“Carlos, klanın amacı nedir?”
“Kartal’ın bakış açısından: Keşfetmek, doğrulamak ve Kural’ı geliştirmek. Her savaşçı kuşağı onun izini bırakmak zorundadır, çünkü Kural kümülatiftir. Hattın mirası, kendi edinimlerini eklemeye gelecek müteakip klanlardaki birleşim noktasının bir seri konumuna dayanır. Hatların nagualların kendi keşiflerini not ettikleri 'seyir defteri'ni ortaya koyması normaldir.
Bir organizmanın temel çıkarı çoğalmaktır. Öyleyse, Kural'ı tanımlamanın bir yolu da, onun bir üreme süreci için reçete olduğunu söylemek oluşturacaktır. Bu belirli bir noktanın ötesinde, bireysel kanallarca gerçekleştirilemeyen bir şeyin, bilincin devamlılığı olmanın arayışıdır. Her savaşçının alıştırmaları süresince kişisel olarak edindiği kaynaklar ikincil tamamlamalardır.
Büyücülerin bakış açısından, birleşmenin faydası dikkatin bir başka seviyesine geçiş için kendini güvenceye almaktır, zira enerjisel kitle olmaksızın uçuş yoktur.”
“Yalnız savaşçıların bu olanaktan yoksun olduğu anlamına mı geliyor bu?”
“Hayır. Bir klanın çok daha uzağa gidebileceğini söylüyorum.
Metamorfoz durumunda olan bir tırtıl sürüsü kolonisinde yaşadığını hayal et. Birdenbire, ipek kozalarından birisi açılır, kozanın sakini bir anlık ışık ve renk patlamasının içine çıkar. Sende bıraktığı duyum yok olmuş bir tırtıl olduğudur. Buna karşılık, tırtıl için, kelebek sıfatıyla onun gerçek hayatı başlamış olacaktır. Şimdi! Yalnız bir tırtıl büyük olasılıkla bir kuşun midesinde nihayete erecektir.
Aynı şekilde, savaşçıların son amacı üçüncü dikkat içinde nihai atlayıştır; bütün yorumlama formlarından kurtuluş. Enerjiyi sıkıştırmak için gereken ahengi yaratmak amacıyla, elzem olan enerji niceliği, ancak ciddi bir kitlenin özel uzlaşması aracılığıyla elde edilebilir.
Bununla beraber, klanların çoğunluğu enerji tamlığına ulaşmaya haiz olamadığından, naguallar ikinci dikkatin bağrında yaşanabilir bir vaha inşa ederler; görücülerin tek başlarına ya da küçük gruplar halinde gittikleri, rüyanın uzak bir bölgesi içinde kurulmuş görkemli bir niyet yapısı. Ona ‘niyetin kubbesi’ diyorum, zira görülebilir biçimi bir kubbeninki gibidir, fakat Don Juan ona ‘naguallar mezarlığı’ demeyi tercih ederdi.”
“Onu neden böyle adlandırmıştı?”
“Çünkü orada yaşamak için bu yerde bir süre kalmak, kelimesi kelimesine büyücünün ölümü anlamına gelir. Hiç de alegorik olmayan bir anlamda, bir mezarlık. Onlar zamanın dev boyutlu bir periyodu için bilincin genişlemesini gerçekleştiren bu yazgıyı tercih etmiş olsalar da, vakti geldiğinde onu bırakmak zorunda kalacaklardır.
Bu yüzden, büyücülerin çoğunluğu için, onu büyük bir sefer için stok yığabileceği bir liman gibi kullanabileceğini uman herkes için, klanın doğrudan doğruya hedefi naguallar kubbesidir. Oraya gitmek için, bütün grubun aynı zamanda çıkması elzem değil. Bazen, savaşçılar oraya tek tek gitmeyi seçerler. Bu durumda, grubun enerjisel yapısı tamamlanıncaya kadar kısmen geri dönebilirler.
Senin de görebileceğin gibi, savaşçıların insani varoluşları sırasında içinde bulundukları meydan okumalar ancak peşrevdir; gerçekten korkunç şeyler daha sonra gelir. Bu dünyada kaldıkları süre boyunca onların kendilerini neye adadıklarını kendine sorma; bu bir peri masalı gibi kulaklarda çınlayacaktır. Önemli olan, tüm etkinliklerinin Kural tarafından yönetiliyor olmasıdır.
Klanın amacını hatırlayarak, “Kural, İspanya öncesi başka kültürlerin ‘ilahi yasalar’ adını verdikleriyle eşdeğer gibi yorumlanabilir, yani insanlığı kurtarmak üzere tasarlanmış bir grup düzenleyici plan,” diyerek fikrimi söyledim.
Carlos itiraz etti:
“Bu aynı şey değil, çünkü bu bir ilahtan gelmiyor. Kural'ın mekanizması kişisizdir, onun ne hayırseverliği ne de acıması vardır. Kendi devamlılığından başka amacı yoktur.
Benzeşimlerle baştan çıkmakta bir sakınca görmeyerek, eski görücüler kendi özel yorumlarıyla Kural’ı tanımlama hatasına düştüler, işi onu kutsal saymaya ve onun onuruna tapınaklar dikmeye kadar vardırdılar. Yeni görücüler bunların tümünü reddetti. İz sürme sanatını keşfettiklerinde, büyücülüğün esası üzerindeki tozu aldılar ve dinsel amaçlı hiçbir tarza benzemeyen bütünsel özgürlük hedefini tekrar açığa çıkardılar. Bu, insan kalıbının cazibesini sildi, fakat sana daha önce açıkladığım ikinci bir etkisi oldu: Eski görücülerin yabani coşkusu, kaçamak ve güvensiz davranışlarla yer değiştirdi.
Nihayetinde, iz sürmenin nagual klanları üzerindeki ilk devingenlere ihanet eden bir etkisi oldu. Zamanla, bütünlüklü özgürlük amacı retoriğe indirgendi. Neredeyse Don Juan hattının tüm büyücüleri ikinci dikkate uçmayı tercih etti. Nagual Julian Osorio hariç, onlardan hiç kimse maceradan ve Orion takımyıldızlarından birinde bulunan, niyetle inşa edilmiş, naguallar kubbesini ziyarette kendinden geçmekten mahrum kalmak istemiyordu."