İçten Gelen Ateş / Bölüm 12
Nagual topluluğunun yaşadığı evde sıra dışı bir heyecan dalgası vardır. Bunun sebebinin gitme vaktinin yaklaşması olduğunu söyler D.J. Gitme vaktinin yaklaşmasını, bir iç bilgi olarak bilir büyücüler.
“Sen de bir gün bunu bileceksin” der Castaneda’ya. “Senin de birleşim noktan sayısız kereler kaydı tıpkı benim gibi. Bu kayışlar sonucu, tüm yayılımları yeniden bağlama bir nagualin görevidir. Tüm yayılımları tekrar bağlama işi, koza içindeki tüm yayılımları yakmak gibi tuhaf bir manevranın yolunu açar. Ben bunu neredeyse yaptım. Doruk noktama erişmek üzereyim. Ben nagual olduğumdan, ben bir kere kozamdaki tüm yayılımları yaktığımda, bir anda hepimiz gitmiş olacağız.”
Bunları duyan Castaneda, üzgün olması gerektiğini hissetmekle birlikte, Don Juan’ın özgür olmak üzere olduğunu duymanın verdiği coşkuyla hoplayıp zıplar. Mutluluk ve iyimserlikle doludur. Hissettiklerini D.J. ile paylaşır. “Duygusal aymalara güvenme” der Don Juan. “Bırak ilkin birleşim noktan oynasın sonra yılların ardından farkına varırsın.”
Castaneda ve Don Juan büyük odaya geçerler ve sohbetlerine orada devam ederler. Don Juan, ileri farkındalıkta ne olduğunu anımsamaktaki zorluğun, birleşim noktasının normal yerinden gevşedikten sonra edinebileceği konumların sınırsızlığıyla ilgili olduğunu söyler. Öte yandan, olağan farkındalıkta olanları anımsamanın kolaylığı ise birleşim noktasının bir noktadaki sabitliğiyle ilgilidir. O an ikisine de sıradan gelen bütün bu konuşmaları Castaneda belki anımsayamayacaktır. Buna “farkındalığın gizemi” der Don Juan. “insanlar bu gizemden korkarlar. Mantıksal çıkarsamalar yaparak bu gizemi aşağı görmeye kalkma. İçindeki insanın aptallığını anlamaya çalışarak aşağıla onu. İz sürücülerin büyük manevralarından biri bu gizemi her birimizin içindeki aptallığa karşı kapıştırmaktır.”
İz sürme, naguale olağan farkındalıkta öğretilmez. İz sürmenin amacı iki yanlıdır. İlki birleşim noktasını olabildiğince düzenli ve güvenli bir şekilde oynatmak, ikincisi ilkeleri insan kayıtlarını yadsıma ve mantığa aykırı herhangi bir şeyin yargılanması doğal tepkisi aşılabilsin diye daha derine tesir ettirmek.
Nagual Julian’la ilgili deneyimi anlatmadan önce biraz ondan bahseder Don Juan. O, eski devir iz sürücülerin sonuncusudur. Hayat şartları yüzünden değil, karakter eğilimi yüzünden iz sürücüdür. Yeni görücüler iki ana grup insan olduğunu görmüşler. Başkalarına aldıranlar ve aldırmayanlar. Nagual julian aldırmayan insanlar grubuna, Don Juan ise aldıran gruba aitler. Burada insanlara aldıran tanımı bizim algıladığımızdan biraz farklı. Çünkü nagual Julien, son derece cömert, elinde ne varsa verebilecek türden biri. Bunu, insanlara aldırmaması olarak açıklıyor Don Juan. “Onlara gerçek hislerini yansıtır, onları hiç takmazdı” der ve de… (Biz hangi gruptanız acaba J) aynı zamanda usta bir sağaltımcıdır. Pek çok insana yardımcı olmuştur ama bunları hiç üstlenmemiştir, insanlar nagual kadının onları sağaltan kişi olduğunu düşünmektedir hatta. “eğer o insanlara aldıran bir adam olsaydı tanınmayı beklerdi” der Don juan. “Diğerlerine aldıranlar aslında kendilerine aldırırlar ve gereken yerde tanınmayı isterler.” Kendisiyle ilgili olarak da, “insanlara o denli aldırıyordum ki onlar için hiçbir şey yapmıyorum. Ne yapacağımı kestiremiyorum. Ve her zaman biri üzerinde kendi isteklerimi zorladığım hissiyle kendimi yiyip bitirirdim” diyor. Nagual Julian tipindeki iz sürücüler insanların doğal liderleriymiş. İnsanlara istedikleri herhangi bir şeyi yapmalarına yardım edebilirlermiş. İyileşmelerine ya da hastalanmalarına… insanları etkilemekle kalmayıp onlara etkin bir çobanlık da yaparlarmış.
Nagual Julian’ın Don Juan’la yaşadıklarının hikayesi…. Zalim ustabaşı tarafından vurulan Don Juan’ı yaralı olarak bulması, oğlum diye sahip çıkması, halk arasında eşi olarak bilinen Kızılderili nagual kadınla onu tedavi etmeleri…. Julien’in çok yaşlı bir adam olarak görünmesi…. Öyleki kendi kendine ayağa bile kalkacak durumda değil J don juan’a çok zor durumda olduğunu söylemesi, yaşlı kadının kölesi haline geldiğini itiraf etmesi J hatta çok hasta ve yaşlı olduğu için ölmek üzere olduğunu söylemesi ve kendisi öldükten sonra karısıyla Don Juan’ın evlenmesini istemesi J Don Juan’ın kaçmayı planladığını hissedince canavarımsı bir görüntü alan dostla onu yüz yüze getirmesi. Bu olayda korkudan Don Juan’ın bayılması ve ayıldığında Julien’in canavarla bir anlaşma yaptığını söylemesi. Ucunda ölüm olduğunu sanan Don juan’ın anlaşmayı kabul edip canavarımsı adamın hizmetine girmesi. Bu arada özgürlük savaşlarını vermeleri J
Don Juan, görücüler arasında iki çeşit öğretme yöntemi olduğunu söyler. Her şeyi açıklayıp diğer insanın eylemin gidişatını önceden bildiği yolu tercih edermiş. Bu, özgürlük, seçim ve anlayış geliştiren bir dizgeymiş. Onun velinimetinin yöntemi zorlayıcıymış, seçme ya da anlamaya izin vermiyormuş. Büyük yararı ise savaşçıları görücünün görüşleriyle doğrudan yaşamaya zorlamasıymış. Don Juan, velinimetinin ona yaptığı her şeyin bir strateji şaheseri olduğunu söylüyor. “bu yöntem anlayış değil mutlak ayma sağlar.” diyor.
“Dram yaratmaya duyduğu kuvvetli yakınlıkla, velinimetim benim birleşim noktamı savaşçının iki temel niteliğini benden hemencecik süzecek şekilde oynatmayı başardı. Kalıcı çaba ve bükülmez niyet. Bir gün yeniden özgür olmak emeliyle, narin yaşlı adamın işbirliğiyle düzenli ve devamlı bir şekilde çalışmak zorunda olacaktım. Hiçbir şüphe kırıntısı taşımadan hayatta her şeyden fazla yapmak istediğim şeyin bu olduğunu biliyordum.”
“savaşçının yolundaki en zorlu şey birleşim noktasını oynatmaktır. Bu hareket savaşçının arayışının tamamlanmasıdır. Oradan devam eden artık bir başka arayıştır, tam anlamıyla görücünün arayışı” der Don Juan. Birleşim noktasının kayışı her şeydir. Eski görücüler noktayı devindirmeyi konumlarını belirleyecek bir değer olarak düşünmüşler oysa algıları belirleyen şeyin aslında noktanın konumu olduğunu kavrayamamışlar. Nagual Julien’in birleşim noktasını kaydırma yöntemi çok ustalıklı. Çünkü çömezin tam işbirliğini ve katılımını sağlıyor.
Nagual julien’in hikayesine devam ediyor sonra Don Juan. O yaşlı, yardıma muhtaç ve hasta adam son derece genç bir şekilde görünüyor Don Juan’a. Kapının önünde onları bekleyen kıyıcıları orada olmadığı için artık yaşlı taklidi yapmasına gerek olmadığını söylüyor. Canavar adamı kandırmak için böyle davrandığını söylüyor. Öylesine genç görünüyormuşki (otuzlarının sonlarında) Don juan şaşkınlık içerisinde kalmış. Hatta onun şeytan olduğunu düşünmüş. İki gün boyunca şakalaşmışlar. Daha şaşırtıcı olan karısındaki değişimmiş. Aslında incecik ve güzelmiş kadın. Kıyıcıları ortada yokken ikisi de bambaşkaymışlar. Ve burada yepyeni bir hikaye daha yazıyor Julien. Hasta olması, Kızılderili kızın onu iyileştirmesi. Aşık olmaları. Evlenip sağaltım işlerinden para kazanmayı düşünmeleri. Ama kızın bir büyücüden kaçmak zorunda olması. Bunun için şişman kadın ve yaşlı adam kılığına girmeleri. Yine de korkunç adamın onları yakalaması. Onun yanında birbirlerinden nefret eden iki kişi gibi davranmaları ama aslında birbirleri için yanıp tutuşmaları.:)
Don Juan’ın dediğine göre aymalar iki türlüydü. Biri azimle yapılan konuşmalar, büyük duygu patlamalarından başka bir şey değildi. Diğeri birleşim noktasının kayışının bir ürünüydü, bir duygu patlamasıyla değil eylemle eşleşirdi. Duygusal aymalar, savaşçılara yıllarca sonra kullanım sonucu birleşim noktasının yeni konumu katılaşınca gelirdi.