Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

22 dorduncu grup icsel sessizlik


Dördüncü Grup : İçsel Sessizlik


Don Juan, içsel sessizliğin, eski çağ Meksika’sının şamanları tarafından en fazla peşine düşülen durum olduğunu söylüyordu. Onun tanımlamasına göre bu insan algılamasının doğal bir durumudur; bu durumda düşüncelerin önü kesilir—kişinin tüm melekeleri bizim gündelik bilişsel sistemimizin kullanılmasını gerektirmeyen bir farkındalık düzeyinde işler.


İçsel sessizlik, don Juan’ın silsilesindeki şamanlara hep karanlığı çağrıştırmıştır; belki de insan algısı, alışılmış yoldaşından, içsel söyleşiden yoksun kalınca karanlık bir kuyuya düşmüş gibi olduğu için. Don Juan’ın dediğine göre, beden her zamanki gibi işler; ama farkındalık keskinleşmiştir. Kararlar anidir— sanki dile getirilen düşünceler içermeyen özel bir tür bilgiden kaynaklanıyormuş gibidir.


İçsel sessizlik durumunda işleyen insan algısı, don Juan’a göre, tanımlanamayacak düzeylere erişme yetisine sahiptir. O algı düzeylerinden bazıları kendi içlerinde dünyalardır; bunlar rüya görme yoluyla erişilen dünyalara hiç benzemezler. Betimlenemeyecek durumlardır onlar; alışılmış insan algısının evreni tanımlamak için kullandığı terimlerin tek yönlü sınırları içinde izah edilemezler.


Don Juan’ın yorumuna göre, içsel sessizlik, evrimin dev bir adımı için ortamı oluşturur; suskun bilgi için, ya da bilmenin kendiliğinden ve ansızın olduğu insan farkındalığı düzeyi için. Bu düzeydeki bilgi, beyinsel biliş ya da mantıksal tümevarım ve tümdengelim ya da benzerlikler ve benzemezlikleri temel alan genellemelerin ürünü değildir. Suskun bilgi düzeyinde önsel hiçbir şey yoktur; bir bilgi kitlesi oluşturabilecek hiçbir şey bulunmaz, çünkü her şey hemen şimdidir. Karmaşık bilgi parçaları, herhangi bilişsel bir ön hazırlık olmaksızın kavranabilir.


Don Juan, eski çağ insanının, kendilerine suskun bilginin anıştırılmasına karşın, ona aslında tam olarak sahip olamadıklarına inanıyordu. Böyle bir anıştırma, bilginin büyük kısmının ezber ürünü olduğu çağdaş insan deneyimlerine oranla, sonsuz ölçüde daha güçlüydü. Bu anıştırmayı yitirmiş olmamıza karşın, insanoğlunu suskun bilgiye götüren yolun her zaman içsel sessizlik aracılığıyla açık olacağı, büyücülüğün bir temel önermesi idi.


Don Juan, silsilesinin değişmez görüşünü öğretti: içsel sessizlik tutarlı bir baskı ve disiplin yoluyla edinilmeli. Çoğaltılmalı ve biriktirilmeli—yavaş yavaş, azar azar. Başka bir deyişle, insan kendini sessiz olmaya zorlamalı; birkaç saniye için olsa bile. Kişi eğer bunda ısrarlı davranırsa, bu ısrarın bir alışkanlık haline gelip, insandan insana değişen bir süre ile, saniyeler ya da dakikalar süresince gerçekleşen bir eşiğe ulaşılabileceği, büyücüler arasında yaygın bir kanıydı, don Juan’a göre. Örneğin bir kişinin içsel sessizlik eşiği on dakikaysa, bu eşiğe ulaşıldığında içsel sessizlik bir bakıma, istenmeden, kendiliğinden gerçekleşir.


Kendi eşiğimin ne olabileceğini bilmenin mümkün olmadığı, ve bunu öğrenmenin tek yolunun doğrudan deneyim olduğu konusunda önceden uyarılmıştım. Yaşadığım da tam olarak buydu. Don Juan’ın önerisine uyarak kendimi ısrarla sessiz kalmaya zorluyordum ki, bir gün UCLA’da yürürken gizemli eşiğime ulaşıverdim. Bunu hemen anladım; zira don Juan’ın bana uzun uzadıya betimlemiş olduğu şeyi yaşamıştım bir anda. O buna dünyayı durdurmak derdi. Göz açıp kapayana dek, dünya daha önce olduğu şey olmaktan çıktı; ömrümde ilk kez enerjiyi evrendeki akışı içinde görmekte olduğumun bilincine vardım. Tuğla basamaklar vardı; onların üzerine iliştim. Tuğlaların üzerinde oturduğumu biliyordum, ama bunu salt zihinsel olarak bilmekteydim—bellek yoluyla. Deneysel olarak ise, enerji üzerinde idim. Kendim de enerji idim, çevremdeki her şey de. Yorumlama sistemimi iptal etmiştim.


Enerjiyi doğrudan gördükten sonra, günümün kâbusuna dönüşen bir şeyi kavradım; bu öyle bir şeydi ki, don Juan’dan başka kimseye uygun şekilde açıklayamazdım. Hayatımda ilk kez görmeme karşın, enerjiyi evrendeki akışı içinde tüm ömrümce görmüş, ancak bunun bilincine varamamış olduğumu anlamıştım. Evrendeki akışında enerjiyi görmek değildi alışılmadık olan. Asıl ilginci içimde öfkeyle yükselen soruydu; öyle bir öfkeydi ki bu, günlük yaşam düzeyine geri döndürmüştü beni. Evrendeki akışı içinde enerjiyi tüm ömrümce görmekte olduğumu fark etmekten beni neyin alıkoyduğunu soruyordum kendi kendime.


Bu çıldırtıcı çelişkiyi don Juan’a sorduğumda, “Burada iki ayrı konu var,” diye açıkladı bana. “Biri genel farkındalık. Öteki ise apayrı; üzerinde düşünülüp taşınılmış ölçünmeli bilinçlilik. Dünyadaki her insan, genelde, evrendeki akışı içinde enerjiyi görme açısından farkındalıklıdır. Ama sadece büyücüler eksiksiz ve amaçlı bi şekilde bunun bilincindedir. Genel anlamda farkında olduğun bi şeyin bilincine varman, enerjiyi gerektirir; bunu elde etmek için de demir yumruklu bi disiplin. Disiplin ve enerji ürünü olan içsel sessizliğin, genel farkındalığınla özel bilinçliliğin arasındaki gediği kapattı.”


Don Juan, pratik bir tutumun içsel sessizliğin belirişini desteklemedeki değerini, bulabildiği her yolla vurgulamıştı. Pratik tutumu, yol boyu karşılaşılacak her türlü beklenmedik engeli yok etme yeteneği olarak tanımlıyordu. Kendisi benim için bu tutumun yaşayan bir örneğiydi. Salt varlığının yetmediği hiçbir belirsizlik, hiçbir engel yoktu. Bana her fırsatta tekrarladığına göre, içsel sessizliğin etkileri çok sarsıcıydı; bu durumu önleyebilecek tek olgu, mükemmel şekilde esnek, çevik ve güçlü bir bedenin ürünü olan pratik tutumdu. Büyücüler için anlam ifade eden tek varlığın fiziksel beden olduğunu; ve onlar için beden ile zihin arasında bir ikiliğin söz konusu olmadığını belirtiyordu. Daha da ileri giderek, fiziksel bedenin bizim bildiğimiz şekildeki bedeni ve zihni aynı anda içerdiğini; fiziksel beden bütünsel bir birim olarak değerlendirildiğinde, büyücülerin karşı denge olarak, içsel sessizlik yoluyla ulaşılan bir başka enerji biçimini; enerji bedenini ortaya koyduklarını söylüyordu. Dünyayı durdurduğum anda yaşadığım deneyimin, enerji bedenimin yeniden canlanması olduğunu, evrendeki akışı içindeki enerjiyi her zaman görebilmiş olanın da bu enerji biçimlenmesi olduğunu açıklamıştı.



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön