’nın kendine verdiği önemi yıkmak için de sürekli ölümü hatırlatır. Bilgelik arayan kişinin sorumluk alması gerektiğini şu sözlerle ifade eder: “İnsan bir şeye karar verince sonuna kadar gitmeli, ama yaptığı şeyin sorumluluğunu da yüklenmeli. Ne yaparsa yapsın, en başta yaptığı şeyi kendisinin yaptığını bilmeli, sonra da kuşku ya da pişmanlık duymadan eylemlerini sürdürmeli” der ve “Kararın ne olduğu önemli değil. Hiç bir şey başka hiçbir şeyden daha önemli olamaz. Ölümün bir avcı olduğu bir dünyada kararların küçüğü büyüğü yok. Kaçınılmaz ölümümüz karşısında yalnızca aldığımız kararlar vardır”.


DJ akıldan çok sezgilere önem verir ve CC’nın yerde yuvarlanarak, tam bir mutluluk duyacağı dingin bir yer bulmasını söyler. Doğru yeri bulabilmek için yapılması gereken şey, gözleri şaşı etmektir. CC’nin de bunu yapabildiğini söyler. DJ daha sonra, gözlerin aynı imgeyi ayrı ayrı görecek şekilde azar azar zorlanmasından ibaret olduğunu söylediği bu bakışı betimler. Burada amaç nesnelerin, dünyanın ve insanları enerji çizgilerini veya ışınlarını görmeyi başarmaktır. Bu konuda şu tavsiyede bulunur: “İki imgeyi birbirinden ayırıp da her bir şeyi iki gördüğün zaman, dikkatini o iki imge arasındaki alana odaklamalısın. Dikkate değer ne değişiklik varsa, işte o alandadır.”


DJ için dünya ve insanlar gizemlidir. Aksini düşünmenin budalalık olduğunu söyler. Bu açıdan her insanın sıradan olduğunu, büyücülerin ise sıra dışı olduklarını savunur. Çevresindeki her varlık, rüzgâr, su hatta bir kaya parçası bile bilinçli olup hem dost hem de düşman kesilebilir. Önemli olan onlarla nasıl ilişki kurulduğudur.


Kitabın sonu 1971 yılında geçer. CC artık bir çömez değil bir kalfadır. İkinci gerçeklik boyutuna kolaylıkla geçer. Akşam vakti Sonora çölüne yalnız gider ve orada bir çakal ile dostluk kurar. Hatta onun enerji bedenini dahi görür. Bu konuda DJ: “Dün sen dünyayı durdurmuştun, hatta görmüş bile olabilirsin. Sihirli bir varlık sana bir şey anlatmış. Senin bedenin de, dünya çökertilmiş olduğundan ötürü onu anlayabilmişti”. Dünyayı durdurmak, bizim nesnel bakış tarzımızdan uzaklaşıp enerji ışınlarını görmek anlamını taşır. Bunu başaran kişi bedenle algılamış olur. Bir diğer büyücü olan Don Genaro CC’nın bedenle algılamasını başarması için çeşitli gösterilerde bulunur. CC bedeniyle algılamayı başarır ama henüz bunu nasıl başardığını kavrayacak güçte değildir. DJ ona şu son sözlerle veda eder:

“Bilgi yolunda yalnızca bir savaşçı sağ kalabilir. Zira, savaşçının sanatı bir insan olmanın dehşetiyle bir insan olmanın görkemini dengelemektir.”



Ixtlan, "excellent" gibi okunan bu kelime bana her daim mükemmeliyete yolculuk etmekmiş gibi gelir:) Journey to the Ixtlan...


Mühim olan mükemmele ulaşmak değil, o yolda savaş vermek gibi...



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön