Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

insan kalibi


-1- KİTAP-7- İÇTEN GELEN ATEŞ


KONU-16- İNSAN KALIBI


CARLOS: Öğle yemeğinden sonra,Don Juan la konuşmaya oturduk.Açıklamalarının sonuna geldiğimizi,tüm ayrıntılarıyla eski görücülerin keşfettiği tüm farkındalık gerçeklerini: Birleşim noktamızı oynatmamıza yardımcı olan iki gücün yeryüzü desteği ve yuvarlanış kuvveti ayrıca yeni görücüler tarafından işlenmiş”iz sürme,niyet,rüya görme”gibi tekniklerin birleşim noktasının oynamasındaki etkilerini açıklamıştı.


JUAN: Şimdi farkındalık ustalaşması açıklamalarını bitirmeden önce,yapılması gereken: Kimsenin yardımı olmadan birleşim noktanı oynatarak daha büyük başka yayılımlar bandı yakalaman gerek.” Algı engelini kendi kendine yıkabilmenle gerçekleşir”


CARLOS: Birleşim noktası sabit yerinden uzaklaşır belirli bir derinliğe erişirse,bir engeli yıkıp kendi yayılımları bağlama yetisine geçici olarak engel olurmuş.Bunu “algısal boşluk” olarak deneyimlermişiz.Eski görücüler bu yayılım bağlanışlarının duraksama anına,bir sis kümesi göründüğü için “ sis duvarı “ demiş.


JUAN: Onu sis duvarı olarak görmenin rahat ve kolaylık sağlamasına rağmen aynı zamanda kavranılmaz bir şeyi,karanlık ve önceden sezilen bir şeye çevirmenin vahim bir tehlikesi olduğunu,bu nedenle : “ Benim önerim kavranılmaz şeyleri kavranılmaz bırakmak ve onları ilk dikkat kayıtlarının bir parçası haline getirmemekti. “


“ Birleşim noktasına destek veren farkındalıkta ustalaşmadır. “ Biz belirli bir konumda sabitlenmiş birleşim noktalarından ibaretiz.Bu hem düşmanımız hem de dostumuz.İç şöyleşimiz ve kayıtlarımız.


Bir savaşçı ol: İç söyleşini kesip, kayıtlarını yapıp bir kenara at.Yeni görücüler kayıtlarını yapıp onlara gülerler. “Kayıt olmazsa birleşim noktası özgür kalır.”


CARLOS: Juan,kaydımızın en dayanıklı yanlarından biri olan Tanrı fikrinin,birleşim noktamızı orijinal yerine bir ultra Japon yapıştırıcıyla bağlayan büyük bir güç olduğunu,başka büyük yayılımlar bandıyla başka bir gerçek dünya birleştireceksem,birleşim noktamı tüm bağlarımdan koparıp, hiçbir yardım almadan” İNSANIN KALIBINI “ Görmem gerektiğini söyledi.İnsanın kalıbı nedir sorar?


JUAN: Birçok kez onu görmene yardımcı oldum.”İnsanın kalıbı,organik yaşamın büyük bandı içinde,sadece insanın kozasında görülebilen devasa bir yayılımlar demetidir.” Ayrıca görücülerin kendileri için bir tehlike olmadan görebildiği Kartal yayılımları parçasıdır.Farkındalıktaki ustalaşmanı perçinlemen için son aşama algı engelini yıkman gerekir.Bunun için yeterince erke toplaman gerekir. Yeniden canlanma yolculuğu yap.Bu konuda öğrettiklerimi anımsamaya çalış.


CARLOS: İnsan kalıbının ne olduğunu anımsamaya çalışıp beceremeyince gerçek bir kızgınlığa dönüşen hayal kırıklığı hissederek Juan ve herkese öfke duyup kızıp köpürüyordum.Fakat bu öfkeme Juan tınmamıştı bile.” Öfkenin,birleşim noktasının emir üzerine oynamasının duraklamasına doğal bir tepki olduğunu söyledi.” NİYET gizinin esası olan kartalın buyruğuna dönüşmesi kuralının uygulanabilmesi için zamana gereksinim vardır dedi.En kötü zamanda dahi sıkılıp kızmama buyruğunu ver.Bunun kartalın buyruğuymuş gibi itaat edilmesi çok yavaş bir işlemdir.


JUAN: Birleşim noktasının alışıldık konumuyla,algı engelinin görüldüğü nokta arasında ölçülemez bir farkındalık alanı vardır. Bu alanda savaşçılar her kötülüğün tuzağına düşermiş. Bunun için tetikte olup çevreyi iyi kolaçan edip,en azından bir kere uğrayabileceğin bozgun hissinden uzaklaşıp kendine güveni kaybetmemen gerekir.


CARLOS: Yeni görücüler yollarına: sabırsızlık,kızgınlık,umutsuzluk yada keder çıktığında,” Savaşçıların gözlerini herhangi bir yöne doğru yuvarlamasını önerirler,Örneğin ben saat yönünde çevirmeyi yeğlerim der Juan.Bu devinim birleşim noktasını anlık olarak yerinden oynatır. Bu devinim seni rahatlatır ve gerçek niyet ustalığının yerine kullanılır diye sürdürdü.


JUAN: “ Bilinemeyeni görmek için bilinmeyene yolculuk yapan bir görücünün kusursuz bir varlık olması gerekir.Bunun için kişinin ussal sanı ve korkularından uzak olması,bu ikisinin de: İnsan kalıbını gördüğünü anımsamanı sağlayacak yayılımlara yeniden bağlanmanı engeller.


CARLOS: Gözlerimi önerdiği gibi oynatınca ani bir bellek aydınlanmasıyla insan kalıbını daha önce gördüğümü anımsadım.Her şey Sonora gölünün eteklerinde yürürken,dinlenmek için durup bir kaya parçasına oturduk.Juan farkındalık düzeyimi değiştirdi.Eğer insan kalıbını görürsem yaptığı her şeyi anlayacağımı ve bizi senelerce sürecek bir zahmetten kurtaracağını söyledi.İnsan kalıbının kartalın yayılımları değil de,insanlık niteliklerini biyolojik maddeden biçimsiz bir damla üzerine damgalayan bir erke olarak söz etti.Tıpkı bir seri üretim bandından gelen insanları,durmaksızın damgalayan devasa bir mühür olduğunu söyledi.Her cinsin kendine has bir kalıbı ve kendi türüne ait özellikler gösterdiğini söyledi.


Juan,dünyamızın gizemcileriyle eski görücülerin insan kalıbı hakkındaki tek ortak yanı,kalıbı görebilmiş ama ne olduğunu anlayamamışlardır.Gizemciler bazı deneyimlerden dokunaklı öyküler anlatıp bu öykülerde,insan kalıbının her şeye kadir her şeyi bilen bir yaratıcı görülmesi adi ve ümitsiz bir yanlıştan mustaripmişler.Eski görücülerin yorumu olan insan kalıbının dost bir tin,bir insan koruyucusu olması da o denli hatalıymış dedi.


Juan devam ederek, yeni görücülerse insan kalıbının bir yaratıcı olmayıp,aklımızın almayacağı çeşitli insansı sıfattan oluşmuş,düşünebildiğimiz bir örnektir.Kalıp bizi hiçbir şeyden yarattığı için.kendi imge ve benzerliğiyle yaptığından değil biz onun bizi damgaladığı şey olduğumuzdan Tanrımızmış.Juana göre,insan kalıbına karşı secdeye durmamız kibir ve insani öz merkezcilikten başka bir şey değilmiş.


Carlos: juanın açıklamaları beni endişelendirerek rahatsız etmeye başlamıştı.Sonra sözünü kesip Tanrının varlığına inandığımı söyledim.Don Juan’sa Tanrıya inanmamın herkes gibi kulaktan dolma dayanakları olduğunu, görme eylemini içermediğini,kalıbı gören herhangi bir kimse bile otomatikman onun Tanrı olduğunu sandığını söyledi.Yeni görücülerin şans eseri görmeyi kenara bırakıp,insan kalıbını istedikleri zaman görme yetisine ulaştıklarını,bu nedenle” Tanrı dediğimiz şeyin erki olmayan statik bir insanlık prototipi olduğunu gördüklerini söyledi.İnsan kalıbı hiçbir şartta bizim adımıza müdahale edip bize yardımcı olmaz bizi cezalandıramaz yada ödüllendiremezmiş. Biz basitçe onun mührünün ürünü ve onun imgesiymişiz.İnsan dediğimiz belirgin lifçik türü unsuru bir araya toplayan bir “Dökme kalıbıymış.”


Don juanın açıklamaları Carlosu rahatsız etmeye devam ediyor öfkesi ve kızgınlığı tavan yaptığında tam bağıracağı sırada carlosu sağ yanına,kalça kemiğiyle göğüs kafesi arasına vurarak derin bir farkındalık durumuna geçirdi.


Carlos:Bu vuruşla havada süzülüp parlayan ışığa,bu en barışçıl ve enfes güzellikteki şeffaf kaynağın içine uçtum.Bu ışık çevremdeki karanlıktan koruyan bir liman gibiydi.Sonra ışığın güzelliğinin uyumdan,barış ve dinginlik duyumundan sonucuna varmış her nefeste ferahlık,ve güven hissetmeye başladım.Tanrıyla yüz yüze geldiğimi ve beni sevdiğini anladım.Işık beni yıkadı ve arınmış yeni doğmuş gibi hissettim.


Birden kulağımda Juanın sesini duydum.Kalıbın sadece sahne olduğu,ötesine gitmem gerektiğini,sadece bilinmeyene yolculuk edenlere geçici barış dinginlik veren aslında verimsiz,değişmez bir mola noktası olduğunu,aynı zamanda” Hem aynanın kendi hem de aynada yansıyan düz bir imgeydi” İşte bu imge insanın imgesidir dedi.


Carlos: Görmemin bağlayıcı erkini kıramadığım için bu günahkar sözlerine tepki veremedim.Ona çekip gitmesini söylemek istiyor, isyan ediyordum.Ayrıca kulağıma gelen ses: Bu


Görmeyi sağlayan Nagualin tekniği ve erki,o Tanrıyı görmemi sağlıyordu.Tanrı olmadığını insan kalıbı olduğunu söylüyordu.Haklı olduğunu biliyor ama sırf ilahiyata duyduğum sadakat ve sevgiden dolayı bunu kabul edemiyordum.Işığa içten gelen tutkuyla bakarken ışık yoğunlaştı ve bir ADAM gördüm.İyi olan her şeyin bir araya getirildiği bir adam.Karizma sevgi içtenlik anlayış doğruluk yayan kusursuzlık.


Tanrının kişileştirilmiş haline tapmak istedim.Don Juan araya girdi ve sol üst göğsüme ve köprücük kemiğimin yakınına vurdu.tanrının görüntüsü kayboldu.


Carlos: Eşekten düşmüşe dönmüş,don juanın alayı ile baş başa kalmıştım. Benim bu Tanrıyı görme şansına erişmiş kişiliğimle iyi bir papaz olup vaaz vermeye teşfik ederek eley etmeye başladı. Juan: Ya o adam.Tanrının eril olduğunu unutmayasın.(gülerek ) çok hoş değil mi Tanrı bir erkek.Aman ne ferahlamadır bu.


Carlos : Juan’ a insan yapısını görmek için birleşim noktasının kayışını sağlamıştım dedim.Hislerimin ve aymalarımın canlılığı bana büyük bir yararsızlık hissi vermişti.o anda hissettiğim her şeyi şu anda hissediyorum.Bu kadar açık anlamama rağmen nasıl olupta tamamen unutabildiğimi sordum.Geçmişte ne kadar ilerlesem de hiçbir şey olmamış gibi baştan başlamam gerekyor


Juan: Bu yalnızca duygusal izlenim.Yanlış anlama.Yıllarca önce yaptığın her neyse kullanılmayan bir yayılım içinde kılıflanmış duruyor.Örneğin:İnsan kalıbını görmeni sağladığım o gün yanlış bir anlamada bulunup onu gördüğünde anlayabileceğini sandım.Bu benim için yanlış anlamadır


Carlos: Ben ortaya çıkıp ta juan öğretmen olduğunda ki onun için yeni bir şeydi öğretmenlik,kendisini yavaş anlayan biri olarak gördüğünden,bu anlamayı hızlandıramadığını ,birleşim noktasını yerinden söküp atsan da yeterli olmadığını fark etmişti.Yeni görücülerin çıkarsamalarının değeri bir kimse başka birinin birleşim noktasını oynatmayı denemeden açıkça anlaşılamıyormuş.Onlar sabırla kaplumbağa hızında ilerleyerek bunun uygulanması gereken uzun bir işlem olduğunu biliyorlarmış.


Erk bitkilerinin birleşim noktası üzerindeki etkisi rüyaların etkisine çok benzermiş.Rüyalar onu oynatırmış fakat erk bitkileriyle kayış, daha büyük daha içinde kaybolunan bir boyut olarak görülürmş


Böyle bir kayış,zihin karıştıran etkilerini,dünya algısının hiçbir zaman nihai olmayacağını sağlamlaştırmak için kullanırmış.


Carlos: Ona neden insan kalıbını her zaman eril olarak gördüğünü sorar.


Juan : Bunun birleşim noktanın o zamanlar yeni konumuna yapışık kalacak kadar değişmez olamadığından ve yana doğru insanın bandına kaydığından, bu algı engelini sis duvarı olarak görme duyumuyla aynıdır.Engel bir duvar ve insan kalıbı da insandan başka bir şey olmazdı.Sen kadın olsaydın kalıbı bir kadın olarak görecektin.


Carlos: juan,kentte bir gezinti yapmamızın zamanı geldiğini,insan kalıbını insanlar arasında görmem gerektiğini söyledi.Daha kente varmadan müthiş bir erke dalgasıyla koşmaya başladım.Bir köprüye geldim.İnsan kalıbını göz alıcı,sıcak,kehribar rengi bir ışık olarak beni beklermiş gibi gördüm.


İlkin insan kalıbı köprü üstündeydi.Sonra yeniden odaklanınca yayılarak sonsuzluğa uzandığını gördüm.Köprü kuru bir kabuk sonsuzluğa oturtulmuş minicik bir taslaktı. Ve çevremde devinen arsız meraklı nazarlarla bakan minnacık insan figürleri.İnsan kalıbının beni koruyacak erki yoktu yinede onu sınır tanımaz bir tutkuyla seviyordum.İşte o zaman juanın defalarca söylediği bir şeyi” Gerçek aşkın bir yatırım olamayacağını anladım.Bu kalıbın, uşağı olarak kalabilirdim. Bir şey beklediğimden değil ona duyduğum katışıksız aşktan dolayı” Bir şey beni sıyırıp götürdü ve kendimi köprüde diz çökmüş olarak gördüm.Bir grup köylü bana bakıp gülüyorlardı.Juan yanıma gelip kalkmama yardım etti yürüdük.


Juan: İnsan kalıbını görmenin iki yolu vardır.Birleşim noktasının kayışı yana doğruysa kalıp insan olarak görünür.Kayış insanın bandının ortasına doğruysa kalıp ışıktır.Bugün yaptığının tek değeri birleşim noktasının orta bölümde kaymış olmasıdır.


Carlos: İnsan kalıbını gördüğümüz konumun rüya gören beden ve algı engelinin göründüğü yer çok yakın olduğunu söyledi.Bu yüzden yeni görücüler insan kalıbının görülmesi ve anlaşılmasını isterler.


Köprüye vardığımda,değersiz bir efendiye tapınan değersiz bir uşak gibi hissettiğimi söyledim Don Juana.Katışıksız aşkla duygulanmış ölümsüz sevgi sözü vermiştim.


JUAN: Değersiz bir uşağın değersiz bir efendiye verdiği söz değersizdir.diyerek kahkahalara boğuldu.


Carlos: İnsan kalıbına aşkım karşılığında ödül bekleme düşüncesi olmadan verdiğim sözün değersiz olmasının benim için önemi yoktu.



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön