Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

kitap 3 bolum 1 dunyayi durdurma


BÖLÜM BİR


DÜNYAYI DURDURMA


Altı aydır sürekli okuduğumu ve bu kez gerçekten engin bilgi sahibi olduğumu söyledim. Don juan güldü. Kuşkusuz bu söylediklerimde ona komik gelen bir şeyler vardı. Benimle dalga geçtiği belliydi, bu yüzden şaşırmış ve kırılmıştım.


Don juan, tedirginliğimi görmüş olacak ki, iyi niyetimden kuşku duymadığını, ancak kendimi bu görüşmeye hazırlayabilmek için herhangi bir çaba göstermem gerekmediğini söyleyerek beni yatıştırdı.


Ona bu sözlerinin gizili bir anlamı olup olmadığını sormam uygun düşer mi, diye bir süre bocaladım ve sonunda sormamayı yeğledim. Ama o, duygularımı algılarmışçasına, o söylediklerimin ne anlama geldiğini anlatmaya başladı. Benim bu çabalarımın ona bir zamanlar bir kralın hışmına uğrayarak öldürülmüş olan bir takım insanlara ilişkin bir öyküyü anımsattığını söyledi. Bu öyküde kıygın insanlar, kimi sözcükleri salt kendileri özgün bir biçimde telaffuz etmekte direnmeleri dışında, kıyıcılardan pek farklı değillermiş. İşte bu kusurları da onları ele vermeye yetiyormuş. Kral tüm önemli geçitleri kapattırarak görevlilerinin gelip geçen herkese belli bir sözcüğü söyletmelerini buyurmuş. Sözcüğü kralın söylediği biçimde telaffuz edenler bırakılıyor, bunu beceremeyenlerse hemen öldürülüyormuş. Öykünün ilginç yanına gelince, bir gün gençten bir adam o geçitlerin birinde geçebilmek amacıyla o anahtar sözcüğü tıpkı kralın istediği biçimde söyleyebilmek için hazırlanmayı aklına koymuş.


Don Juan gülümseyerek, o genç adamın o sözcüğü doğru olarak söyleyebilmesinin tamamı tamamına ‘altı ay ‘ sürdüğünü söyledi. Sonrada büyük sınama günü gelip çatmış; genç adam sarsılmaz bir güven duygusu içinde geçide varmış ve görevlinin ona o sözcüğü söyletmesini beklemiş. Tam bu anda Don juan pek abartılı bir biçimde anlatısını keserek yüzüme baktı. Bu suskunluk bana pek kasıtlı, biraz da bayağı gelmişti, ama renk vermedim. Bu öykünün bir benzerini daha önce dinlemiştim. Almanya’daki Yahudilerle ve kimi sözcükleri söyleyiş biçimlerine bakılarak kimin Yahudi olduğunun anlaşılabilmesiyle ilgiliydi. Üstelik öykünün sonunu da biliyordum: genç adam yakayı ele verir, zira görevli anahtar sözcüğü unutmuş ve ona başka benzer bir sözcüğü etmesini buyurmuştur, ama elbet genç adam o sözcüğü hiç çalışamamıştır.


Don juan benim ona daha sonra ne olduğunu sorayım diye bekler görünüyordu, bende öyle yaptım.


Saf görünmeye çalışarak öykünün sonunu merak ediyormuşçasına, ’peki sonra ne olmuş ?’’diye sordum.


‘’Genç adam kurnaz mı kurnazmış hani, ‘’ dedi Don juan, ‘’görevlinin anahtar sözcüğü unuttuğunu çakıvermiş ve adam daha ona bir şey diyemeden önce, altı aydır o sözcüğün üzerinde çalışmış olduğunu itiraf etmiş’’


Don juan yeniden duralayarak, gözlerinde şeytanca bir parıltıyla yüzüme baktı. Bu kez zihnimi allak bullak etmişti. Genç adamın itirafı hiç hesapta yoktu ve artık öykünün nasıl biteceğini tahmin edemiyordum.


Gerçekten meraklanıp ‘’ E, sonra ne oluyor ?’’ diye sordum.


Don juan ‘’Elbet, genç adamı o anda öldürmüşler, ’’ diyerek kahkahayla gülmeye başladı.


Beni böyle merakta bırakması çok hoşuma gitmişti; en çok da, öyküyü benim durumuma bağlama biçimini beğenmiştim. Daha da gerçeği, bütün bunları bana uygun düşecek biçimde kurduğu belliydi. Benimle pek ince ve sanatkârane bir biçimde dalga geçiyordu. Bende gülmeye başladım.


*** ‘’Yaşamımızdaki her şeyi istediğimiz zaman, şıp, diye, kesebileceğimizin çok az insan FARKINDADIR, ’’


İnsan sigarayı, içkiyi öyle kolayca bırakabilir mi?


‘’Elbette!’’ dedi. Sigara, içki bir şey değil. Bırakmak istersek bir şey sayılmaz onlar. ’’



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön