Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

naguale uc tanik


creative - Posted on 05 Nisan 2010


Castaneda, bugüne dek yaşadıklarını düşündüğünde, ona bildik gelen kendine acıma durumuna sığınmak ister. Fakat artık bunu başaramadığını görür, çünkü o eski bildik Castaneda değildir artık. Don Juan ve Don Genaro’ya sorular sorup onları görmeyi düşünse de ve aklına bir tek soru gelmese de yola koyulur…


Meksika dağlarında ki o kasabada, adeta buluşma noktası haline gelen Pazar yerinde geçirdiği birkaç saatin sonunda, Don Juan’ı karşısında bulur. D Juan, birlikte Pablito ve Nestor’u görmeye gitmelerini öneririr.

Otoyol çıkışı D Juan, yolun yanında ya da üzerinde alışılmadık bir görüntüye karşı, uyanık kalmasını ister, Castaneda’dan. Kasabaya yaklaşırlarken, arabayı durdurmasını ve yolun solundaki kaya kümelerine bakmasını ister. Kayaları göstererek, “İşte Nagual” der. Castaneda, görünürde birşey bulamaz, ne kuş ne de bir böcek… Tekrar bakması da birşeyi değiştirmez. D Juan arabadan inerek, taşları dışardan izlemeleri için, onu takip etmesini ister.


Kayaların yakınına geldiklerinde, nagualın onu, tam da burada beklediğini söylese de, Castaneda yine hiçbir şey göremez. D Juan ondan, içsel söyleşisini kesmesini, gözlerini odaklamadan, dağların tepesinde gezdirmesini önerir ve bunu kulağına fısıldar. Castaneda fısıltıları duysada yanıt veremez.


D Juan, Nagualın yolunda tek başına yürümenin çok zor olduğunu, ama Castaneda’nın bu konuda şanslı oldunu, güvenin onu çağırdını ve ona yardımcı olduğunu anımsatır.


Castaneda, ya bu sözlerin erkinden ya da kendi erkinden; “güvenin çağrısı” adını verdiği sezgisel görüngüyü, işitmeye başlar. Zengin ses renklerini duyar duymaz, çok yakınında olduğunu sanır. Ses yükseldikçe, rüya halinde bir konuma geçer ve kayalarda kımıldayan bir şeyin varlığını saptar. Kayalara odaklandığında, tepesinde D Genaro’yu fark eder. Genaro ayaklarını sallayarak ses çıkarır ve Castaneda’yı selamlar.

D Genaro, kayalardan kayarak inerken yolun yarısında, duruverir. Sanki suyun içinde bir şeye yakalanmış olduğunu düşünen Castaneda, koşup ona yardım etmek istese de D Juan buna izin vermez. Genaro bir patlamayla kayarak gelir kayalardan. Kayanın onu kıçından yakaladığını ve bırakmak istemediğini, söyler.

Yüksek sesle, gülerler. Castaneda neşesinin, zihin berraklığına eşit olduğunu farkeder, engin bir farkındalık durumundadır adeta. Çevresindeki herşeyi kristal berraklıkta görür.


Genaro arabaya yönelir, emekliyerek koltuğa geçer. Castaneda D Juan’ı göremez ve bir an panikler, Genaro’yla yalnız kalmaktan ötürü. Genaro, Pablito ve Nestor’u alarak, Don Juan’ın beklediği yöne ilerlemeleri gerektiğini söyler.


Pablito ve Nestor’u almak üzere arabadan iner Castaneda. Onlara nereye gittiklerini sormaya çalışır. Pablito, “Erk yerine gidiyoruz” der, Castaneda’nın bilmemesine şaşırarak. Beraber arabaya bindiklerinde Genaro yoktur, Castaneda durumu anlayamaz, onlarda anlaması için hiç yardımda bulunmaz, konuşmadan ilerlerler.


Bir dağın yamacına tırmanmaya başlarlar, Büyük bir tepe önünde durular, Nestor oturacak bir yer arar ve sonunda bir yer seçer. Pablito da, doğru yeri seçtiğini duyumsar. Castaneda, kendisinin önder olsa nereyi seçeceğini düşünürken, Pablito bunu beceremeyeceğini fısıldar, gülerler. Pablito, D Genaro’nun; yanlış bir seçim olduğunda, o kişinin bedenin, bunu bilebileceğini, ordakilerinde bunu bilebileceğini belirtir. Ama doğru seçip yapıldığında; bedenin bunu anladığını, ardından hemen gevşediğini ve seçim yaptığını falan unuttuğunu söyler. Aynı seçimi tekrar yapamayacağını, tıpkı silah gibi doldurulması gerektiğini de ekler.


Nestor, Castaneda’nın not tutmasına meraklanarak bakar, sahip olduğu eğri dişlerle, güler. Pablito, Nestor’un bu durumdan utandığından, pek gülmediğini, bu yüzden asık suratlı göründüğünü söyler. Castaneda dişçiye gidip düzelttirme önerisini söylediğindeyse, hep berber şaka sanıp gülerler.


Pablito, “D Genaro, utangaçlığının üstesinden tek başına gelmesi gerektiğini söylüyor” der. Hatta onun şanslı olduğunu, onun bir kemiği bir köpek gibi uzunlamasına ısırabildiğini söyler. Nestor, dişlerini göstererek, köpek gibi hırlar ve gülerler. Castaneda onu önceleri hiç böyle görmemiş olmasından ötürü garipser, onu orta yaşlarda biri izlenimi veren Nestor’u şimdi 20 li yaşlarda bir geç olarak duyumsar, içinden.


Pablito, Castaneda’nın içinden geçeni anlamış gibi cevap verir yine, “O, Kendini önemsemeyi yitirmeye çalışıyor” der. Nestor, Genaro’nun ona öğrettiği düzeneği açıklar. İki tahta arasına yerleştirilmiş, bir yapraktan oluşan; sıkaçları sıkılınca ses çıkaran bir düzenektir bu. Castaneda da dener ve bunun ne işe yaradığını sorar.


“Tin tuzağı bu aptal” der Pablito. Sesi hırçın, bakışı dosttur. Bu ikisi D Juan ile D Genaro’nun yabansı bir karışımı, diye aklından geçirir, Castaneda. Birden aklı karışır, onların bu davranış modeline dönüşümlerine baktığında, kendinin de bir gün, onlar gibi olacağını düşünür.


Pablito’ya “Burada ne yapacağız” der, Castaneda. Nestor, Genaro’nun burda gülüp eğlenerek, onları beklemeleri gerektiğini söyler. Süresi de belirsizdir.


Pablito başka bir konu açar, kızkardeşlerden. Nestor, Büyük kızın öldürücü kötü bakışlarından, bahsederken; Pablito ondan korktuğunu da ekler. Pablito, onun canavar oluşunu kabul eder, fakat Nagualin onu hizaya getirdiğini belirtir. Castaneda onların, D Juan için, Nagual dediklerini ve ondan çekindiklerinin ayrımına varır. Pablito Nagual’in kızkardeşleri bir azizeye dönüştürdüğünü anlatır.


Nestor, Castaneda ya notların ne işe yaradığını sorar. Castaneda felsefeden, insanbilimine gidiş gelişlerle anlatmaya koyulur, durumu. Bir an kendini gülünç bularak, susmak istese duramaz. Sanki onu zorlamakta olduklarını duyumsar, gözlerini üstüne kilitlemiş gibi bakarlar, O da anlatmaya devam eder…


Bir yorumun tam ortasındayken, güvenin sesini işiten Castaneda, “Nagual burada”, der düşünmeden. Nestor ve Pablito, ürkmüş çocuklar gibi ona yapışırlar.


Anlaşılmaz bir duyum yaşayan Castaneda’nın sol kulağı kımıldamaya başlar. Bu kıpırtı başını doğu yönüne doğru döndürmesini sağlar. Böylelikle güvenin tınısını kolaylıkla işitir. Bu seslerin, tınıların anıları mı yoksa o anda mı oluştuklarını çözemez. Sanki kayalarda yürüyen ağır bir şeyin sesini yakalamışa benzer.


Ses yaklaştıkça, korkmaya başlar ikisi de, özellikle Nestor’un, bedeni titrer. Castaneda’nın sol kolu sallanarak, yükselir ve fundalıklardaki yönü gösterir. Yıllar öncesini hatırlar, karartıyla gelen o güvenin sesini duyumsadığı anı.

Fundalıklarda bir karaltı saptar, bu karartı tam olarak siyaha dönüşür. Biçimsiz, ama kımıldar, sanki nefes almaktadır ve onlara doğru uçarak gelmekte…


Bu karaltı önce üzerlerinde dolanır, sonra da onları içine alır. Birden tüm ışıklar, güneş batmış gibi kararır. Castaneda, başlarını kollarının altına sokan Nestor ve Pablito’yu, bilinçsiz bir koruma içgüdüsüyle, sarar ve yuvarlanarak arkaya düşer.


Castaneda, Nestor ve Pablito ayakta bulurlar kendilerini. Nestor ve Pablito’nun Castaneda’dan uzun olduğu halde, onun kollarının altına sığacak uzunlukta kısalmış olduklarını fark eder, Castaneda.


Bir anda D Genaro ve D Juan karşılarında, gözleri insansı olmayan bir parıltıda, onlara bakmaktadır.

Genaro, sessizliği bozar. Onların, Üç Birlik tablosu oluşturduklarını söyler. Castaneda, baba; Pablito, oğul; Nestor ise Ruhulkudüs. D Juanla Genaro gümbürdercesine gülmeye başlarlar.


D Juan ve Genaro karşılarında, onlarsa tek sıra halinde otururlar. Castaneda gözlerini odaklayamaz durumdadır, şaşı baktığındaysa dört kişi olarak görmektedir onları. Bir an sol gözündeki D Juan görüntüsü ile sağ gözündeki Genaro görüntüsü üst üste çakışır. Ortalarında yanar döner renklerde bir varlık belirir, beyaz ateşten bir topa benzeyen, her yanı telciklerle kaplı bir varlık. Castaneda başını sallar ve görüntü yok olur, D Juan ve D Genaro ışıldayan nesneler olarak görünürler.


İki ışıldayan varlık titrer, sallanır ve yok olur. Uzun örümcek ağı gibi, tepeden gelen ince bir varlık tarafından çekilir gibi. Castaneda’nın yaşadığı bu duyum, sanki bir ışığın onları çekip alması biçimindedir. Tüm bu olanları, hem gözleriyle, hem de bedeniyle algılar.


Castaneda, gözlerini kapayıp ağlamak gibi tepkilerde bulunmak istese de, hiçbir şey yapamaz adeta kilitlenmiş gibi kalır. D Genaro ve D Juan yere atlarlar. D Juan onlara doğru yürür, Castaneda nın arkasında bir yere oturur. Nestor çömelip, ayaklarını karnına çekmiş, ellerini çenesine dayamış; Pablito, elleri karnında, hafif eğilerek; Castaneda ise kollarının ön kısmıyla karnını kapamış oturmaktadır.


D Juan, “Bakışınızı Naguale sabitlemelisiniz” der, 6-7 kez tekrarlayarak, mırıltılı ve yabansı bir sesle. D Genaro, kımıldamadan duruken, Castaneda, şaşı bakar duruma geçtiğinde, Genaro’nun ışıltılı görüntüsünü görür ve gözlerinden yaşlar boşalmaya başlar. D Juan’ın attığı çakıl taşıyla kendine gelir.

Genaro yabansı bir dans konumuna geçmiş, kendi çevresinde dönüş yaparak, bir tırtılın ipine takılmışçasına, kayalara çekildini, algılar. Yukarı doğru çekildiğini sanar, bedeni yabansılanarak. Sanki bir kuş gibi uçuşunu seyreder.


Genaro, bir kurşun gibi, yere iner; üç kez yinelenir, bu olağanüstü durum. Her seferinde, sezgisi berraklaşır Castaneda’nın. Son seferinde, karın bölgesinden çıkan ipliği ayırt eder, kımıldanan ve devinen.

Dördüncü sıçarıyışın ardından, Pablito ve Nestor’un ardında duran D Genaro, onlara kısa yönergeler verir. Castaneda, konuşulanı anlamaz, farklı bir dil gibidir konuşmalar. Genaro, karın deliklerinin üzerine bir taş koyar, Castaneda’nın koymasına gerek olmadığını, ama yakınında ulaşabileceği bir taş bulundurmasını söyler.


D Juan da D Genaro’nun yaptıklarının aynısını tekrarlar, ama sıçramak yerine yerinde döner. Onun bedeninde de ışıltılı iplikler görünmeye başlar. Uzayda astronatlar gibi, adeta yerçekimsiz ortamda devinir.

Castaneda onu izlerken, başı dönmeye ve kendini kötü hissetmeye başlar, o esnada D Juan da hızla dönmeye başlar. O hızlandıkça Castaneda kötüleşir.


Yakınındaki taşı alıp, hemen karnına yerleştirir, şiddetle bastırır. Taşın teması onu rahatlatır biraz, yoğunlaşmasını keser. Gördüğü görünüm bir uçurtmaya dönüşür.


Uçurtma devinimleri de rahatsız eder, Castaneda’yı. Çırpan kuş kanadı sesleriyle, olayın sona erdiğini anlar.

Castaneda bitkinlik içinde uyuya kalır, ta ki Pablito onu dürtene kadar. Korkudan delirmiş bir sesle uyumaması gerektiğini, yoksa öleceklerini söyler. Castaneda da Pablito da bitkinlik içindedir, Nestor’sa korkudan, hiçbir şey fark edemez bir halde…


Castaneda, bir an duyduğu çevreden gelen yatıştırıcı sesi işitir. Pablito’yla beraber Nestor’u kavrayarak aralarına alıp koşmaya başlarlar, yolu tek bilen Nestor’dur. Castaneda bir şeyin onları izlediğini sezgiler. Nestor biraz toparlanmış, kendi yürümeye başlamıştır. Bir ağaç kümesinin yanına vardıklarında, hava kararmıştır. Dal kırılmasını andıran bir çatırdama duyarlar. Pablito ve Nestor hızla koşmaya başlarlar, Castaneda o an tepesinde soluma hisseder, korkuya kapılarak, üçüde koşarak arabaya doğru ilerler.


Pablito’nun evine gittiklerinde, annesi ve kızkardeşler yemek hazırlar, Nestor’u da kola almaya gönderirler. Nestor kız kardeşlerden büyüğünün eşlik etmesini ister, köpeklerden korktuğunu söyleyerek. Pablito gülerek Nestor’un velisi olduğunu açıklar.


Castaneda sorar, onu veli olarak kimin atadığını. Pablito yanıtlar, “Erk tabii. Bir zamanlar Nestor benden yaşlıydı, ama Genaro bir şey yaptı ona, gördüğün gibi benden çok daha genç” der, geçleşmeyi başaramasaydı, onun öleceğini de ekler.


Pablito, ona dikkat ettiğini, “Genaro, bir savaşçıyı çekip çevirmenin onur verici olduğunu söyler. Nestor iyi bir savaşçıdır” der. Pablito’nun gözleri bir an Genaro gibi parlar, “İyi dileklerini esirgeme ondan Carlitocuk” der.


Castaneda çok yorgundur, mutlu bir hüzün içinde. Pablito’ya onun geldiği yerde insanların birbirine neredeyse hiç iyi dileklerde bulunmadığını söyler. Pablito bildiğini söyler, “Aynı şey bana da olmuştu. Ama şimdi ben bir savaşçıyım. Bir dileğe gücüm yeter” der, bu bölüm burada biter.



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön