Eğer spiritüalizm ile ilgili okumaya veya çalışmaya başlamışsan ve şu anda, evrenin merkezindeki bir büyülü çemberde oturuyorsun demektir.
Kendi gerçekliğinin ustası olmaya çalışıyorsun. Matralar aklında akıp giderken, ve geleceğin isteklerine uyması için değişime başlarken, erk pozisyonunda, ayakların çaprazlanmış oturuyorsun.
Ne kadar çok büyü öğrendiysen, o kadar çok coşku deneyimleyeceksin. Ne kadar çok büyü öğrendiysen, Evrenle, ve onun tüm Tanrı ve Tanrıçaları ile o kadar çok dans edeceksin.
Ve bundan çok daha fazlası: Ne kadar çok büyü öğrendiysen, o kadar çok Şamanların tarih boyunca öğrendikleri şekilde beyninin tamamını kullanmayı öğreneceksin. Hatta daha fazlası, beynini tüm başarılı insanların yaşamın her yolunda öğrendikleri kadar iyi kullanmaya başlayacaksın. Ve şimdi, gücün tüm akışını kullanabileceksin.
Bu ender bir insan çeşidi olduğun içindir. Psikoloji zihnin olumsuz tarafında yaşamamızı ister. Ama büyü, neyin mümkün olduğunun sınırını bulmaya cüret etmemizi ister, ve bu sınırlar halen bulunmuş değil, hatta denenmiş bile değil. Senin gibi meydan okuyan öncüler gerçekten bu sınırları zorlamaya başlamıştır ve gerçekte de sen milyonda birlik kısımdasın. Bu büyünün basit tadını almanla başlıyor, ve deneyimlerine devam edebilmek için bir yakıt görevi görüyor.
Bence spiritüalizm ile büyücülüğü aynı yere koymamalısın. Çok farklılar birbirinden.
Bir de "Kişisel Gelişim" adı altında çıkan düşünce biçimleri var ki, %50 doğu felsefesi, %50 CC'nin kitaplarının temel alındığını düşünüyorum.
Mesela Debie Ford'un "Işığı Arayanların Karanlık Yanı" isimli kitabı var ki, okuduysanız bilirsiniz farklı bir yöntemle tipik bir "iz sürme" kitabı.Özellikle CC'nin 12. kitabının son bölümünde DJ dünyadan ayrılmadan önce, CC ile yaptığı son konuşmada CC'nin hayatına girmiş insanları anlattığı bölüm.
Spiritüalizm daha çok medyumlukla alakalı. Ruhların gruplandırılması, ruhsal boyutlar, tanrılar, başka gezegenlerden gelen ruhsal olarak gelişmiş varlıklar, obsesyon, vs...
Spiritüalizm, Ruhçuluk demek. Eğer işin içine (herhangi bir şekilde) RUH giriyorsa o öğreti Spiritüalizm'in bir varyasyonudur. Tüm Dinler, Şamanizm, Büyücülük, Wicca, Medyumluk vs. hepsinde RUH ile bir alaka vardır. CC için de aynı şeyi söyleyebilir misin?
Spiritüalzmin sözlük anlamı, yukarda yazdığın öğretilerin hepsinden farklı. Spiritüalizm birleştirici-ortak isim değil.
Hani en tepeye spiritüalizm yazıp sonra onu 5-10 kolla ayırıp, kollara herbir öğretinin ismini yazabileceğin.
Spirütalizm Dini İnanışlar içinde, müslümanlık veya budizm gibi bir kol sadece.
Spiritüalizmi incelediğinde ne budizme, ne de büyücülüğe ne de diğer inanışlara benzemediğini görürsün.
Ben bu konuda ilk başlangıcı ikiye ayırıyorum. Paganizm ve şamanizm.
Paganizm bugünkü dinlerin hepsinin kaynağı. Ve evet ruhçuluk da buna dahil.
Şamanizm ise daha çok doğa temelli. Materyalizm, tıp, bilim vs de şamanizm kökenli diye düşünüyorum. Daha çok deneyim ve somut sonuçlar odaklı.
Aslında şamanizmi de 2'ye ayırmak gerekir. CC'nin kitaplarında anlatılan şamanizm ile ritüellerin bolca kullanıldığı şamanizm.
Spiritüalizm konusuna çok dalmıştım bir ara. CC ile tanıştıktan sonra o defteri kapattım.
Spiritüalizm 1800'lü yılların sonuna doğru "ölüm ve sonrasına" farklı bir bakış olarak doğmuş. Bunun Türkiye'de ki öncüsü Bedri Ruhselman.
Evet elbette. Şimdiki geleneksel şamanizm ya da kültürel şamanizm de sembolik ve ritüellerin olduğu içi boş bir durum. Aslında paganizme dönmüş halde.
Şamanın veya Paganın "Spiritüalizm" kelimesini bilmemesi veya kullanmaması bu kavramın var olup olmadığı ile ilgili değil. Spiritüalizm Latince kaynaklı "Spiritus" (Ruh) kelimesinden gelir, Türkçeye Tinselcilik olarak da çevrilebilir. İster Şaman ister Pagan isterse Animist olsun işin içinde RUH inancı varsa o öğreti (veya ne deniyorsa) Spiritüel bir yaklaşımdır.
Ben Şamanizm değil de Şaman demeyi daha doğru buluyorum. Çünkü her Şaman'ın farklı bir yaklaşımı var, öyle ikiye indirgenemez. Şamanizm Rus antropologların Orta Asyada yaptıkları araştırmaların sonucunu toplu olarak anlatmak için kullanılmış ve daha sonra da tüm dünyada benimsenmiş bir kelimedir.
Şimdiki ile Kültürel Şaman arasındaki tek fark, şimdiki Şamanın aslında hiç bir Şaman uygulaması ve dolayesi ile herhangi bir sonucuna ulaşamamasıdır. Şimdiki Şaman'a ben Urban, Modern, Çağdaş Şaman demektense Akademik Şaman demeyi tercih ediyorum. Başlangıcı II WW sonrası Amerikadaki gelir ve eğitim seviyesinin artması, özgürlük kavramının yaygınlaşması ve herhangi Ulvi bir nedenle insanların ölmek istememesinden sonradır. Özellikle 68 kuşağından sonra (ki burada halisunjenik ilaçların etkisini de unutmamak lazım) bir patlama yaşanmıştır. CC bu yolu çok iyi görmüş ve çok iyi yönlendirmiş bir yazardır. Yazdıklarının büyük kısmı doğru kavramlardır ancak bu 68 kuşağının daha kolay anlaması ve daha bilimsel görülmesi için antropolojinin tüm imkanlarını kullanmış ve gerçekten çok başarılı olmuştur. Bir Şaman olarak CC'nin başardığı herhangi bir şey var mı? (varsa ben bilmiyorum) Bahsettiği her şeyin arkasına bilimsel bir açıklama eklemiştir, ki bu modern insan için çok çekici gelmektedir. Ruh'la ilgili herhangi bir şeyden bahsediyor mu? Az da olsa evet! Inorganikler, çamur gölgeleri vs. gibi ama hitap ettiği kitlenin büyük kısmı Ateist olduğu için bunları çok kısıtlı tutmuştur. CC'de benim en anlamadığım konu Tensegrity dir. Hem ritüellere karşı olup hem de yüzlerce ritüel tasarlamak ilginç bir tezat gibi görülüyor. Bir çok kişiden Tensegrity tipi uygulamanın ilk olarak CC'de başladığı söylenmektedir ancak binlerce yıl önceden günümüze gelen birçok uygulama var, Tai-Chi vs. gibi.
Bir Şaman olarak CC'nin başardığı herhangi bir şey var mı? (varsa ben bilmiyorum)
İkinci dikkat, acımasızlığın olmadığı yer, sessiz bilgi, çiftini çıkarması, görmesi, iz sürücülük, rüya görücülük, bileşim noktasının oynaması, ölümü danışman olarak alması, kiracı ile buluşmaları, silsileyi sonlandırması, öğretiyi dünyaya yayıp dünyanın bileşim noktasını oynatması, mavi öncüyü inorganiklerden kurtarması, uçurumdan atlayıp los angelasta uyanmasını vs vs falan saymazsak fazla yok tabi.
Üçüncü dikkat öğretilerini ve dünyanın birleşim noktasını oynatmasına yardım edecek CC'nin "insanlığa hediyem" dediği tentensegrity'in yeniden düzenlemesiyle ile yüzlerce takipçi bırakmasını... unutmuşsun! :)
Aki, şamanlıkla ilgili ayrımın (Kültürel şaman, çağdaş şaman vs...)değil benim kasteddiğim... CC'nin Armando Torres'e
ve Don Juan'nın CC'ye anlattığı büyücülerin tarihi ile ilgili bir bilgi.
CC'nin kitaplarında Büyücüler 3 döneme ayrılır. Kendi soyunun son Nagual'ı olması ile CC bir dönemi kapatmıştır ve eski büyücülerin dönemi yeniden başlamaktadır. Bu dönem nasıl bir dönem? Cevabı kitaplarda....
Bende; Dördüncü dikkate girdim, Cehennemde bir tur atıp geldim, bildiklerimi çaktırmadım, çift neymiş ben altıya böldüm, geçenlerde bir tavşanın izini sürüp onu yakaladım (fırında güzel oluyor, bilginize) zaten her gece rüya görürüm, birleşim noktam yalama oldu, ölüm ne ki kaç defa feyk attım, fazla evim olmadığı için kiracım yok bu olmadı iste, dünyanın zaten şaftı kaynı benim bir şey yapmama gerek kalmadı, bir atladım Merih'te uyandım. Sevgili Sonsuz, elle tutulur dedemedim tabi, istersen bunları muhtelif Kutsal Kitaplardaki bilgilerle bir karşılaştır, Havva Ademin kaburgasından yaratıldı, 7 günde kainat yaratıldı, dediklerimi yapmazsanız cehenneme, yaparsanız en az 72 huri ile cennete gidersiniz, oğlunu kurban edecekken koç gönderdi, kestiğin kurbanın üstünde kıl inceliğindeki köprüden geçersen cennete, vs .vs. Ama unutmayın, Şaman ilk ŞAKLABANDI.
Sevgili Aki, cc ne yapsaydı senin için bir şaman için başarılı bir şey olurdu ?
Başarılı değil de elle tutulur dedim. Mesela DJ nin brujo olduğunu yazmıştı, üstelik çok da güçlü imiş ki insanları korkutuyormuş aynı zamanda şifacı ve otacı idi.
Daha önce de söylediğim gibi bahsettiği/niz her şey aynı kutsal kitaplardaki gibi ispat edilmesi mümkün olmayan şeyler, aradaki fark birinde mesela İsa söylüyor diğerinde ise CC.
Her zaman söylediğim gibi, CC şimdiye kadar hiç bir Şamanın veya antropologun (Michael Harner veya Mircea Eliade) başaramadığı kadar çok şeyi insanlara ulaştırdı ve Şamanın tanınmasına yardım etti, bunu hiç kimse yadsıyamaz. Ama tek bir öğretiye bağlanmak ve en doğru yolun o olduğunu zannetmek tamamen dinsel bir olgudur, kısaca yapılması gereken İNANÇ değil DENEYİM dir. Ben farklı öğretileri öğrendikçe CC ye karşı olan İNANCIM zayıfladı, çünkü gördüm ki orada söylenenler çook eskiden zaten söylenmiş veya yapılmış, aradaki tek fark CC nin akademik bir dil ve söylem kullanması.
Bir de sanırım buradaki arkadaşlar benim onları düzelttiğimi filan zannediyor, ben yalnızca kendi fikirlerimi söylüyorum, misyoner filan değilim :-) Fark ettiğiniz gibi hiç bir zaman bir Şaman veya öğreti adı kullanmadım, pek çok farklı Şaman ve öğreti ile ilgili bilgiler vermeye çalıştım. Bu şekilde farklı düşüncelerle tartışmak bir şeyler kazandırır, yoksa sen de ben de aynı şeyi söylersek ortada bir kazanç olmaz.
Birincisi don juanın şifacı ve otacı olduğu yok. Bunu tamamen castanedanın dikkatini odaklamak için yapıyor, öyleymiş gibi görünüyor. Bu adamların tek bir niyetleri var mutlak özgürlük. O yola giden her şeyi de yapıyorlar. Bu yüzden şifacı, büyücü, iş adamı, yazar, karateci, vs gibi görünebilirler gözüne. Hatta hiç ummadığın şekillerde de görünebilirler.
Ben kendi adıma niyet ve istenci deneyimliyorum, sonuçlarını da görüyorum. Bu yüzden benim mevzunun inançla pek alakası yok. Varsay ki tüm anlattıkları masal ve don juan dahi hepsi kendisinin uydurması. Hiç farketmez. Sonuçta kendi deneyimlerime bakıyorum ve ona göre biliyorum, tecrübe ediyorum.
Kaldı ki bu insanlığın var oluşundan beri süre gelen enerjisel bir durum. Elbette kökeni insanlık kadar eski olacak ve tüm öğretilerde izlerini göreceksin. Bunlar yeni olan şeyler değil ki. Ayrıca tek silsile don juanların silsilesi de değil. İzlerini diğer öğretilerde görmen inancını zayıflatması şaşırtıcı. Aksine arttırmalıydı. Yeni uydurulmuş şeyler olsa inanmama olasığın daha yüksek olmalıydı. Yanılıyor muyum?
Ayrıca Castanedanın anlattıkları tek bir öğreti altında toplayamayız. Mesela içsel sessizlik denilen durum meditasyon, zikir, yürüme vs gibi bir çok şekilde ulaşılabilir bir durum.
Veya dünyayı durdurmak yerine an'da olmak, yargılamayı bırakmak, vs diyebilirsin.
Bizim burada ayırdığımız şeyler enerjisel olanlar veya zihinsel olanlar. Dinlere de bu açıdan baktığından enerjiselden çok zihinsel yapıdadırlar. Bir çok mit gibi. Birleşim noktan kaymıyorsa deneyimlemiyorsun demektir. Aradaki fark bu. Castanedanın anlattıklarına da din gibi bakabilirsin çünkü bileşim noktanı kaydıracak bir enerjisel etkisi yoktur sana. Hatta bir çoğu için öyle olduğunu görüyorum.
Elbette eleştirebilirsin, yanlış bulabilirsin. Bundan kimsenin rahatsız olduğunu düşünmüyorum. Senin de rahatsız olacağını sanmıyorum.
Hayır, ben rahatsız filan değilim. Ben fikirlerimi söylüyorum, onların tek doğru olduğunu hiç bir zaman söylemedim. TEK doğru bulanlar rahatsız oluyor. Ama sonuçta muhabbet oluyor işte, ne güzel. :-)
"Ben yalnızca yürek taşıyan yollarda yürürüm" diyerek zaten baştan doğru-yanlış ikilemini ortadan kaldırıyor.
Muhabbet güzeldir. :)