Çağımızda artık bedenlerimizin sağlığını korumak gittikçe zorlaşıyor.
Eğer köyde yaşıyor ve tüm sebze, meyve ve hayvansal ürünlerinizi kendiniz yetiştirip, karnınızı doyuruyorsanız, bu geçerli olmayabilir.
Bu konuda öğrendiğim birçok şeyi hayat kurtarıcı bilgi olarak görüyorum. Şehir hayatında gittikçe artan hazır gıdalar, hava kirliliği, radyasyon ve diğer etkenlerin hesabını bedenlerimiz ödüyor.
Bu konuda bildiğiniz, öğrendiğiniz, faydasını gördüğünüz her ne varsa paylaşmak isteyen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum...
PARABEN nedir biliyor muydunuz ?
Raf ömrünü uzatıcı olarak kullanılan madde ciltte egzama tipi tahriş ve alerjik reaksiyonlara sebep olur. Benzoik asidin bir türevidir. Zehirli ve toksik bir maddedir. Parabenler vücutta östrojeni taklit eden madde olarak bilinir. Göğüs kanseri hastası kadınlar üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda alınan tümör örnekleri içinde bol miktarda paraben maddesi olduğu ortaya çıkmıştır. Vücutta hormanal etkileri artıran kimyasal maddelerin kullanılması özellikle öströjen hormonuyla artan göğüs kanserinin yaygınlaşmasına sebep olmuştur. Göğüs dokusundaki yoğun yağ oranı vücuttaki toksik maddelerin burada yoğunlaşmasına ve göğüs kanserinin en yaygın kanser çeşidi olmasına sebep olmaktadır.
Hangi ürünlerde bulunur:Şampuan,Saç kremi,Sprey,Jöle,Vücut şampuanı,Sabun,Temizleme losyonu,Nemlendirici,Gözaltı kremi,Vücut losyonu,Aseton,Oje,Güneşten koruyucu,Allık,Ruj, kalem,Parfüm,El kremi,hazır gıdalar,hazır meyva suları,dondurulmuş gıdalar....
Fazla et yemek, eklemlerdeki kıkırdak dokuyu eriten, bir çeşit asit salgılanmasını sağlayıp ileriki günlerde kireçlenme, eklem rahatsızlıkları ve ağrılara sebep olur.
Önerilen haftada en fazla bir kez et yemektir.
(Ama dışarıda birşeyler atıştırayım dediğimiz zaman içerisinde et bulunmayan yemek çok az. Et de et olsa...)
Cep Telefonunun Zararları:
Kulaklarımızı, cep telefonlarının muhteşem işlevlerine kabartmışken alın üç yeni gelişme size: Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), cep telefonlarından ve baz istasyonlarından maruz kalınan radyo dalgalarını içine alan elektromanyetik alanları, muhtemel kanserojen içeren 2-B grubuna aldı. Bu bilgi muğlâk geliyorsa, iste daha anlaşılır olanı: İngiltere Radyolojik Koruma Kurulu'ndan: "Cep telefonları küçük çocuklarda tümör riski yaratıyor." Bu türden bilgilerden daha çok var; çünkü zaman ilerliyor ve kullandığımız teknolojinin uzun vadede görülecek zararları bir bir ortaya çıkmaya başladı: Dünya iletişim devlerinden AT&T için çalışıp cep telefonunun zararının olmadığını söyleyen Dr. George Carlo, şirketten ayrıldıktan sonra yazıp konuşabiliyor ancak: "Laboratuar deneyleri, cep telefonu radyasyonunun genetik şifre bozukluklarına yol açtığını göstermiştir."
Maydonozun faydaları pek çok, her kan grubu için sağlıklı ve toksin atıcı olarak kullanılabilinecek bir gıda. Ulaşımı kolay ve ucuz. DR İbrahim Saraçoğlunun bu bitki hakkında bir kaç kürü var tavsiye ederim.Bitkilerle kişisel bir araştırma yapıp onları kullanmak da bir bakıma sağlıklı olabileceğini düşünüyorum doğal kekik kantoron maydonoz gibi.aslında erk bitkilerinin ilki ni bilirsiniz ''kökün üst bölümleri şifa verir sulandırılıp içilirse'':))
Yumurta protein kaynakları arasında en çok tercih edilmesi istenen gıdadır. Çünkü yumurta sarısı beyin,sinirler ve bedenin organları tarafından gereksinilen elementlerin en azından yarısını içerir. Diğer protein kaynaklarına göre en kısa sürede sindirilir. (30 dakikada)
Yumurta sarısı çiğ olarak tüketilmesi önerilir fakat market yumurtaları çoğunlukla salmonella bakterisi taşıyabilirler. Bu yüzden her ihtimale karşı 3 dk haşlanması tavsiye edilir.
"Süt endüstrisinin yüksek bütçeli reklam kampanyalarının sizleri inandırmaya çalıştıklarının tersine, süt bedeninize iyi gelmez. Sütte kazein adı verilen bir protein bileşeni vardır ki, bilinen en kuvvetli tahta yapıştırıcılarını yapmak için aynı madde kullanılır. Eğer bana inanmıyorsanız, uzun süreli basur rahatsızlığımın süt içmeyi bıraktığımda niçin ortadan yok olduğunu açıklayın (bu bir kolon cerrahının önerisi üzerinedir)."(Tibetin gençlik pınarı 2 kitabından alıntı)
Özellikle yetişkinlerin dikkat etmesi gereken bir nokta çünkü amilaz enzimlerinin yokluğu sütü sindirilmez yapıyor. Tavsiye edilen çok nadir yoğurt, tereyağı veya peynir yemek.
Doğal ortamlarda soluduğumuz hava vücudumuzdaki oksijeni artırır, çünkü bu ortamlardaki hava, ortamdaki kirleticileri ve toksinleri ayrıştırarak nötralize eden negatif iyonlarca zengindir. Şelale veya okyanus gibi hareketli suların yakınında küçük su ve oksijen molekülleri biraraya gelerek negetif iyonları çoğaltırlar. Bu ortamlarda soluk almak metabolizmamızı iyileştirir, daha sağlıklı olmamızı sağlar. Deniz kenarında veya kırsal alanlarda kendimizi çok daha iyi hissetmemizin nedenlerinden biri de budur. Doğal ortamdaki hava, metropolde bulunan bir evden veya şehir havasından yüz kez daha fazla negatif iyon içerir.
Kan grublarına göre beslenme ile ilgili,''can boğazdan çıkar'' adında bir kitap var su an piyasada.tavsiye ederim.
Kan grublarına göre beslenme ile ilgili,''can boğazdan çıkar'' adında bir kitap var su an piyasada.tavsiye ederim.
Vücudunun su oranı yüksektir (% 70, yeni doğan bebekte ise % 90) ve yaş ilerledikçe suyun yerini yağ dokusu almaya başlar. Dolayısıyla yaş ilerledikçe suyu daha çok tüketmek gerekir. Yetişkinlerde vücut su oranı % 60, yaşlılarda ise % 50’dir.
Yoğun çalışma temposunda su içmek genellikle unutulur. Susuzluk hissedilince genellikle iş işten geçmiştir, yani vücutta su kaybı oluşmuştur.
Ben Corbalara bol bol her turden peynir atarim ,sutun zararlari peynir icin gecerlimidir?
Arı ürünleri tüketmenin günümüz insanı açısından oldukça yüksek önemi vardır. Şehir hayatındaki birçok etken bedenlerimizi yıpratıyor. Arı ürünleri yüksek onarıcı özelliği taşıyor.
Ancak arı ürünleri bile zarar verici olabilir. Piyasa da bulunan birçok bal faydalı olacağı yerde zarar verici olabilir. Bunun için setifikalı organik arı ürünleri tercih edilmesi önerilir. Diğer taraftan pahalı bal iyidir diye bir şart yok veya benim tanıdığım kişi deyip alınan balda dış etkenlerden dolayı zarar verici olabilir. Tanidiğınız kiş bile bilgisiz olduğu için kötü bal üretebilir.
Arı ürünleri açısından balın yanında polen, arı sütü, propolis gibi diğer ürünlerde tercih edilmelidir.
kros yapanlara L-Karnitin tavsiye ederim , adi kimyasal gibi ama dogal bir enzim ,hatta vucut bunu uretiyor , takviye almanin faydasi var.Kosmadan 25 dakka once aldiginizda yorulmak nedir bilmezsiniz ,(10-15 kilometre garanti ,ancak kas ve eklemlerdeki zorlanmalari gozlemleyip durmak lazim ) hemde yaglar yanar zayiflarsiniz.
Organik nedir?
Üretimde kimyasal girdi kullanmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimidir.
Ekolojik tarımın amacı; toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumaktır. Daha geniş anlamda çevreyi korumayı amaçlayan, doğadan aldığını doğaya geri veren, tarımın sürekliliğini sağlamayı hedefleyen ve hatta çalışanlarının menfaatlerini korumaya başlayan toplu bir felsefenin ürünü, bir yaşam biçimi. Organik ürünler vücudunuzun doğal dengesini bozmaz, canlılık verir, tamamen doğadaki organik bitkilerden elde edilir. Saf ve doğal olmayan hiçbir madde içermez.
Erkini yönetebilmesi için kişinin, sağlıklı ve güçlü bir yaşam sürmesi gerekir. Bu sağlıklı ve güçlü yaşam zorunluluğu sadece işin başında değil, her zaman gereklidir. Don juan daha en başında castanedaya bunları söylemiş. Castanedayı sağlıksız bir yaşam sürdüğü için sürekli uyarıyor. Hemen her kitapta bu konu var.
Salih hocam, Don Juanın sahip olduğu kişisel erk (sizin deyiminizle sağlıklı bedeni) aslında düzenli ve sağlıklı beslenmesinden ziyade tinle kurduğu bağlantı hattının temiz ve doğrudan olmasıyla ilgilidir.Örneğin Don Juan bedeninin yaşına rağmen bu kadar çevik ve güçlü olmasını 'yapmama' çalışmasına bağlıyor. Toltek bilgeliğinde beslenmeye vurgu diğer öğretilere oranla daha azdır.Hatta castaneda beslenme konusunda sorulan sorulara 'ne yerse yesin insan duyarlı bir varlıktr' gibi kestirme bir cevap veriyor. Erk biriktirmek için beslenmeden daha önemli şeyler var. özetleme, tensegrity ve yapmama çalışmaları gibi.. Beslenme önemsizdir, demek için yazmadım bu yazıyı. beslenme elbette önemlidir benim için. bir beyin fırtınası yaratalım.
Gdo'lu ürünlerle beslendiği halde tensegrity, özetleme vb diğer çalışmalar yapan birisiyle sağlıklı beslenen birisi arasında hangisinin kişisel erki daha yüksek olabilir sorusuna hiç çekinmeden ilki diyebilirim.
Sağlık aslında bir bütündür. Bu başlık altında sadece fiziksel bedenlerimizi bu dünyada daha sağlıklı nasıl yaşatabiliriz o konuyla ilgilenmek istedim. Yoksa erk biriktirmek ve bu konu ile ilgili diğer başlıklar altında yazışıyoruz.
erk briktirdiğinde sağlıklı yaşarsın. ve sağlıklıysan da yeterli kişisel erkin vardır.
birbirinden bağımsız değil bunlar. Konu başlığını sağlık açısından faydalı bulmama ragmen itirazım 'şunu ye bunu yeme' gibi hazır reçeteleri toltek öğretisiyle ilişkilendirme çabasınaydı. Castaneda kitaplarında beslenme konusu çok önemli başlık değil sadece bunu söylemek istedim. Yanlış hatırlamıyorsam öğünlerde bir savaşçı sadece üç ağız dolusu yemek yiyebileceği geçiyor.Kurutulmuş erk eti dışında ne yediğinden veya yiyebileceğinden pek bahsedilmiyor. Daha çok ne kadar yenmesi gerektiğine bir sınır getirmiş.
Ben bütün bunları yazarken bir yandan da düşünüyorum. Toltek bilgeliği castanedanın kitaplarının ötesinde bir enginliğe sahip olduğunu biliyoruz. Bizim bilmediğimiz mutlaka besinler konusunda da önem verdiği kimi bilgiler vardır. ama bu yolu yürüyen savaşçıların kişisel erkleri yetiyorsa edinecekleri bir bilgidir.
Bağzı kişisel durumlar çok basit bir şekilde genellenebiliyor. Bu konuyuda bizim zamanımızda kapıdaki tehlike olarak görüyorum. Evet öğreti beslenme reçeteleri ile ilgili değil, belki bunu o zaman gerekli görmüyorlardı... Örneğin tolteklerin zamanında internette yoktu veya sayfalar dolusu kitap. Bu konuda çok fazla kişisel ve gereksiz durumlara yer veriyorsa kapatalım...
Sihirli geçişler kitabından: "Çağdaş insanın sağlık sorunlarından çoğunun derin soluma ile kolayca önlenebileceği, Don Juan'ın inancıydı.", "Don Juan'a göre eski çağ Meksika'sı büyücüleri, soluğa ve solumaya büyük önem vermekteydiler."
Özellikle bu ifadede "çağdaş insanın sağlık sorunları" bölümü tamda bize hitaben yazılmış gibi. O zamanlar Don Juan çağdaş insanların onlardan tamamen farklı oluşuna parmak basmış. Belkide çağdaş insanın önündeki en büyük sorunun sağlık sorunları olduğunu görmüştür.
Benim şeker, tatlı yememek dışında duyduğum bir şey yok.Bir de çok yememek. Fakat ikinci dikkatten çıktıktan sonra, ya da enerjini aşan bir algı olayından sonra, kendini korumak maksadıyla ne bulursan bol bol yemek.
Cook eskiden Cuma aksamlari Dumancik partileri yapardik (sonra bozuldu o is dumanlar da %50 sahtedir artik, neyin ne oldugunu bilmeyen zengin yeni yetmeler sayesinde fiyatlarda vok abardi), racon olarak herkes tatli birseyler getirir idi,cunku bir nevi 2.dikkate geciyorduk (o zamnlar kitaplar yoktu duymamistik CC diye bisey) en son olarak sokakta naylon top ile futbol oynayip geceyi noktalardik.
Not: Bu yorumum size CC nin sadece ilk 3 kitabini okuyup mevzu budur zannedenlerden oldugumu dusundurmesin.
"Bir şey yanlış gittiğinde, mikropların dışarıdan saldırdıklarını düşünürüz, ve bu nedenle iyileşmek için dışarıdan ilaçlar alırız. Hastalıklar bizim bir parçamız değildir. Don Juan buna inanmaz. Onun için hastalıklar insan ile onun dünyası arasındaki uyumsuzluktur. Beden bir farkındalıktır ve ona kusursuz davranılmalıdır." CC
Çoğu hastalık aslında ruhsal bir sıkıntıdan doğar. Çok çeşitli ruhsal sıkıntılar bedenin çeşitli noktalarını yıkıma uğratır.
Mesela yaşlıların davranışları hemen hemen birbirinin aynısıdır. Bir insan için yaşlı olmak onun çevresindeki yaşlıların nasıl olduğu ile sınırlıdır. Algılamasına göre yaşlı bir insan ritmik ve rahat nefes alamaz, hızlı adımlarla yürüyüp koşamaz veya ağır işleri kolay bir şekilde yapamaz. Yaşlı olmak onun için bedeninin kısıtlanması, hastalıklarla uğraşmak veya bir poşet ilaç kullanmaktır. Bu inanç onun bedenini şekle sokar ve vücudunda çeşitli hastalıkları oluşturmaya başlar.
CC hangi kitapta bahsediyor don juanın hastalık hakkındaki görüşünden
CC nin bir arkadaşı hastalanmıştı ve don Juan hasta olan arkadaşının sol eli ile bedeninin önünden dışarı doğru bi şeyi iteklemeye çalışması ve aynı anda dışarı dışarı dışarı demesi gerekiyordu. Önerdiği şifa yönteminin mantığını anlamaya çalışmış ama anlayamamıştım. Yukarıdaki alıntıyı okuduğumda ancak anlayabildim hastalık bedenimizde değil bedenimizi içine almaya çalışan bi ..... ve biz niyetimizle onu kendimizden uzaklaştırabiliriz. Ne müthiş bi şey...
Dışarı iteklediğimiz şeyi yoğun bi şeyi kıvamlı bi şeyi iteklediğimizi duyumsayarak ya da varsayarak yapmakta niyetimizi istencimizi güçlendirir diye düşünüyorum.
Niyetlenmenin gizemi... Tashia Abelar'ın kitabında da var çeşitli bilgiler.
Castaneda bir kız arkadaşını hastalıktan kurtarmak için bu yöntemi yapmasını istiyor ama kız iteklemek için kolunu bile kaldıramıyor. Bunun üzerine Castaneda ağlayarak ayağınla itekle, herhangi biryerinle itekle en azından niyet et diye bağırıyor.
Ama hepimiz biliyoruz ki sadece niyetlenmek yetmeyecek. Bunun eylemle desteklenmesi gerekiyor. Yani niyet edip, sonra sigara içmeye devam edersen olur mu? Aslında büyücüler böyle bir etkiyi yaratmak için istencin güçlü olması gerektiğini söylüyorlar.
Herşeyin özünde vaar olan etmen... Bu güçlü olursa gerçek etki gelir.
Evet hatırladım. Don Juan beden bi farkındalıktır ona kusursuz davranılmalıdır diyor.Şöyle düşündüm farkaındalığımızı akarsu gibi düşünsek akarsu bi engelle karşılaşsa ve küçük su birikintileri oluşsa o birikinti kirlenir birikintinin içindeki su akarsu ile aynı özelliklere sahip olduğu halde akışı engellendiği için kirlenir içinde çel çöp birikir ve sinekler böcekler dolaşır etraafında. Birikintinin içindeki suyun aynı akarsu olması için yapılacak tek şey suyu akarsudan ayıran çamur taş engel ne varsa kaldırılmalı ve akışa devam etmesi sağlanmalıdır. Dışarı dışarı diye iteklerken yapmaya çalıştığımız şey bu. Farkındalığımızın yorumlarla kesilmemesi bedeni iyileştirmenin tek yolu. Farkettim ki hareketi yaparken ve sesli olarak niyeti ifade ederken içsel sesimizde susuyor.
Salih senin de dediğin gibi roportajlarda da kitaplar kadar önemli bilgiler var. ben bi iki roportaj okudum -çeviriler mi iyi değildi bilemiyorum- bi şey anlamadım diğerlerini okumak istemedim. Ama bu roportaj anlaşılır şekilde çevrilmiş sanırım.Bende Taişha Abelar ın roportajını çok bilgilendirici buldum.
Bu röportajları çok eskiden de okumuştum ama o zaman pek aydınlatıcı gelmemişti. Demek ki bişeyler eksikmiş o zamanlar :))
Sessiz Bilgi'ye ve çeviri yapan Aki'ye teşekkürler.
Evet. Sonsuz a ve Aki ye teşekürler. Silvio Manuel in ve Zuelica nın önerdiği şifa hareketleri -ikisde değişik hareketler- sol elle yapılıyor. ikinci dikkat noktasını hareketlendirdiğini düşünüyorum . Arp çalmak(iki el kullanılıyor) ve elle lastik bi topa vuruyormuş gibi yapmak. Mantığı ne acaba?
Hangi hareketten bahsettiğini hatırlayamadım?
silvio manuel in hareketi küçük çocuklar topu yere vurarak top zıplatırlar ya. el yere parelel ve avuç içi yere bakıyor ve tam açık elle topa vurumuş gibi peşpeşe vurma hareketi. Zuelica nın ki - zuelica olmayabilir belki nelida- iki elle arp çalar gibi elleri hareket ettirmek.
Bu bölümü okuyup, birleşim noktamı kaydırmam lazım :))
Nerede geçiyor bu?
Silvio manuel i hatırlıyorum. Don Juan CC yi silvio Manuel in grubuna götürmüştü :)Hani tüm gruplarla tanışmasını anlattığı kitap. Silvio Güney grubuydu sanırım. Zuleica yı hatırlayamadım hangi kitap ama yine Carlosla bi kutunun içinde ve Zuleica nın gözetiminde sırt sırta oturan La gorda mıydı... la Gorda nın olduğu kitaptan birisi sanırım
Bulursam okurum.
Koşanbulut un yazdıklarını ihtiyaç duydukça tekrar tekrar okurdum. Uzun süredir yoktu, sessiz bilgide yeniden görmek beni etkiledi, duygu ifade etmiyorum:)