#"Çiftimizi dengelediğimizden nasıl emin olabiriz?" diye sordum.
Emilito, "Kaplarımızı açarak," diye yanıt verdi. "ilk kapı ayak
tabanlarında, ayak baş parmağının dibindedir."
Masanın altına uzanıp sol ayağımı tuttu ve inanılmaz derece
hızlı bir hareketle ayakkabımı ve çorabımı çıkarttı.Sonra işaret
parmağı ve baş parmağını neredeyse bir mengene gibi kullanarak
ayak tabanımda ayak basparmağımın çıkıntısıyla,ayağımın üstündeki ekleme bastırdı.Keskin acı ve şaşkınlık çığlık atmama
neden oldu.Ayağımı öyle ğüçlü çektim ki dizimi masanın altına
vurdum.Ayağa kalktım ve "ne halt ettiğini sanıyrolsun!" diye
bağırdrm.
Emilito benim öfkeLi çıkışımı görmezden geldi ve "Kapıları
sana ilkeye gore gösteriyorum.Onun için iyi dikkat et," dedi.
Ayağa kalktı ve benim olduğum tarafa geçti.Eğilip bacaklarıma
vurarak, "Ikinci kapı,baldırları ve dizlerin iç bölümünü içine alan
bölgedir," dedi.
"Üçüncüsü cinsel organlar ve kuyruksokumudur." Ben kaçana
kadar, Emilito sıcak ellerini bacaklanmın arasına kaydırdı ve beni
sertçe sıkarken biraz yukarıya kaldırdı.
Onunla boğuştum ama belimin arkasını tuttu."Dörddüncü ve
en onemli olanı böbreklerin olduğu bölgededir," dedi. Benim
sinirlenmeme aldırmayarak, beni yeniden banka oturttu.Ellerini
yukarıya doğru sırtıma götürdü.Korkuyla büzüldüm ama
Nelida'nın hatırına ona izin verdim."Besinci kapı kürek
kemiklerinin arasındadır," dedi. "Altıncısı, kafatasının dibindedir.
Ve yedincisi, kafanın üsttündedir." Son noktayı göstermek için
parmaklarının boğumunu kafamın tam tepesine sertçe indirdi.
Emilito, masanın kendi oturduğu tarafına geçti ve oturdu.
Emilito, "Eğer birinci ve ikinci kapılarımız açıksa,insanların
dayanılmaz bulabilecekleri bir tür kuvvet yayarız," dive devam etti.
"Diğer yandan eğer üçüncü ve dördrüncü kapılar,olmaları gerektiği
gibi,yani kapalı değilse,insanların son derece çekici bulacakları bir
kuvvet yayarız."
Hizmetçinin alt merkezlerinin açık olduğunu biliyordum çünki
onu son derece iğrenç ve dayanılmaz buluyordum.Yarı şaka olarak
ve biraz da ona karşı beslediğim hislerden duyduğum suçluluktan
dolayı,insanların bana pek dayanamadıklarını itiraf ettim.Her
zaman bunun zarafet eksikliğinden kaynaklandığını ve bu açığımı,
fazla lütufkar olmakla kapatmak zorunda olduğumu düşünmüştüm
Emilito, bana katılarak, "Bu çok doğal," dedi' "Ayaklarınki
ve baldırlarındaki kapılar tüm yasamın boyunca kısmen açıktı.Bu
alt merkezlerin açık olmasının bir diğier sonucu yürümekte
zorlanıyor olman."
..Bekle bir dakika," dedim, "yürüyüşümde hiçbir birşey yok. Ben
savaş sanatları çalışıyorum. Clara bana akışkan ve zarif bir şekilde
hareket ettiğimi söyledi."
Emilito bunu duyunca kahkahayı bastı. "Canın neyi isterse onu
çalışabilirsin," dedi, "ama yine de yürürken ayaklarını sürüyorsun.
Yaşlı bir adamınki gibi'