İçten Gelen Ateş / Bölüm 13
“Sana başından beri eski görücülerin yaptığı büyük bulgulardan söz ediyorum. Organik hayatın dünya üzerindeki tek yaşam olmadığını buldukları gibi yeryüzünün kendisinin de canlı bir varlık olduğunu keşfettiler” dedi Don Juan.
Eski görücüler yeryüzünün de bir kozası olduğunu görmüşler. Bu keşfin ardından hemen bu bilginin uygulanabilir kullanımıyla ilgili çalışmışlar. Yeryüzünü olduğumuz her şeyin kökü kaynağı saymışlar.
Bir mil kadar ileride Genaro ile buluşur Castaneda ve Don Juan. Dağlara bir gezinti yapacaklardır. Dağın tepesine ulaşırlar ve Castaneda her ikisinin arasına oturur. Biraz endişelenmiştir her zamanki gibi. Algının, bağlanış olduğunu tekrarlar Don Juan. Vadinin doğusundaki dağları imler ve “o dağlarda birleşim noktanı sarsacak kadar parıltı var” der. “güneş batı dorukları arkasına inmeden hemen önce gereksindiğin tüm parıltıyı yakalayacak birkaç dakikan olacak. Yeryüzünün kapılarını açan sihirli anahtar, iç sessizlikle beraber göz alan herhangi bir şeyden yapılmıştır.”
Castaneda iç sessizliğini sağlamaya çalışır. O gün Genaro’nun yardımıyla her şeyin kilidini açan anahtarı bulacağını söyler Don Juan. Her şeyin anahtarı dediğinin, yeryüzünün sezen bir varlık olup, savaşçılara destek verebildiğinin ilk elden bilinmesi olduğunu açıklar. Bu yeryüzünün, kendi farkındalığından, savaşçının kozasındaki yayılımlar yeryüzünün kozasındaki uygun yayılımlarla bağlandığı anda gelen bir güdüymüş. Hem yeryüzü hem de insan sezgili varlıklar olduğundan yayılımları birbirine uyarmış.
“bilinmeyen, gerçekte insan kozasındaki farkındalık tarafından dokunulmamış yayılımlar arasında değildir ama yine de bir şekilde oradadır. Sana bildiğimiz dışında yedi dünya birleştirevileceğimizi söylediğimde sen bunu içsel bir iş olarak aldın çünkü bizimle yaptıklarını tümüyle imgelediğine inanmaktan yanasın. Bu nedenle bilinmeyenin aslında nerede olduğunu hiç sormadın. Yıllarca, çevremizdeki her şeyi elimle imleyip bilinmeyenin orada olduğunu söyledim sana. Hiçbir zaman bağlantıyı kuramadın.”
Bu bağlantı kuramama konusu Genaro’yu yine güldürür. Castaneda bu konuda başarısız olduğunu hemencecik kabul eder. Don Juan tekrar tekrar, insanın kozasındaki yayılımların bir parçasının orada salt farkındalık için olduğunu ve farkındalığın, bu yayılımlar parçasını dışarıdaki aynı yayılımlar parçasıyla eşleştirmek olduğunu söyler.insanın kozası içinde bilinmeyen, farkındalığın dokunmadığı yayılımlarmış. Farkındalık parıltısı onlara dokunduğunda harekete geçer ve dışarıdaki kendilerine uygun yayılımlara bağlanırlarmış. Bu gerçekleştiğinde, bilinmeyen algılanır ve bilinen olurmuş.
Castaneda konuşulanları anlamakta güçlük çektiğini söyler Don Juan’a. Genaro’nun yardımı olacak der o da… Genaro erk tırısı yapmaya başlar. Castaneda onunla beraber hareket ettiğinin ayırtına varır bir süre sonra. Saatlerce yürürler. Durduklarında çevrede göz kamaştırıcı bir ışığın farkına varır. Genaro’nun yüz hatlarından yansımaktadır. Genaro’ya bakmaması yolunda uyarılır ve etrafa bakmaya başlar. Etrafında canlı bir cehennem manzarası görür. Sıcak ve bunaltıcı, karanlık ve mağaramsı, gökyüzü olmayan, çevrede hızla hareket eden kızıl ışık yansımaları dışında ışıksız, kızılımsı bir dünya görür.
Yaşadıkları bu deneyimin özü Genaro’nun, Castaneda’nın birleşim noktasına kılavuzluk ederek başka bir dünyanın büyük yayılım bantlarını birleştirmesini sağlamış olmasıydı. Bağlanışın ne olduğunu artık anlamıştır Castaneda. Don Juan eve dönmeleri gerektiğini söyler ama Genaro kalınması konusunda ısrarcıdır. Castaneda’yı korkutacak sözler etmeye başlar. Castaneda işte tam da o anda ikisinin mükemmel bir iz sürücü takımı olduğunu anlar. Aslında onu zorlayan Don Juan’dır ve bu işi her zaman Genaro yapmaktadır. Görmesi, onu öylesine şok eder ki gülmeye başlar. Don Juan ve Genaro şaşkınlık içinde Castaneda’ya bakarlar. Nihayet kıvama geldiğini söylerler. “Bir nagual, hiç kimseye hiçbir zaman sorumlu olduğunu belli etmez. İz bırakmadan gelir ve gider. Onu nagual yapan bu özgürlüktür” der Castaneda’ya.
Bütün bu görmeler yaşandıktan sonra Genaro ve Don Juan yine Castaneda’nın yanına otururlar. Castaneda bir deneyim daha yaşar. Ertesi gün yaşadıkları deneyimle ilgili konuşurlar. “insanın birleşim noktası hayati bir noktnın ötesine geçtiğinde sonuçlar her insan için aynıdır. Oynatma tekniği ne denli değişirse değişsin sonuçlar hep aynıdır. Birleşim noktası yeryüzünün desteğiyle diğer dünyaları birleştirir.” Der Don Juan. Mutlak sessizliğe ulaşan herkes bu desteği kullanabilir. “bu desteğin hızı sendeki her şeyi çözer. Onun etkisi altında hiç oluruz. Hız ve bireysel varoluş hissi bir arada yürümez. “ der.
“biz canlı algılayıcılarız” der. Kozanın içindeki yayılımlar dışarıdaki bazı yayılımlarla bağlandığı için algılarız. Bağlanış bu yüzden gizli geçiş yoludur ve yeryüzünün desteği de bunun anahtarıdır.” Bağlanış anını seyretmek için Genaro’yu gözlemeye başlar Castaneda. Birlikte yürüdüklerini duyumsar. Bir süre sonra çevredeki şeyleri ayırt edemez. Don Juan ve Genaro’yu saydam ışıklı desteler olarak görür. Bir an paniğe kapılır ama denetler kendini. O iki ışık damlasını gördükten sonra ilk ortaya çıkardığı, keskin mor eflatun renkli pano ve çardak gibi şeylerden yapılmış bir dünyadır. Yassı, ekranımsı, düzensiz, iç içe geçmiş dairelerden oluşan panolar her yandadır. Don juan ve genaro ile birlikte hareket etmeye devame der. Kendisini saydam bir dünyayla karşı karşıya bulur. Sanki bulutların üzerinde yürüyormuş gibi hisseder. Don Juan, Genaro’nun yayılımlarını dışarıdaki bir başka banda ait yayılımlarla bağlamasına yardımcı olduğunu söyler. Bağlanış, çok barışçıl fark edilmeyen bir eylemdir. “uçup gitmek yok, fazla dert yok” der Don Juan.
Birleşim noktasının başka dünyaları birleştirmesini sağlamak için gereken sağduyunun doğaçlama yapılamayacağını söyler Don Juan. Sağduyu olgunlaşmalı ve savaşçıların cezasızca algı engelini yıkabilmelerinden önce kendi içinde bir güç olmalıdır. Genaro bir deneyim daha yaşatır bu sırada Castaneda’ya. Bir anda şekli yayılır ve ortadan kaybolur. “Genaro şu an bizden algı kuvvetiyle ayrıldı” der Don Juan. “birleşim noktası bi dünya ile birleştiğinde, o dünya mutlaktır. Yeryüzünün farkındalığı, bize diğer büyük yayılımlar bandını bağlayarak destek verir. Ve bu yeni bağlanış kuvveti dünyanın gözden kaybolmasını sağlar” der.