Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

kitap 3 uyelik kazanma


—Üyelik kazanma


Don Juan, bir büyücüye göre gündelik yaşam âleminin bizim inandığımız gibi gerçek, ya da dışımızda öyle gördüğümüz gibi bir şey olmadığını söylemişti.


Bir büyücüye göre gerçeklik, ya da hepimizin bildiği dünya yalnızca bir betimlemeden ibarettir. (Betimleme; bir şeyin tasarımını söz ya da yazı ile yapma işi)


Bu önermenin doğrulanması amacıyla Don Juan çabalarının çoğunu, beni zihnimde ‘hemen burnumun dibindeki şu dünya ‘diye yer etmiş olan şeyin, dünyanın bir betimlemesinden –doğduğum andan bu yana benliğime kakıla gelmekte olan bir betimlemeden –başka bir şey olmadığına ilişkin içten bir kanıya yöneltmek üzerinde yoğunlaştırmıştı.


Don Juan, bir çocuğun karşılaştığı herkesin, o çocuğa dünyayı ara vermeksizin betimleyen birer öğretmen olduğunu ve sonunda bir an geldiğini ve o çocuğun artık dünyayı kendisine betimlendiği gibi algılar duruma geçtiğini anlatmıştı.


Don juan‘a göre bizlerin o ‘’meşum(kötü, uğursuz)’’ an’a ilişkin hiçbir anımız yoktur; çünkü o an’ı başka herhangi bir şeyle kıyaslayabilecek bir doğrulama noktası bulmamız olanaksızdır. Ne var ki çocuk o andan itibaren bir üyedir artık.


Dünya nasıl betimleniyor, bilir ve üyeliği tamamlanmıştır herhalde çocuğun tüm ‘münasip’ algısal yorumlamaları yapabilme yetisini kazandığı ve o betimlemeye uyarak onu doğruladığı andır bu.


Don Juan’a göre Bizim her günkü yaşamımızın gerçekliği, belli bir üyeliği paylaşan biz kişilerin ortaklaşa yapmayı öğrendiğimiz sonu gelmez algısal yorumlamaların bir akışından ibarettir.


Dünya kavramımızı oluşturan algısal yorumlamaların akmakta oluşu düşüncesi, bunların –sorgusuz sualsiz-ve doğruluklarından ancak pek seyrek olarak kuşkulanılarak kesiksizcesine sürüp gitmeleri olgusuna uygun düşmektedir.


Gerçekte, bildiğimiz dünyanın gerçekliği öylesine sorgusuz sualsiz kabullenilmiştir ki, büyücülüğün temel önermesi olan, gerçekliğimizin birçok betimlemelerden yalnızca biri, diye ele alınması düşüncesine ciddi bir önerme diye bakıldığı pek görülmez.


—Dünyayı Durdurma


Don Juan ‘ın avı, onun bana yalnızca ‘’bakma ‘’yerine ‘’görmeyi ‘’ öğrettiği ve ‘’dünyayı durdurmanın’’ da ‘’görmeye’’ götüren ilk adım olduğuydu.


*** söyleşiyi kitaptan okuyalım***


Yaşamımın o anıtsal olayı, on yıllık çalışmalarımı yeniden ayrıntılı olarak gözden geçirmeme itti beni. Psikotropik bitkilerin oynadığı role ilişkin ilk varsayımımın yanlış olduğunu açık seçik görebildim. Büyücünün dünyayı betimlemesinde bunların kullanılması koşulunun bulunmadığını anladım; bunlar bir bakıma yalnızca, başka yollarla algılayamadığım kimi betimlemeleri bir araya getirebilmeme yardımcı oluyorlardı. Gerçekliğin kendi bildiğim biçimine saplanıp kalmakta direnişim, Don Juan’ın amaçlarına karşı beni hemen hemen sağır ve kör kılmıştı. Bu bakımdan, bu bitkilerin kullanımlarını çekici kılan şey, sadece benim kendi duyarsızlığım olmuştu.


Don Juan, ’görmeye’ varabilesi için, bir kimsenin önce dünyayı durdurması gerektiğini söylerdi. ’’Dünyanın durdurulması’’, gerçekten de, kimi belli ayrımsama durumlarını belirleyen çok yerinde bir ifadedir. Bu tür ayrımsama durumlarında gündelik yaşamın gerçekliği, genellikle durmaksızın ilerleyen yorumlama akışının, bu akışa yabancı bir takım koşullarca durdurulmasından ötürü değişikliğe uğratılmaktadır. Don Juan’a göre ‘’dünyanın durdurulması’’ için ön koşul, bir kimsenin bu yeni betimlemeyi tam anlamıyla öğrenmesi ve ısrarla eskisinin yerine koyma çalışmasıydı. Çünkü algılarımızdan ya da dünya ile ilgili gerçeklik görüşümüzden kuşkulanılamayacağına ilişkin hepimizin paylaştığı o eski yorumlamalarımızı ancak bu yolla sarsabilirdik.


Dünyanın durdurulmasından sonra ilk adım ‘’GÖRME’’ olmaktaydı.


Don Juan bununla, ‘’gerçeklik, diye bellediğimiz betimlemenin dışında bir dünyanın algısal istemlerini karşılayabilme ‘’ biçiminde açıklayabileceğim bir olguyu anlatmak istiyordu.



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön