Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

kitap 3 bolum 17


CARLOS CASTANEDA

Ixtlan Yolculuğu

Bölüm-17

Yaraşıklı Bir Düşman 11 Aralık 1962 Salı


Carlos’un kurduğu bir çok tuzakta Juan’ın, Carlos için Erk besini olarak kullanacağı özel bir hayvanı Erk Armağanı olarak yakalaması gerektiğini söylemişti. Fakat bütün gün beklenmesine rağmen bir tek av bile yakalayamamış olan Carlos’un umutlarının söndüğü bir anda Juan ‘’birisi senin avlanmanı engelliyor’’ dedi. Kim olduğunu soran Carlos, Juan’ın gülerek bunu bildiğini hatırlatması üzerine ‘’la Catalina’’ olduğunu hatırlayıverdi. Bu arada aklından ise ‘’ şayet o türden bir bilgiyi anıştırıyor ise haklıydı. Kim olduğunu bilmeliydi.


Bu vazgeçmişlik hali Carlos’un eve dönmek üzerine planlarına Juan sert bir şekilde hayır beklemelerini ve alaca karanlığı kullanmaları gerektiğini belirterek; buradan hemen gitmek akıllıca bir karar olurdu fakat bu çok özel bir durum ve kalmalıyız, bu gösteri senin çok özel bir durum diyerek durumu anlatmak için ‘’birisi senin işine karışmakta, o yüzden senin gösterin oluyor. Ben onun kim olduğunu biliyorum ve sende biliyorsun’’ demesi Carlos’u dehşete düşürmüştü.


Carlos daha önceki yaşadıklarını hatırlayarak, ‘’la Catalina’’ denilen büyücüyle yaşamı pahasına verdiği mücadeleyi hatırladı. Bu mücadelenin sonunda haince bir şaka olmayıp aslında kendisini faka bastırmayı amaçlayan bir oyun olduğunu söylemişti Juan. Bu duruma sinirlenen ve serzenişlerde bulunan Carlos’u yerel Meksika şarkılarıyla eğlendirmesini hatta onu güldürmeyi bile başarmıştı. (hatta bir çocuk gibi katıla katıla eğlenerek).


Bunun sonucunda da Juan şu sözleri söyleyerek. ‘’ Şayet bizi faka bastırmalar ise hiçbir şey öğrenemeyiz. Bu her savaşçının başına gelebilecek bir şey. Bu durumun faydası bizi bir uçurumun kenarına getirmektir’’.Senin avcı tinini nasıl yitirdiğini hatırlıyorsun diyerek Avcılığın sana bitkileri unutturduğunu kendin söylemiştin, bitkileri öğrenmek amacıyla göze almayacağın şeyleri. Şu anda sen yaşamını sürdürmek için çok daha fazlasını yapmak zorundasın… (bu durum bir şeyi öğrenme aşamasında öğrendiğin diğer şeyleri yenileri için savaş verirken bile unutmaman gerektiğini hatırlatıyor gibi)


Bu durum sanki iki ussal insanın bir us dışı şeyle uğraşması gibi gelmiş ti Carlos’a ve bunu söylediğinde ararlında biz ussalız, ben ussal değilim tartışması geçerken Juan peki ussalım diyerek ne var bunda diye soruvermişti. Bu Carlos’ u iki akıllı kendini bilen birilerinin o büyücü kadınla delicesine uğraşma gereğini anlayamadığını belirtme yerine getirmişti.


Bu durumda Juan: Tamam sen Ussalsın, mantıklısın. Bu da seni bu dünya ile ilgili pek çok şeyi bildiğini sanma yerine getiriyor. Faka sor bakalım kendine her şeyi biliyormusun? Sen sadece İnsanların eylemlerini görmüşsün. Senin deneyimlerin ‘’ yalnızca insanların sana yada başkalarına neler eyledikleriyle sınırlı’’ Bu ‘’giz dolu dünya hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.’’


Bu durum tespitinden sonra arabaya yürümesini söyleyen Juan küçük bir Meksika kasabasına doğru yola koyulmalarını işaret eder. Kasabada arabayı park ettikten sonraki yürüyüşleri sırasında Juan Carlos’un sağında ve önünde yürürken birden Carlos solunda da birisinin yürüdüğü bilincine varır. (6. his gibi sanrım) bu durumu fark eden Juan birden yere eğilir gibi yaprak Carlos’u koltuk altlarından tutarak sanki sürüklercesine arabaya doğru götürmeye başlar.Carlos zor bela arabanın kilitlerini açar ve arabaya Juan tarafından itilerek sokulur. Sonra arabayı yavaşça sürek marketin önünde durmasını söyler. Araba durduğun da büyücü kadının arabaya bindikleri yerde durduğunu görür. Kadın arabaya birkaç adım atar sanki meydan okuyordur.Bu haliyle kadının çok güzel olduğunu düşünür. Son derece esmerdir, tombulca olmasına rağmen çıkık elmacık kemikleri, saçlarının örgüsüyle hatta genç bir kadın ancak 30 yaşlarda olabileceğini tahmin eder.


Juan kadının daha da yaklaşmasına müsaade etmesini fısıldar, kadın yaklaştığında ise artık ondan korkmaması gerektiği hissine kapılır. Kadın genç bir kız edasında ağzını yarım kapatarak kıkırdar ve bu anda Carlos kadın hakkında bir şeyler söylemek için Juan’a dönmeye çalışırken, Juan adeta haykırarak ‘’Arkanı o kadına dönme ulan kahrolası’’der. Hızla kadına dönen Carlos kadının çok daha yakında, birkaç adım ötede durduğunu fark eder ve bu durumdan müthiş etkilenir. Kadın sonra yine gülen edasıyla gerileyerek diğer kalabalığa katılarak gözden kaybolur. Arabayla yeniden hareketlendikten sonra Juan; Şayet yaşamına çeki düzen vermeyip, öğrenmemiş olsaydın o kadın seni bir böceği ezer gibi çiğnemiş olacaktı. Senin için bulmuş olduğumu söylediğim YARAŞIKLI DÜŞMANdır o der.(Bu halin ne olduğu tartışılmalı)


Juan artık Castaneda için Erk avı bekleme bölgesinde aynı zamanda büyücü kadından kurtulma yollarını bulması gerektiğini düşünerek bu bölgeye gelirler uygun yeri tespitte çalılıklar üzerinden uçan 2 karganın işaret olduğuna karar vererek aynı yerde kendileri için yer açarlar.Oluşturdukları çember şeklindeki yerin ortasına geçerek Juan’ın öğrettiği dansa başlarlar. Bu ritmik hareketler sağ ayakla yapılan 7 kısa 3 uzun yere vuruşlar şeklindedir. Bu tempoyu yakaladıklarında arada sırada Juan sessizliği sağlayarak gergin bir dinleyişe geçer ve nihayet artık hazır ol Kadın burada der. Bu sessizlik Juan’ın işaret ettiği yere baktığı esnada çıkan siyak karaltı Castaneda’yı yere yıkmıştır. Tam bu anda gökyüzünde gördüğü siluetin üzerlerinde düşen bir uçurtmayı andırırcasına yanlarındaki çalılıkların üzerine indiğini hisseder. Çıkan ses tıpkı bir gövdenin çalılığı ezdiğinde çıkan ses gibidir.


Juan artık av tuzaklarını toplatır onları parçalara ayırarak fırlatır atar ve eve doğru yönelirler tek kelime etmeden.


Juan Castaneda daki huzursuzluğun farkında olarak ne dememi istiyorsun diye sorar. Sonunda onun yere düştüğünde bir etekli kadın siuletinin üzerlerinde süzüldüğünü ve onlara yaklaştığında yere çakılırcasına düştüğünü itiraf eder.(acaba Juan carlos’u bu söylemleriyle yönlendiriyormuydu?)


Ertesi gün Juan işleri olduğunu söyleyerek Carlos’tan ayırlır. Yanlız kalan Carlos Yaqui Kızılderili dostlarına gider. Meksikalı bakkal ona Guadolupe Bakiresi Şerefine planlana fiesta’dan bahseder. Bakkal kiraladığı plakları ve üzerindeki çizikler nedeniyle Julio ile uzun süren tartışmalar yapar.Teminatlar alınır. Evinde kaldığı yaşlı Kızılderili dinsel bayramlarını bile bu tartışmalar yüzünden doğru dürüst kutlayamadıklarından yakınır.Uzlaştırmak ve kaporayı ödemek amacıyla araya girmek isteyen Carlos’u ise ‘’sakın bunu yapma’’ bakkal bütün plakları paramparça eder diye uyarır. Sonunda bakkalın kızı plağı çalmaya başlar genç delikanlı ve kızlar da dans ederler. Yaquiler dans etmeyip tekila içerek onları izlemektedirler. Bundan da oldukça mutludurlar.


Carlos tanıdığı herkese içki ısmarlar, onlarla dost olmaya çalışır. Diğer Kızılderililerle de dolaşırken konuşmaya çalışır hatta onlara da içkiler ısmarlar. Bu durum onlara ısmarlarken kendisinin hiç içmediği fark edilene kadar devam eder. Bu durumda kendilerinin taciz olduğunu düşünürler ve homurdanmalar başlar. Bu arada Meksikalılarda dans etmediğinin farkında olur ve bu durum onları Kızılderililerden daha çok rahatsız eder. Onu pikabın yanına ve eline de tekilayı tutuşturarak içmesini sağlamaya çalışırlarken gittikçede saldırgan olmaya başlarlar. Delikanlılardan birisi şark ıadı söyler ve kzı o plağı ararken arada geçen zmanda Carlos buradan kaçabilmenin zamanını kollamaya başlar ve başarılıda olur. Arabasına ulaşmak için yola çıkar. Yolda birkaç tanıdığına rastlar onlarla konuşur. Fiestanın güzel geçtiğinden bahseder. Son rasında yolda çömelmiş bir karaltı görür. Bu karaltı sanki büyük aptesini yapan bir kişiye benzer şekilde çömelmiştir. Yaklaştığında yarı çömelmiş bir kadın olduğunu fark eder. Selamlayarak bu garip durumdan huzursuz bir şekilde karşıdan sanki uluma sesine benzercesine cevap alır. İlerledikçe sanki kadının onu takip ettiği hatta yakalamaya çalıştığı hissiyle kendini kapının önündeki hendeği atlayarak kendini eve sokar.

Evinde kaldığı Blas’a yaşadıklarını anlatır. Blas hikaye ile ilgilenmemiş gibi yapar ve ‘’ Kızılderililer yabancılarla makara geçmekten hoşlanırlar’’ der.


Kasabada yaşadıkalrının etkisinde kaldığı için daha önce evine dönme kararı almışken tekrar Juan’ın evine gitmeye karar verir. Juan akşam döndüğünde yaşadıklarını anlatır. Juan sanki tedirgin olmuştur. Yine de ‘’Blas’ın söylediklerine bakma, büyücüler arasındaki çekişmeden hiç anlamaz o’’ der. O karalıtıyı solunda gördüğünde ciddi bir durum olduğunu bilmeli Koşmamalıydın, konuşmamalıydın ve karşı durmalıydın nasihatını iletir. Juan. Bir savaşçı düşmanıyla karşılaştığında, o düşmanda sıradan bir ademoğlu değilse, karşı duruşuna geçmelidir der. Bu durum carlos’u çok kaygılandırmıştır,ürkütmüştür. Düşmanıyla üçüncü kez karşı karşıya kaldığını hatıraltan Juan ‘’ Şayet sen bir savaşçı olmasaydın seni pençesine geçirirdi’’ der. Bu durum sırdan bir kişinin başına gelmiş olsaydı gaddarca olurdu diyerek sürdür konuşmasını. (bu hal gerçekten olur muydu yoksa mecazi anlam mı taşıyor tartışılmalı)


Juan bütün bunların sonunda ‘’üstelik ben sana yaraşıklı bir düşmanı seninle oynamak,sana eziyet etmek, seni tedirgin etmek amacıyla bulmadım. Yaraşıklı düşman seni gayretlendirebilirdi. La Catalina gibi bir hasmın etkisi altında sen benim öğrettiğim bütün her şeyi kullanmak zorunda kalabilirdin, artık başka bir seçeneğin kalmadı diyerek Carlos’un daha da tedirgin olmasına sebep oldu. Başında geçen bütün olayı Juan tekrar etmesini ister Carlos’tan ve kesinlikle bu karaltının o olduğuna kanaat getirerek ‘’ Şu andan itibaren önemli olan yaşamının stratejisidir der.Juan her hangi bir yerinde ağrı olup olmadığını sorarak Carlos’a eğer var ise bu la Catalina’nın onu incittiği anlamına geleceğini söyleyerek, her şeyden önce vakit öldürmeye buraya gittin, sanki öldürecek zamanın var gibi. Bu seni zayıflattı. Tabiî ki canının çektiği yere gidebilirsin ama bunu yaptığında, o eylemin tüm sorumluluğunu alman gerekir. Bir savaşçı, yaşamını stratejik olarak yapar.Bu durumda her şeye yüzde yüz hakim olabildiğini gösterir anlamındadır.


Bu halden sonra artık farklı bir yapmayı öğrenmelisin; staratejik yapma. Eğer sağ kalırsan Yapmanı değiştirmek zorunda bıraktığı için bu düşmanına teşekkür bile edersin dedi Juan.

Carlos ise Stratejik yapmanın nasıl uygulandığını sorar. Juan, İnsanın, kendisini başkalrının insafına terk etmemesiyle uygulanır diyerek yanıt verir. Her zaman olduğu gibi Carlos’u tedirgin eden ve aşağılayan üslubu ile, Örneğin o eğlencede sen soytarı rolündeydin ama soytarılık senin amaçlarına uygun düştüğü için değil kendini o insanların insafına terk ettiğin için. Böylece duruma hakim olamadın ve oradan kaçmak zorunda kaldın. (küçük yaştan itibaren çok zaman bu durumlara düşmüşlüğümüz olmuştur. Hatta daha sonra bu durum nedeniyle kendimize ne kadar da kızmışızdır)


Juan bunları yaşarken Carlos’un ne denli hatalı olduğunu tek tek sıralar. Örneğin konuşman,arkanı dönmen,kaçman ki en kötü şey kaçmandı der. Bundan sonra yapması gereken şeyin , burada kalıp dansını yapması olduğunu bildirir. Bu dansın ‘’tavşan adımı’’ dansının başlangıç sayıldığı, ve bir savaşçının yaşamı boyunca geliştirerek bu yeryüzündeki son durağında onu icra ettiğini anlatır. Böylece Carlos bir uyanıklık havasına girdiğini hisseder. Juan arabayla bu gidip büyücüye bakmaları gerektiğini evinin önünde arabada bekleyerek onu görmesini sağlar.Bekleme esansında mutlaka tedirgin olacak olan büyücü dışarıya çıkacaktır. Böylece gerçekten kadın dışarıya çıkar ve Carlos’un gördüğü kadını tanıyarak o geceki karanlıkta zıpladığını gördüğü kadının aynı kişi olduğuna yemin edebileceğin farkına varır. Juan la Catalina’nın hücümlarını atlatabilmek için kendinin öğretmiş olduğu her şeyi kullanması gerektiğini söyler.


17.bölümün sonu umarım bir katkım olmuş ve beni izleyenler sıkılmamışlardır.:)



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön