Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

iz surme niyet ve ruya gorme konumu


(İÇTEN GELEN ATEŞ / BÖLÜM 11)


Don Juan, Castaneda’yı bilgi yolunda, anlaşmazlıklar ve hastalık derecesinde ilgi arasında kaybolmanın çok kolay olduğu konusunda uyarır. Görücülerin emellerini yok edebilecek düşmanlara karşı durmaları gerekirmiş. Bu düşmanlar, savaşçının yolunda üşengeçlik, tembellik ve gurur gibi günlük hayatın ayrılmaz parçaları olan hisler sayesinde kendiliğinden yaratılırmış. Eski görücüler bu düşmanlar yüzünden fazlasıyla hata yapmışlar. Yeni görücülerin bunları yadsımaktan başka çareleri yokmuş. Yeni görücülerin gereksindikleri en önemli şey birleşim noktalarını kaydırabilmek için uygulanabilir adımlardı. Ellerinde bu olmadığından, farkındalık parıltısını görmek en çok ilgilerini çeken şey olmaya başladı ve bunun sonucunda geliştirdikleri üç teknik derlemi onların temel taşı oldu. Bunlardan ilki iz sürmede ustalaşma, ikincisi niyette ustalaşma, üçüncüsü de rüya görmede ustalaşmadır. Bu üç derlemi rastladıkları ilk günden bu yana Castaneda’ya iki yoldan öğretmişti Don Juan. Olağan farkındalıkta yaptığı sağ yan öğretilerinde, savaşçının yolunu öğretmiş ve birleşim noktasını orijinal yerinden gevşetmişti. İleri farkındalıkta sürdürdüğü sol yan öğretilerinde de birleşim noktasını dayanabildiği pek çok konuma kaydırmış ve uzun açıklamalarda bulunmuştu.


İz sürme;


Yeni görücüler, savaşçıların kendilerine göre alışılmamış şekilde davrandıklarında, kozalarındaki kullanılmayan yayılımların parlamaya başladığını gözlemlemişler. Ve birleşim noktaları da çok hafif, uyumlu, zorlukla fark edilebilen bir tarzda kayıyormuş. Bu gözlemin ardından yeni görücüler davranışlarına planlı denetim uygulamaya başlamışlar. Bu uygulamaya iz sürme sanatı demişler. Bu teknikle donanmış yeni görücüler, bilinenin, temkinli ve verimli bir şekilde üstesinden gelmişler. Ardı arkası kesilmez uygulamalarıyla birleşim noktalarını sürekli oynatabilmişler.


İz sürme sanatı, naguale, ileri farkındalıkta öğretilir. Çünkü nagual, bu bilgiyi insana ait kayıtlar olmadan öğrenmelidir. Nagual grubun lideridir ve liderin hızlı bir şekilde, önceden düşünmek zorunda olmadan eyleme geçmesi gereklidir. Savaşçılar iz sürmeyi olağan farkındalıkta da öğrenebilirler. Çünkü iz sürme, aslında insan özgü bir davranıştır.


ufak tiranlarla etkileşim önemlidir. Ufak tiranlar, görücüleri iz sürme ilkelerini kullanmaya zorlarmış ve bunu yaparak görücülerin birleşim noktalarını oynatmalarına yardımcı olurlarmış.


İz sürme, tamamen yeni görücülere ait bir kavramdır. Çünkü eski görücüler kendilerini erk duyumlarına fazlaca kaptırdıklarından insanların var olduğundan, onlar canlarına okuyana kadar haberdar olmamışlardı. İnsanlarla uğraşan yeni görücülerdi.


Don Juan, yeni görücülerin niyette ve iz sürmede ustalaşmasının çağdaş görücülerin ortaya çıkışını gösteren çok önemli iki ibare olduğunu söyler. Yeni görücüler, kıyıcıları üzerinde üstünlük sağlama çabası içinde her olanağı değerlendirmişler. Seleflerinin, onların sadece erk olarak tanımlayabildikleri gizli ve mucizevi gücün idare edilmesiyle sıra dışı başarılar kazandıklarını biliyorlarmış. Yeni görücülerin bu güç hakkında çok az bilgileri olduğundan onu görerek planlı bir şekilde incelemek zorunda kalmışlar. Çabaları, bu gücün bağlanış erkesi olduğunu keşfetmeleriyle fazlasıyla ödüllendirilmiş. (önceki konuda sözü edilen) Farkındalık parıltısının, kozanın içindeki yayılımlar, dışarıdaki yayılımlarla bağlanırken boyutça ve yoğunlukça nasıl arttığını görerek başlamışlar. Yayılımların bağlanışını ele almak için karışık teknikler geliştirmişler. Önceleri bu tekniklere bağlanışta ustalaşma diyorlarmış. Sonradan, bunun kapsamının çok daha fazla olduğunun, yayılımların bağlanışıyla oluşan erkeyi de kapsadığının ayırtına varmışlar. Bu erkeye, istenç demişler. İstenç, ikinci bazı oluşturmuş. İstenç, bizim sıradan dünya olayları algımızdan ve dolayısıyla bu algı gücüyle birleşim noktasının alışılmış konumuna yerleşmesinden sorumluymuş. Günlük yaşam dünyasının nasıl algıladıklarını incelemişler ve istencin etkilerini görmüşler. Algıyı devamlı içine sindirebilmek için bağlanış aralıksız yenileniyormuş. Bağlanışın, her seferinde yeni bir yaşayan dünya yaratması için gereken tazeliği sağlamak amacıyla, bu bağlanışlardan çıkan erke patlamalarının kendi kendine hareket eden bazı seçilmiş bağlanışları yeniden yönlendirmesi zorunluymuş. Bu gözlem, yeni görücüler için üçüncü bir derleme ulaşmalarına yardımcı olmuş. Buna niyet demişler ve istencin bağlanış erkesinin, maksatlı yönlendirilmesi olarak tanımlamışlar.


İz sürme, birleşim noktasını ancak biraz oynatabilir. En fazla etki için, iz sürmenin en uygun yerleşime ihtiyacı varmış. Ki, bu da kudret sahibi tiranlar gerektiriyormuş. Tiran bulmak zorlaşınca, yük haline gelince, birleşim noktasını oynatmak için yeni bir yol bulmak için kartalın yayılımlarını görmenin zorunlu olduğunu anlamışlar. Yayılımları görmeye çalışırken ciddi riskler almışlar. Öldürücü riskler almadan yayılımları görebilmek için rüya görmeyi kendilerine kalkan olarak kullanmışlar. Birleşim noktasını oynatmanın en etkin yönteminin rüya görme olduğunu da bu noktada ayrımsamışlar.


“yeni görücülerin en kesin buyruklarından biri, savaşçıların rüya görmeyi olağan farkındalıkta öğrenmek zorunda olmasıdır.” Der Don Juan.


Çünkü kavranılmaz bir erki olduğundan rüya görme çok tehlikelidir. Yeni görücüler, olağan farkındalık durumumuzda bizi kullanılmayan yayılımlara karşı koruyan sayısız savunma sitemimiz olduğunun ve bu yayılımların rüya görme sırasında birdenbire bağlandığının farkına vardılar.


Rüya görme de iz sürme gibi basit bir gözlemle başlamıştı. Eski görücüler birleşim noktasının rüyalarda doğal bir tavırla sola kaydığını fark etmişler. Bu nokta, insan uyuduğunda gevşer ve her türlü kullanılmayan yayılım parlamaya başlarmış. Bu gözlem eski görücülerin dikkatini çekmiş ve bu doğal kaymayla onu denetim alana dek uğraşmışlar. Bu denetime rüya görme ya da rüya gören bedenin idare edilmesi sanatı demişler. Eski ve yeni görücüler rüya görmeyi birleşim noktasının uykuda geçirdiği doğal kayışı denetleyebilmek olarak anlarmış. Denetlemek, hiçbir zaman yönetmek anlamına gelmezmiş. Denetimin anlamı, birleşim noktasının uykuda oynadığı yerde sabitlenip tutulması demekmiş.


Don juan, rüya görücülerin, rüyaların arasına girilmemesi, rüya görenin bilinçli çabasıyla buyurulmaması ve yine de bileşim noktasının kayışının rüya görücünün buyruğuna uyması zorunlu olduğundan, çok karmaşık bir denge kurmaları gerektiğini açıklıyor. Bu ussallaştırılmayıp uygulamada çözülebilecek bir zıtlıkmış.


Gözlemlerine devam eden görücüler, birleşim noktasının sol yana kayışının rüyalara sebep olduğunun ayırtına varmışlar. Hareket ne denli uzağaysa rüya o denli canlı ve garipmiş. Birleşim noktalarını sol yanlarının derinlerine oynatmayı amaçlayarak rüyalarına hakim olmayı denemişler. Denemeleri sonucunda, rüyalar bilinçli ya da yarı bilinçli olarak yönlendirildiğinde, birleşim noktasının aniden her zamanki yerine döndüğünü keşfetmişler. Rüyaların arasına girmenin birleşim noktasının kayışının arasına girmek olduğu sonucuna varmışlar.


Rüyada elleri bulmak v.s. birleşim noktasını uyku sırasında oynadığı yerde sabitleyebilme çalışmasıydı. İdare edilebilecek tek şey aslında birleşim noktasının sabitlenmesiymiş. (kendini istediği yana fırlatan ip örneği)


Birleşim noktasının rüyalarda oynadığı yere rüya görme konumu denir. Eski görücüler, rüya görme konumlarını tutmada öylesine ustalaştılar ki, birleşim noktaları orada demirliyken bile uyanabiliyorlardı. Eski görücüler bu durumu rüya gören beden olarak adlandırdılar, çünkü bunu her seferinde yeni bir rüya görme konumunda uyandıklarında geçici bi yeni beden yaratacak denli denetleyebildiler.


Rüya görmenin tehlikeli durumu şuydu. Birleşim noktasını sabitleyebiliyordun ama birleşim noktasının devinimlerini denetlemen mümkün değildir. Eski görücüler bununla ilgili çok sıkıntı yaşamışlar. Rüya görmenin, savaşçıyı güçlendireceği yerde zayıf, zorlanmış, kaprisli yaptığına inanmışlar. Birleşim noktasının devinimlerinin denetlenmesi mümkün olmamakla birlikte içsel direnç kuvvetli olduğunda bu tehlike olmamaktaymış. İç direnç, soğukkanlılık duyumu, neredeyse umursamazlık, bir hafife alma hissi am her şeyden öte doğal ve esaslı bir inceleme ve anlayış eğilimi demekmiş. Yeni görücüler bu karakter niteliklerinin tümüne sağduyu demişler. Kusursuz bir yaşamın kaçınılmaz sonuçlarından biriymiş zaten sağduyu. Yeni görücüler, birleşim noktasının içimizde kendiliğinden oynatılabileceğine inanmışlar. Onlar, kusursuz insanların onlara kılavuzluk edecek kimseye ihtiyaçları olmadan kendiliklerinden, erkelerini biriktirerek, görücülerin yaptığı her şeyi yapabileceklerini iddia etmişler. Tek gereksindikleri, bu olanaklardan haberdar olmalarıymış.tüm gereken kusursuzluk, erkeymiş ve bu da kasıtlı, kesin ve devamlı olması gereken tek bir eylemle başlarmış. Eğer bu eylem yeterince uzun tekrarlanırsa, bir kimse herhangi başka bir şeye uygulanabilecek bükülmez bir niyet duyumu edinirmiş. Eğer bu başarılırsa yol açıkmış. Savaşçı gizli gücünün tamamını ayırt edene dek bir şey diğerine yol açarmış.


Rüya gören bedeni görme deneyimi…


Don juan, rüya gören bedenin ne olduğunu Castaneda’ya göstermek istediğini söyler. Dışarı çıkmak için kapıya geldiklerinde Castaneda birinin yattığını görür. Bu Genaro’dur. Don Juan onu uyandırmasını ister. Castaneda onu uyandırır. Gözlerini açtığında Castaneda çok korkar. Gözleri insan gözüne benzememektedir. Yoğun kehribar rengi ışıktan iki noktaya benzemektedir. Genaro kalkar. Yanından geçip duvara doğru yürür. Ve duvar sanki orada yokmuşçasına geçip gider. Mutfak kapısının eşiğinden odaya geri döner. Sonra duvarda ve tavanda yürür. Devinimlerini izlemeye çalışırken düşer Castaneda. Genaro yerine duvarlarda ve tavanda gezinen bir ışık damlası görmeye başlar. Bir süre sonra ışık damlası kaybolur.


Castaneda, Genaro’nun rüya gören bedenini olduğu gibi görmüştür bu deneyimde. Don juan bilgi vermeye devam eder. Eski görücülerin, bedenin mükemmel kopyasını yapacak denli ustalaştıklarını yalnızca gözleri kopya edemediklerini söyler. Gözler yerine, rüya gören bedende farkındalık parıltısı vardır.


Rüya gören bedene ulaşmak için kullanılan usulden bahseder ardından. Bunu başlatan ilk eylem, desteklenmek suretiyle bükülmez niyeti besliyormuş. Bükülmez niyet, iç sessizliğe yol açıyor ve iç sessizlik, birleşim noktasının rüyada uygun konumlara kaydırılması için gereken iç direnci karşılıyormuş. Bu sıralamaya, temel işlem diyor Don Juan. Denetim temel işlem bittiğinde gelişiyordu, inatla rüya görme konumunun planlı olarak korunmasından oluşuyordu. Güçlenmiş içsel direnç sonuçta birleşim noktasının sağduyuyu teşvik etmek için gittikçe daha uygun rüya görme konumlarına kaymasına veya başka deyişle rüyaların kendiliğinden daha başa çıkılır hatta düzenli olmasına yol açıyormuş.


Sonuç olarak rüya görme tek başına yapılacak bir eylemdir. Bir yardımcıya ihtiyaç yoktur. Gereksinilen tek şey sağduyudur. Onsuz birleşim noktasının kayışı düzensizdir, sıradan rüyalarımızın düzensiz olması gibi. Günlük hayatta kusursuzluğu sağlamak rüyalarda da kusursuzluğu sağlar.


Son bir tehlikeden daha söz ediyor Don Juan. Bu da rüyada kartalın yayılımlarına hiç aralıksız, uzun süreli bakması yüzünden rüya gören bedenin ölmesi ya da içten gelen bir ateşle kavrulması olasıymış. Bunu önlemek için görücülerin beraber rüya gördüklerini söylüyor.



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön