İçsel sessizlik için kullandığınız sıradışı yöntemleri bu başlık altında paylaşırsak iyi olabilir.
Olmaya da bilir.
O kısmı es geçerek son zamanlarda kullandığım kendi yöntemi söylüyorum.
Kediden pire ayıklamak... Tam bir av-avcı ve içsel sessizlik durumu yaşatıyor.
Gözlerimi kapatıp tam karşıya bakmak :) yer zaman ve mekan farketmiyor her zaman,her yerde işe yarıyor...gözümüzü kapatınca,gözbebekleri otomatik yukarı gidiyor,o yüzden kapalı gözle karşıya bakmak,ilk başlarda hafiften zorlayıcı ve saçma olabiliyor,ama kesinlikle işe yarıyor hatta kısa sürede çok farklı ve hoş başka deneyimlere de neden oluyor :)
Ama bu yöntem sıradışımıdır yoksa herkesin kullandığı çok yaygın bir yöntemmidir hiçbir fikrim yok :)epey zamandır yapar buluyorum kendimi ama kimden duyup yada nereden okuyup öğrendiğimi hatırlamıyorum.
motor kullanın dalın yada kalabalıkta sesli osurup dikkatinizin artığını görüp iç sesi durdurun
*pire ayıklanabilen bir şey mi? bir yaşıma daha girdim:))
*gözümü kapatınca karşıya bakamıyorum.sanırım yukarı kayıyor gözüm
içsel sessizlik için bir şey yapmak mantıklı görünmüyor.bir şey yaparken içsel sessizliğe geçebilmek daha da zor olmalı
Evet gözleri kapatınca göz bebekleri,otomatik yukarıya gitme eğiliminde oluyor,ama karşıya bakmakta mümkün,ilk ik,üç dakika bir zorlanma da oluyor ama sonrasında hiç zahmetsizce devam edip gidiyor.hatta böyle bir eylem içerisinde olduğunuzu bile unutuyorsunuz...
Bunu yaparken bir süre sonra deneyimlenen farklı ve hoş deneyimlere de açıklık getirmek isterim :P kendiminkine tabiki de,herkeste farklı farklı olabilir çünkü.yavaş yavaş genişlediğinizi duyumsuyorsunuz taaki bulunduğunuz yerin tüm tüm girinti,çıkıntı boşluklarını kaplayana dek,tıpkı hava gibi.bu duruma gelindiğinde,değişik bir algısallık durumu oluyor,herşeyin farkında ama yinede dışında gibi.Ara ara günlük sıradan bir düşünce geçiveriyor aklınızadan ama aklınızdan değilde sanki gözlerinizin önünde oluyor,izleyebiliyorsunuz ve sıradan bir düşünceyse bir süre sonra dağılıp yok oluşunu görüyorsunuz,işte hoşluk burda,değişik bir mutluluk hissi veriyor bu insana,suratta kocaman bir sırıtışla :)
denedim ve evet dediğiniz gibi oluyor.sanırım bu meditasyon gibi bir şey.göz yukarı bakmaya alışkınken,onun bu alışkanlığını değiştiriyorsunuz.ama bildiğim kadarıyla göz kapalıyken de yukarı doğru bakmak faydalı.hatta bazıları meditasyonda özellikle yukarı alnın ortasına bakar.başka bir bilinç durumuna sokarmış sanırım bu hareket.
gözlerin kapalıyken yukarı,içe kaçması doğal eğilimi olduğundan faydalıdır mutlaka.Fena komik meditasyon denemelerim dışında (ki,onlarda epeyce eskidir )meditasyonda kullanıldığını hiç bilmiyorum..ama bu gözler kapalı karşıya bakma eylemi farkındalığı olan bir farkındalılık durumu sağlıyor...Hani böyle huşu içinde bir hafiflik yada hissizlik durumu sağlamıyor(Demek ki,kafamda meditasyonla ilgili böyle tanımlar varmış,çok fena :) )
"farkında olduğunun farkında olmak" kastediliyorsa sizin yaptığınız şey de meditasyondur.geçmişte ya da gelecekte değilsiniz anda kalıp neler olacağını izliyorsunuz.bu da sizin yönteminiz:)
"içsel sessizlik" ile kastedilen tam olarak nedir ben bunu da merak ediyorum.carlos'un bahsettiği bir şekli mi var yoksa? daha ilk kitabın yarısındayım da,pek bir şey bilmiyorum.
İcsel sessizlik anı doğduğumuz andan bugüne kadar dünya hakkında bildiğimiz öğrendiğimiz herseyin kesintiye uğratilmasidir ne demektir kesintiye uğratmak.bizim iç diyaloğumuz hiç susmaz bu iç diyalog maymunu surekli zıplayarak bileşim noktasını su anda bulundugumuz gerçeklikte sabitler algımızın sabitliğinî kırmak ıçin bu iç diyaloğu kesintiye uğratmak gerekir.özet yapılmadan bu mümkün değildir o kadar link'in ve o linke bağlı oykulerin titreştiği bir varlığın iç diyaloğunu kesmesi hayaldir en fazla gözlerini dinlendirirsin:)) önce öykünden kurtul çünkü senin gerçeklik algını ayakta tutan şey senin kişisel tarihindir kişisel dediğime bakma o boktan tarihimiz neredeyse hepimizinkini üstüste koysak aynıdır çok küçük farklar vardır.endişeleri,kaygiları,korkuları olan biri iç diyaloğunu kesemez önce ezberleri boz rutinlerinden kurtul enerji gerçekleri ne kadar ekmek o kadar köfte şeklinde çalışır :) bahsettiğimiz küçük sabun köpüğü aymalar sa new age alanında bolca bulunur ki allah kimseyi new ager yapmasın :))) öykunü ozetle/rutinlerinden kurtul/tonal adanı duzenle/enerji bedenine dönük alıştırmalar yap.görmeden olmaz ama görmeye giden yol kararlı bir şekilde uygulama yapmaktır sevgili savaşçı dostlar :))
Dinlenmiş gözlerle,tekrar günlük dünyaya bakmak çok hoş oluyor ama :))
Benim merak ettiğim aslında,herkes için hep aynımıdır sonuçlar,yani yapabilmiş olsam,Castaneda'nın deneyimlediği içsel sessizlik hali ile benimkisi aynı mı olurdu acaba?
Bunu bilebilmenin pek bir yolu yok sanırım.
Aynı olacağı varsayımında bulunmaya devam etmek benim için en rahatlatıcı seçenek galiba,en iyisi ben devam edeyim :)
castanedanın yaşadığı deneyimle senin deneyiminin bire örtüşüp örtüşmeyeceğini bilemeyiz ama enerjiyi evrendeki akışı içinde gören savaşçilarin anlatimları birbirine yakındır.Benim uzerinde durduğum nokta sırtında ağır tonal bir yükün varsa yani daha özetini yapmamışsan meditatif bir rahatlamadan bahsedebiliriz ancak amaç buysa zaten savasçı yoluna gerek yok yoga yapmak yeter:)) niyeti seslendirmek ben bir savaşçıyım demek ve işe koyulmak gerek :)) niyet!!
Aa hem de nasıl ayıklanıyor. Pirinçten taş ayıklamaktan daha zor inan.
Bütün bunlar içsel sessizliğe götürmese de en azından niyetinizi güçlendirmeye veya daha da azından yapmama yapmaya yarayabilir.
Karganın içsel sessizlik icin yaptigi alistirma ilginc
Ama sanki daha cok kedinin isine yarıyor gibi duruyor.
Kediden pire ayıklarken senin tüm dikkatini kedi emiyor aslında.
Burada uzerinde durulması gereken önemli noktalardan biri atlanmış durumda hiçbir varlık kartalın yayılımlarının dışında değıldir
Buna kedi de dahildir oda kendi farkındalık düzleminde varolur kartalın yayılımlarının zenginliğini hayvanlar alemine bakarak anlamak mümkün,
Kedi ve köpek niye diğer varoluş biçimlerinden farklı olsunki?
Kartal her düzeyde ve her şekilde yayılımı çeşitlendirir ne kadar çok ve çeşitli olursa o kadar farkındalık ürer buda enerji gerçekleri açısından kartalın besinidir.
Şimdi yukarıda sorduğumuz sorunun cevabını verelim.kedi ve köpek neden diğer hayvanlardan farklı olsun?
Cevabı basit bileşim noktaları zaman içinde insana doğru kaymıştır bazı türler kolay yemek ve barınma için avcı karakterlerini yitirmişlerdir.
Bir türün başka bir türü kendi istekleri için dönüştürme çabasından başka bir şey değildir meseleye enerji gerçeklerinden baktığımda durum nettir,
Duygusal bakıldığında kediyle köpeğe ilişkin koca bir külliyat var tabiiki bu beni ilgilendirmiyor öyle duygusal bir bağ ne diye kurayım ikili bir bakış açısı kullanmaya gerek varmı ortada enerji gerçekleri varken.
Kediler insan yaşamında uzun zamandır varlar insanlar evlerini başka bir türle paylaşmaktalar kişinin tüm dikkatini emerler evin içinde doğru enerji noktalarını bularak oraların enerjilerini kullanarak kendilerini tazelerler
Bu bazen sizin kucağınız karnınız hatta boynunuz olabiliyor çok masumane görünüyor değilmi o alanlardaki enerjiyi alıp sonra zıplayıp giderler.
Birçok insan köpeğini kedisini bırakıp adım atamayacak durumda insan olarak özgürlüğünü bağladığı şeye bakınca dehşet bir durum.
Bir algılayıcı olarak bir sürü blokaj varken birde bunları eklemek gözden kaçırılmaması gereken bir durum
Olaya hiç duygusallık katamadığımın farkındayım:))
İnsanlığın sorunları cam gibi ortada dururken sahte duyarlılıklar oluşturup domuz gibi davranmayı keselim
Bir savaşçı başka bir canlının avcı tinine ilişmez onun yaşam erkini elinden almaz onu kendine bağımlı duruma getirmez özgürce bir araya gelişlere diyecek bir şey yok tabiiki yazgı karşılaştırmıştır oradada zaten kusursuzca davranmak gerekir yollar kesişir buna rıza gösterilir.
Konumuz içsel sessizlikti kedyi ve pirenin konfor alanı olan olan kedi bedenine bir bakış atmış olduk.
Pireyi deve yaptık galiba:)) ama savaşçı olarak gözden bişey kaçırmamız gerekiyo pirenin hakkını da verelim dostlar oda kartalın farkındalık ürünlerinden biridir sadece
Siz içsel sessizliği sağlarken pirenin çığlıklarını duymuyor olabilirsiniz onu bırakın kedi kendi avcı tiniyle yakalayıp halletsin :))
Sevgiler savaşçı dostlar :))
Parmak aralarına çakıl taşı kullanan varmı?
Dikkatini bir şeye vermek sorun değil, hatta gerekli de. Ne yapıyorsanız yapın bütün dikkatinizi yaptığınız işe verebilmeniz kötü bir şey değil. Hatta yaptığınız şeyler saçma sapan amaçsız şeyler de olabilir.
Kartalın beslenmesine gelirsek biraz yağmacının beslenmesi ile karışmış gibi.
Selam karga :)) kartalın yayılım bantları sonsuz ve sınırsız sayıdadır yine farkındalık düzeyleri çeşitli olmak üzere ağzına kadar yaşam türleriyle doludur evrenin her köşesinde var olan türler farkındalıklarını ölüm anında kaynağa iade ederler (kartal) bu anlamda kartalın besinidir yani farkındalığın karanlık denizine dahil olurlar sadece mutlak özgürlüğü arayan savaşçılar ölümün ezici baskısı karşında farkındalıklarını dağılmadan bir arada tutarak (yaşam boyu surecek ve tek garantisi kusursuzluk olan bir mucadele.sonunda elbetteki)sonsuzluğa açılabilirler.
Sıradan insan an be an çoğalttığı öyküsüyle ölüm anında kartalın gagasına doğru yuvarlanır garkındalığı çözülür dağılır kartal öyküyü ayrıştırır denize dahil edip yeniden serper
Yağmacıyla karışıyormuş gibi algılamamızı sağlayan şey farkındalığı besin olarak değerlendirmemden kaynaklanıyor haklısın yağmacı insanin farkındalık parıltısını yemektedir bizi farklı heyecan ve yoğun duygu durumlarına sokarak açığa çıkan enerjiyi emer
Ama oda kartalın farkındalık bahşettiği türlerden biridir onunda olum anında farkındalığı kaynağa geri iade olur (kartal)oda kartala yem olur aslında bu anlamda.
Umarım açıklayıcı olabilmişimdir sevgiler savaşçı dostlar :))
iç sesi durdurmanın diğer yöntemi grip yada ateşli bir hasta olun 40 dereceden sonra kimseden yardım istemeyin girdiğiniz sokda kalın tedaviyi redd edin tabi ki bu yolu siz seçmeyeceksiniz o sizi seçer sonunda kendinize acımazsanız daha kolay olacak
:) kendimizi grip yada hastamı edeceğiz?ateşin 40 dereceyi geçmesini nasıl engelleyeceğiz?bedensel olarak bu sarsıcı durum bizim iç diyaloğumuzu kesecek peki iç diyaloğ kesildiğinde ortaya çıkan yeni durumla nasıl başedileceği konusunda bir önerin varmı?
Ateşli hastalıklar iç diyaloğu keser yada zayıflatır bu doğru ama bir yöntem olamaz böyle biişey nasıl önerilirki grip ol yada ateşin yukselsin diyebilirmiyiz kimseye.
Grip olan yada atesi yukselen bir suru insan var ama hic biri baska bir dikkat aralığına ulasmıyor.
Bir savaşçı öyle hastalıklara kendini açmaz içsel sessizlik için bir sürü yöntem var
Karganın yöntemi bile daha iyiydi:))
yeni grip oldum :)
Merhaba,
Benim yaşadığım ise; rüyamda ben ortada yatarken içimdeki maymunun çenesinin açılmasını sağlayan kişi sağ tarafımda, içimdeki geveze maymun sol tarafımda otururken, iç sesim O'na lütfen artık bu kişiyi rahat bırak diye yalvardı.. ben sadece iç sesimi ve O'bu dinledim :)) bir yöntem geliştirmek gerekir mi bilmiyorum ama içsel sessizlik için duymamak ve umursamamak gerekiyor sanırım.. Hıımmm birde patikalar tırmanıp keçilerle sohbet etmek çk keyifli :) işte asıl yöntem budur..
içsel sessizlik güzel de,bu aralar dış seslerle başım dertte,dayanamıyorum...takınca kulağımıza müzik dinlediğimiz gibi,sessizlikte dinleyebileceğimiz bir alet olsaydı keşke :)
Doğru yürüme biçimi uygulayanlar varmı aramızda?
öykümü özetleyeyim,rutinden çıkayım,tonal adamdan kurtulayım.hmmm:=) valla bundan sonra içsel sessizliğe geçmek için tonal adasının ne olduğunu düşüneceğim ben:=)
Dogru yürümeyi ben elimden geldiğince çok uyguluyorum ama ayaklara baktıgım için boynum çok sık ağrıyor.Ben nefesimi izlerim genellikle onu da gözümü yarı kapatıp yapıyorum ve bu da hem uykumun gelmesini engelliyor hem de andaki gerçekliğe bağlı kalmamı sağlıyor.
Aslında o hissettiğiniz genişleme hissi her meditasyonda olur.bu bedeninizi unutup sadece enerji alanınızı hissetmeyi sağlar.bu sonsuzdur, sonsuz farkındalıktır.egonun bi nevi yoklugu.
karşıya bakarak uygulama yaptığımda yavaş ilerlerkn yanımda önümde kaya taş olduğunu anımsıyorum yürümye engel olmuyor.eğlenceli bi tarif her an o farkındalıkta olarak eyleme gecmek kusursuz lukla ilerlemek anladığım kadarıyla içsel sessizlikten sonraki amaç.
Gözlerini özgür bırak! Bırak ki gerçek pencerelere dönüşsünler. Gözler sıkıntı krallığına da açılabilir, o sonsuzluğa da.” Juan Matus
İİsel sessizlik ve özetleme el ele gitmeli, ikisinin de birbirine yararı var eksik oldugunda da zararı
İçsel sessizlik nedir?
habire kafanda konuşuyorsun ya işte onun sessizliği :D
Kiminle konuşuyorsun kafanda ??
Kendinle?
İçsel sessizlik içinde aynı yöntemi kullanmıyonuz mu?,,
içsel sessizlik için "iç sesi durdurmak lazım" derken de iç sesimiz konuşmuyor mu? bence kısır döngü oluyor...
Bişeyin susması gerekiyor ama neyin,,,,?
yada içsel sessizliğin bir referansı varmı, ben şimdi içsel sessizlikteyim diyebilirmiyiz..,,.??
susmak gerekn ne diye düşünmek bile içsel sessizliği bozan geveze maymun değil mi?
kafam karıştı :)
en iyisi ne biliyon mu ankaa kardeşim, zaten konuşacaksak güzel güzel konuşalım en iyisi..,.,
ses bozuk çıkmasın.,.,.,
kesinlikle :)
dikkatinizi sağ taraftan sol tarafınıza kaydırın.sağ taraf düşünür,sol hisseder.yeteri kadar uzun süre bunu korursanız kişiye göre etkilerini görür,hissedersiniz.
“Kendi kendime konuşmayı nasıl durdurabilirim?”
“Önce gözlerini biraz olsun rahatlatmak için kulaklarını kullanmayı öğrenmelisin. Doğduğumuzdan bu yana, dünyayı değerlendirmek için hep gözlerimizi kullanmışızdır. Başkalarıyla da, kendi kendimize de çoğunlukla görmüş olduğumuz şeyler üzerinde konuşuruz. Bi savaşçı bunun da farkındadır; ve dünyayı dinler. Dünyanın sesine kulak verir.”
benim istencimle içsel söyleşimi durdurmayı öğrenmiş olmam gerektiğini belirtti. Ben de ona haklı olduğunu söyledim.
Don Juan birlikteliğimizin başlangıcında bir başka yöntem daha betimlemişti: gözlerini hiçbir şeye odaklamadan uzun uzun yürümek.
Hiçbir şeye doğrudan bakmadan, gözleri hafifçe kısıp, göz önüne gelen her şeyin çevresel bir görüntüsünü tutturmayı önermişti. O zamanlar pek anlamamama karşın, kişinin odaklanmamış gözlerini ufkun hemen üzerinde bir noktada tutarak, gözünün önünde yer alan her şeyi neredeyse 180 derecelik bir açıyla görebileceği konusunda diretmişti. Bu alıştırmanın içsel söyleşiyi susturmanın tek yolu olduğu konusunda güvence vermişti.
Don Juan’a bu yöntemi hiçbir değişim gözlemlemeden yıllarca uyguladığımı; kaldı ki, hiçbir şey beklemediğimi belirttim. Ne var, sonunda bir gün, tam on dakika boyunca, özüme tek bir sözcük bile söylemeden yürüdüğümün şaşkınlıkla ayırdına varmıştım.
Don Juan’a bunun yanı sıra, içsel söyleşiyi durdurmanın, kendime söylediğim sözcükleri kesip atmaktan çok başka bir şey olduğunu anladığımı da söyledim. Bütün bir düşünce sürecim durmuştu, hemen hemen asılı kaldığımı, boşlukta yürüdüğümü duyumsamıştım. Bu bilinçliliğin arasından bir ürkü duygusu çıkmıştı ortaya, onun için içsel söyleşime, panzehirmiş gibi sarılmıştım.
“Bizi yere çivileyen şeyin içsel söyleşi olduğunu söylediydim, sana,” dedi don Juan. “Kendimizle, dünya şöyle ya da böyledir diye konuştuğumuz için dünya şöyle ya da böyle oluyor.”
Don Juan, büyücülerin dünyasına geçiş yolunun, savaşçının içsel söyleşiyi durdurmayı öğrendikten sonra açıldığını açıkladı.
“Dünya görüşümüzü değiştirmek büyücülüğün dönüm noktasıdır,” dedi. “İçsel söyleşiyi durdurmaksa bunu becerebilmenin tek yoludur. Gerisi boş laf. Artık, içsel söyleşiyi, durdurmanın dışında, yaptığın ya da gördüğün hiçbi şeyin, tek başına, sende ya da dünya görüşünde kendiliğinden hiçbi şey değiştiremeyeceğini bilme durumunda olman gerekir. Bu değişimin düzenini bozmamak şart, Bi öğretmen neden çömezinin üzerine düşmez anlamışsındır belki. Saplantıyı, hastalığı beslemekten başka bi boka yaramaz bu.”