Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

berrak gorunum


Don Juan’ın hayatına girmesinden sonra Carlos Castenada belirgin farklılıklar yaşamaya başlamıştır. Onunla ya da onsuz olduğu zamanlarda bile hayatında hep ondan izler taşır. Hayatındaki herkesi ve her şeyi ondan öğrendikleri ve yaşadığı pratik ile sorgulamaya, görmeye başlar.Bu onu açmaza sürükler.Arkadaşlarını ,kişiliklerini,hayattaki duruşlarını Don Juan ile kıyaslar ve hep kaybeden eksilen onlar olur.Çoğunun tek bildiği özün yansıtılmasından ibaretti ve bu da onları zayıflatıyor,bozuyordu(??????????)


Bu ruh hali okuldaki durumunu da etkiler, tutunmaya,kendini yenilemeye çalışır.Don Juan’ın nasihati aklına gelir.Savaşçı-gezginlerin,ne tür bilgi olursa olsun,bilgi ile aşk serüveni yaşamaları gerektiğini söylemişti.


Savaşçı-gezgin kavramı;Savaşçı olan ve farkındalığın denizinde(naguallerinin üst seviyelerin-de) yolculuk eden büyücüler olarak tanımlıyordu.İnsanoğullarının bir zamanlar ,farkındalığın karanlık denizinin gezginleri olduklarını ,bu dünyanın da yolculuklarının duraklarından sadece biri olduğunu fakat o sırada efşa etmek istemediği dış nedenlerden ötürü gezginlerin yolculuklarını kestiklerini söylemişti..insaoğullarının bir tür burgaca,dairesl bir akıma yakalandıklarını ve aslında durağan oldukları halde bunun onlarda devinme izlenimi yarattığını anlatmıştı.onları tutsak eden bu güç karşısında sadece büyücülerin durabildiğini ve onların disiplinleri ile bu gücvün pençesinden kurtulup farkındalık yolculuklarını sürdürdüklerini söylüyordu.


İçinde yaşadığı çatışmalar üniversite de ki durumuna da kötü yansır.Mükemmel bir pragmatist


,bilinmeyenin gerçek bir gezgin savaşçısı olan Don Juan ;Carlos Castenadaya yanlış yaptığını ve disiplin alıştırması yapması gerektiği idi.İstediğin kadar iyi bir okuyucu ol,kaç tane kitap devirmiş olursan ol,asıl önemli olan,okumak istemediklerini okuma disiplinin olmasıdır.Büyücülerin okula gitme disiplinlerindeki can alıcı nokta,reddettiklerinde yatar,kabul ettiklerinde değil…


Üniversitedeki araştırmalarına biraz ara verir ve çıkartma imal eden bir firmanın resim bölümünde çalışmaya başlar.Bölüm müdürü Ernest Lipton ile dost olur.onun pasif kişiliğini babası ile özdeşleştirir.(örnekler verir..).Okula geri dönmesi bahanesi ile işi bırakır.


Okula geri döner.Onun alan çalışması yapmasında etkisi olan arkeolog ile tanışır.Ne var ki kendi bölümünde değildir ,alan çalışması yapması için onu teşvik eder ve kaybedecek bir şeyi olmadığını söyleyen tek kişidir.


“Ancak her şeyi kaybettiğinde bir şeyler kazanabilirsin” demişti bir keresinde,akademik hayatımda aldığım en doğru öğüttü bu.Don Juan’ın öğüdünü tutarak özün-yansıtılması ile ilgili saplantımı düzeltme yolunda çalışırsam gerçekten kaybedeceğim hiçbirşey yoktu;üstelik kazanacağım dünya kadar şey vardı.Ama o zamanlar bu benim olasılıklarım arasında yer almıyordu.(????????,sızlanmaya o kadar dalmıştı ki..)


Birlikte çalışabileceği bir prof. Olmamasından şikayet ettiğinde Don Juan’ın ağır tepkisi ile karşılaşır..Don Juan’ın söyledi,yaptığı eleştiriler zaten kendi içinde olan, kendisinin de fark ettiği zayıflıkları olmuştu.


“Savaşçı gezginler şikayet etmezler” demişti Don Juan.”Onlar sonsuzluğun sunduğu her şeyi bir meydan okuma olarak alırlar.Meydan okuma meydan okumadır,kişisel değildir.Bir lanet ya da bir lütuf olarak alınamaz.Bir savaşçı gezgin ya bu meydan okumayı başarır ya da mahvolur.Kazanmak daha heyecan vericidir,onun için git ve kazan ,der..


Don juan çevresindeki insanlardan yana sızlanır.Onları yargılamanın en kolay yol olduğunu ama çözüme giden yolda fayda sağlamayacağını,insanları olduğu gibi kabul ederek meydan okuyabileceğini anlatır.Eğer onları yargılama arzunun bilincinde değilsen daha kötü durumdasındır.Yolculuklarına devam eden Savaşçı-Gezginlerin kusuruduriburunları havadadır,kontorlsüzdürler..


Şikayetlerinin aslında küçük hesaplara dayandığının farkında olduğunu ve bütün bunları bu şekilde Don Juan’a aktarmaktan rahatsız olduğunu yine sızlanarak yapar.Don Juan konuşarak rahatlaması için onu cesaretlendirir. ( Bana yansıtacağın her şey sonsuzluğa yansıtılacaktır)


Bütün o eleştirdiği,kendisine rahatsızlık veren arkadaşlarına benzediğini,aynı onlar gibi iletişim kurduğunu ve bundan rahatsız olduğunu anlatır.Arkadaşlarından ve onlarla yaşadıklarından örnekler verir.Sohbet sırasında ise normalinde canını sıkan bu şeylere gülebilirler de..


Don Juan;Bütün bu yaşadığı sıkıntılarının,ruh halinin gündelik yaşamın iniş çıkışları olduğunu söyle,Kazanırsın-kaybedersin,ne zaman ne kazanıp ne kaybettiğini bilemezsin.Özün Yansıtılması kuralının etkisinde(altında)yaşayan birisinin ödediği bedeldir bu der.Özün yansıtılmasının hakimiyetinden kurtulması tavsiyesini verir.Okula geri dön,pes etme..


Okula geri döner fakat ilgisi iyice zayıflamış,içindeki duygu-düşünceleri ile pratikte yaşadığı hayatının arasındaki çatışmaları, huzursuzluğu devam eder.Bir gün bu zihinsel boşluk ve ezici duygular ile öğle yemeği için kafeteryaya yürüdüğü esnada bir titreme ile sarsılır ve basamağa ilişir.Görüşü bulanıklaşır,sonra bir an gelir ki,bedeninin nasıl,ne halde olduğunu duyumsamadan, İnsanın hayal edebileceği en zifiri karanlık ile kuşatılmış halde ,ardından enerjiyi evrendeki akışı içinde görür..


**************


Bana doğru ya da benden uzağa yürüyen,ard arda ışıltılı küreler görüyordum.DonJuan’ın bana hep anlattığı şekilde,teker teker görmekteydim onları.Farklı boyutlarından ötürü ayrı ayrı bireyler olduklarını anlamıştım.Yapılarının ayrıntılarını inceliyordum.Işıltıları ve yuvarlaklıkları,bir araya yapışmış duran lifçiklerden oluşmuştu.İnce ya da kalın salkımsaçak bir mahfazası vardı.Garip,ışıltılı,tüylü hayvanlara benziyorlardı ya da ışıltılı tüylerle kaplı yuvarlak devasa böceklere.


Beni en fazla şoka uğratan şey,bu tüylü böcekleri tüm ömrümce görmüş olduğum idrak etmemdi.O anda hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde anladım ki,ben enerjiyi evrendeki akışı içinde tüm ömrümce algılamıştım,hem de kendi başıma,kimsenin yardımı olmadan..


*****************


Kendisinde bunu keşfetmesi onda tedirginlik yaratır,savunmasız hisseder.Artık normal haline dönmek de onu tedirgin ediyordu.Normale dönüş için kendini hazırlar.Uyandığında ise büro evinde yatağında bulur kendini.


Kendi yatağında uyanmak çıldırtır onu,ama anlayamadığı bir şekilde sakinleştirir kendini,garip bir haz,tad da verir bu durum ona.Bir psikiyatr arkadaşından yardım ister fakat arkadaşı yorgunluğundan,aşırı uyarılmaktan kaynaklandığını söyler,bu onu tatmin etmez.


Acele ile hareket eder ve Don Juan’ı görmek için,onun yaşadığı Mexixo City’e uçar.Olanları ona anlatır,o ise şaşırmaz.Bunları zaten daha önce de yapabildiğini bu sefer farklı olanın enerjiyi kendi başına algılayabilmiş olması,bunun dünyayı durdurmak,enerjiyi evrendeki kendi akışı içinde görmek(ama insanoğlunun zaten bunu istemdışı yaptığını),diğer yenilik ise tümüyle kendi başına içsel sessizliğinden yola çıkmış olduğunu anlatır...


*****************************


Kişi içsel sessizliğinden yola çıkarsa her şey mümkündür.Eğer şaşkınlığından ötürü düşkünlük göstermeseydin(????????????),yaptığının bir savaşçı-gezgin için hiç de olağanüstü


Bir şey olamadığını anlardın.Asıl önem taşıyanın,Eski çağ Meksikası büyücülerinin berrak görünüm ya da insan formunu yitirme dedikleri bir şeyi yaşamış olman,insani dar kafalılığımızın yok olduğu an bu;sanki üzerimizi kaplayan bir sis tabakasının yavaş yavaş açılıp dağılması gibi.Ama hiçbir koşulda bunun tamamlanmış bir başarı olduğunu zannetmeyesin.Büyücülerin dünyası günlük yaşamın dünyasına benzemez,orada bir amaca ulaştın mı ebediyen başardığını söylemezler sana.Büyücüler dünyasında bir amaca asla bitmeyecek savaşını sürdürmek için en verimli araçları elde etmiş olmak demektir yalnızca.


Bu iki yanlı meselenin ikinci kısmı ise,insanoğullarının kalplerindeki en çıldırtıcı soruyla ilgili deneyimindir.Bunu kendine şu soruları sorduğunda dile getirdin,bütün ömrümce enerjiyi doğrudan algıladığımı nasıl olurda bilemem?Varlığımın bu cephesine erişmemi ne engellemiş olabilir?



bu bir tür özet mi? karışık ve anlaşılması zor olmuş



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön