Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

buyuk yayilim bantlari


(İÇTEN GELEN ATEŞ / BÖLÜM 10)


Castaneda ve Don Juan, Güney Meksikadaki evdedirler. Castaneda birleşim noktasının oynaması için Don Juan’ın sesinin tınısına bırakır kendini… Tam yoğunlaşma anına geçtiğinde büyük yayılım bantları hakkında konuşmaya başlarlar. Bu, eski görücülerin bulduğu, yeni görücüler ortaya çıkarana kadar yanlışlıkla unutulmuş bir başka önemli keşiftir.


Don Juan anlatmaya başlar;


“Kartalın yayılımları her zaman demetlerle gruplanır. Eski görücüler bu demetlere büyük yayılım bantları derdi. Örneğin, organik varlıklar üreten ölçülemez bir demet vardır. Bu organik bandın yayılımları bir çeşit tüy gibidir. Saydamdırlar ve kendilerine has bir ışıkları, garip bir erkeleri vardır. Farkındadırlar, zıplarlar. Bu yüzden tüm organik varlıklar kendilerini tüketen garip bir erkeyle doludur. Diğer bantlar daha koyudur ve daha az tüy gibidir. Bazılarının hiç ışığı yoktur ama bi matlık niteliği vardır.”


Castaneda tüm organik varlıkların kozalarında aynı tür yayılımların olduğunu söylemeye çalıştığını mı sorar. Don Juan yanıt verir;


“Hayır. Organik varlıklar aynı büyük banda ait olmalarına rağmen bu o kadar da basit değil. Bunu muazzam geniş, saydam bir lifçikler bandı, sonu olmayan, saydam, ışıklı telcikler olarak düşün. Organik varlıklar, saydam lifçik grupları çevresinde büyüyen balonlardır. Bu organik yaşam bandında, bazı balonların saydam lifçikler çevresinde bandın merkezinde, bazılarının çepere yakın biçimlendiğini imgele. Ban her çeşit organik varlığa fazladan yer kalacak şekilde bulundurmaya yetecek kadar geniştir. Böyle bir düzenlemede, çepere yakın balonlar bandın merkezindeki yayılımları sadece merkezle bağlantılı balonlarla birleştiklerinden tamamıyla kaçırır. Aynı şekilde merkezdeki balonlar da çeperden gelen yayılımları kaçırır.”


Organik varlıklar, bir bandın yayılımlarını paylaşırlar, ama bu bant içerisinde varlıkları olabildiğince değişiktir. Bunları görücüler gözlemlemişlerdir.


Bantların sayısı hakkında “sonsuzluk kadar çok” der Don Juan.


Eski görücüler, dünyada 48 bant bulgulamışlardır. Yani bu dünya üzerinde 48 örgütlenme türü, 48 demet ya da 48 yapı türü var demektir.. Organik hayat bunlardan yalnızca biridir.


Bu bantlardan 40 tanesi farkındalığı olmayan balon üretirler. “Yalnızca örgütlenme işini çevirir bu bantlar” der Don Juan. Organik hayat üreten bandın dışında 7 tanesi organik olmayan farkındalık balonu üreten bantlardır. Castaneda’dan, bu bantları ağaç gibi düşünmesini ister Don Juan. Hepsi yayılımla dolu kaplar üretirler ancak sekiz ağacın meyvesi yenebilir. Bu meyveler farkındalık balonlarıdır. Yedisinin meyvesi ekşidir ama yenebilir. Bir tanesinin de meyvesi en sulu, en ağza layık olandır. (Bu bizim band oluyorJ)


Bu 8 bandın farkındalık üretmesini sağlayan şey ise bu bantlar boyunca yer alan üç dev yayılım destesidir. Bu desteler görücülere renk hissi verirmiş. Demetlerden biri pembe-bej hissi verirken, diğeri şeftali rengi olma hissi verirmiş. Üçüncü demetse berrak, bal gibi, kehribar rengi olma hissi verirmiş.


Örneğin insan, kehribar renge bağlanmıştır, ama başka varlıklar da öyle… (insanla aynı yayılımları paylaşan varlıklardan söz ediliyor burada ama Don Juan onlarla ilgili bir açıklama getirmiyor)


Pembe deste çoğunlukla bitkilere, şeftali bant böceklere, kehribar insanlara ve diğer hayvanlara aittir.


Aynı durum organik olmayan diğer bantlar için de geçerlidir. Bu desteler, her birinde özel, organik varlık türleri üretir. (Bu türler hakkında Castaneda sorular sorar ama Don Juan bunlar hakkında da bilgi vermez. Görmesi gerektiğini söyler)


Daha sonra bant kavramı hakkında konuşurlar. Don Juan, bu büyük bantların ne yassı ve yuvarlak olduğunu, ama tanımlanamaz şekilde saman balyaları gibi, betimlenemez demetlerle onları havaya fırlatan elin kuvvetiyle bir arada tutulduklarını açıklar. Aslında yayılım dizgesi diye bir şey yoktur, merkez ve çeperden de bahsetmek yanlış yönlendirir ama anlaşılması için bu tanımlar gereklidir.


Açıklamalarına devam eder Don Juan. Diğer yedi farkındalık bandının ürettiği organik olmayan varlıkların hareketi olmayan bir kap olarak karakterize edildiğini, oldukça şekilsiz, ışıltılı saydamlığı az olan bir kap olduğunu söyler. Organik varlıkların kozasına benzemez pek. Organik varlıkların, içinden erke fışkıran saydam top görüntüsünün gerginliğine ve şişme özelliğine sahip değillerdir. Organik olan ve olmayan varlıklar arasındaki tek benzerliğin, hepsinin farkındalık sağlayan pembe, şeftali ya da kehribar rengi yayılıma sahip olmaları olduğunu söyler Don Juan. “o yayılımlar, belirli şartlar altında, sekiz büyük bandın varlıkları arasında en fevkalade iletişime olanak verir” der. Erke alanları daha büyük olan organik varlıklar inorganik varlıklarla bağlantıya geçişi başlatırlar ama bir kere o engel yıkıldığında, inorganik varlıklar da değişip görücülerin dost dediği şey olur. Bu andan sonra görücülerin bütün ruh hallerini ve korkularını sezinleyebilirler. Bu, eski görücüleri yanıltmış ve kibire sürüklemiştir. Kendilerini, her şeyi bilebilen dostları sayesinde, yaralanmaz sanmışlardı. Oysa dostların erkleri, görücülerin kusursuzluğu ile doğru orantılıydı.


Organik olmayan varlıkların sayısı yaşayanlar kadar çok mu diye merak eder Castaneda. Onların daha az sayıda olduğunu, ait oldukları band sayıları fazla olduğundan aralarında çok farklılıklar olduğunu söyler. “organik olmayan varlıklar organizmalardan çok daha fazla yaşar” der Don Juan.


Bantlarla ilgili açıklamalarına devam eder ardından;


“tüm dünya 48 banttan yapılmıştır. Birleşim noktamızın, olağan algımız için birleştirdiği dünya iki banttan yapılmıştır. Bir tanesi organik bant, diğeri ise yapısı olan fakat farkındalığı olmayan banttır. Diğer 46 bant bizim algıladığımız dünyanın parçası değildir. Birleşim noktamızın birleştirebileceği başka tam dünyalar vardır. Eski görücüler, böyle yedi dünya saymıştır, her farkındalık bandı için bir tane. Ben günlük yaşantımızın dünyası dışında bunlardan iki tanesinin birleştirmemiz için kolay olduğunu ekleyeceğim, diğer beş tanesiyse başka dava” der.


Gerçek bir dünya değişimi, birleşim noktası insanın bandındaki hayati eşiğe ulaşacak kadar derine inip, o noktada diğer büyük bantları kullanabildiğinde olur. Bu erke meselesidir. Görücünün yeterli erkesi olduğunda, bağlanış gücü başka bir banda kancayı takar. Normal erkemiz birleşim noktasının bir büyük yayılım bandının bağlanış gücünü kullanmasına izin verir. Biz de bildiğimiz dünyayı böyle algılarız. Ama eğer fazla erkemiz varsa diğer büyük bantların da bağlanış gücünü kullanabiliriz ve sonuçta başka dünyaları da algılarız.


Sonra bitkilerden söz etmeye başlarlar. Don Juan ağaçlarla insanların harika ilişkiler geliştirebileceğini bunun nedeninin de ortak yayılımları paylaşmaları olduğunu söyler. Ağaçların kozaları ağaçtan pek fazla büyük değildir (insana benzettim ben bunu) ama bazı bitkilerin neredeyse insan bedeni kadar büyük kozaları vardır. Bunlar erk bitkileridir. Bitkilerin ışıltıları da farklı renk tonlarındadır. Genellikle pembemsidirler (farkındalık bantları pembe çünkü). Zehirli bitkiler solgun sarımsı pembe, şifa verici bitkiler parlak mor pembedir. Beyaz pembe olanlarsa erk bitkileridir. Bitkilerin birleşim noktaları kozalarının alt tarafındadır. Diğer organik varlıklarda ise kozanın üst tarafında. Eski görücüler inorganik varlıkların en yoğun bağlantıyı bitkilerle kurduklarını söylemişlerdir. Bu yüzden eski görücüler, büyücülük tekniklerinin çoğunda ağaçların ve ufak bitkilerin farkındalıklarından yararlanır, onları karanlık bölgenin en derin katmanlarına inmek için kılavuz olarak kullanırlarmış. Derinlere indiklerini düşündüklerinde aslında birleşim noktalarını diğer bantlardaki dünyaları algılayabilmek için itiyorlardı. Ancak farkındalıklarının sınırını zorlayarak tehlikeli bir değişim geçirdiklerinde önlerine açılabilecek beş büyük bandın dünyasını birleştirebildiler.



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön