Bu bir kişinin facebook grupta yaptığı paylaşımlardan birisi.
---
ERK
Don Juan bu dünyada bi savaşçının yola koyulabilmesi için bilmesi gereken herşeyi Carlos Castenada aracılığı ile kitapları okuyan herkese anlattı.
Bilmemiz gereken ilk şey, erk olmadan bilgi yoluna çıkılamayacağıdır. Bu nedenle her yolla erk biriktirmeliyiz.
. Erk biriktirilebilen bir şeydir. Erk biriktirmek için erkin ne olduğunu bilmek gerekir. Erk; kimi şeylere ilişkin hissettiğimiz bir duygudur. Erk kişisel bi şeydir, her insanın kişisel erki farklıdır.
Hangi duyguya zaafımız varsa o duygu aracılığı ile erk kaybeder ve aynı duygu aracılığı ile erk biriktiririz. Erk duyguların denetimi(iz sürme) aracılığıyla biriktirilir. Hangi konuya, olaya , duyguya düşkünlük gösteriyorsak- zaafımız varsa- o olaylar sık sık karşımıza çıkıyordur. Bu olayların durumların farkında olmak gerekir. Alıngan birisi isek alınacağımız bir olayla karşılaştığımızda alınganlığı , içerlemeyi izleyerek dikkatimizi bu duygulara vererek o duyguyu beslemeyerek dönüştürürüz .
Erk bizi denetimi altına alır ama bizde onu denetimimiz altına alabiliriz.
Pek çok duygu erkimiz tüketir: tiksinmek , açlık, korku, utanmak, hayal kırıklığı dedikodu yapma isteği, merak, kontrol etme duygusu, kıskançlık , özdeşleşme,( bireysel, ailesel,toplumsal, kültürel değerlerimizle ve kimliklerimizle özdeşlik kurmaktan ölçünmeli olarak kaçınmalıyız. )….
Hiç bir şey yokmuş gibi davrandığımızda hiç bi duygu hissetmediğimizde erk kaybetmeyiz, erkimiz birikir.
‘ Tinimize duygusuzluğu öğretmemiz gerekiyor’ diyor don Juan. Çok itici bir ifade gibi gelse de bizi olduğumuz yerde ölünceye kadar aynı durumda tutan duygularımızdır.
Gündelik dünyada , bir yerde bir durumda bir ilişkide kısılıp kalmak istemiyorsak yaptığımız hiçbir şeyin duygularımızı açığa vurmaması gerekir. (ulaşılmaz olmak). Erkli insan her şeyi kendi istediği gibi yönlendirir.
Erk biriktirmenin başka bir yoluda, her eylemimizi dünyadaki son eylemimizmiş gibi yapmak…
ERK
Don Juan bu dünyada bi savaşçının yola koyulabilmesi için bilmesi gereken herşeyi Carlos Castenada aracılığı ile kitapları okuyan herkese anlattı.
Giriş güzel.
Bilmemiz gereken ilk şey, erk olmadan bilgi yoluna çıkılamayacağıdır.
İlk hata hızlı geldi. Bu yola çıkmak erkle ilgili bir durum değil, kitapları okuyanlar bilir. Neredeyse bütün savaşçılar ölmek üzere olmak dahil çok kötü durumdalardı.
Bu nedenle her yolla erk biriktirmeliyiz.
. Erk biriktirilebilen bir şeydir. Erk biriktirmek için erkin ne olduğunu bilmek gerekir.
Kesinlikle haklı, erkin ne olduğunu bilmemiz gerekir.
Erk; kimi şeylere ilişkin hissettiğimiz bir duygudur.
Yok artık. Erkin duygu ile alakası yoktur. Duygu, bileşim noktasının konumuna göre ışıldayan bandımızdır. Erk bileşim noktası üzerindeki hakimiyetimizdir.
Erk kişisel bi şeydir, her insanın kişisel erki farklıdır.
Aslında tüm insanların hemen hemen erki aynıdır. (aşk çocukları vs hariç) Burada önemli olan şey serbest erk, kullanılabilir erk dediğimiz şeydir. Hepimiz bütün erkimizi, kendimizi önemsemeye, işe, ilişkilere, vatana, millete, vs verebiliriz.
Hangi duyguya zaafımız varsa o duygu aracılığı ile erk kaybeder ve aynı duygu aracılığı ile erk biriktiririz
Duygular temel şeylerdir, zaaf vs duygusallığa atıf yapılmak istenmiş sanırım ama cümle zaten kendi içinde çelişiyor.
Erk duyguların denetimi(iz sürme) aracılığıyla biriktirilir.
Duyguların denetimi değil bileşim noktası hareketi. (Ayrıca iz sürme bu demek değildir, o da bileşim noktasının sabitlenmesidir.)
Hangi konuya, olaya , duyguya düşkünlük gösteriyorsak- zaafımız varsa- o olaylar sık sık karşımıza çıkıyordur. Bu olayların durumların farkında olmak gerekir. Alıngan birisi isek alınacağımız bir olayla karşılaştığımızda alınganlığı , içerlemeyi izleyerek dikkatimizi bu duygulara vererek o duyguyu beslemeyerek dönüştürürüz .
Nihayet biraz doğrumsu bi cümle. Ama çıkarılan sonuç yine yanlış. Çünkü algımızı değiştirmemiz gerekir, duygumuzu değil. Duygu zaten senin algına göre çıkan bi sonuçtur.
Erk bizi denetimi altına alır ama bizde onu denetimimiz altına alabiliriz.
Erk kim biz kim, sanki ayrı ayrı şeylermiş gibi. Tin demek istemiş sanırım.
Pek çok duygu erkimiz tüketir: tiksinmek , açlık, korku, utanmak, hayal kırıklığı dedikodu yapma isteği, merak, kontrol etme duygusu, kıskançlık , özdeşleşme,( bireysel, ailesel,toplumsal, kültürel değerlerimizle ve kimliklerimizle özdeşlik kurmaktan ölçünmeli olarak kaçınmalıyız. )….
Burada yazılan şeylerin bazıları duygu bile değil. Bazıları da erkimizi falan tüketmez. Zaten duygu ve erk arasındaki yanlış bağıntı neredeyse her cümlede var.
Hiç bir şey yokmuş gibi davrandığımızda hiç bi duygu hissetmediğimizde erk kaybetmeyiz, erkimiz birikir.
Buna diyecek bişey bulamıyorum. Kitapların hiç birinde bulamazsınız hiç bişey yokmuş gibi davranın türünden bi öğüt falan. Tam tersine yaptığınız işi tam yapın, sorumluluk alın tarzı şeyler vardır. Adamlar osura osura gülüyor, gülmek, coşku falan da bi duygudur. Yeri gelip hüzünleniyolar, bu da bi duygudur.
‘ Tinimize duygusuzluğu öğretmemiz gerekiyor’ diyor don Juan.
Sitede bir kaç tane arama motoru var. Veya dosyaların pdf hallerinden arayabilirsiniz. Yok böyle bi ifade.
Çok itici bir ifade gibi gelse de bizi olduğumuz yerde ölünceye kadar aynı durumda tutan duygularımızdır.
İticiliği bilmem de uydurma olduğu kesin. Sonuç da yanlış. Bizi duygular falan bi arada tutmaz. Kastedilen sanırım algı noktamız (bileşim noktası) üzerindeki niyetimiz. (Onun da duygu ile alakası olmadığını söylemiştim)
Gündelik dünyada , bir yerde bir durumda bir ilişkide kısılıp kalmak istemiyorsak yaptığımız hiçbir şeyin duygularımızı açığa vurmaması gerekir. (ulaşılmaz olmak).
Bu da yanlış. Var olan bir duyguyu saklamaya çalışmak her zaman mış gibi yapmaktır. ulaşılmaz olmak konusunda sitemizde çok örnek ve konu var.
Erkli insan her şeyi kendi istediği gibi yönlendirir.
Öyle istemekle olmuyo o işler.
Erk biriktirmenin başka bir yoluda, her eylemimizi dünyadaki son eylemimizmiş gibi yapmak…
Hah bi de son cümle doğru. Bi giriş bi de son cümle doğru arasına salla, nasıl olsa okuyan yok, anlayan yok.