Don Juan bir anda yine Castaneda nın farkındalık düzeyini değiştirmiştir.Sağ yan farkındalığında saygı duyulan korkulan,anlaşılmaz eylemleri hazla dolduran hem de dehşete düşüren Genaro ,sol yan da alalade ,anlaşılır ,uyumlu,cana yakın bir görücüdür onun için.
Ara konumda sol yan farkındalığa tamamıyla geçmeden önce,fevkalade yoğunluğa ulaşmak olanaklıydı ama aynı zamanda insan akla gelebilecek her türlü etkiye de açık hale geliyordu.
Don Juan geçiş döneminin en iyi öğrenme zamanı olduğunu ve bu zamanda savaşçıların gözetilmeleri ve uygun değerlendirebilmeleri için açıklamaların verilmesi gerektiğini.Eğer sol yana girmeden önce hiç açıklama yapılmazsa harika büyücüler olunabilir ama eski Toltecler gibi zayıf görücüler olunduğunu söyler..Özellikle kadın savaşçılar sol yanın cazibesine kapılıyormuş.O kadar atik oluyorlarmış ki sol yana hiçbir çaba göstermeden geçebiliyorlarmış.
Genaro uyumuştur ,don Juan ve castaneda farkındalık konusunda konuşmaya devam ederler.
Don Juan farkındalığın algıyı arttırdığını söyler.CC’’yeni görücüler algının ne olduğunu söyler.
DJ’’Onlar algının bir bağlanış durumu olduğunu söyler:kozanın içindeki yayılımlar,dışarıda onlara uyanlarla bağlanırlar.Bağlanış,Bağlanış farkındalığın tüm canlılar tarafından işlenmesini sağlar.CC kozanın içindeki yayılımlarla dışındakilerin,algıya ulaşmak için nasıl uyduğunu sorar
DJ’’İçerdeki yayılımlar ve dışarıdaki yayılımlar aynı ışık telcikleridir.Yaşayan varlıkların saydam ışıltısının,Kartal ın yayılımlarının parlak koza içindeki belirgin bir parçasından yapıldığını.Görücüler,algıyı gördüklerinde,kartal ın yayılımlarının ışıltısıyla o yaratığın kozası dışındaki ışıltının,koza içindeki yayılımların ışıltısını parlattığına tanık olmuşlar.Dışardaki ışıltı içeridekini çeker;onu hapseder yada sabitleştirirmiş.Bu sabitlenme her varlığın farkındalığıy-
mış.Koza dışındaki yayılımların içindeki yayılımlara yaptığı baskı o varlığın farkındalık dere-
cesini belirlermiş. Eski görücüler koza içindeki farkındalığı parıltı olarak görmüşler bu nedenle buna farkındalık parıltısı demişler.Farkındalığın parıltısı kozanın geri kalanından daha yoğun,kehribar rengi saydam,ışıldayan bir parıltı olarak görülürmüş.Kozanın en sağında boylu boyunca uzanan dar yatay bir bantmış.Eski görücüler bu parıltıyıhareket etirebilir,orijinal yerinden,kozanın yüzeyinden genişliğince kozanın içine yayabilirlermiş.
Don Juan susup Genaroya bakar hala uyuyordur.Genaro açıklamalara aldırmaz,o ,yapar der …
DJ’’Görmek her şeyin çekirdeğini çırılçıplak ortaya koymak,bilinmeyene tanıklık olmak ve
Bilinemeyene de göz atmaktır.Böyle olduğundan kimseye rahat vermez.Görücüler,çoğunlukla varoluşun anlaşılamaz derecede karmaşık olduğunu bulguladıklarında dağılırlar ve olağan farkındalığımız kısıtlamalarıyla onu kavramayı daha da zorlaştırır.
Yeni görücülerin en çok değer verdiği şey derin,hissiyatsız aymalardır.Örneğin geçen gün la Gorda ve senin kibrinizi anladığında aslında gerçekte hiçbir şey anlamamıştın.Duygusal bir patlama yaşadın o kadar.Çünkü ertesi gün,hiçbir şeyin ayırtına varmamış gibi,kibrin yeniden doludizgin tırmanmıştı.Eski görücüler de duygusal tepkilere kapıldılar,ne gördüklerini anlama zamanı geldiğinde,yapamadılar.Anlamak için sağduyuya gereksinim duyulur,duygusallığa
değil.
Görmenin gözle alakası yoktur,görmek bağlanmadır.Castaneda bunun üzerine daha önce algı bağlanmadır dediğini hatırlatır.Don Juan her zamanki yayılım bağlanmalarının,günlük dünyanın algılanması için kullanıldığını,ama yayılım bağlanmalarının sıradan hayatta hiçbir zaman kullanılmayanlarının görmek olduğunu söyler.
Görücüler gördüklerinde,yeni bir bağlanma olurken bir şey her şeyi açıklar.Bu kulaklarına neyin ne olduğunu söyleyen bir ses gibidir.Görme sesi,yeni görücüler için oldukça anlaşılmaz bir şeydi;Kartal ın kanatlarında,harpistin parmaklarının harp üstünde gezdiği gibi gezinen farkındalık parıltısı derler buna.
Don Juan konuşurken tüm konsantrasyonunu öylesine ona vermiştir ki sofraya oturduğunu dahi hatırlamaz…….
Don Juan kozanın dışındaki yayılımların baskısının koza içerisindeki yayılımlara baskısının tüm hisseden varlıklarda aynı olduğunu fakat sonuçlarının ayrı olduğunu baskıya gelen tepkilerin değiştiğini söyler.Görücüler dışarıdaki yayılımların baskısının içerdeki,her zaman hareket eden yayılımları yendiğini ve hareketi kestiğini görünce,saydam varlığın o anda farkındalıkla sabitlendiğini bilirler.Bu görme sesinin onlara, içerdeki yayılımların tamamıyla durduğu ve dışarıdakilerden bazılarıyla uyduğunu onlara söylediği anlamına gelir.Görücülerin doğal olarak ,farkındalığın dışımızdan geldiğine,gerçek gizemin içimizde olmadığına inandık-
Larını söyler.Yaratılış olarak dışarıdaki yayılımlar koza içindeki yayılımları sabitlemek için yapılmışlardı,farkındalığın numarası sabitleyici yayılımları içimizdekilerle birleştirmesi için bırakmasıymış.Görücüler bunun olmasına izin verirsek gerçekten olmamız gerektiği gibi olacağımıza inanıyorlarmış-akışkan,devamlı hareket halinde,ölümsüz.
Her bir hisseden varlığın farkındalık derecesi,dışarıdaki yayılımların baskısının ne kadarını onun taşıması için bıraka bileceğine bağlıdır.
Farkındalık döllenme anından itibaren gelişir.Sana her zaman cinsel erkenin çok önemli olduğunu dikkatle denetlenip kullanılması gerektiğini söylemişimdir.Sen bunu ahlaki açıdan anladın,bense erkeyi biriktirip başka tarafa yönlendirmeyi anlatmak istemiştim.
Kartal ın emri cinsel erkenin hayat yaratmak için kullanılmasıdır.Cinsel erke yoluyla Kartal farkındalık bağışlar.Yani hisseden varlıklar cinsi ilişkiye girdiğinde,kozanın içindeki yayılım-
lar farkındalığı yeni yarattıkları varlığa bağışlamak için ellerinden geleni yapar.
Seks eylemi sırasında,çiftlerin kozaları içine kapatılan yayılımların esaslı bir tahrik geçirdiğini ve eylemin zirvesinde her iki eşten gelen birer parça farkındalık parıltısıyla kozalardan ayrılan yayılımların birbiri içinde eriyip birleştiğini söyler.
Seks ilişkisi her zaman farkındalığın bağışlanmasıdır,her ne kadar bu bağış sağlamlaştırıla-
Masada.İnsanların kozaları içindeki yayılımlar eğlencelik ilişki diye bir şey bilmezler.
İnsanın yanılgısı varoluşun sırrına tamamıyla kayıtsız kalması ile hayatı ve farkındalığı bağışlamak gibi asil bir eylemi,kendi isteği doğrultusunda oyalanabileceği fiziksel bir dürtü sanmasında.Savaşçılar gerçekten sahip olduğumuz tek erkenin yaşam bağışlayan seks erkesi olduğunu bilirler.Eğer savaşçılar görmek için yeterince erke istiyorlarsa,cinsel erkeleri konusunda tutumlu olmaları gerekir.Castaneda’’ insanın doğal duyarlılığıyla ne yapılabilir diye sorar.Don Juan’ hiçbir şey’ der.İnsanın duyarlılığının yanlış bir tarafı yok .Yanlış olan,insanın sihirli tabiatı hakkındaki cahilliği ve kayıtsızlığı.Pervasızca yaşam bağışlayan seks gücünü harcaması ve çocuk sahibi olmaması hatadır,ama çocuk sahibi olarak farkındalığın parıltısını
Tüketeceğini bilmemesi de hatadır.Çocuk sahibi olduklarında ebeveynlerin farkındalık parıltısının sönüp,çocuğunkinin arttığı görülür.Çocuklar farkındalıklarını geliştirdikçe,ebeveynlerin parlak kozasında,parıltının alındığı yerin tam ortasında kocaman bir leke oluşur.Castaneda insanlara farkındalık parıltısı hakkında dengeli bi anlayış sağlanamazmı der.DJ ‘’Bunu kimse yapamaz.Yeni dönem gelecekse ,kendiliğinden gelmeli diye cevap verir.