Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

savascilar buyuculer bilgi adamlari cadilar


Bu tanımlar Castaneda kitaplarını okumuş birisi için çok şey ifade edebilir. Fakat bu başlıkta sormak istediğim asıl soru, bu kişileri nasıl biliriz. Diyelim ki siz bi kişiyle karşılaştınız ve bu kişinin savaşçı olduğunu neye göre anlarsınız.

İlla Castaneda kitaplarını okuduysa, savaşçı mıdır?

Kendi benliğini yenmeye çalışan herkez savaşçı mı?

Enejisi çok yüksek ise bu kişi savaşçı veya büyücü mü?

Ya da bazen karşılaştığımız kişiler, konuşmalarıyla bir savaşçı zihniyetini yansıtabilir, konuşmaları savaşçı veya büyücü olduğunu belirler mi?

Savaşçılar sadece belli ortamlarda mı bulnur? Onları, günlük hayatta yapmayacağı işler göre mi değerlendirirsiniz?

Kişi bir nagual ve velinimet ile karşılaştığını söylüyorsa, "sen kesin savaşçısın" dermisiniz?

Hem Castaneda'nın öğretisi ile karşılaşıp, hem de kitaplardaki gibi bir kaç kişi ile grup kurduğunu söylerse, o kişi büyücü veya savaşçı mıdır?

Rüyalarında ellerini bulduğunu, rüya görmede kontrolünün çok iyi olduğunu hatta inorganik varlıklarla iletişime geçtiğini söylerse savaşçı mıdır?

Bir öğretiyi içselleştirmeye çalışan herkez savaşçımıdır?


Daha birçok soru sorulabilir? Bu konuyu başkalarını incelemek değil de, kendini inceleyip olayları veya durumları dışarıdan gözlemleme sağlaması yönünden değerlendiriyorum. Daha çok 'Tonalı görme' uygulamasını çağrıştırsada, ondan farkı yorum ve inceleme yapılabilmesi.



Kitaplarda dikkatimi çeken bir konuda, ister Castaneda olsun ya da diğer kişilerden Taisha veya Florinda Donner olsun karşılaştıkları büyücüleri ilk olarak fiziksel özelliklerini anlatıyorlar. Mesela; çok sağlam yapılıydı, ince ve sağlıklı görünüyordu, hatları çok zarif ve güzeldi, kaslı ve sağlam yapılıydı, yaşlı fakat çok güçlüydü, yaşlı ama genç kadın gibi vücudu vardı vb... Bu cümleler kitaplarda sıkça var.. Savaşçının fiziksel bedeni doğru çalışan makine gibi hiçbir anormal durum yansıtmamalı. Yani savaşçılar aynı zamanda doğru tonala sahiptir. Mesela La Gorda kilo vermek için yıllarca çalışmış.



aslında bu tip soruları yanıtlayacak en yetersiz insanım belki. ama düşünüyorum (öyle hissediyorum da 1 nevi) tinin seçimi, erkin yönlendirmesi vs söz konusu olduğu için kendi yaşamımız içinde bu tip hiçbir şeyi tam manasıyla anlayamayabiliriz gibi, en azından büyücü değilsek henüz, ya da o sınır ne bilmiyorum ama oraya gelmemişsek. yani edimlere, daha başka şeylere vs. bakıp bu büyücüdür bu şudur diyemeyiz gibi. tam 1 kesinlikle emin olamayız sanki. çünkü belki de "1 şekilde" hepimiz kandırılıyoruz? taishada carlosta kandırılmış mesela en başta. kim bilir ki bizim ne şekilde kandırıldığımızı. tin, belki gerçekten de bu konuları hiç bilmeyen birinin bize 1 şekilde öğretmenlik büyücülük etmesini sağlayadabilir... her şey olabilir. şunu hissediyorum bazen, eğer bu kitapları okumaya başlamışsak 1 şekilde bu kesinlikle öğretileri talep etme meselesi değil. bizim dışımızda bir şey. buna benzer 1 cümleyi yeni okudum. yani biz seçmedik okumayı falan bence de. öylesine bi tolstoy kitabı falan olmadığını biliyoruz hiç değilse. (((Bir öğretiyi içselleştirmeye çalışan herkez savaşçımıdır? sorun üzerinden de düşündüm biraz bunları))) yani diyorum ki öğretiyi içselleştirmeye çalıştığımızı "sanıyoruzdur" halbuki öyle bişey belki de muhtemelen yoktur. görüyorum da bu öğretilerdeki her şey sanrılarla o kadar ilintili ki, eski algıladığımız dünya 1 sanrı olup çıkabiliyor kimi zaman. yani temeli sarsılıyor.


entelektüel 1 merak falan duyduğumuzu sanmış olabiliriz başta, işte şöyle düşünüyoruzdur belki kimimiz: uygulamalara başladım, etkilerini gördüm vs gibi, (rüyada elleri bulmak falan filan) ama mutlaka 1 arka planı da olmalı bunların. muhtemelen kesin 1 geçerliliği gerçekliği yok bizim düşündüğümüz şeylerin. çünkü don Juan buna benzer bir şey diyor. öğretiler talep edilemez gibi bir şey diyordu büyücünün stratejisinde... henüz okuyorum da çok bağlantılı gördüm.


ha ama nasıl anlarız o kişi ne, hangi aşamada? istencimizle.... belki(?)... henüz tam bilmiyorum bunların hiçbirini. çünkü zaten mesela istencin nasıl çalıştığı bilinmiyor. yine aynı bölümde buna da değindi don Juan. diyorum ki aklımızla o kişinin edimlerine bakarak vs falan filan hiçbi şekilde tam olarak bilmenin yolu yok. en azından başlangıçta bunun böyle olduğunu söyleyebiliyorum. siz gerçi birçoğunuz çok daha üst 1 kavrayıştasınız. belki aşamalara göre değişkenlik gösteriyor bunları algılamak, bilmek?


üzgünüm uzun yazdım. yanıtım kısaca, "istencimizle biliriz. tonalımızla değil." gibi bir şey işte



Ya da sigara, alkol vb. maddelere karşı tutumları bir gösterge mi? Bir kişi alkol veya sigara kullanıyorsa bu kişi savaşçı yoluna uzaktır mesela.

Ama rumananın son alıntısında; Castaneda vücuduna zarar verdiği halde erk bitkilerini kullanmıştır. Don Juan'a bunu sorduğunda herşey erk tarafından ayarlanır diyor. Sıradan bir kişisel gelişim uzmanı veya psikolog bu konuda saatlerce konuşabilir, bağzı bağımlıkların kalkan olarak kullanılması falan vs. Ama baktığımızda birçok depresyon vs. ilaçlarında uyuşturucu maddelede bulunmakta.

Don juan bir konuşmasında kusursuz insanların (veya doğru tonalların) bu yola çok yatkın olduklarını, sadece büyücülerin yaptıklarından haberdar olmaları gerkir diyor.

O zaman bu yol ile birçok yol arasındaki fark, bir efsaneyi yaşıyor olmak diyebiliriz. Yani tüm yaşamını bir amaca feda etmek. Yoksa herkez bir öğreti ile yaşamını değiştirebilir...



Güzel konu. Bu konudaki kişisel sınıflandırmam şu şekilde.


Eğer kişi eşiği geçmiş ve artık özgürlük kuşunun kanadı altında kusursuz edimlerde bulunmaya çalışıyorsa savaşçıdır.


Eğer istencini kullanabiliyor -bunu bazen kişisel çıkarları için de yapıyor olabilir- o kişi büyücüdür.


Bunun dışında kişilerin neyi yaptıklarından çok nasıl yaptıklarını ve niyetlerine istençlerine bakarak karar vermeye çalışırım o kişinin ne olduğuna.


Sanırım Silvioe Manuel'di bütün gün televizyon seyredip seyrettiklerini diğer büyücülere matrak bir şekilde anlatarak zamanını geçiren. Bizler görsek çoğuna deli, saçma sapan şeyler yapan, hatta savaşçılıktan çok uzak kişiler gibi yargıda bulunabilirdik.


Ama biliyorsunuz, büyücülerin dünyasında her şey olasıdır. Bir tek şey hariç...



Evet Sonsuz, televizyon izleme olayı gibi durumların sınırı yok. Silvio Manuelin televizyon izlemesi ile sıradan bir insanın televizyon izlemesi bile farklı. Sıradan bir insan bu eylemi alışkanlık amacıyla yapar, ama bir savaşçı izlemek için yapar.


Mesela kitapları okuyan birçok kişi için insanları yargılamak kötü bir eylemdir. Ama kitaplarda çömezleri en iğneleyici durumlara kadar yargılıyorlar. Florida donnerin kitabında özellikle var bu durum. Castanedayı cinsel yönden etkilemeye çalışan bir sürtüksün, gibisinden sözler söyleyebiliyorlar...


Bir diğer konu da bulunduğu ortamlar, yani bu konu aslında ulaşılmaz olma konusu ile ilişkili. Don juan, Castaneda'yı bu konuda sürekli incelemesini istiyor, yani gittiği eğlence amaçlı toplantı, doğum günü, vb. ritüeller gibi. Günümüzün en meşhur durumu bu belkide. Çünkü her an her ortam da bulunup başımıza türlü işler açmaya müsait durumlar var. Kelimeler bazen aldatıcı olabiliyor. Adalet, eşitlik adı altında birçok işe alet olma durumları var. Hatta Castanedacılık adı altında yapılan toplantılar bile saçma sapan boyutlara gidebiliyor, dikkatli olmak ve sabırsız davranmamak gerek, kimsenin size verecek fazladan enerjisi yok, böyle toplantıların birçok sapkın amacı var, şimdi bunları saysam burası dolar, faydası olanada faydası vardır, dedik ya sınır yok...Bu durumla ilgili Florinda donnerin kitabında Deliasın Florinda donneri içkili bir eğlence partisinden aldığı hikaye var. Hatta Florinda donner de soruyor bunu, bir büyücünün ne işi olur öyle ortamlarda diye. Cevap da senin için ordaydı oluyor.



Bi savaşçı olup olmadığını bilmek için 'görmek' lazım. karşıdakinin kendisi hakkında ne söylediğinden bağımsız olarak biliriz o zaman hiç şüpheye yer olmadan.Ama şans eseri karşılaşmışsak böyle bi kişiyle gözler nagualdır. kişi savaşçıysa ya da bilinmeyene bi göz atmışsa ve bunun sonunda kafayı yememişse gözleri nagualı yansıtır: alev alevdir yoğun ve derindir. Biz hazırsak bi savaşçıyla karşılaşabiliriz diğer türlü mümkün değil. Grup kuranlar velinimetim var diyenler ya kişisel önemliliğini besliyor ve farkında değil ya da kişisel önemliliğini besliyor farkında olarak! Tek başınayız bu yolda. Sonsuzluğa tek başına meydan okuyoruz ya da diğer türlüsü meydan okumuyor masal okuyoruz demektir. Büyücüler, yargılamayı kes derken bunu ahlaki nedenle söylemezler enerji kaybetmemek için söylerler.her yargılama yeni bi özetleme gerektirir. Büyücüler yargılar gibi konuştuklarında bunu öyle hissetmeden-enerji kaybetmeden- yaparlar ve amaçları çömezin kendine verdiği önemi kırmaktır ya da kibri konusunda farkındalık kazandırmaktır



sol gözüne bakarım



Ne bilimm ben...

Bilmem olası mı onu bile bilmiyorum.

Zaman zaman okuyup okuyup bakıyor.

Yinede bilemiyorum.

Nasıl bilecen ki?

Savaşçı olmayı istemekle savaşçı olunmuyormuş.

Ne yapacaz. Kusursuz olumaya çalışıp dikkat edecez. Belki bir gün biliriz.

Bileceğimiz bir an olcak o da ölürken.

Ölüm bizi gerçeğe götürecek.

Ne bilimm bee..



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön