16 Temmuz 1961
Avcılıkla ilgili çalışmaları ve sohbetleri devam etmektedir.DJ, tuzak yapmayı öğretmeye başlar CC ye.Bir avcının tuzaklarını kuracağı yerleri belirlemesi için , hayvanların beslendikleri ve yuvalandıkları yerleri sabırla gözlemlemesi gerekmektedir.Gece bu şekilde tuzaklarını kurup, ertesi gün sadece o hayvanları kaçırıp tuzağa düşmelerini beklermiş bir avcı.
Böyle bir çalışmanın ortasında. DJ birdenbire olmayan saatine bakmaya başlarJÖğle yemeği saati geldiğini söyler CC ye.Yapmakta olduğu işi hemen bırakır CC.Meraklı bakışlarla onu süzen DJ, birdenbire ıslık çalar.”Öğlen tatili bitti” der başını iki yana sallayarak.CC şaşkındır ama Dj nin öğle yemeğini getirmeyi unuttuğunu düşünüp yeniden işine döner.DJ yeniden ıslık çalar ve hayali saatine bakarak eve gitme vakitlerinin geldiğini söyler.CC gene işini gücünü bırakır ve DJ nin artık bu avcılığı öğretme işinden bıktığını düşünmeye başlar.DJ ise yakındaki bir kayanın üzerine çıkıp uzun ve delici bir çığlık atar.Şaşkınlık içinde ki CC ne yaptığını sorar DJ ye..”Tüm dünyaya eve gitmeleri için paydos düdüğü çalıyorum” yanıtını alır.CC aklını kaçırmış olduğunu düşünmeye başlarken , DJ yeniden uzun bir çığlık atar ve henüz sabahın sekizi olduğunu ve gereçlerini yeniden kurmasını söyler CC ye.”Beni deli sanıyorsun dimi “der sonrasında da..Evet, beklenmedik davranışıyla CC yi gerçekten ürkütmüştür.Ödeşmişlerdir artık çünkü CC de hiç değişmeyen ezici davranışlarıyla DJ yi bunaltmaktadır hep.O nedenle hiç ummadığı bu davranışıyla onu bile bile korkutmak istemiştir.CC nin yaptığı sıradan şeylerde, onun canavar düdüğü çalışı denli deliliktir aslında.
Yaptığımız herşey sıradandır aslında.Günün belli saatlerinde yemek yeme alışkanlığımız gibi.”Senin tinin bir imle işlemeye alışmış” der DJ bunu CC ye anlatabilmek için.Bu nedenledir ki avcılığıda sıradan bir programa çevirmesi çok mümkündür CC nin.Belli zamanda uyuyan, belli zamanda konuşan , belli bir zamanda yiyen biridir o çünkü.Oysa avcılıktaki en temel kural, iyi bir avcının avının sıradan davranışlarını bilmesidir.Onu iyi avcı kılan da budur zaten.Ancak, bir avcı olmak, sadece avını tuzağa düşürebilmekten ibaret değildir.Avcı denilmeye layık bir avcı tuzak kurabildiği yada avının sıradan alışkanlıklarını bildiği için değil, kendisinin sıradan bir alışkanlığı olmadığı için yakalar avını.Özgür, akıcı ve ne yapacağı önceden kestirilemezdir o.
Oysa sıradanlıkların olmadığı bir yaşam CC ye göre çok usdışıdır.Bunu ne kendisinin ne de başkalarının başaramayacağını düşünür.Bu fikrini anlatır DJ ye.”Ne düşündüğün beni ırgalamaz.Bir avcı olmak için yaşamın sıradanlığını kırman gerekir” der DJ.Yaşamının bir döneminde aslında o da CC gibi davranmıştır.Aslında hepimiz, peşinden gittiğimiz av gibi davranırız .Bu yüzden de bir başka şeyin yada kimsenin avı olup çıkarız.Bütün bunları bilen bir avcının başlıca işi, kendisini av haline getirmemektir....CC için bu anlatılanlar ulaşılamayacak bir ideal gibi görünmektedir ve bu düşüncesini de DJ ye söyler.Bunun yapılabilir olduğu ve mesela kendisinin de her gün saat onikide öğle yemeğini yemeyerek bu işe başlayabileceğini söyler DJ.
Ancak bazı hayvan türleri vardır ki izleri sürülemez.Çünkü sıradan bir programları yoktur onların.Onları büyüleyici kılan şey de budur.DJ, böyle sihirli bir varlıkla yaşadığı bir deneyimi anlatır.Orta Meksika dağlarında gezerken daha önce hiç duymadığı tatlı bir ıslık sesi işitir .Sesin çıktığı noktayı belirleyemez .Sesi yeniden duyunca, onun sihirli bir geyik olduğunu anlayıp ne kadar talihli olduğunu düşünür bir an.Bu sihirli geyik, sıradan insanların alışkanlıklarının ve avcıların davranış kalıplarınında bilincindedir.Böyle bir karşılaşmada insanın yapacağı iki şey vardır.Ya kaçıp gider yada silahı varsa olduğu yerde kalır.Oysa DJ bunlardan hiçbirini yapmaz o an.Amuda kalkıp hafif hafif inlemeye başlar.Uzun süre hışkırarak ağlar.Bu durumdayken bir yelin estiğini duyumsar .Bir şey gelmiş ve kulağının arkasında saçlarını koklamaya başlamıştır.Başını çevirip onu görmek isterken yere düşer.Hemen doğrularak oturur ve yanıbaşında o pırıl pırıl yaratığın ona bakmakta olduğunu görür.Bu şekilde bakışırlarken Dj ona , onu incitmeyeceğini söyler.İşte o an geyik DJ yle konuşmaya başlar.
Anlatının bu kısmında CC elinde olmadan gülümser.Bir geyiğin konuşabileceğine inanmamaktadır.Şaka niyetine” ne dedi sana” diye sorar DJ ye.”Sihirli geyik bana merhaba arkadaş dedi, ben de merhaba diyerek yanıtladım.Sonra geyik sordu.Niçin ağlıyorsun?Bende dedim ki, çok üzgünümde ondan.Bunu söyleyince sihirli yaratık kulağıma eğildi ve benim konuştuğum gibi açık seçik, üzülme sen dedi”..
Dj gözleri çakmak çakmak CC ye bakar bu anlattıklarından sonra.Ve kendine özgü kahkahasını patlatıverir.CC geyikle konuşmasını aptalca bulduğunu söyler.Sihirli bir geyiğin konuştuğuna inanmadığını dile getirir.DJ ona güven verircesine konuşur:”Hakkında yok değil hani.Nerde görülmüş ki böyle bişi dimi?” J