Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

1 bolum bilgiyle bir romans 6 ozetleme


Notlarımı gözden geçirdiğimde, Carlos'un sohbetlerinde mükerrer biçimde gönderme yaptığı diğer bir konunun da özetleme kavramı olduğunu gözledim. Büyücülerin zamanlarının en büyük bölümünü ayırdıkları alıştırmanın bu olduğunu ifade ediyordu.

Bir keresinde, toplumsal etkileşim sırasında enerjisel drenaja maruz kalmamıza rağmen, hepimizin bir alternatifi olduğunu açıklamıştı, zira Işıltılı dış görünüşümüzün mühürlenmiş doğası bizim sıfırdan başlamamıza ve bütünselliğimizi tekrar elde etmemize imkân veriyordu.

“Asla çok geç değildir,” dedi. “Hayatta oldukça, herhangi bir tipteki blokajı yenmek daima olasıdır. Kaybettiğimiz ışıklı lifçikleri tekrar elde etmenin en iyi yolu enerjimizi kendimize anımsatmaktır. En önemlisi ilk adımı atmaktır. Enerjinin tasarrufu ve onun tekrardan kazanılmasıyla ilgilenenler için, sahip olunan yegâne açık yol özetlemedir.

Bir büyücü, eğer biz hayaletlerimize doğru gitmezsek, onların bize geleceklerini bilir. Bundan dolayı hiçbir şeyi boşlukta bırakmaz. Geçmişini kendine anlatır, sihirli konjonktürü —birinin yazgısı içine çekildiği doğru anı— arar, tüm konsantrasyonunu bu nokta üzerine uygular ve niyetin bağcıklarını çözer. Büyücüler uzaktaki hayatımızı yaşadığımızı söylerler, sanki bir anıymışçasına. Artık hiçbir anlamı olmayan bir yükü taşıyarak, otuzumuza vardığımızda tutsak ve yaralı bir hayat geçiriyoruz.

‘Onu asla affetmeyecektim!’ diye bağıralım, ama bu doğru değil, asla affetmediğimiz bize ait bir şeydir!

İnsanlarla altına imza attığımız heyecansal taahhütler, hepimizin yol boyunca yaptığımız yatırımlar gibidirler. Mirasımızı böyle boşu boşuna harcamak için gerçekten deli olmak gerek! Yeniden tam olmanın tek yolu bu yatırımı tekrar elde etmek, enerjimizle barışmak ve duyguların ağır yükünü dağıtmaktır. Büyücülerin keşfetmiş olduğu en iyi metot, kişisel tarihimizin olaylarını bizler onları tamamen hazmedene kadar kendimize anımsatmamızdır. Özetleme bizi geçmişten çıkarır ve şimdinin içine yerleştirir. Ne sıkıcı bir birleşmenin sonucu olarak doğmaktan, ne de çocuklar yaparak ya da yorucu ilişkiler sürdürerek ışıltımızın büyük bölümünü yatırmaktan geri durabiliyoruz. Fakat bu eylemlerin enerjisel etkisini geçersiz kılacak olan özetlemeyi yapabiliriz.

Neyse ki enerji âleminde zaman ve uzay gibi şeyler bulunmaz. Böylece olayların geçtiği zamana ve yere dönmek ve onları tekrar yaşamak olanaklıdır. Bu çok zor değil, zira hepimiz yaralandığımız yeri çok iyi biliyoruz. Özetlemek, kılı kırk yaran sistematik bir araştırma içinde, acımasızlıkla boyun eğdirerek, rutinlerimizin izini sürmektir. Bu, hayatımızı hem de ardışık bir zaman olarak da değil, bütünlüğü içinde tahayyül etmemize imkân veren bir etkinliktir. Buna rağmen, her ne kadar tuhaf gelebiliyorsa da, bir özetleme alıştırmasını ancak büyücüler yapar; başka insanlar bunu sadece tesadüfen yaparlar. Özetleme eski görücülerin mirasıdır, temel uygulama ve büyücülüğün özüdür. O olmadan, yol yoktur. Don Juan'ın özetleme yapmamış çömezleri sivri dilli biçimde radyoaktiflikle ilişkilendirme alışkanlığı vardı. Don Genaro benimle tokalaşmayacaktı bile ve kazara ona dokunursam, sanki ona mikrop bulaştırmışım gibi yıkanmaya koşuyordu. Tam bir pislik olduğumu ve bunun cildimin her gözeneğinden sızdığını söylüyordu. Bu parodiyle, özetlemenin temel bir hijyen davranışı olduğu düşüncesini aklıma soktu.”

Bir başka okumada Carlos, dikkatimizin bir sabitlenmesi olarak betimlediği, enerji akışını bloke eden bir ışıltısal durgunluk türüne dikkat çekti. Bunun gerçekleri göğüslemeyi reddettiğimizde, kaçamakların ardına sığınarak kendimizi korumaya çalıştığımızda ya da zorlu etkinlikleri beklemeye bıraktığımızda veya bizi boyunduruğu altına alan taahhütleri onayladığımızda ortaya

çıktığını söyledi.

Bu tür durgunluğun sonucu, kişinin kendi başına var olmayı kesmesidir. Hayatında aldığı kararlar zincirinin baskısıyla itaatkârlaşır, artık kararlılıkla davranamaz ve koşullar içinde debelenir. Bu durum nihayetinde ruhsal ve fiziksel bir sakatlığa gidebilir ve ancak özetleme sırasında çözüme kavuşturulabilir.

Carlos, özetlemenin temelde etkileşimlerimizin neden olduğu bir yaralanmalar listesi yapmaya dayandığını söyleyerek konuşmasını sürdürdü. Bize ait olanları massetmek ve başkalarına ait olanları iade etmek için, önemli olayların vuku bulduğu anlara kadar geriye doğru gitmek bir sonraki adımdır:

“Bir savaşçı gününü geriye sarmakla başlar. Söyleşileri yeniden kurar, anlamları deşifre eder, yüzleri ve isimleri anımsar, nüansları ve anıştırmaları arar, kendi heyecansal tepkilerine ve başkalarınınkine neşter vurur. Hiçbir şeyi gelişigüzel şekilde bırakmaz, günün anılarını bir bir toplar ve onları nefes alıp vermeyle temizler. Hayatının kategorilerini de bölümlerini de inceler. Örneğin eşlerini, yaşamış olduğu evleri, okulları, iş yerlerini, dost ve düşmanlarını, mücadelelerini ve mutlu anlarını ve benzerlerini. İşi kronolojik sırayla gerçekleştirilmek en ideal olanıdır, anıların en yenisinden kafada canlandırılması mümkün olan en eskisine kadar. Fakat ilk başta temayla ilerlemek daha kolaydır.

İncelemenin çok faydalı bir formu, hepimiz için erişilebilir, tesadüfi özetlemedir. Düşünüldüğü zaman, mütemadiyen özetleme yapmak üzereyizdir. İçsel söyleşimize uygun düşen tüm anılar böylelikle çağrılabilirler. Bununla beraber, onları istenç dışı biçimde canlandırırız kafamızda; sessizce onların izini sürmek yerine, onları yargılarız ve içtenlikle onlarla etkileşiriz. Bu acıklıdır. Bir savaşçı bu fırsattan faydalanır, çünkü rastlantıyla geliyormuş gibi görünen bu anılar, sessiz yanımızdan gelen uyaranlardır.”

Carlos, özetleme için, özel koşulların gerekmediğini belirtti. Herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda alıştırmalar denenebilir; onu yapmaya uygun hissettiğimiz herhangi bir anda.

“Savaşçılar yürürken, banyodayken, çalışırken veya yemek yerken, mümkün olan her defa özetleme yaparlar! Önemli olan onu yapmaktır. Duruş önemli değil,” diye ekledi Carlos. “Tek gereklilik, fizik bedenin bizden dikkat talep etmemesi ve anılarla iç içe girmemesi için rahat olmaktır.

Bununla beraber, büyücüler alıştırmayı çok ciddiye alırlar. Kimileri ağaç kasalar, yükseltilmiş kürsüler, dolaplar ya da mağaralar kullanırlar. Başkaları büyük bir ağacın en yüksek dalına bir sandalye yapar ya da yerde bir çukur kazıp onu dallarla kapatır. Uyumak için uzanmadan önce, karanlıkta, yatakta oturarak özetleme yapmak iyi bir pratiktir. Bizi ortamdan yalıtabilen her şey biçimsel bir özetleme için iyidir.

Bir olayın yerini belirleyip de detaylarının her birini yeniden canlandırınca, geride bıraktığımız enerjiyi tekrar elde etmek için lifcikleri nefesle almalıyız ve başkalarının bizde bıraktığı lifcikleri nefesle vermeliyiz. Nefes büyülüdür, zira hayat veren bir işlevdir.”

Carlos ardından bize, bu tip bir soluk alıp vermeye, büyücülerin "olayı yellemek" dediği, başın yanal bir hareketinin eşlik etmesi gerektiğini açıkladı. Birisi “soldan sağa doğru mu, yoksa ters yönde mi nefes almak gerekiyor?” diye sordu.

Carlos:

“Ne önemi var? Bu enerjisel bir iş; sabit bir modeli yok. Niyettir önemli olan. Bir şeyi tekrar elde etmeye çalıştığınız sırada nefes alın ve size ait olmayanları nefesle verin. Bunu tarihinizin bütünselliğiyle yaparsanız, düğümlenmiş anılar zinciri içinde yaşamayı keseceksiniz ve şimdi üzerinde odaklanacaksınız. Görücüler bu etkiyi, nesnelerle olduğu gibi yüzleşmek ya da zamanı nesnellikle görmek olarak tanımlar.”

Katılımcılar Carlos'a, “anıları belirleyince ne yapılmalı; belirli bir psikanalisttik metot veya bu türden bir şeyle onları incelemek gerekiyor mu?” diye sordu.

Carlos:

“Anılarla özellikle bir şeyler yapmak gerekmiyor. Anılar kendi yerlerini bulacak ve ışıltı nefes alma sırasında kendi kendini yeniden düzenleyecektir. Sadece uygun buluşmayı denemeli; tin nasıl yapılacağını size söyleyecektir.

Özetleme içeriden harekete geçer ve kendi kendine devam eder. Önemli olan zihni susturmak, enerji bedenimiz kendisi için bir zevk olan her şeyi yaparak kontrolü eline alacaktır. Sizi yorması bir yana, kendinizi iyi, rahat hissedeceksiniz, bu sizi dinlendirecek. Bedeniniz onu açıklanamaz bir enerji banyosu gibi algılayacaktır.

Fakat tavrınız doğru olmalı. Alıştırmayı psikolojik bir sorguyla karıştırmayın. Eğer yorumlara ihtiyacınız varsa, o zaman psikiyatra gidin! Size bulunduğunuz ahmaklık içinde devam etmeniz için neler yapacağınızı söyleyecektir. İbret de almaya çalışmayın. Kısadan hisse alınan hikâyeler ancak çocuk kitaplarında olur.

Özetleme iz sürmenin belli bir amaç için geliştirilmiş bir formudur, yüksek stratejik bir duyumla girişilmelidir. Bu, anlamak ve varoluşumuz içindekine çekidüzen vermek; olduğu gibi görmek,

vicdan azabı, kınama ya da tebrik olmadan, tam bir ilgisizlik ve akışkanlık ruhuyla, humoru görmek meselesidir, çünkü tarihimiz içindeki hiçbir şey, bir başka şeyden ve nihayetinde geçici olan

bütün etkileşimlerimizden daha önemli değildir.

Önemli olan başlamaktır, zira elde ettiğimiz ilk niyetin enerjisi hayatımızın gittikçe kompleksleşen yanlarını özetlemeyi sürdürtecek gücü bize verecektir. Öncelikle, en yürek paralayan duygular olan en güçlü yatırımlara gitmek gerekir. Daha sonra, unutulmuş olduğunu düşündüğümüz fakat hâlâ burada olan derinlere gömülmüş anılarla uğraşırız.

Başlangıçta özetlemenin zor bir çalışma olduğu ortaya çıkabilir, nitekim zihnimiz bu disipline alışık değildir. Fakat en derin yaralar kapandıktan sonra, enerji kendiliğinden etkinleşir ve alıştırmanın bağımlısı oluruz. Bu şekilde, tekrar elde ettiğimiz her ışık zerresi onun daha fazlasını kazanmamıza yardım eder. Kişisel tarihinizin entrikasını kasten çözmeye kendinizi hazırlamaya başladığınız an, sonuç belirleyici bir adım atmış olacaksınız.”

Bir başka soruyu yanıtlarken, özetlemenin sonu olmadığını, onun hayatımızın sonuna ve ötesine kadar sürmesi gerektiğini söyledi.

“Gün boyunca olup bitenleri her gece hatırlayarak lifciklerimi çekip uzatıyorum. Bu şekilde olay listem güncel kalıyor. Fakat yılda bir kez, kendimi daha eksiksiz bir alıştırmaya veriyorum ve birkaç hafta boyunca tamamen dünyadan uzaklaşıyorum.”

Bunun günlük değilse de düzenli bir alıştırma gibi görülmesi gerektiği konusunda bizi uyardı:

“Eğer enerjimizin bütünlüğünü özetlemezsek, kararlarımızın erkine asla erişemeyeceğiz; daima bir fon gürültüsü, yabancı bir düzen olacaktır. Ve kararlarının erki olmaksızın bir insan hiçbir şeydir. Olayları yeniden yaşamak idealdir, çünkü bu geçmişin yaralarını temizler ve enerjisel kanalların tıkanıklığını açar. Bu şekilde, başkalarının bakışının sabitlemesini kesersiniz, insanların davranış modellerini açığa çıkarırsınız ve artık hiçbir şey sizi bağlayamaz. Bağımsız bir varlık olursunuz; ne yapmak istediğinize kendiniz karar verirsiniz.”

Özetlemenin bilinç üzerine etkisiyle ilgili olarak bir soru vardı. Carlos alıştırmanın iki temel etkisi olduğu yanıtını verdi:

“Dolaysız etkisi içsel söyleşimizi durduruyor olmasıdır. Bir savaşçı söyleşisini durdurmaya muktedir olduğu zaman, enerjisiyle ilişkisini ayarlar. Bu onu anımsama zorunluluğundan ve duyguların yükünden kurtarır ve algısının sınırlarını genişleterek yeniden yatırım yapabileceği enerjisel bir artık bırakır. Savaşçı olayları artık gerçekten değerlendirmeye başlar, nitekim yorumu yoktur. İlk kez, tahayyül edilemez bütünleşmiş bir gerçekliğin betimlemesi olan, büyücülerin mutabakatıyla temasa geçer.

Savaşçının bu etapta her şeye gülmeye başlaması normaldir, çünkü enerji sevinç verir. Özetlemesi sayesinde mutludur, sevinçten içi içine sığmaz, bir çocuk gibi zıplar. Öte yandan, korkunç bir kişi olmaya başlar; eksiksiz ışıltısına ve temizlenmiş hayatına kavuştuğundan, kararlar kendisi için artık bir külfet olmayacaktır. Kendisi için gerekene istediği an karar verecektir ve bu, başka insanlar için berbattır.

Bu aynı zamanda savaşçının, ılımlılığın ve ihtiyatın ekstra bir dozuna ihtiyaç duyduğu andır zira bu olmadan başkalarınınkini ve kendi güvenliğini tehlikeye sokan lüzumsuz riskler alacaktır.

Özetlemenin bir başka etkisi, tine bir davetiye gibi işlev görmesidir, özetleme tini ayartır ve onu bizimle yaşamaya kışkırtır. Başka bir ifadeyle, geçmişini hatırlamak yıllarca birbirinden ayrılmış fizik ve enerji bedenini birleştirmenin en etkili yöntemidir.”

Carlos, “enerjisinin en büyük bölümünü yoğunlaştırmaya muvaffak olan büyücü, algısal bir mahareti gerçekleştirebileceği niyetin öylesi bir konumu içindedir ki: Ölümü aldatmak için hayat deneyiminin bir kopyasını sunar,” diyerek sözlerini sürdürdü.

“Bu özetlemenin son amacıdır; bir çift yaratmak ve hareket etmeye hazırlanmak. Tüm bunların önemini anlamak için bir büyücü olmaya ihtiyacınız yok. Borçlu ölmek, ölmenin acıklı bir yoludur. Buna karşın, Kartal’a sunulacak bir çifte sahip olmak, ötesine devam edebileceğinizin garantisidir.

Büyücülerin mücadelesi kahramancadır. Hayatlarının içeriğini kusursuzca özetleyerek, dikkatlerini drenajlayan enerji lifciklerini tekrar elde ederler ve kendilerine verildiğini bildikleri tüm dikkati, verenlere iade ederler. Bu şekilde, onlara bütün bilinçleriyle

harekete geçme izni veren dengeli bir duruma ulaşırlar. Onların anıları, istikrarlılıkları, arıtılmışlıkları, bütünleşmişlikleri bilinçleri karşılığında bir bilet almaya yarayacak, bağımsız bir varlık gibi işlev görür. Kartal bu çabayı bir ödeme olarak kabul eder ve kenara çekilir. Bizim repliğimiz, onun talebini tatmin etmeye kâfidir.

Görücüler bu ‘an’ı, kendi kuşatılmış bilinçleriyle dışsal yayılımların bütünselliğini düzenleyen bir enerji patlaması ve kendi birleşim noktalarının, bir ışık burgacı gibi sonsuzluğa uzanması olarak görürler.’'

Bir başka konferans sırasında Carlos, özetleme alıştırmasında büyük bir yardımının olabileceği yeni görücüler tarafından ortaya çıkarılan yazma metodundan bahsetti:

"Büyücülerin işlerinden biri daima tinin anıştırmalarını çözümlemektir. Bu amaçla, tinin onları isteyerek ya da istemeyerek kararlar almaya zorlayan, hayatlarına müdahale ettiği dönüm noktalarının bir haritasını, bir hatırlanmaya değer olaylar defteri tutmayı alışkanlık edinirler.”

Bu tekniğin avantajını, yazdığımız sırada hiç olmazsa bir nebze daha nesnellikle odaklanabilmek için meselelerden ve olaylardan ayrılmamız olarak açıkladı:

‘Söz konusu olan günlük rutinlerimizin tasviri değil, niyetin Kendini gösterdiği yabansı anlara dikkat etmektir. Bunlar büyülü konjonktürlerdir, çünkü onlar değişiklikler üretirler ve bizi varoluşumuzun anlamı karşısına koyarlar."

Bu türden olaylardan bize bazı örnekler de verdi:

“Tinin işaretleri kişisel bir iş olsa da, genelde insanların hayatına damgasını vuran doğmak, bir kariyer seçmek, yazgımızı bir başka insanınkiyle birleştirmek ya da çocuk sahibi olmak gibi olağan olaylar var. Ama hastalık ve önemli kazalar da böyledir, zira ölümle bir bağ kurarlar. Bir nagual formu altında tin kanalını bulmak şansına sahip olanlar için, kuşkusuz hepsinin arasında en hatırlanmaya değer olaydır.

Niyetin müdahaleleri habercilerdir, bir savaşçı için çok manidar anılardır ve onlar kişisel tarihimizin epizotları araştırılırken, hareket noktası alınacak referans noktaları olarak kullanılabilinirler. Onları seçmek ve onların sentezini yapmak için, oradaki büyülü özü okuyarak kişisel yanı ondan çekip çıkarmak, sürat ve berraklık gerektirir. Bu doğru bir tarzda yapıldığında, onlar bir savaşçının deşifre etmekle yükümlü olduğu, yeni görücülerin niyetin bir matrisi, algının soyut çekirdekleri dedikleri hale gelirler.”



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön