Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

ben bir enerji damlasi miyim


Ölüm,Kartalın yayılımları....

Rüya görmek ile ölüm arasındaki tek farkın birinden asla uyanamamak olduğunu söylüyor Castaneda, Armonda'ya ve sonra devam ediyor.


“Bu bir görüş değil; öteki tarafa gittim ve biliyorum. Öbür dünyada aylak aylak dolaşan çocukları ve erişkinleri gördüm ve onların kendi kendilerini hatırlama çabalarını. Enerjilerini dağıtanlar açısından, hiç durmaksızın azar azar kaybolan ve sonra da hiçbir şeyin kalmadığı anı baloncuklarıyla dolu, uçup giden bir rüya gibidir ölüm....Ölüm yolculuğu onu inançlarının, kişisel cennetinin ve cehenneminin maddileştiğini göreceği bir sanal görüntüler dünyasına taşıyacaktır, başka hiçbir yere değil. Ve böylesi görüşler, belleğin dürtüsü zayıfladıkça zamanla yok olmaya başlar.... insanların çoğunluğu parçalanmaya yüz ila iki yüz yıl arasında, biraz daha geç bir zamanda başlarlar. Anlam dolu bir hayata sahip olanlar bir beş yüz yıl direnebilirler. Hatta insan kitleleriyle bağlar yaratmayı becermiş olanlar için menzil daha da uzundur, onlar bilinçlerini tam bin yıl boyunca koruyabilirler.”


Okuduğum kitabı kapattım. O an düşündüğüm "Korkunç bir şey... İstemiyorum böyle ölümü." oldu. Yanımda matematik sınavına hazırlanan oğlum. Ona baktım ve içim acıdı.

Hüzünlendim. İsyan ettim. "İstemiyorum bu şekilde ölmeyi"... Bir sigara almak için dolabı açtım. Cengiz Özakıncı'nın kitapları ilişti gözüme. Her biri 600 sayfa.

Onlarca bilgi ve dökümanla yazılmış. Acıdım adama. Hayatını boşuna mı harcadı bu adam. Boşuna mı insanlara birşeyler anlatayım diye yazdı o kitapları. Ben boşuna mı yaşadım. Boşuna mı dünyaya getirdim o güzel iki çocuğu. Ağlamak geliyor içimden...Herşey bu kadar saçma sapan bir sonla sonlanabilir mi? Bir yanım inanmak istemiyor okuduklarıma. Bir yanım ya doğruysa diyor. Ben bir enerji damlasıysam.


Sufiler geliyor aklıma, mevlana... Bilim adamları,doktorlar ne için çabalarlar ki?..

CC'de cevap hazır "Ölüm kurkusu ve ego" yüzünden. "Yoksa medeniyetimiz olmazdı."


Bütün yaşam enerjinizin bir anda gittiğini hissettiğiniz oldu mu? Ondan sonra size öğretildiği gibi yaşadığınız. Burada böyle demelisin. Şurada şu hareketi yapmalısın... İşte ben şu anda o noktadayım.


Umarım yarına çıkarım bu ruh durumundan, yoksa, yem olacağım uzaylı inorganiklere...



Bütün insanlık hayatını boşa harcıyor.

Ölümü atlatamadıysa neye yarar biriktirdiği bilgi, verdiği savaş.

ışık damlası olduğumuzu ilk elden bildiğimizde ölümü atlatabilme şansını yakalamış olabilirmişiz.

Rüyalarımızda ışık damlasıyız, rüyalar(d)a bakma zamanı gelmiş olmalı.

Kimi kadınlar iyi rüya görücüdür.


Bilgi insanları ''Bu kitaplardaki bilgiler ürkek ruhlara göre değildir'' diyorlar. Mutlu huzurlu bir yaşamı bozma dağıtma yüksek potansiyeline sahipler.



Çok güzel yazmışsın. Haklısın.


"Kartalın Armağanı" kitabı da etkilemişti beni ama tam bir etki değilmiş demek. Anlatılanlarla ilgili şüphelerim varmış ki bütün benliğimle hissetmemişim. Armando Torres'in kitabında okuduktan sonra bir şimşek çaktı içimde. Komik.


Bugün ışık damlasıyım diyerek kalktım yataktan. Kime baksam hep ışık damlası düşünüyorum. Herşey bu kadar "hiçbir şey" iken ben çocukları okula gönderiyorum. Nereye? okula..."Saçmalığa bak". İçimden söylüyorum tabi. Dışardan görüntüm hiçbir şey yokmuş gibi..


Atatürk'ü düşünüyorum bir ara...Yok canım diyorum. Olamaz, o özel bir insandı. Işık damlası değil. Sonra daha çok insan geçiyor aklımdan. Bir sürü isim.


Telefona bakıyorum. Akıllı telefon. Bir ışık damlasının EGOSUNUN eseri.


Sonra yatıştırıcı bir şeyler düşünmeye çalışıyorum. Evrenin %70'den fazlası karanlık enerji, bizde enerjiyiz..DJ'nin bahsettiği "Farkındalığın karanlık yanı" evrenin karanlık enerji bölümü olmalı diye düşünüyorum. Eminim bizim devamlılığımız orada vardır. Yoksa bu kadar basit mi yok olmak...


Daha neler neler geçiyor aklımdan sürekli bir çıkış yolu arıyorum. Paralel evrenler mesela, diğer boyutlar. Fizikçiler keşfediyor. 11. boyuta kadar var diyorlar....


Ürkek bir ruh'un düşündükleri işte. Rüyalarıda yok ki. O rüyasında ancak domates satın alır.



:) kendimizi önemsemeyi bırakmadan olmuyor , ne yazık ki hepimizin düştüğü düşmekten kurtulamadığı ya da kurtulmak istemediği bu tuzak kendine acıma kendini önemli hissetme alınma hepimizin canına okuyor. Kolay değil karşımızdaki ufak saldırılarla baş edebileceğimiz bi güç değil ki. rüya görmeyi öğrenmeden o soruların cevabını bulmak zor. rüya görmeyle bulabiliriz, başka yollarda vardır mutlaka ama rüya en kestirmesi ve kimseye ihtiyaç duyulmuyor .



bii anda rüya gördüm sanki kedi gördüm diyen offf yaaa biriiktirdiğiniizi şeyler sizi köleleştirir kurtulmanız artık çok zor uçucular size dinle kandırmıyo daha kolayını buldu internet veeeee; dini es geçmek kolay ama internet asla disiplin şart ama nasıl



önce söz yoktu önce soru vardı cevap onun sonucudur ama gereksizidir,



Aki'ye Spiritüalizm ile ilgili mesaj yazarken, bir anda aklıma bir şey geldi.


Ben kartala yem olmamak için hala birşeyler düşünmeye devam ediyorum.


Şimdi 2. teorim:


Spiritüalizmde şöyle bir inanç vardır, aynı zamanda rüyalarımızda da gittiğimiz yer olan astral alem de ruhlar, öldükten sonra bir müddet kalırlar. Astral alem ruhların, artık dünyada olmadıklarını kesin olarak anladıkları an'a kadar bulundukları yerdir.


Spiritüalizm'e göre astral alemde işi biten ruhlar daha sonra oradan ayrılırlar. Kimisi dünyaya geri döner, kimi başka gezegenlere gider, kimi daha yüksek boyutlara....


Acaba büyücülerin kartala yem olarak gördükleri, ruhların dağıldığını gördükleri an, astral alemden ruhların ayrıldıkları an mıdır?



tam oo oo andı



su cok dogru bisey bence.. insan varolussal hezeyanlar yasayan bi varliktir. Ve varolusuna karsiliklar bulmak ister. Yada belki varolusunun karsiliklari oldugunu sezer .. iste olume care bulmak ister, cunku yasadiklarinin bi anlaminin olmasi gerekir vs.. durmadan yasamak, devinmek istedigi icin yada. bu konuda nerde durdugumuzuda aslinda pek kestiremiyorum. Bi sekilde icine itildik iste veya dustuk ve cabaliyoruz.. olumsuzluk degil bu, demekte bisey ifade etmez olum alternatifi ortadaysa..


Bu basligi ve icindekileri seviyorum. Hatta arayip buldum yeniden okumak icin.. hyau sendeki o ayni arastirip durma gudusuyle epey hareket ettigim olmustu. Bu acidan benziyoruz. Biseyler bulabildinmi



ruh astral alem kartal bilinç

spirtualizm ile toltek sentezi, toltek kavramlarının net anlaşılmamasından kaynaklanıyor.

bu sorun hep oldu ve olacak.

hybrid teoriler her zaman işlevselliği için değil bazen yanlış algıların yönetiminde tüm dayanıksızlığı ile oluşuveriyor, ama etkisi de yıkıcı.



Rumana, bir şey bulamadım :) ama Kartal'ın içinde yok olma teorisinde (tabii bu benim için teori, görücüler için gerçek)eksik bir nokta olduğunu hissediyorum.


Kimbilir bu his, belki benim varoluşsal hezeyanımdır...


Bu kadar basit olmasını kabul edemiyorum. Doğ, öl ve hiç yaşamamış gibi yok ol.


Belki, nekineolsun'un yukarda yazdığı gibi yanlış algı veya algının olayı kavramadaki yetersizliği.


Ya da Don Juan gittikten sonra CC'nin yılgınlık duyup vazgeçmemesi için Don Juan'ın onu Kartal ile korkutması.


Hala inatla, ısrarla görücülerin görüşünün yetersiz kaldığını kanıtlayabilecek bir şeyler arıyorum... Bu derece basit olmamalı, bu evren'de yaşam.



solcanlardan tek farkımız dünyayı yok etmek için proğramlanmış beynimiz. robotlardan farkımız yok. ağaç ağaçtır köpek köpektir insan zararlıdır çünkü uçucular beslenecek buda bir kendini aşağılamadır



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön