Hermetik felsefeye göre “Yukarısı nasılsa, Aşağısı da öyledir” önermesine farklı bir açıdan bakar ve dünyada insanların yaşama döngüsüne göre yukarıdaki yaşam döngüsünün de benzer olacağını düşünürsek, acaba biz Evrensel bir Uygarlığın “mesela Tanrıların” gıdası olabilir mıyız? Benzer bir görüş Carlos Castanedanın “Sonsuzluğun Etkin Yanı” kitabındaki Çamur Gölgeleri (İnorganik Varlıklar) bölümünde anlatılıyor.
İnsanlar nasıl dünyada bitki veya hayvanları beslenmek için yetiştiriyorlarsa, Evrensel Uygarlıklar da aynı şekilde bizi beslenmek için yetiştiriyor olabilirler.
Her ne kadar insan neslinin bitki ve hayvanları gıda olarak yetiştirmeye başlaması çok yeni olmasına rağmen, evrensel zamanın bizim kavrama alanımızın oldukça dışında olduğundan, bunun mümkün olabileceği görülüyor. Gıda ve hayvan yetiştirmekten önce insanlar avcı – toplayıcı idiler. Nüfus az olduğundan tabiat yeterli besini sağlıyordu, ancak Tanrılar için gıda yeterli olmayabilirdi, ve insanların daha fazla çoğalabilmeleri için gıda maddelerini daha kolay ve ulaşılabilir olmasını sağladılar. İnsanlara bitki ve hayvan yetiştirmeyi öğrettiler, bu teknik zaman içinde geliştirildi, gübre, kimyasal gübre, ilaçlar, aşılar ortaya çıktı, böylece hem insan neslinin yaşam süresi uzadı, hem de bu kalabalık için yeterli gıda sağlanmaya başlandı. İnsan nüfusunun fazlalaşması Tanrıların daha fazla gıdaya sahip olacakları anlamını taşıyor, aynı bir ağaçtaki meyve gibi olgunlaşıyor ve sonunda ölerek başkalarının gıdası oluyoruz, dünyadaki tüm tabiatta olduğu gibi.
İlk spiritüalist yaklaşımlar acaba bu yüzden mi kurban törenlerini icat ettiler, ve Tanrılara kurban sunarak kendi yaşamlarının bağışlanmasını dilediler. Tanrıları memnun etmek için kurban, dualar, yakarışlar, biat, ve kulluk etmenin amacı yenmekten kaçınmak için ortaya çıkmış olabilir mi? Tanrılara çiçek, yiyecek, içki veya tütsü sunmak gibi değişik hediyeler (birçok yerde bunlara da kurban deniyor) aynı anlama ve niyete geliyor. Çiçek, yiyecek ve içki doğrudan gıda gibi düşünülebilir, tütsü ise pişen yemeğin kokusuna benzemesi anlamında kullanılıyor olabilir. Bu yemek sunma ve koku yayma Sümer tabletlerinde Tufan'dan sonra uygulandığı yazılıdır.
Evren (belki bir kısmı) Tanrıların bostanı, gıda tedarik deposu olabilir mi? Bizim dünyada yaptığımızı neden çok üstün olan bir uygarlık kendileri için yapmasın. Biz insanlar olarak bir koyunu besliyor, büyütüyor, hastalıktan koruyor, hasta olursa tedavi ediyor, doğurmasını, korunmasını, sıcaktan ve soğuktan koruyor, ve sonra doğrayıp yiyoruz, bu bizim yaptığımızı, bize yapılmış olma ihtimalini kabul etmiyor, ve sapkınlık olarak görüyoruz. İleri uygarlıklar, gıda olarak farklı gezegenlerdeki farklı varlıkları, enerji sağlamak için yıldızları, evrensel patlamaları, kullanılıyor olabilirler mi? Bizim yaşamamız için güneş ne ise, onlar için Süpernova patlamaları, Galaksi çarpışmaları, Yıldız patlamaları, Nötron yıldızı patlamaları, vs. gibi devasa enerji üreten evrensel olaylar olabilir.
Dünyada birkaç kez yaşam sona erme noktasına gelmişti. Bizim kıyamet olarak isimlendirdiğimiz olay, genetiği bozulan bir gıdanın yok edilmesi ve daha iyisinin ortaya çıkarılması, yada aynı dünyada olduğu gibi bir nadas'a bırakma eylemi olabilir mi?
Evrendeki tek bostan bizim dünyamız mı? Yoksa biz yalnızca TEK çeşit miyiz?
Ne çok "olabilir mi?" diye sormuş.
Soru sormamak lazım değil mi?