CONCHA LABARTA’NIN FLORINDA DONNER GRAU,
TAISHA ABELAR VE CAROL TIGGS İLE
YAPTIĞI RÖPORTAJ
(İspanyolcadan çevrilmiş, ilk olarak Ispanya'da,
1 Nisan 1997’de Mas Alla da yayımlanmıştır.)
Tüm yanıtlar Carol Tiggs, Taisha Abelar ve Florinda Donner-
Grau tarafından verilmiştir.
Soru (S): Carlos Castaneda'nın yanı sıra sizler de don Juan
Matus'ım ve onun büyücü topluluğunun öğrencileriydiniz. Ne
var ki siz yıllarca kendinizi sakladınız, ancak son zam anlarda
don Juan'la yaşadığınız çömezliğiniz hakkında konuşm aya
karar verdiniz. Bu uzun suskunluk nedendi? Bu değişimin
sebebi nedir?
Yanıt (Y): Her şeyden önce şunu açıklığa kavuşturmak isteriz
ki Carlos Castaneda'nm don Juan Matus diye adlandırdığı
Kimiyi her birimiz farklı bir isimle tanıdık: M elchior Yaoquiz~
que, John Michael Abelar, ve Mariano Aureliano. Karışıklık
yaratmam ak için biz ona eski ııagual diyoruz; ihtiyarlık anlamında
değil de bizden yaşça büyüklük anlam ında baba ya da
pir, böylelikle onu yeni ııagualdan, Carlos Castaneda'dan
ayırmış oluyoruz.
Eski nagualla çömezliğimiz konusunu irdelem ek onun bizim
için tasarladığı görevin bir parçası değildi. Kendimizi tümüyle
saklamamızın nedeni bu.
Carol Tiggs'in 1985 yılında dönüşü hedeflerim ize ve gayelerimize
tam bir değişim getirdi. O geleneksel olarak, çağdaş
insan için uzay ve zaman olarak çevrilebilecek, ancak eski
M eksika'nın şamanları için farkındalık anlam ına gelen bir
şeyde bize rehberlik etmekle yükümlüydü. Bu şamanlar farkındalığın
karanlık denizi diye adlandırdıkları bir şeyde yolculuk
yapmayı tasarlamışlardı.
Geleneksel olarak, Carol Tiggs'in rolü bu geçişi yapm amızda
bize rehberlik etmekti. Döndüğü zaman, hem en bizim
bu dar görüşlü özel yolculuk hedefimizi çok daha kapsamlı
bir şeye dönüştürdü. Kendimizi saklamaya son verip Eski
M eksika'nın şamanlarının sihirli geçişlerini öğretm eye karar
vermemizin nedeni bu.S: Don Juan'dan aldığınız eğitim Carlos Castaneda minkine
benziyor muydu? E ğer benzemiyorsa, farklılıklar nelerdi?
H er biriniz don Juan'ı ve onun kadınlardan ve erkeklerden
oluşan topluluğunu nasıl tanımlıyorsunuz?
Y: Bize verilen eğitimin Carlos Castaneda'ya verilenle hiçbir
benzerliği yoktu, şu basit nedenle ki bizler kadınız. Bizim erkeklerin
sahip olmadığı organlarımız var: yum urtalıklar ve
dölyatağı, dehşetli önemli organlar. Eski nagualm bize verdiği
eğitim sırf eylem den oluşuyordu. Nagualın kadın ve erkeklerden
oluşan topluluğunu tanım lam aya gelince, yaşantımızın
bu anında söyleyebileceğim iz tek şey onların istisnai varlıklar
olduğudur. Şu anda onlar hakkında günlük dünyanın insanları
gibi konuşm ak boş olur.Onlar hakkında, ki eski nagual dahil on altı kişiydiler, en
azından şıınıı söyleyebiliriz: hepsi de mükemmel bir canlılık
ve gençlik hali içindelerdi. Hepsi yaşlıydı, ama aynı zam anda
değillerdi de, Hayranlık ya da m erak yüzünden, eski naguala
bu olağanüstü dinçliklerinin nedeninin ne olduğunu sorduğumuz
zaman, bize onları yolun her adımında canlandıran
şeyin sonsuzlukla aralarındaki bağ olduğunu söylemişti.
S: Pek çok çağdaş psikolojik ve sosyolojik eğilimler erkekle
dişi arasındaki uzaklığa bir son vermeyi savunurken, sizin kitaplarınızda
kadınla erkek arasında bilgiyi almaları açısından
dikkate değer farklılıklar olduğunu okuduk. Bıı konuyu
açıklayabilir misiniz? Sizin ve kadın büyücüler olarak deneyimlerinizin
Carlos Castaneda'nınkilerden farkı neydi?Y: Eski nagualın kuşağındaki kadın ve erkek büyücüler arasındaki
fark dünyadaki en basit şey. Dünyadaki bütün öbür
kadınlar gibi, bizim de bir rahmimiz var. Erkeklerden farklı
organlarımız var bizim: yum urtalıklar ve dölyatağı, ki büyücülere
göre bu organlar kadınların alışılmadık farkındalık
alanlarına girmelerini kolaylaştırıyor. Büyücülere göre evrende
m uazzam bir erk var: kararsız olan, fakat değişmeyen, sürekli,
daimi bir erk. Onlar bu erki farkındalık ya da farkındalığın
karanlık denizi diye adlandırıyorlar. Büyücüler bütün
canlı varlıkların bu erke bağlı olduklarını öne sürüyorlar. Bu
birleşm e noktasına birleşim noktası diyorlar. Büyücüler kadınların,
bedenlerinin içinde rahmin olması nedeniyle, bu birleşim
noktasını yeni bir pozisyona yerleştirm e yeteneğine sahip
olduklarını iddia ederler.
Şunu da vurgulamak isteriz ki büyücüler her insanın birleşim
noktasının aynı yerde bulunduğuna inanırlar: kürek kemiğinin
bir metre kadar gerisinde. Büyücüler insanları enerji
olarak gördüklerinde, bu noktayı ışıltılı bir top şeklinde bir
enerji alanları küm esi olarak algılarlar.
Büyücüler, erkek cinsel organları bedenin dışında olduğu
için erkeklerin bu yeteneğe sahip olmadıklarını söylerler. Bu
yüzden, büyücülerin enerji durumundaki bu farklılıkları silm eye ya da örtbas etmeye çalışmaları saçma olurdu. Kadm ve
erkek büyücülerin sosyal düzendeki davranışlarına baktığım
ızda da durum hemen hemen aynıdır. Enerji bağlamındaki
farklılık kadın ve erkek uygulayıcıların farklı şekilde davranm
asına neden olur. Büyücülerin durumunda bu farklılıklar
birbirini tamamlayıcıdırlar. Kadın büyücülerin birleşim noktasının
yerini değiştirme yetenekleri, erkek büyücülerin daha
fazla dayanıklılık ve daha sarsılmaz amaç karakterini taşıyan
eylemleri için bir temel oluşturur.
S: Kitaplarınızda Florinda Donner-Grau ve Taisha Abelar'ın
şamanizm dünyasında iki farklı kategoriyi temsil ettiğini okuduk.
Biriniz rüya görücü, ötekiniz ise iz sürücüsünüz. Bunlar
cezbedici ve alışılmadık terimler, fa k a t çoğu insan bunları
fa rk gözetmeden kullanıyor ve kendi açılarından yorumluyor.
Böylesi sınıflandırmaların asıl önemi nerede yatmaktadır? Iş
eyleme geldiğinde, Florinda Donner-Grau'mm bir rüya görücü
olmasının, ve Taisha Abelar'ın bir iz sürücü olmasının
göstergeleri nelerdir?Y: Yine, önceki sorunuzdaki gibi, aramızdaki fark çok basit,
çünkü bu her birimizin enerjisi tarafından belirleniyor. Florinda
Donner-Grau bir rüya görücü, çünkü birleşim noktasının
yerini değiştirmek konusunda olağanüstü bir yeteneği var.
Büyücülere göre, farkındalığın karanlık deniziyle bağlantı
noktam ız olan birleşim noktası yer değiştirdiği zaman, yeni
bir enerji alanları kümesi, bildiğim iz kümeye benzeyen, fakat
her günkü dünya olmayan başka bir dünyayı algılamamızı
sağlayacak kadar farklı bir küme bir araya gelir.
Bir iz sürücü olarak Taisha Abelar'ın hüneri de, birleşim noktasını,
yeri değiştiği zaman yeni noktada sabitleme yeteneğidir.
Birleşim noktasını sabitleme yeteneği olmazsa bu başka
dünyanın algılanması gelip geçici olur; bazı sanrılandırıcı
m addelerin etkisine benzer bu: bir yığın ipsiz sapsız imge.
Büyücüler sanrılandırıcı m addelerin etkisinin birleşim noktasının
yerini değiştirmek olduğuna inanırlar, ancak bu değişim
çok karm an çorm an ve geçicidir.S: Son kitaplarınızda, Rüyacı ve Büyü Geçişi'nde, kabul edilmesi
zor kişisel deneyimlerinizden söz ediyorsunuz. Başka
dünyalara girmek, bilinmeyende yolculuk etmek, inorganik
varlıklarla temasa geçmek, bütün bunlar akla meydan okuyan
deneyimler. Bu bizi ya böylesi hikâyelere hiç inanmamaya
ya da sizleri iyi ve kötünün ötesinde varlıklar, hastalığın,
yaşlılığın ya da ölümün dokunmadığı varlıklar olarak düşünmeye
teşvik ediyor. Kadın bir büyücü için günlük gerçeklik
nedir? Ve kronolojik zamanda yaşamak sihirli zamanda yaşamaya
nasıl uyuyor?
Y: Sorunuz, Bayan Labarta, çok soyut ve zorlamalı bir soru.
Açık sözlülüğümüzü bağışlayın lütfen. Bizler entelektüel varlıklar
değiliz, zihnin gerçekte hiçbir anlamı olmayan sözcüklerle
uğraştığı alıştırmalarda yer alamayız. Hiçbirimiz, hiçbir
koşul altında, iyinin ve kötünün, hastalığın ya da yaşlılığın
ötesinde değiliz.Bizler eski nagual tarafından insanların iki katogoride olduklarına
ikna edildik. Büyük çoğunluğum uz, büyücülerin
(alçaltıcı anlam da olduğunu söylem eden geçm eyeyim )
“ölüm süzler” diye adlandırdığı varlıklarız. Öbür kategori ise
ölecek olan varlıkların kategorisidir.
Eski nagual bizlere, ölümsüz varlıklar gibi, ölümü asla bir
referans noktası olarak almadığımızı, ve bu yüzden de kendimizi,
tüm yaşantımızı sözcüklerle, tanımlamalarla, polem iklerle,
anlaşm alar ve anlaşmazlıklarla uğraşarak geçirmek gibi
akıl almaz bir lükse kaptırdığımızı anlattı.
Öbür kategori ise ölecek olan varlıkların, hiçbir zaman ve
hiçbir koşul altında, kendilerini entelektüel savlarda bulunma
lüksüne kaptırm ayan varlıkların, büyücülerin kategorisiydi.
Şayet bizler bir şey isek, o da hiçbir önemi olmayan varlıklar
olduğumuzdur. Ve eğer bir şeye sahipsek, o da ölecek olan
varlıklar olduğumuza, ve bir gün sonsuzlukla, karşılaşm ak zorunda
kalacağım ıza ilişkin inancımızdır. Bizim hazırlığım ız
dünyadaki en basit şeydir: günde yirmidört saat sonsuzlukla
bu karşılaşm aya hazırlıyoruz kendimizi.
Eski nagual içimizdeki şu lanet ölümsüzlük fikrini ve yaşama karşı kayıtsızlığımızı silmeyi başardı; bizi, ölecek olan
varlıklar olarak, yaşamdaki seçeneklerim izi genişletebileceğimize
inandırdı. Büyücüler insanların, kendilerini sıradan
insanlara dönüştüren ideolojilerden bir kez kurtarınca, artık,
muhteşem eylemlerde bulunabilecek ve başarılar kazanabilecek
sihirli varlıklara dönüştüklerini öne sürerler.
Gerçekte bizim anlattıklarımız, hepimize, özellikle kadınlara
açık olan algı hünerlerine, kendim ize ilişkin düşüncelere
dalma huyıımıız yüzünden es geçtiğim iz hünerlere dair hayret
verici tanımlamalardır. Büyücüler, insanlar için var olan
tek şeyin BEN. BEN ve sadece BEN olduğunu ileri sürerler.
Bu koşullar altında, mümkün olabilecek tek şey, beni ilgilendiren
şeydir. Ve Beni, kişisel “ben”i ilgilendiren her şey sadece
öfkeye ve gücenmeye yol açabilir.
S: Carlos Castaneda yeni nagııal. Dunun kadın olarak sizler,
ve sizin kadın topluluğunuz için anlamı nedir? Bir kadının
nagııal olması mümkün değil mi?C: Bütün bunların bizim için anlamı Carlos Castaneda'nın bizim
danışm anım ız, sonsuzlukla ilgili belgelerin nerede im zalanacağını
bilen avukatımız olduğudur.Sonsuzlukla ilgili sorulardaki
kanuni danışm anim izdir o. Elbette bir kadın da aynı
şeyi yapabilir, ama, büyücülerin dediği gibi, eğer yatağında
yatarken yapabiliyorsan, neden kalkasın ki?
Bu türden biı danışman olmak tam bir başbelasıdır. Eski nagual,
bir nagual olmanın bir hizmetçi olmaya eş olduğunu
söyleyerek bununla dalga geçerdi. “Lanet olsun James, m utfağa
git de bana tuzu getir. K alkam ayacak kadar yorgunum.”
Ve tabii James kalkıp m utfağa gitmeli ve tuzu getirmelidir.
S: B ir öğretmenin fiziksel varlığı zorunlu olmayabilir, fa ka t
her halükarda büyük yardımı var. Don Jııan ve topluluğunda,
size şamanizmin dünyasında rehberlik edecek eğitim aldınız.
Bu dünyanın, kişisel bir öğretmenleri olmasa da, herkese açık
olduğunu düşünüyor musunuz?
C: Bir anlamda, bir öğretm enin olduğunda ısrar etmek bir hata. Eski nagualın fikrine göre, kendisi bize Ben'in hâkim iyetini
kırmamız için yardım ediyordu. Yaptığı şakalar ve o korkunç
mizah anlayışıyla, kendim ize gülmemizi sağlamayı başardı.
Bu anlamda, değişimin, bizimkine benzer bir değişimin,
m esela Tensegrity* uygulayarak, özel ya da kişisel bir
öğretmene ihtiyaç olmaksızın, herkes için m ümkün olduğuna
inanıyoruz.
Eski nagual bilgisini öğretmekle ilgilenmiyordu. Asla bir
öğretmen ya da guru değildi. Bunlardan biri olmak um urunda
bile değildi. Eski nagual kuşağını devam ettirmekle ilgileniyordu.
Eğer bize kişisel olarak rehberlik ettiyse, bu onun
kuşağını sürdürm em ize izin verecek tüm büyücülük öncüllerini
bize aşılamak içindi. Bir gün bunu yapm a sırasının bize
geleceğini umuyordu.
Bizim irademiz ya da onun iradesi dışındaki şartlar, don
Juan'ın kuşağının devam etmesini engelleyecek şekilde bir
araya geldi. Geleneksel olarak bir büyücülük kuşağının devam
etmesi işlevini yerine getiremediğimiz gerçeği karşısında
bu bilgiyi açığa vurm ak istedik. Tensegrity uygulayanlar
herhangi bir şamanistik kuşağı devam ettirm ek durumunda
olmadıkları için bizim başardıklarımızı başarm a olasılıkları
var, fakat farklı bir yolla.S: Don Juan M atus'un öğretilerinin en çarpıcı noktalarından
biri de alternatif bir ölüm şekli olasılığıdır. Sizin bize söylediğinize
göre, don Juan ve grubu bu alternatif ölüme ulaştılar.
Onların böyle ortadan kaybolmaları hakkındaki yorum unuz
nedir, ne zaman kendilerini farkındalığa dönüştürdüler?
C: Bu çok. basit bir soru gibi görünüyor, ama yanıtlaması oldukça
zor. Bizler eski nagualın öğretilerini uyguluyoruz. Bize
öyle geliyor ki bu sorunuzla siz ısrarla psikolojik bir doğrulama,
çağdaş bilim in açıklam alarına eşit bir açıklama talep
ediyorsunuz bizden.
M aalesef size olduğum uzdan farklı bir açıklama yapamayız.
Eski nagual ve topluluğu, eğer gerekli disiplinimiz olursa he*
Tensegrity: Carlos C astaneda’nın, 10. kitabı Sihirli Geçişler’de, eski Meksika
şamanlarımn öğrettiği, farkındalığı arttırıcı, erk biriktirici hareketler.pimiz için m ümkün olan, alternatif bir ölüm öldüler.
Size bütün söyleyebileceğimiz, eski nagualla tebasım n yaşamı
profesyonelce yaşadıklarıdır, şu anlam da ki bütün eylem lerinden,
en önemsiz olanlarından bile, sorumluydular, çünkü
yaptıkları her şeyin son derece farkındalardı. Bu durumda, alternatif
bir ölüm ölmek hiç de abes bir olasılık değil.
S: Kendinizi bu son atlayışı karşılamaya hazır hissediyor m usunuz?
Kişisel olmayan, soğuk ve yırtıcı olarak tanım ladığınız
bu evrenden ne bekliyorsunuz?
C: Bizim beklediğim iz sonsuz bir uçuş ve bir an için de olsa,
beş m ilyar yıl için de olsa, sonsuzluğa tanık olma olasılığı.
S: Carlos Castaneda'nın edebi çalışmalarını okuyan kimi
okuyucular onu kitaplarında daha biiyük bir tinsel varlık olmadığı
için, hiçbir zaman 'sevgi' gibi sözcükler kullanmadığı
için kınadılar. B ir savaşçının dünyası gerçekten bu denli soğuk
mu? insani duygular hissetmiyor musunuz? Yoksa bu
duygulara farklı bir anlam mı veriyorsunuz?C: Evet, bunlara farklı bir anlam veriyoruz ve 'sevgi' ya da
'tinsellik' gibi sözcükler kullanmıyoruz, çünkü eski nagual bizi
bunların boş kavram lar olduğuna ikna etti. Sevgi ya da tinselliğin
değil, bu iki sözcüğün kullanımının. Onun irdeleme
noktası şuydu: eğer gerçekten kendim izi devasa çelişkiler ve
sonsuz bencillik içinde yaşama lüksüne sahip olabilen ölüm süz
varlıklar olarak düşünürsek, eğer bizim için önemli olan
tek şey hemen o anda tatmin olmaksa, sevgiyi ya da tinselliği
nasıl hakiki bir şey yapabiliriz ki? Eski nagual için bu kavramlar
başarısızdı, cansızdı, hiç kimsenin arka çıkmaya hazırlanmadığı
sözcüklerdi. Bu çelişkilerle karşı karşıya kaldığımız
her seferinde, bunu insan olarak zayıf olduğumuzu söyleyerek
çözdüğümüzü söylerdi.
Eski nagual, genel bir kural olarak, biz insanlara sevmenin
hiç öğretilmemiş olduğunu söylerdi. Bize öğretilen sadece
özellikle Ben'le ilgili tatmin edici duygular hissetmekti. O
sonsuzluğun ulu ve acımasız olduğunu söylerdi ve orada, bize ne kadar hoş görünürse görünsün, temelsiz kavramlar için
yer yoktu.
S: Öyle görünüyor ki algı yetilerim izi genişletmenin anahtarı
sahip olduğumuz enerji miktarında yatıyor ve çağdaş insanın
eneıjik durumu çok yetersiz. Enerji depolamanın esas öncülü
nedir? B ir aileye bakmak, her giin işe gitm ek ve toplumsal
dünyaya katılmak zorunda olan birisi için mümkün mü bu?
Bir de, kitaplarınızdaki en münakaşaya açık noktalardan biri
olan, bir enerji toplama yolu olarak bekârlık hakkında ne diyeceksiniz?
C: Eski nagual çoğumuz için bekârlığın tavsiye edildiğini
söylemişti. Ahlaki nedenlerden değil, yeterli enerjimiz olm adığı
için. Eski nagual nasıl evlilik sıkıntılarının ortasında gebe
kalındığını gösterdi bize. Pragm atik bir büyücü olarak o
gebeliğin nihai önemi olan bir şey olduğunu iddia ediyordu.
Eğer anne gebelik anında orgazm olmamışsa, bunun sonucu
onun deyimiyle 'sıkkın bir gebelik'ti. Bu koşullar altında hiç
enerji olmazdı. Eski nagual bu koşullar altında gebe kalınmış
olanlar için tavsiye ediyordu bekârlığı.Enerji depolam a yolu olarak tavsiye ettiği başka bir şey
de kaosa yol açan davranış modellerinin sona erdirilmesiydi.
M esela zihnin sürekli romantik kur yapmayla meşgul olması,
günlük yaşamda özün ortaya konulması ve savunulması, aşırı
rutinler ve hepsinden önemlisi, müthiş bir ısrarla özün kaygılan
üstünde durmak gibi.
Eğer bu noktalarda başarı kazanılırsa, her birimiz zamanı,
uzayı ve toplumsal düzeni daha zekice kullanmak için gerekli
enerjiye sahip olabiliriz.
S: Büyük önemi olduğunu düşündüğünüz Tensegrity'nin sihirli
geçişleri don Juan M atus'un dünyasıyla ilgilenen insanlar
için yaptığınız en son yardım. Tensegrity bunu uygulayanlara
ne getirebilir? Başka bir fiziksel disiplinle eşleşebilir mi bu,
yoksa kendine has özellikleri mi var?
C: Tensegrity'nin bunu uygulayanlara getirdiği enerjidir. Tensegrity ile başka bir fiziksel egzersiz sistemi arasındaki fark
Tensegrity'nin niyetinin eski M eksika şamanları tarafından
yüklenmiş bir şey olmasıdır. Bu niyet ölecek olan varlığın
azat edilmesidir.
S: Halk seminerleri yoluyla büyük bir yelpazeye bu bilginizi
yaymanızdaki nedenler nelerdir? Ticari vasıtaların ve büyiik
toplulukların kullanılması demek olan bu tür yaklaşımın bireysel
bir değişime ulaşmak peşinde olan biri için gerçekten
etkili olacağını düşünüyor musunuz?
C: Kalabalık bir uygulayıcı kitlesinin katılım ı bizim için büyük
bir sürpriz oldu. Eski nagual bize böyle bir şeyden bahsetmemişti,
çünkü buna tanık olma fırsatına hiç sahip olm amıştı.
Tensegrity'ye ortak bir amaç veren ve uygulayıcıları bireysel
olarak, ki bize göre seminerlerin süresi çerçevesinde
bu mümkün değildi, başarılara sevkeden insan kitlesidir.S: Don Juan'ın kuşağının sonu olduğunuzu ve sizden önce gelen
şamanlar tarafından hiç yapılmayan yeni şeyler yaptığınızı
öne sürüyorsunuz. Belki püristler orijinal öğretilere sadık
olmadığınız için sizi kınayacaklardır. Size don Junın öğrettiği
şekliyle şamanist geleneğinizden ne ölçüde ayrıldınız?
Ve çalışmalarınızın yeni yönü nedir?
C: Bizler hiçbir şekilde eski nagualın öğretisinden sapmadık.
O bize kendi kuşağım altın bir kurdeleyle bağlama görevini
verdi ve bizim yapmaya çalıştığımız da bu.
Bizim için seminerler size yaklaşmak ve dikkatinizi ayakta
tutmak için tek yol. Carlos Castaneda ona yaklaşanlara on yıl boyunca Tensegrity öğretti. İsteyenlere konferanslar ve dersler verdi ve başardığı tek şey, Carlos Castaneda'yı istismar ederek kariyer yapanlara bir sözlük sağlamak oldu.
.... kadınların BEDENLERİNİN İÇİNDE rahmin olması nedeniyle.... erkek cinsel organlarının BEDENLERİNİN DIŞINDA olması nedeni ile .... çok önemli bi ipucu var röportajdaki bu bilgilerde. yogunlaşarak düşünmek lazım.
Bu röportajlar en az kitaplar kadar etkili. Okuduğum zaman olayı daha geniş bir çerçevede görüp değerlendirebiliyorum.
Mesela gruptaki nagual kadın Carol'un geri dönüşü diğer kişilerin dar görüşlü amaçlarını değiştirip öğretiyi kitlelere ulaştırmaya yönelmişler. Son cümlede bu amacın dezavantajlarını söylemiş ;"İsteyenlere konferanslar ve dersler verdi. Başardığı tek şey Carlos Castaneda'yı istismar ederek kariyer yapanlara bir sözlük sağlamak oldu."
Buna bizlerde dahiliz :)) Ama, öğretiyle kariyer yapmadım :)
Yok yok yapmış da olabilirim :)
Yaptığım en ileri kariyer bu forumda yazılar yazmak oldu. Yada beni beğenenlerle görüşmek... Saçmalık... Sözlük nedir ki? İçine bakarsın anlamını öğrenir her yerde o anlamı kullanırsın. Benzetmeye çalışırsın. Benzete benzete elinde kalan yine tek bir anlam olur.
Eğer kendimize gülebiliyorsak doğru yoldayız, başka türlüsü bizi tapınaklardaki keşişlere dönüştürür. Ciddi, katı, saplantılı...
Farkındalığın karanlık denizinde yolculuklar... Ne amaç ama... Yok başka türlüsünü de yapamayız, işte ellerinde kalan son seçenek, topluluklara tensegrty öğretmek. Yoksa ne hayalleri vardı bu büyücülerin. :)
İyi ki varsın 'ölüm'. Sen olmasan daha çok zamanım vardı...