Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

kitap 3 bolum 20


CARLOS CASTANEDA

Bölüm-20

Ixtlan Yolculuğu


Dost ile buluşma yoluna koyulan dostlarımız artık Ixlant Yolculuğuna başlamışlardır. Geçen gün Carlos’un tek başına gittiği dağlara doğru giderler. Ama daha alçak dağ tepelerindeki ovalara inerler. Yüksek bir tepenin üzerinde dinlenmek için dururlar ve Juan Carlos’a Genaronun kendi dostu ile buluşma hikayesini anlatacağını söyler. Genaro hikayeye başlamadan önce hazırlıklarını yapar. Yumurtlamaya çalışan tavuğu andıran hareketleri ile Genaro, aslında hikaye yumurtlayacağını anlatmaktadır.


Kendi dostu ile tutuştuğunda henüz genç bir delikanlı olduğunu söyleyerek başlar hikayesine. Kendisi ile uzun bir kır gezisi sonrası evine dönerken karşılaşmıştır.Ve yolunu keserek onunla güreşmesini istemiştir.Önce uzak durmayı yeğlemiş fakat onunla baş edebileceğine inanarak kabul etmiştir.


Genaro ücudundaki kasları nasıl çalıştırdığını anlatırken yaptığı çevik hareketleri de açıkça göstermeye başlamıştı Carlos’a. O kasların hala gençlik halindeki gibi durduğunu görebiliyordu Carlos. Oturdukları yerde öyle sıçrayışlar yapmıştı ki Genaro, Carlos ürkerek yere yuvarlanmıştı. Bu arada Juan sende dostunu gördüğünde yakalamak için tıpkı Genaro’nun duruş tarzında olman ve atılarak yakalayabilemen gerekir diye ikazladı.


Dostunla güreşmek için tutuşmaları ve birlikte fırıldak gibi dönmeleri, ama yinede onu bırakmaması, sonunda bu dönüşler sayesinde artık herşeyin görünmez olduklarını anlatır Genaro. Pekiştirmek içinde ‘’ bu öyle bir şeydi ki anlatılacak gibi değildir der. Bir anda bütün dönmelerin bittiğini ve kendisini yerde durmakta iken bulduğunu söyler. ‘’dost beni öldürmemişti.Her yanım sağlamdı.Ben kendimdim.Başardığımı anlamıştım.Ne güzel bir duyguydu o! Ne görkemli bir duyguydu’’….diye devam eder Genaro.


Kendine geldiğinde Genaro kaybolduğunu anlar. Çünki dönmelerden sonra dost onu çok uzak yerlere fırlatmıştır. Tıpkı kuvvetli bir hortumun yaptığı gibi. Evinin yolunu bulmak için bir yön tayin eder ve yola koyulur. Bu yolculukta karşılaşacağı kişiler yaşamda onun başına gelebilecek kötü ile güzeli ayırt edebilme yetisine sahip olmasını sağlamış gibidir.


Önce birkaç adamla kadından oluşan Kızılderiliye rastlar. Hepside etrafını sararak nereye gitmekte olduğunu sorarlar. Kaybolduğunu söyleyen Genaro yurdu Ixlan’a gittiğini belirtir. Kızılderililer ters yöne gittiğini söylerler. Fakat bu çok dostça yaklaşım gösteren insanlardan hemen kaçması gerektiğini anlar. Onlar gerçek insan değil hayalet gibiydiler diye düşünür ve bunu da Juan onaylar aynı zamanda.


Bir süre daha yürüdükten sonra kendisine güveni artar, Ixlan’ın onun gittiği yönde olduğunu biliyormuş gibi hisseder. Sonra yolda ona doğru iki adamın geldiğini görür ve eşekleriyle yanından selamlaşarak geçerler. Yollarına devam eden adamların arkasından bakan Genaro onlara bağırarak durun ben kayboldum, Ixlan’a nasıl gidilir diye sorar. Adamlar kendi gittikleri yolu göstererek buradan giderse 4-5 günde orada olacağını söylerler. Onlara güvenmiş ve onlarla birlikte yol almaya başlamıştır. Fakat daha sonra ki davranışlarından şüphelenen Genaro onlardan da kaçarcasına uzaklaşmıştır.


Yürümeye devam eden Genaro aslında kendi yolunun doğru yol olduğundan emin olduğunu düşünür. Daha sonra sekiz kişiyle karşılaşır. Bunlar sanki onun kararından dönmeyeceğini anlamış gibi çoğu bir söz dahi etmemişken özellikle gruptaki kadınlar ona yalvarırcasına kendileriyle gelmesini, yollarda kaybolup gideceğini söylemişler. Fakat Genaro hiçbirini dinlemeyip yoluna devam etmiştir.


Akşama doğru aşina olduğu bir vadiye ulaşmış, buraları hatırlayabileceği, daha değişik işaretler arar iken keçilerini güden bir Kızılderili oğlan görmüştür. Aslında o çocuk ona babasının iki keçisini güden kendisini anımsatmıştır. Çocuktan aldığı bilgiler doğrultusunda doğru yolda olduğuna sevinir. Bu arada ise dostunun onu bu kadar uzaklara dönerek nasıl attığını düşünüyordur. Çocuğa teşekkür ederek yola koyulacağı sırada, geriye dönüp aç olduğunu, burada ise ailesine gitmek istediğini, karnını doyurmak istediğini söyler. Çocukta ailesinin olmadığını, burada bir tek evin olduğunu, amcası ile kaldığını amcasının evde olmadığını, karısının da tarlada olduğunu belirtirken Genaro duraklar. Bu duraklama çocuğunda dikkatini çeker ve bir anda,’’ evde bol yiyecek olduğunu belirterek kendisiyle gelmesini söyler. Genaro onun da bir hayalet olduğunu anlar ve buna üzülür.


Çocuktan ayrılırken tekrar geriye dönüp onunla konuşur ve aynı patikaya yönlenir. Bu arada bir şeyin farkındadır. Bütün hayaletler onu izlemektedir. Fakat o bundan korkmamaktadır.Dostu ile karşılaşmanın sersemletici etkisindedir.Bu durumdan faydalanarak çocuğu patikada izlemeye koyulur.Bütün hayaletler ortaya çıkarlar yeniden, ve onu uçurumdan aşağıya atmak isterler. Fakat o bu duruma istemleri ile karşı koyar. Onunla baş edemeyeceklerini anlayan hayaletler bu hareketlerinden vaz geçerek onu rahat bırakmışlardır.

Bunları anlatan Genaro uzun süre sessiz kalmıştır. Daha sonra ne oldu? diye soran Carlos’a; ‘’yürümeye devam ettim’’ diye yanıt verir. Sanki anlatımı sona ermiş gibidir. O hayaletler dostmuydu sorsuna Genaro ‘’yo onlar insandı’’ cevabı verir.Ama sen onların hayalet olduğunu söylemiştin diyen Carlos’a yanıt ise şöyle gelmiştir. ‘’Ben onların gerçek olmadıklarını söylemiştim. Benim dostla karşılaşmamdan sonra hiçbir şey gerçek değildir artık.’’

Nihayi sonucu merak eden Carlos’a sen burada nihayi sonucun benim Ixtlan’a ulaşıp ulaşamadığım olarak mı algılıyorsun diyerek serzenişte bulunur, ve ince bir hüzün havasında Genaro ‘’ben hala o yoldayım sanırım ulaşamayacağım da’’ der. Hatta hala yollarımda rastladığım izler hayaletlerin izleri diye de ekler. Ixtlan yolculuğun da ben sadece hayalet yolculara rastladım. Gerçek sadece o dedi Genaro.

Juan, Genaro’nun ona hikayesini anlatmasının amacını dün dünyayı durdurmuş olmasına bağlayarak, onun güçlü bir savaşçı olduğunu hatırlatıp, eğer böyle bir durumla karşılaşır ise, onun bu ülkede yaşamıyor olacağını söyler. O zaman hepimiz için doğal olanı yapacaksın, yani Los Angeles’e dönmek için yola çıkacaksın. Ama oraya dönebileceğin bir yol yoktur. Orada bırakmış olduğun şeyleri ebediyen yitirmiş olacaksın. Fakat elbette bir büyücü olmuşsundur ama bu da bir işe yaramayacaktır. Öyle bir durumda hepimiz için önemli olan şey sevdiğimiz ya da nefret ettiğimiz ya da arzuladığımız her bir şeyi gerilerde bırakmış olduğumuz gerçeğidir. Duyguların ölmez ya da değişmez, onun için de büyücü ulaşamayacağını bildiği halde yeryüzündeki hiçbir gücün hatta ölümün bile onu sevdiği yere, nesnelere ve insanlara kavuşturamayacağını bildiği halde yurduna dönmeye çalışır. Genaro, işte bunu anlatmıştı der.


Bu hüzün dolu anlarda Carlos’un daha önce söylemiş olduğu şiiri tekrar etmesini ister Juan. Ve ayrılmadan önceki son konuşmalarına ‘’Bilgi yolunda yalnızca bir savaşçı sağ kalabilir. Zira bir savaşçının sanatı bir insan olmanın dehşetiyle bir insan olmanın görkemini dengelemektir. Der ve onu ovada bulacağı dostuyla bırakırlar, vaktin erken mi geç mi olduğuna ise onun karar vermesi gerektiğini hatırlatarak bir birlerine sarılıp ayrılırlar.



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön