Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

olume meydan okuyanlar


-1- KİTAP -7-:İÇTEN GELEN ATEŞ


KONU-15-ÖLÜME MEYDAN OKUYANLAR


Don Juan, yuvarlanış kuvveti hakkında eski görücülerin derlediği bazı dehşetli gerçekleri öğreneceğimi, her şeye rağmen yaşamayı seçtiklerini söylediğinde ,Genaronun evinde saat 2 civarıydı.sohpetimiz esnasında farkındalık düzeyimi değiştirmemi sağladı.Bu arada uyumakta olan Genaroyu dürttü.Eski görücüler tüyler ürpertici insanlarmıydı sence sorusuna Genaro kesinlikle diyip derin uykuya daldı.Uykusu arasında”O kadar tüyler ürpertici insanlardı ki ölüme meydan okudular dedi” ve horuldamaya başladı.


D.JUAN: Bana ölüme nasıl meydan okuduklarını merak etmiyor musun diye sordu.”Duraksayıp içlerinde beklenti parıltısı olduğunu sandığım nazarlarla baktı .”Kendisinden bir örnek ver dememi bekliyordu.Sen istesen de istemesen de ben bir örnek vereceğim dedi Don Juan. CARLOS.(korkarak) Ne yapacaksın diye sordu.


D.JUAN: Eski görücüler ölmek istemiyorlardı.Aslında sıradan insanlarda ölmek istemiyorlardı. Ama sıradan insanlara üstünlükleri:istedikleri şeyleri uzaklaştırmak için konsantrasyon ve denetimle niyet etmeleriydi.Ölümü uzak tutmaya niyetlendiler ve bunu başardılar dedi ve devam etti.Ama yinede ölmeleri gerekiyordu.


CARLOS: Nasıl niyet ettiler diye sorar.


D.JUAN: Dostlarını gözlemleyerek onların yuvarlanış kuvvetine karşı çabuk toparlayan varlıklar olduğunu görüp örnek aldılar.


CARLOS: Eski görücüler:Organik varlıkların kasemsi bir aralığı olduğunun farkına varıp:Boy, biçim, kırılganlığıyla,deviren kuvvetin saldırısı karşısında,saydam koza daha çabuk kırılıp parçalanacak bir şekle sahipmiş.Dostların,Yuvarlanış kuvvetine dayanması gereken aralığı sırf bir çizgi olduğundan ölümsüzleşmişler.Şöyle ki:Saç yolu inceliğindeki aralıklar,yıkıcıya ideal bir şekil sunmadığından kozaları saldırılara sınırsızca dayanabiliyordu.Eski görücüler:aralıklarını kapatmak için garip teknikler geliştirdiler.Bu teknikleri uygulamış görücüler hala var der D.Juan. Bugün hala ayaktalar değil mi diye uyuyan Genaroya sorar.Don Juan kesinlikle cevabını alır.Bu sırada castenada dehşetli biçimde korkmaktadır ve Don Juan a bu korkusunun sebebini sorar.


D.JUAN: Daha önce aynı odada Genaro kapıyı açtığında içeri giren tuhaf yaratıkları fark edip etmediğimi sordukları zamanı hatırlattı.İşte O gün birleşim noktan sol yanın çok derinlerine inmiş, senin anımsayamadığın,kendini donuna edesiye korkutmuş olduğun,çok uzak ve korkutucu bir dünyayla birleşmişti.Korktuğun için seni suçlamıyoruz.Biz kendimiz eski görücülerin bazı hareketlerinden tiksiniyoruz.O gece yaşadığın deneyimden dolayı eski görücülerin hala yaşadığının farkındasındır.(genaro uykusundan uyanır kurbağa tavuk anlat hüso)


DON JUAN: Yeni görücülerin,eski görücülerden kalma tuhaf uygulamalara isyan edip gereksiz bulmuş, ayrıca mutlak varlığı yaralayan teknikler olduğunu ilan edip nesiller boyu yasaklamışlardır. 18.y.yılın başlarında,D.Juanın bulunduğu nesilden nagual SEBASTİAN o tekniklerin varlığını keşfetmiş .CARLOS: Nasıl keşfetmişti ? Diye sorar.


DON JUAN: Sebastian mükemmel bir iz sürücüydü.Bu yüzden tansıklar(MUCİZELERİ)öğrenme şansına erdi. Yaşadığı şehrin katedralinde zangoçmuş. Kilisenin kapısında orta yaşlı ve müşkül bir durumda Kızılderili bir adam bulmuş.ADAM:Aralığımı kapatmam için erkeye gereksinimim var demiş


SEBASTİAN: neden bahsettiğini anlamamış ve isterse cemaat papazını görebileceğini söylemiş


ADAM: Sabrını kaybedip ağız yapmakla suçlamış onu ve senin erkeni gereksinmiyorum çünkü sen bir nagualsin.Şunu sessizce halledelim demiş.


NAGUAL SEBASTİAN,Adamın manyetik gücüne yenik düşüp uysalca onunla dağlara gidip günlerce geri dönmemiş.Geri döndüğünde,Eski görücülerin bakış açısı ve tekniklerinin ayrıntılı bilgisine de sahipmiş.Adam eski bir Toltek ve son hayatta kalanlardanmış.O,eski görücülerin ne kadar tuhaf ve sapkın olduğunu ilk keşfedendi.Ondan önceki bilgiler kulaktan dolmaydı.


Bir gece velinimetim ve nagual Elias,o sapkınlıkların bir örneğini gösterdiler ben ve Genaroya der Don Juan.


Don Juan ve Genaro,Castenadayı yaka paça evin dışına çıkarıp çorak tepelere yönelerek aynı örneği vermeye giriştiler.Çıplak bir tepenin ardında durdular.”durduğumuz yerle o dağlardaki açık bir ağız gibi görünen doğal bir kesik arasında eski görücülerin farkındalık erkelerini odakladıkları en az yedi yöre bulunduğunu, bilge ve cesur olmakla kalmayıp aynı zamanda başarılı olduklarını söyledi” Velinimeti, Juan ve Genaroya: Eski görücülerin, yaşama isteklerinden gelen gayretle kendilerini canlı gömerek, yuvarlanış kuvvetini atlatmaya niyet ettikleri bir yöre gösterdiğini ekledi.Ayrıca iz bırakmayacak kadar dikkatli olduklarını söyledi.C.C:Ne yapmaya çalıştığımızı öğrenmekte ısrar edince,JUAN, gömülmüş görücüleri göreceğimizi bunun için karanlık olana kadar yeşilliklerin ardına saklanacağımızı söyledi.Çalılık araziye ulaşınca rahat oturduk.


D.Juan: Eski görücülerin, başarmak istedikleri şeye göre,yeryüzünden erke alıp kendilerini belirli süreler gömdüklerini,görevleri ne kadar zorsa o kadar uzun gömülü kaldıklarını söyler.Birkaç metre uzakta,iki bin yıl kadar önce kendilerini ölümden kaçmak için değil,ölüme meydan okumak için gömen iki eski görücüyü imler.


Don Juan: Genarodan Castenadaya,Eski görücülerin gömülü olduğu kesin yeri göstermesini ister .Uyumakta olan Genaro,C.C nin şaşkın bakışları altında zıplayıp bir köpek gibi dikilip, dört ayak üstünde havlayarak,koşuşturup orayı imleyerek tekrar yanımıza dönüp uyumaya başladı. D.juan, genaronun bu gösterisine gülmekten yerlere yuvarlanacaktı.


Don Juan: Genaro sana birleşim noktası ve rüya görmeyle ilgili sıra dışı bir şey gösterdi.Şu anda rüya görüyor.Aynı zamanda tamamen uyanıkmış gibi davranıp söylediklerini duyabilir ve uyanık olduğundan daha fazlasını yapabilir dedi.


Don Juan: Eski görücüler yeryüzünü mükemmel anlamış,sadece yeryüzünün desteğini keşfetmekle kalmamış eğer gömülü kalırlarsa birleşim noktalarının alışılmış durumlarda,ulaşılmaz yayılımları bağlayabileceğini,bu bağlantının yuvarlanış kuvvetinin sonu gelmez çarpışlarının yeryüzünün garip,açıklanmaz saptırma kapasitesini içine aldığını keşfetmişler.Sonuçta kendilerine zarar vermeden,aşırı uzun sürelerle,en şaşırtan ve karmaşık gömülü kalma tekniklerini geliştirmişler.Ölüme karşı mücadelelerinde bu süreyi bin yıla çıkarmayı öğrenmişler.


Carlos: Hava kararınca Don Juan beni ve uyurgezer Genaroyu dürterek,daha önce gittiğimiz yassı bir kayaya benzer bir kayaya doğru yönlendirdi.D.Juan:Bu koca kaya insanları buraya çekmesi için koyuldu der. Carlos: (soğuk terler bastı ve bayılacağını hissetti.)DonJuan,Genaronun rüya görmesi nedeniyle birleşim noktasını kayanın çevresindeki özel yayılımları uyandıracak noktaya getirme denetimine sahip olduğunu söyleyerek,benim de birleşim noktamı oynatarak onu izlememi önerdi.Bunun için de bükülmez NİYETİ mi hazırlayıp,durumun getireceği içeriğe göre oynamaya bırakmalıymışım.Görücülere yada sıradan insanlara alışılmadık şeylerin çoğunun kendiliğinden NİYETLE birlikte olduğunu,bunun usulünü düşünmemi gerektiğini söyler.


DONJUAN: Esas tehlikenin gömülü görücülerin seni korkutmaya kalkışacak olmaları, buna karşılık gönlümü ferah tutup korkuya teslim olmamam gerektiğini,ödümü patlatacak olan şeye karşı kendimi bırakmamamı yoksa ölüp çevredeki eski yırtıcı kuşlarına ziyafet olabileceğimi ifade etti.


CARLOS: Korkarak,eski görücülerin acaipliklerinin örneğini görmenin umurunda olmadığını gitmek istediğini söyleyerek Don Juan a yalvarır.


GENARO: Uyanarak,sen gitmek istesen de o iki görücüyle dostları yolunu keserler.Şu anda üstüne odaklı on altı farkındalık var.Bunlar Dört görücü ve Avanesi olarak geldiğimizden beri varlığımızın farkındalar dedi.CARLOS: Hayatım pahasına ordan uzaklaşmak isterken D.juan kolumdan tutup gökyüzünü imlememi sağladı.Hakim olan zifiri karanlık yerine hoş bir gündoğumu alacakaranlığı değişerek belirdi.Gökyüzü doğuya doğru daha aydınlıktı.Başımda basınç hissediyor, kulaklarım uğulduyor hem üşüyor hem de ateşim çıkmış gibi oluyor.Bu arada ödlekliğim ve yeniklik hissimle birlikte,midem bulanarak sefil bir halde,hayatımda korkmadığım kadar korkuyordum.DonJuan: kulağıma tetikte olmamı eski görücülerin üçümüze her an saldırabileceklerini söyledi.GENARO:(Yüksek bir fısıltıyla)İstersen bana tutunabilirsin, işte geliyorlar dedi.(Deneyim anlatılacak)


DONJUAN: Savaşçıların ölümle yan yana yaşadığını,bunu bildiklerinden her şeyle yüzleşebilecek cesarete sahip olduklarını,bize olabilecek en kötü şeyin ölüm olabileceğini bunun değişmez yazgımız olduğundan özgür olduğumuzu ifade etti.(”Her şeyi kaybetmiş olanların artık korkacak hiçbir şeyi olmazmış”)anlatı biter.


CARLOS: (Don Juan ve Genaro ya sonsuz bir şükran duygusuyla sarılır.)Sonra Don Juan kolumdan tutarak götürüp yassı kayaya oturttu beni.Genaro neşeli bir sesle gösteri başlamak üzere az önce giriş bileti ödedin.Tamamı bağrında duruyor diyerek bana bakıp güldüler.


DONJUAN: Bu deneyimden sonra: Oraya aydınlanmam için gittiğimizi,başarı


sız olduğumuzu,birleşim noktamın oynadığını ve tuhaf yayılımları parlattığını anlaman ilk yapman gereken şeydir.Her zamanki farkındalık durumumun hislerini,birleştirdiğim dünyaya taşımak komik bir taklitti.”Korku ancak günlük hayat yayılımlarında yaygındır.Carlos: Bu korkum günlük hayatta deneyimlediğimden çok daha büyük ve yıpratcıydı.Juan:Yanılıyorsun,ilk dikkatinin aklı karışmış ve denetimi elden bırakmak istemiyor o yaratıklarla yüzleşince sana bir şey yapmıyacaklarına eminim.Carlos:Böyle akıl almaz şeyi yapamıyacağını söyledi.


Juan: İlk girişim olarak şu dört görücüyle yüzleşmemi,asıl delilikse,iki bin yıldır kendini gömmüş ve hala canlı olan bu insanlara yüzleşmek ve bunun akıl almazlığın bir özeti olarak düşünmemekmiş der.


D.JUAN: Deneyimimin iyi geçtiğini söyleyerek”Birleşim noktasının kayışının bir ışık değişimiyle işaretlendiğini belirtti.Gündüz ışık çok karanlık.Geceyse karanlık alacakaranlık olurmuş.Sırf hayvansal korku yardımıyla,iki kayış gerçekleştirdiğimi,karşı olduğu şeyin denetleyeme-


diğim korkum olduğunu,özelliklede savaşçıların korkulacak hiçbir şeyi olmadığını öğrendikten sonra dedi.” JUAN:”Korku kaybolduğunda bizi bağlayan tüm bağlar boşanır”.Dostlardan birinin ayağına yapışması hayvansal korkunun çekiciliğine kapılmasıydı.Carlos: Aymamı destekleyemediğim için üzgünüm der.JUAN: Bu tür aymalar beş para etmez ve savaşçı için değeri yoktur çünkü birleşim noktası kayınca iptal olurlar.


D.JUAN: Bizim istediğimiz Genaronun eski görücüleri ayartarak seni sol yanın en derinine kaydırmaktı.Öyle derine gittin ki bunu anımsaman çok zaman alacak.Bu akşam ki korkun görücülerin ve dostların daha önce bu odada izledikleri kadar yoğundu.Ama sersemlemiş olan ilk dikkatin onların farkına varmanı engelledi.Dostların seni görmeye geldiğini, erkeleri az olduğundan insanın yardımına gerek duyduğunu bunun içinde dört görücü on iki dost topladığını der.


CARLOS: Toltec görücülerinin hala yaşadığına inanıyor musun diye sorar juana. JUAN:Elinin ayasıyla sağ kalça kemiğinin tepesine,kürek kemiklerinin tam ortasına,sağ göğüs kasının yukarsına vurur Carlosun:kulakları vızıldayarak sağ burun deliğinden bir damla kan aktı ve içinden bir şey fişten çekilir gibi olup bir erke akımı akmaya başlar carostan..


CARLOS: Onların hayatta olduklarını mı iddia ediyorsun? Yani onlar dostlar gibi hayatta demek istiyor olmalısın.JUAN:Bu kesinlikle doğru.Ama seninle benim gibi hayatta olamaz.Bu saçma olur.Eski görücüler ölüme ilgileri konusunda,dostları kendilerine örnek seçmişler ve onları inorganik farkındalığın yedi bandından birinde sabit konumda bulmuşlar.görücüler orada sığınacak bir liman bularak kendilerini daha güvende hissettiler.Ne de olsa günlük dünyadan birleşim noktasınca konmuş bir algı engeliyle ayrılıyorlamış.O dört görücü senin birleşim noktanı kaydırabildiğini görünce yarasalar gibi kaçıştılar.Ama nagualin varlığı yüzünden kendine çok güvenip aymıyor ve eblehçe davranıyorsun.Buda senin hiçbir şey anımsamamana yol açıyor.


CARLOS: Don huan ve Genaro,ölüme meydan okuyanları dünyamızın eteklerine çekerek,onları insan olarak görmeme imkan tanıyan yan kayış yaparak onları olduğu gibi görmeme müsade eden doğru kayışı yapmışım.JUAN: Eski görücülerin yıkıcının saldırılarına yenik düşmek yerine ona binip,birleşim noktalarını insan olanaklarının sınırına kadar oynatmasını sağlamışlar.Yıkıcının birleşim noktasına verdiği destek çok önemlidir.


CARLOS : Yeryüzü desteği ve yıkıcının desteği arasındaki farkı sorar.JUAN: Yeryüzü desteğinin sadece kehribar rengi yayılımların bağlanış kuvveti olduğunu,bu farkındalığı düşünülemeyecek kadar yükselterek yeni görücülerin deyişiyle mutlak özgürlük dedikleri sınırsız bilinçlilik patlaması oluşur.


Yıkıcının desteğiyse ölümün kuvveti olduğu ve desteğiyle birleşim noktası önceden kestirilemeyecek konumlara oynarmış.


CARLOS: Eski görücülerin endişelerinin bana marazi korku öykülerinden daha beter geldiğini itiraf etmeliyim der.JUAN: (kükreyerek güler)Onları bende hiç sevmedim ama onlara duyduğum hayranlığın önüne geçemiyorum.Yaşama duydukları sevgi beni aşıyor.Yaşam sevgisi olmasa başka ne insanı o aşırılıklara zorlar.Yaşamı öyle yoğun seviyorlardı ki bitmesini istemiyorlardı.Şımarık çocuk gibiydiler ve cesaretleri kusursuzdu.Hırs ancak sıradan işlerde yaşar. Hırs yüzünden bilinmeyen gibi dehşetli bir yalnızlığa atılmak için fazlası olması gerekir ki oda vardı.SEVGİ:Kişinin hayat entrika ve giz sevgisi olmalı.Bastırılmaz bir merak ve mangal gibi yürek.


JUAN: Normal uyku sırasında,birleşim noktasının kayışının insan bandının iki yanından biri boyunca olur.Bu kayışlar daima uykuyla eşleşir.uygulamalı kayışlarda insan bandının orta kısmı boyunca olur.uykuyla eşleşmez.Ne var ki rüya görücü uykuda olurmuş.Eski görücler birleşim noktalarını insanın bandının sağ yanı boyunca kaydırıp,ne denli derine oynatmışlarsa rüya bedenleri o denli acaipleşti.Sende dün gece böyle bir kayışın korkunç sonuçlarına tanık oldun.


Yeni görücüler: Birleşim noktalarını insan bandının orta kısmı boyunca tutmuşlar. Bu kayış ileri farkındalığa kayış gibi yüzeyselse rüya görücü korku ve şüphe gibi duygusal hassaslığı dışında sokaktaki herkes gibi olur.Fakat derinliğin belirli bir düzeyinde orta kısımda kaydıran rüya görücü yeni görücülerin rüya gören bedeni olan ışık damlasına dönüşür.Kişisel olmaktan uzak olan bu rüya gören beden anlamak ve deneyimlemek için iyi bir vesiledir.


DON JUAN: Gördüğün o dört görücüden farklı,sokaktaki sıradan insandan ayırmana olanak olmayan, istediği zaman aralığını açıp kapayarak başarılı olan Nagual Sebastian’ın 1723 de bulduğu,o gün hattımızın başlangıcı ikinci başlangıç sayıldığı,yüzlerce yıldır dünya üzerinde ölüme meydan okuyan,karşılaştığı her Nagualin hayatını değiştiren bir GÖRÜCÜ var.


CARLOS: Donjuanın anlattıklarının doğruluğu karşısında şüpheleri vardı.


D.Juan: Bende senin gibi şüphelenmiştim.Birleşim noktanın kaymaya devam ettikçe,uygun yayılım birleşimine çarpacağını bu durumda o adamın varlığının kanıtı bunaltıcı derecesinde açık olacaktır.


JUAN: Önemli olan bu görücünün yuvarlanış kuvvetini nasıl idare edeceğini bilmesi ve her devrin Nagualinden ödünç aldığı erkeyi sırf aralığını kapatmak için kullanmasıdır. Nagual Sebastian bu görücüyü ilk görüşünde adam çok zayıf ve ölmek üzereymiş.Fakat velinimetim onu delikanlı dinçliğinde caka satarken bulmuş.N.Sebastian bu isimsiz adama KİRACI adını takmış. Çünkü adama erke yani barınak sağlanması karşılığında onun iyilik ve bilgiyle kira ödediğini,bu değiş- tokuşta Naguallerin hiçbirine zarar gelmediğini,adamın vaadinin bol erkenin birazını armağanlar karşılığında,sıra dışı yetilere karşılık almaktı.Örneğin:N.julian,erk tırısını alarak kozasın- daki yayılımları istediği zaman yaşlı yada genç göstermek için harekete geçirip durdu.


JUAN: Kayada karşılaştığımız ölüme meydan okuyanlardan her biri bileşim noktasını kozasında dostlarla paylaşacağı yayılımla ilişki kurabilecek belirgin noktaya oynatabilmiş. Ama birleşim noktalarını alışıldık konumuna geri oynatıp insanlarla ilişki kurabilme yetisine sahip değillermiş.Kiracıysa,hiçbir şey olmamış gibi birleşim noktasını gündelik hayatla birleştirebilecek kayışı yapabiliyormuş.


JUAN: Velinimetime göre bende katılıyorum.Erke ödünç alınırken,eski büyücü,nagualin birleşim noktasını,nagualin kozasındaki dostla ortak yayılımlarını vurgulamak üzere kaydırırmış.O kadar zaman cansız kalmış ve birdenbire bağlanmış yayılımların ürettiği büyük erke sarsıntısını kullanırmış.İçimizde cansız yayılımlarda kilitli duran erkenin muazzam bir kuvveti ve hesaplanamaz bir ufku varmış.Günlük yaşam dünyasında insanın kılıflanmış yayılımlarının onda birinin bile algılama ve eylemlemede kullanılan bağlanış ürünü olduğunu düşünürsek bu muazzam kuvvetin ufkunu saptayabiliriz


D.JUAN: İşte ölüm anında tüm bu erke serbest bırakılır.Yaşayan varlıklar kavranamaz bir kuvvetle sürüklenir.Hiçbir zaman kozanın içine girmeyen yuvarlanış kuvveti aralıkları kırmaz ama yalnızca onu patlatır.Onları sürükleyen yaşam boyunca cansız kalmış yayılımların birdenbire bağlanışından çıkan kuvvettir.


Eski büyücü bu erkeyi sızdırmanın yolunu şöyle bulmuş:nagualin kozası içindeki sınırlı ve çok belirgin yayılımlar tayfını bağlayarak sınırlı ve devasa bir sallantıyı akıtırmış.


CARLOS: Bu erkeyi kendi vücuduna nasıl alıyor diye sorar.


D.JUAN: “Nagual in aralığını çatlatarak alıyor.Birleşim noktasını aralık biraz açılana dek oynatıyor.Yeni bağlanmış yayılımların erkesi aralıktan açığa çıkınca kendi aralığına alıyor.


CARLOS: Eski görücü neden bunları yapıyor diye sorar Juan a.


D.JUAN: Bana göre kıramadığı bir kısır döngüye yakalanmış.Onunla anlaşmamız,o da bizde bunu elimizde tutmak için çaba sarfediyoruz.Yolunun onu özgürlüğe ulaştıramıyacağını bildiğimiz halde onu yargılamıyoruz.


“Kendi yarattığı durumun tutsağı o.Tek yapabileceği dosta benzer varoluş şeklini olabildiğince uzatabilmek.”



Siteye üye olamıyoruz çözüm bulun



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön