Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

kacak yolcu


By RedSonja - Posted on 22 Kasım 2009


Bugün toplantıdan dönerken otobüste mp3 playerimi açtım keyifli keyifli camdan bakıyorum, müzik dinliyorum. Otobüs neredeyse Avcılar sınırlarına girmişti. Bir aralık elimdeki ixtlan yolculuğu kitabının sayfalarına göz gezdireyim dedim. Sayfalar arasında bir kaçak yolcuya rastladım. Nasıl olduysa, içtiğimiz çaylara, kahvelere koyduğumuz şekerin kağıdı kat kat katlanıp kitabımın sayfaları arasına girmişti. Yavaşça avucumun içine kayıverdi sayfalar arasından. Kaçak yolcuyu elime aldım, dikkatle katlarını açtım, baktım. Bu kağıt parçası Beşiktaş'ta bir cafedeydi bir saat önce, şimdi ise Avcılar'a gelmişti benimle birlikte. Bu seyahat için kitabımın sayfaları arasına gizlenmişti. Bu küçük kesmeşeker ambalajı seyahat etmek istese, bir bilet alıp otobüse binemezdi, otostop yapamazdı. Ama yine de bu yolculuğu gerçekleştirmişti. Düşündüm... Ben onun için aracı olmuştum. İnsanlar da birşeyi yapmak istediklerinde imkanları el vermiyorsa, aslında hayat da onların karşısına aracılar çıkarmıyor mu? Ama bizler bizi bir yerden başka yere taşıyacak kitap sayfalarını farkedemiyoruz ve arasına sıvışamıyoruz çok zaman. Ve bu aracı fırsatları kaçırıyoruz. O fırsatın bizi amacımıza taşıyacak bir aracı olduğunu farkedemiyoruz, alakayı kuramıyoruz.


Belki de o şeker kağıdı, sayfaların arasına sıkıştığında şunları demiştir.


"Ah bu karanlık yere hapsoldum! Ne bahtsızım ben. Burada sıkışıp kaldım. Oysa ben özgürce dolaşmayı isterken, Tanrı beni cezalandırır gibi bu kitabın sayfaları arasına sıkıştırdı, beni hapsetti. Hiç bir isteğim olmuyor. Ne kadersizim! Ah! Vah! "


Otobüsten indiğimde şeker kağıdı hala elimdeydi. Onu nereye bıraksam diye düşünürken, bu cesur gezgini çöpe atmak istemedim. Üst geçitten karşıya geçtikten sonra kağıdı bir misket atar gibi, baş parmağımla işaret parmağım arasından havaya doğru fırlattım. Nereye istersen oraya git dedim. Hemen yanıbaşımdaki birbuçuk metre yükseklikteki telleri aştı ve tellerin ardındaki bahçeye, beyaz güllerin arasına düştü. Güzel seçim dedim.


O sırada Shakin Stevens çalıyordu. Cry just a little bit. Müziğin ritmi ile yürüyüşüm değişti.

Eve ulaşana kadar müziği sonuna kadar dinlemeyi arzuladım. Notalara basa basa evin yolunu tuttum.



kaçak yoculara



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön