Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

ruyada gorenle ruyada gorulen


creative - Posted on 25 Ocak 2010


Castaneda, bir önceki gelişinin kendisinde yarattığı etkilerden sıyrılmak amacıyla; Don Juan’ı ziyaret için yola çıkar.


Don Juan onun sıkıntılı ve kötümser olduğunun farkına vararak, ona Eligio’yu anımsatmış olduğunu söyler. Don Juan’a göre, “Eligio büyücü olmak için yeterince maraziymiş. Ama bilgi adamı olmak için gereğinden çok maraziymiş. Büyücülerin dünyasının insanı yutan etkilerinin üstesinden gelmenin tek yolu buna gülüp geçmektir” der.


Birlikte uzun bir yürüyüşe çıkmalarının ardından, Castaneda üzerindeki kötümserliği atar.


Castaneda, eve döndüklerinde, geçen ki buluşmalarında oluşan endişe ve ürküntüyü, üzerinden bir türlü atamadığını ifade eder. Korkularından dolayı aklındaki delikler öylesine büyür ki ya aklını fırlatıp atma ya da onarma noktasıyla karşı karşıya geldiğini düşünür. Bunun üzerine Don Juan, aklını fırlatıp atma zamanının geleceğini ancak henüz gelmediğini belirtir.


Castaneda “Bu olanlar bir açıklama getirmeli miyim?” diye sorar.


Don Juan tabii diyerek devam eder. “Zihnini sağlam tutmak senin görevin. Savaşçılar kafalarını duvara vurarak zafer kazanmazlar; duvarların üstünden geçerek kazanırlar. Savaşçılar duvarların üstünden atlarlar; onları yıkmazlar.”


Castaneda, bu durumun üstünden nasıl atlayabileceğini sorar.


Don Juan, “Öncelikle, senin yaptığın gibi her şeye çok ciddi yaklaşmak ölümcül bir yanlıştır. Alışılmadık olaylarda karşılaştığımızda hiç durmadan yinelediğimiz, üç kötü alışkanlığımız vardır. Birincisi; her ne olursa bunu görmezden gelir hiç olmadı sayarız. Bu bağnazların yoludur. İkinci olarak; olanı göründüğü gibi kabullenir, ne olup bittiğini biliyormuşuz hissinse kapılırız. Bu da Softa’nın yoludur. Üçüncüsü de olan biten bizi baskı altına alır. Çünkü ne görmezden gelebiliriz ne de kabullenebiliriz. Bu da aptalların yoludur. Senin yolun bu mu acaba? Birde dördüncü yol vardır, en doğru olanı; savaşçının yolu. Bir savaşçı hiç bir şey olmamış gibi davranır, çünkü hiçbir şeye inanmaz, ama her şeyi de görece değeriyle kabullenir. Kabullenmeden kabul eder, görmezden gelmeden görmezden gelir. Hiçbir zaman biliyormuş gibi, hiçbir zaman da hiçbirşey olmuyormuş gibi yapmaz. Altına yapacak kadar korksa bile denetimi elden bırakmaz ve böyle davranmakla, takıntı ve kaygılarını yok eder” der.


Castaneda, geçen görüşmelerinde gördüğü çift kavramını anlayamadığından bu konuda konuşabilir miyiz diye sorar. Don Juan, düşkünlük ve takıntı mı sergileyeceğini düşünerek, sorar. Castaneda , “Düşkünlük göstereceğim. Kuşkularımı ve umutsuzluklarımı kimseye açamadım” diyerek açıklamalarla ilgili düşkünlük göstereceğini söyler.

Don Juan dostlarıyla konuşup konuşmadığını sorar. Castaneda konuşmadığını ona yardımcı olamayacaklarını söyler. Don Juan , bir savaşçının hiçbir şeye gerek duymadığı duygusundan yola çıkarak, ona yardım gerektiğinin aklına hiç gelmediğini belirtir. Don Juan “Niçin yardım gerek? Yaşam denen şu çılgın yolculuk için gereken her şey var sende. Sana, gerçek deneyimin insan olabilmek, tek geçerli şeyin Yaşamak olduğunu öğretmeye çabaladım; yaşam, şu anda üzerinde yürüdüğümüz dolambaçlı yoldur. Yaşam, kendi içinde yeterli, açıklayıcı ve tamdır.”


Don Juan’a göre insandan savaşçıya dönüşümde, yaşama ve insana bakış açımız nasıl olmalıdır?


Don Juan , “Bir savaşçı bunu anlar ve buna uygun biçimde yaşar; bu nedenle, pek de abartmadan deneyimlerin deneyimi savaşçı olmaktır diyebiliriz.” der.


Don Juan, “Eğer bir savaşçı teselliye ihtiyaç duyuyorsa, yalnızca bir insan seçerek karmaşasını, son noktasına varıncaya kadar, ona anlatarak üzerindeki baskıyı azaltmaya çalışır, tabii konuşmaktan hoşlanıyorsa. Öyle değilse zaten konuşması gerekli değildir.” der , bir savaşçının tüm bu durumları anlaşılmaya ve yardım görmeye gereksinimi olmadan yaptığını da ekler. “Ama sen tam anlamıyla savaşçı gibi yaşamıyorsun henüz. Karşılaştığın boşluklarda son kerte büyük olmalı” diyeyek onu tamamıyla anladığını belirtir.


Castaneda, artık yaşam karşısında her şeyden habersiz, bir seyirci gibi davranamayacağından bahseder. İçsel söyleşisini durduğunu, rüyalarını denetleyebilmeyi başardığını ifade eder. Don Juan’ın önerilerini yerine getirmiş, günlük alışkanlıklarını sürdürmekten vazgeçmiş, kişisel tarihini silmiş, edimlerinin sorumluluğunu alarak; yıllar önce ürktüğü o noktaya ulaşmıştı. Castaneda, artık bedensel ve duygusal erincini bozmadan, tek başına olabilmeyi becerebiliyordu, bu onun için tek gerçek başarıydı.


Buna karşın, Genaro ve çifti hakkında takılması karşısında, Don Juan; “Düşkünlük gösteriyorsun. Bunu duyarlılığın işareti sayıyorsun. Oysa duyarlılıktan en uzak kişi sensin. Böyle yaparak kafanı karıştırıyorsun, hepimiz kafamızı bir yere karıştırırız. Hepimiz ne yaptığımızın farkındayız. O çelimsiz aklımız, kendini büyüleyen aptal devi oynamaya bayılır.” der.


Castaneda, Don Juan’a, kendisiyle Don Genaro arasında fark olup olmadığını, herkesin çifti olup olmadığını, kendisinin de bir çifte sahip olup olamayacağı, gibi sorular sorar.


Don Juan, tüm ışıldayan varlıkların, hepimizin bir çifti olduğundan söz eder. D Genaro’yla arasında ki tek farkın, değişmek olduğunu söyler. Çiftimize ulaşmamızın önündeki engelleri birer meydan okuma olarak ele almak gerektiğini anlatır.


Çiftin insanın dışında bir şey olmadığını, onunla buluşmanın bir seçim olamayacağını, büyücünün farkındalığının en önemli geliştirici adımlarından biri olduğunu belirtir. Don Juan, “Senin seçilmen erkin bir edimiydi; erkin edimlerine kimse karşı gelemez. Sen seçilmiş olduğuna göre, bu edimin sonuca ulaşmasını hiç kimse engelleyemez” der.


Castaneda, Don Juan’a insanın her an başarısızlığa uğrayabileceğini söylediğini anımsatır ve bunu başaramama özgürlüğü gibi görmeye çalışır. Don Juan, Savaşçının, erkin eline düştükten sonraki tek özgürlüğünün, Kusursuz bir yaşam sürdürmek olduğunu anlatır. Başaramama özgürlüğünün, yengi ve yenilgi üzerine, aklın kurduğu bir oyun olduğunu ifade eder. “Aklın, senden özünün tamlığını kırman için, yenilgiyi kabullenmesini istiyor olabilir.” der. Onun su anda ulaştığı noktayı; ne anasının rahmine dönebilen ne de istediği gibi devinebilen bir çocuğun arada kalmış durumuna benzeterek, yapabileceği tek şeyin erk edimlerine tanık olmak ve erk öyküleri dinlemek olduğunu söyler.


Castaneda, insanın çiftini günlük yaşamda farklı şekillerde kullanabilme imkanı olup olmadığını bilmek ister. Hatta bunu çok uzaklarda yaşayan bir insanı öldüren kimse bir bilgi adamının güvenliğine ve salığına zarar vermeyi planlayamaz. O, bunu görür, önlemek amacıyla gerekeni yapar. Ama eğer senin doğanda ona zarar verecek bir şey varsa ve görmesi buna ulaşamıyorsa, bu da onun yazgısıdır, zaten ne Genaro ne de bir başkası bunu önleyebilir. Gördüğün gibi, bilge adamı hiçbir şeyi denetlemeden denetimi elinde tutar.”


“Çiftle ilgili sana açıklayabileceğim tek şey, çift; her ne kadar rüya görme sonucunda ortaya çıksa bile, olabildiğince gerçektir.”


Don Juan, Don Genaro’yu çağrımasını ister, Castaneda çekimser ve ürkek davranınca kendi çağırır. Don Genaro’nun, çalılıklardan bir anda çıkması üzerine, Don Juan, “Bir savaşçı her zaman hazırdır. Salt savaşçı olmayı dilemekle savaşçı olunmaz. Yaşamımızın son anına dek süren bir savaşımdır bu. Kimse savaşçı doğmaz, tıpkı kimsenin mantıklı bir varlık olarak doğmadığı gibi. Birine ya da ötekine dönüşmeyi biz beceririz.” der.


Don Juan, Castaneda’nın gerginliği azaltmak için alacakaranlıktan erk çektirir. Castaneda dinginleşir ve kendini toplar. Castaneda, Genaro’ ya çiftini gördüğü zamanki yaşadığı kargaşayı anlatmaya çalışır.

D Genaro ona “Ne öğrenmek isterdin Carlitocuk” der. Castaneda çift hakkında ki her şeyi ona anlatmasını ister. Genaro, “Çift rüya görme sırasında başlar. Çift bir rüyadır. ” der. Genaro farklı hareketler yaparak işemeye çalışır, başaramaz, katılarak gülerler.

Castaneda cift gerçek değil midir diye sorar. Genaro, bir rüyadır der.

Genaro kendisinin çiftini gördüğü ilk iki deneyimi anlatır. (Kitap;s,72-73)


Genaro bulunduğu yerlerin çok dışında bir yerde Castaneda, uyandığının nasıl farkına vardığını sorar. D Genaro, bedeninin anladığını belirtirken, Don Juan araya girerek; “Aptalca bir soruydu bu. Savaşçının içinde bir yerlerde, bir şeyin, tüm değişimlerin bilincinde olduğunu sende biliyorsun. Savaşçının kesin ereği, bu bilinci güçlendirmek ve sürdürmektir. Savaşçı bunu temizler, parlatır ve çalışır durumda tutar.”


D Genaro’nun velinimeti, bu deneyimlerinin ardından; yaşadıklarının bir rüya olmadığını, bunu kesinlikle uyurken rüya görmek biçiminde ele almaması gerektiğini söyler. Castaneda, bunu ona nasıl açıkladığını sorduğunda, bunun bir hayalet olduğunu söyler. “Kişinin içinde, kendini uyurken gördüğü rüya, çiftin zamanıymış.” der.

Genaro kendisinin çiftini gördüğü ilk üçüncü deneyimi anlatır. (Kitap;s,75)


D Genaro, bu üç olayın ona rüya görme yolunda birkaç adım attırdığını, sonraki deneyiminin on beş yıl sonra gerçekleştiğini açıklar.

Genaro kendisinin çiftini gördüğü dördüncü deneyimi anlatır. (Kitap;s,76-77)


Castaneda, D Juan ve D Genaro’nun denetimi ve yardımıyla, kendisi de ilk olarak çiftiyle karşılaşma deneyimini yaşar. . (Kitap;s,79-80-81)


Castaneda yazmaya başlayana dek, kendine gelmekte zorlanır, bitkin, yorgun ve düşüncelerden kendini alamaz. Don Juan, Genaro’nun ona yardımcı olmak amacıyla, rüyada görenle rüyada görülenin gizemini, ona göstermek için geldiğini söyledi.


Genaro, farklı sesler çıkararak, Castaneda’nın da onu taklit etmesini ister, bazılarını becerir ve gerginliği azalır. Don Juan bu sesleri bir erk nesnesine dönüştürebileceğini ya da en azından gerginliğini azaltmak amacıyla kullanabileceğini söyler.

Rahatlamasının ardından, uyuyarak dinlenirler. Don Juan, önceki gece Castaneda’nın ışıltısının bilincine varmaya başladığını ve bu durumun kendisini iyi hissetmesine neden olduğunu belirterek, buna düşkünlük göstermemesini, yoksa bunun kendini beğenmişliğe dönüşebileceği noktasında onu uyarır.


Genaroya sarılabilmiş, ona dokunmuş olmasını kuşkuyla karşılayan, Don Juan; onun iyi ve açık fikirli olma noktasında düşkünlük gösterdiğini belirterek, “Dikkat et. Bir savaşçı ihtiyatı hiçbir zaman elden bırakmaz. Bu denli mutlu olmayı sürdürürsen, sende kalan az erki de tüketirsin” der.


Castaneda, ne yapması gerektiğini sorar. Don Juan, “Kendin ol. Kuşkucu ol. Hoşlanmansan da önemli olan kalkan olarak neyi kullanabileceğindir. Ölümcül yarık açıldığında, savaşçı elinin altındaki her şeyi bunu kapamak için kullanmalıdır. Kuşkucu olmaktan, ya da soru sormaktan hoşlanmamanın yok bir önemi. Bu senin tek kalkanın şimdi.”


Don Juan “Bir savaşçı zorlu bir ölümle ölür. Ölümü onu almak için bir savaşım vermelidir. Bir savaşçı kendini ona teslim etmez.” Der.


Genaro’nun ona gösterdiklerinin öneminden bahsederek, bunu softaca başından savmamasını ister. “Dün bana çiftin düşüncesine saplanıp kalmış olduğunu söyledin. Ama şimdi şu haline bak. Artık hiç önem vermiyorsun. Çıldıran insanların sorunu da bu zaten. Çıldırdılar mı tam çıldırırlar. Her yanın soruydu. Bugünse tam bir kabullenme içindesin.”


Castaneda dun gece başından geçenleri yorumlayarak anlatırken; Genaro’nun çalılıklara gizlenerek Don Juan’ın çağrısını beklediğini, ardından, Castaneda’nın korkusundan yararlanıp bayıltarak, onu ipnotize etmiş olduğunu söyledi.


Don Juan, yaşananları şöyle anlatır, “Genaro sana çok özel bir şey söylemeye geldi. Çalılıkların ardından ortaya çıkan, kendinin çiftiydi. Sana daha önce söylediğim gibi, göz ardı edilemeyecek bir erki vardı. Sana çok önemli bir sorunu, sana dokunarak açıkladı. Çift; dostun yıllar önce dolaştığı noktaya, ensene hafifçe dokundu. Sen şimşek gibi dışarı çıktı senin ve doğal olarak tam bir orospu çocuğu gibi düşkünlük gösterdi. Seni toparlamak saatler aldı. Böylece erkini harcadın. Savaşçının başarma saati geldiğinde, yeterli yaşam özün kalmadığı için, başaramadın.”


Savaşçının başarması gerekenin ne olduğu sorusu karşısında, Don Juan; Işıldayan varlıkların, rüya görenler olarak gizini göstermek için D Genaro’nun geldiğini söyledi. “Çift hakkında bilmek istediklerine gelince; çift rüyalarda başlar ve çift özdür. Öz çifti rüyasında görür, çok yalın olmalıdır. Bizimle ilgili yalın olan hiçbir şey yok, o da başka. Özün sıradan rüyaları belki yalındır. Ama bu özünde yalın olduğu anlamına gelmez. Çifti düşlemeyi öğrenmemeye görsün; öz, işte o an o tekinsiz yol ayrımına varır. Bir de bakmışsın çift özü düşlüyor. İşte dün gecenin dersi, rüya görenle, rüyada görülen ya da kim kimi düşlüyor hakkındaydı.” der.


Don Juan nerdeyse Castaneda’nın başarmak üzere olduğundan söz ederek, erk yerinde uyanacakken, kafasının karışması nedeniyle erkini yitirdiğini ve hatta öle yazdığını söyledi.


Don Juan, “Seninde çok iyi anlayabileceğin gibi düşkünlük göstermek yalnızca aptallık ve güç yitimi demek değil, aynı zaman da ölüm demektir. Kendisini yitiren bir savaşçı yaşayamaz. Beden yıkılmaz diye bir şey yok. Tehlikeli bir biçimde hastalanabilirdin, öyle olmadı, çünkü biz kimi saçmalıklarını saptırmayı becerebildik.” der.


“Çiftin anlaşılmazlıklarına giden yolda Don Genaro sana kılavuzluk etti. Bunu yalnızca öyle yapabilirdi. Sen kendini yerde yatarken gördüğünde, bu bir görsü ya da sanrı değildi. Düşkünlükler içinde kendini yitirmeseydin, dün gece kendinin bir rüya olduğunun, çiftinin seni rüyada gördüğünün, aynı zamanda seninde onu rüyada gördüğünün, açık seçik biçimde ayırımına varabilirdin.”


“Nasıl olduğunu kimseler bilmez. Biz yalnızca olabildiğini biliriz. Bu bizim ışıldayan varlıklar olarak gizimizdir. Dün gece iki rüya gördün, isteseydin herhangi birinde uyanabilirdin. Ama bunu anlayacak denli erkin kalmamıştı.”



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön