Eski SessizBilgi - - - - - Yeni SessizBilgi
Alt Limit:
Kaç tane -->

karganin gunlugu


Bu başlıkta günüm hakkında bir kaç anektod bir kaç özetleme yapılması gereken durum ya da bir kaç hikaye anlatacağım.


Elbette sizler de yazabilirsiniz durumlara.


Mesela bu sabah, karga bokunu yemeden uyandım. Arasıra da olsa sabahları erken kalkmanın zorunluluk olması durumu insanın canını sıkar (kargaların değil onlar çünkü keyfi kalkıyor). Diğer yandan insan gündüz yaşayan gece dinlenen bir varlıkken sosyal hayat gereği gecelerini uzatmış, eğlencenin dibine vurmuş ve gündüz yaşama doğasından uzaklaşmıştır da. Bir sürü çelişik ve diyalektik durum kısacası.



Bugün bir arkadaşım çocuk yapsana dedi. Ben de varolan bir çocuğun sorumluluğunu almak varken çocuk yapmanın gereksiz olduğunu söyledim.


Aynı şey olmadığını iddia etti. DNA nın devamı, kendi çocuğun daha farklı vs gibi argümanlar sundu.


Ben de insanın virüs gibi çoğaldığını ve dünyayı mahvettiğini, ihtiyacı olan çocuklara yardım etmenin ve yeni bir çocuk daha getirip bu sömürüye engel olmanın kendimi daha iyi hissettirdiğini savundum.


Siz ne dersiniz bu konuda?



Bir çift evlilik karşıtı savaşlı arkadaşım evlenmeye karar vermiş ve bu ay nikah yapıp dünya evine giriyorlar. Kendilerinin bu mutlu anlarında yanlarında olmayı amaçlıyorum.



Bir başka savaşçı arkadaşım da web sitesinde konumunu devamlı paylaşıyor. Ulaşılabilirliğin dibine düşmüş desek yeridir.



Birisi ona "ben" ile başlayan her cümlenin kendini önemsemeyi beslediğini hatırlaması lazım. Ben şöyleydim, ben böleyim, ben ben ben... Bu bizi benlik kafesine daha çok bağlar daha çok tanımların etkisinde bırakır daha çok kırılmaz bir algı oluşturur kendimiz hakkında.


Dikkat edin, mümkünse hiç ben demeyin. Hiç bir cümleye de ben ile başlamayın.



artık erken kalkma zamanı bahar enerjinin en güzel toplandığı zaman, toplamak gerekir en temiz en güzel enerjiyi,kuşlarla beraber veeeeeeeeeeeeeeeee yollllllllll



Dün bi kavganın seyircisiydim. Bir durum için yardım toplanmış, sonra toplanan paralar yardım için değil de başka şeyler için harcanmış. Yardım için para toplanan kişiyle para toplayanların arası bozulunca foyalar ortaya dökülmüş. Sürecin başından sonuna kadar her detayı dinleyip yapmama yaptım. Kafam da şişti ayrı konu.



Tanıdığım bi savaşçı 2016 yılında iki defa nişanlanıp ayrıldı. Bu harika performansını 2017 ye de taşımasını dilerim.



Çocuk oyunlarına dikkat edin herkes ebe olmamaya çalışır ama en çok eğlenen ebedir. Ebe diğerlerinin peşinden koşup avlanırken ebe olmayanlar bir köşede beklerler. Aslında hepsinin amacı ebe olmakken öğretilmişlikler yüzünden ebe olmamaya çalışırlar.


Oyunlar hayat gibidir. Ebe avcıdır, ebe dışındakiler ise av. Bize ebe olmamak doğruymuş gibi gösterilir ama asıl olunması gereken şey avcı ve savaşçı olan ebedir.



Bazılarımız var ki daha tonali daha doğru düzgün oturmamışken hayali bir nagualda yaşıyorlar. Önce basit şeylerden başlayalım.



Tanıdığım biri var ki vakti zamanında bir kaç castaneda kitabı okuyup çok etkilenmiş daha sonra da ikinci kattan atlayarak naguale geçmeye çalışmış ama bacağını kırıp uzunca bi süre hastanede yatmış.


Böyle de anlayanlar ve yorumlayanlar var yani.



:)) ikinci dikkate ikinci kattan atlayıp geçemeyen çömezin bilgiyle ilk teması biraz acımasız olmuş :))


Aslında tarzı biraz eski büyücülere benziyor.



Birde evlenen ve nişanlanan savaşçılardan bahsediyorsun bu ikinci kattan atlayan arkadastan daha da vahim bir durum :))


Savaşçı niye evlensin?

Sevgi /aşk /karı-koca ilişkisi bu durumda


Iki kişinin kitapları okuyup elele tutuşup ikinci kattan beraber atlasak ne güzel olur dimi aşkım demesi:)) gibi konu yine anlaşılmamış belliki



yolda değilsen birileri seni ebeler



Evet tuhaflıklarla dolu bir evrende yaşıyoruz. Gelenek göreneklerin saçma olduğunu bile bile bazen bunlara kendini fena şekilde kaptırmış insanlar görüyoruz. İkinci kattan atlayanın hali ise tam bir düşkünlük örneği.


Gelelim bugünkü konumuza. Ödün vermek. Bir yandan ödün vermek başkaları için bir şeylere katlanmak , istemediğin şeyler yapmak olurken diğer yandan ödün vermemek de kendini önemseyen, kendi alışkanlıklarına ve isteklerine bağımlılığı gösteriyor. Bu durumda iki ucu boktan bir değnek haline geliyor.


Siz yaşamınızda hangisini daha çok kullanıyorsunuz. Ödün vermeyi mi yoksa ödün vermemeyi mi? Bir tarafı ateşli bir şekilde savunduğunuz oldu mu?


Kişiliğimden ve ideallerimden asla ödün vermem diyen birisi gözünüzde nasıl canlanıyor? Tutucu ve sabit biri mi yoksa sağlam bir karakter mi?



savaşcı duvarı yıkmaz üzerinden atlar demişti birisi



insanların sürekli yaptığı anlamsız şeylere dikkate almak iç sessini çoğaltır.dikkat dikkat diyen papağanlar vardı "ada" kitabında A.H.



insanların sürekli yaptığı anlamsız şeylere dikkate almak iç sessini çoğaltır.dikkat dikkat diyen papağanlar vardı "ada" kitabında A.H.



küçük tiranlar öğreticidir demişti birisi



Savaşçı duvarı yıkmaz üstünden atlar sözüne günlük yaşamdan örnek verebilir misin felaket. Bu tür aforizma sözleri sıkça kullanıyoruz da iş pratik yaşama geldiğinde karşılıklarını bulmakta zorlanıyoruz. Mesela ne tür bir durumda duvarın üstünden atlamaya uygun bir örnek olabilir?



günlük yaşam da çatışmak enerji kaybıdır.karşındaki insanlar enerjini tüketmen için yalvarırlar(ısrar ederler- sinirlendirler-severler-severiz-alırız-satarız-saygı duyarız).sen de dayanamazsın.Sonra güzel bir enerji boşalması olur.sonra anlatır dururuz. mülkiyetimiz,ailemiz,vatanımız,kişiliğimiz vs. ve anlatacak bir hikayemiz yoksa duvara çarpmak yerine duvarı atlamak daha az enerji ister diye yazarak kafa ütelemek güzel değil en güzel örnek tom robinsinin bir kitabından alıntı "klinikten çalışan ps.doktor sabah kliniği arayıp bugün kendimi çok iyi hissediyorum işe gelmiyorum" demesidir.



@felaket- doktor neden " bugün kendimi çok iyi hissediyorum işe gelmiyorum" demiş? Kitabı ve konuyu bilmiyorum?



sadece saçma örnek verdim kitap da güzel anlatıyor



Doktor "kendimi çok iyi hissediyorum bugün işe gelmiyorum" diyerek duvarı yıkmış mıdır üzerinden mi atlamıştır mesela? Bana sorarsan duvarı yıkmıştır, belki ondan sonraki günlerinde bu durum sorun olacaktır hep. Peki savaşçı ne yapardı duvarın üstünden atlamak için? Ya da belki de doktor mu duvarın üstünden atlamış oldu?


İşte aforizmalar güzel de, günlük yaşamda kim duvarı yıkıyor kim üzerinden atlıyor daha somut örneği o yüzden sordum.



bir tane video var aikado hocasısı en iyi savunmayı gösteriyor öğrencisine "savunmayı en iyi bilen hoca öğrencisi saldırırken hızlı bir şekilde kaçıyor" en iyi savunma budur diyor.

kendimizi aşağılmakla kendimizi beğenmek aynı olduğunu söylemişti nagual.ve bende şimdi o tuzağa düştüm



Biraz yardımı olur belki, duvarı yıkmaya bir örnek :)




Ben hala duvarı yıkmanın böyle bir şey olmadığını düşünüyorum.


Belki yolda karşılaştığımız engelleri bozmadan ilerlemeyi anlatıyordur. Kimseye zarar vermeden. Birisi sizin yaşamınıza, işinize vs taş mı koyuyor. O kişiyi alt etmeden etrafından dolaşıp sorunu çözmek gibi. Kavga etmeden, kırmadan, yıkmadan..



evet ilişkiler bağlamında öylesi uygun görünüyor, ama bu konuyu sadece ilişkiler bağlamına sığdıramayız. Çünkü ilişkilerdeki etkileşimlerimiz, sadece genel tutumumuzun bir parçası, genel tutumumuzda ne varsa bu herşeye yansır. Ya kökten tutumumuzu değiştirmek gerek, yada her bir yansıyan tutumumuzu değiştirince, komple tutumumuzda değişir ve duvarın üstünden atlayabiliriz.



Galiba; enerjinin korunması, gereksizce harcanmaması için

atlamak



İlişki dendiğinde sadece ikili ilişkileri düşünmemek lazım. Canlı cansız herşeyle olan enerji bağımız bir ilişkidir. Kendi bedenimiz, kendi çiftimizle de.



Enerji gerçekleri bütünluklu bir bakış açısı gerektirmektedir.


Özgürlüğünü arayanlar ıçin enerjilerini ekonomize etmek hayati bir meseledir.


Kartalın yayılımları farkındalığı çoğaltsınlar diye canlılar üzerinde bir baskı oluşturur.

Tonalin 1.dikkatin bu kadar çeşitlilik içermesi yayılımların baskısından kaynaklanmaktadır.


Bu baskı her canlıyı Kendi habitatında kendi türünün davranış modellerini takip ederek arz ve talep ilişkilerini sürdürmeyi Ve geliştirmeyi talep eder.


Gelişmek geliştirmek meselesi burada önemlidir.


Gelişmeyi burada yanlış anlamamak önemlidir

İcinde bulunduğumuz rüyanın  (burası bır bileşim noktası konumudur)gelişmeden anladığı araçların argümanların çoğaltılmasıdır


Burası da başka dünyalar gibi çekim gücü olan bir rüyadır içinde eylem ve edimlerde bulunmak

Arz ve talep yaratmak türümüzün yarattığı bağıl ilişkileri sürdürmeyi gerektirir konumumuz ne olursa olsun bilim adamı avukat marangoz bilişim uzmanı tüm üretim ve tüketim araçlarının tırnak içinde geĺişimi değiş tokuşu kartalın yayılımlarına hizmet etmektedir


Yukarıda bahsi geçen durumlar insanlar için Kimi engeller ve duvarlar yaratır.


Sadece enerjik gerçekler farkındalık yolcusu olan insan için onun kesintiye uğratılmış evrimi ıçin gerekli enerjiyi geri kazanabilmesi ıçin ona asgari bir şans sunmaktadır.


Bizler kapalı birimiz enerjimize dışardan ek kaynak bulma şansımız yok elimizde avucumuzda olan baloncuğun içindedir.


Onuda 1.dikkatin talep ettiği bu rüyanın yarattığı duvarların harcına şu yada bu şekilde şu taşıyarak  heba etmek niye heba edelim?


Savaşçı eğer 3.dikkate geçecekse enerjisinin ve dikkatinin tümüne ihtiyacı vardır.


Karganın günlüğü


Bu rüya konumunda evlenmek/nişanlanmak/birinci kattan atlamak sinek ilacı içmek ve akla gelecek en acaip şeyleri yapmak mümkün bu rüya konumu daha çok su kaldırır :))



çok ayıp dalga geçme uçuculara saygılar



cc kitapları



yukarıdan aşağıya baktımda, çocuk olayına gözüm ilişti, abi öyle yorum mu olur, 'çocuk yapacaktım ve burada hazır yapılmışı var' espirimi yapıyon bize, yok öyle kaytarmak, en az 3 çocuk yapacan, 3 nagual çocuk, parlak kozanda 3 delik görmemiz lazım :),



Doğacak çocuklara isimler kaya (kaya sabit bakıcısı)


Biri kız olursa adı yıldız (yıldız sabit bakıcısı


Yine 3.üncü cocuk erkek olursa onun adıda bulut olsun (bulut sabit bakıcısı)


enerji yapılanmalarına bakılır eğer aralarinda nagual var ise adının önüne Don eki koyarız bir saygı ifadesi olarak "Don kaya"


Karganın sayfasınıda bayaa taciz etmiş olduk :))



Edin edin, benim günlüğüm sizin günlüğünüz sayılır.


Bugünlerde pek uğrayamadım ama ilginç olaylar olmuyor değil hani. Çocuk meselesine gelince, hazır yapılmışı alsak da o delikler açılıyor yani. Don Juan'ın hikayesini bilirsiniz. Kandırıldığını anladığında (daha doğrusu canavar hikayesinin yalan olduğunu gördüğünde) oradan birikmiş parasıyla ayrılıp iki çocuklu bir kadınla evlenir. İşler baştan iyiyken bir kaç yıl içinde tüm erkini yitirerek ölür. Yani kendin de yapsan başka çocuğun sorumluluğunu da alsan o erk o delikten akıyor.



üzme bizi zor bir iç sessizlikle uğraşırken bide senin iç sessin



Kaptanın seyir defteri yıldız yılı 20170407 . Sitemiz Endonezyalı hackerlar tarafından saldırıya uğradı. Kayıp 0, tahribat 0. Bir kaç saat güç kalkanlarımız devredeydi.



Gecen az daha feminist olucaktimki kendimi zor tuttum gunluk



Sessizbilgiye ciddi bir rakip doğmuş gibi görünüyor. Ama biliyorsunuz ki biz o kadar ciddi değiliz. Dünyanın en büyük sorunu insanların bu kadar ciddi olmasıdır diye bir inancımız bile var.



Sessizbilgi, sessiz kalsın yeter :-)



peyote, sıkıntı neymiş ben onu anlamadım? :)



Sıkıntı yok, her şey olduğu gibi güzel hatta slhak. :-)



Yapay rahim yapmislar .



Yapay rüyalar görürler.



Belki dunyada yapaydir.



-da ayrı



da dadazim hep



günlüğü mundar ettiniz da da da :)



Da kelimesinden ne kadar nefret ediyorum bilemezsiniz daa



Sevgili gunluk,

Bu ara psikanalizme merak sarmis durumdayim. Cok degisik bi seyler kesfedicekmisim gibi geliyo



Sevgili günlük kardeşliği, bugünlerde çok ilginç şeyler yaşıyorum özetlerken yazacağım bir kısmını. Fevkadeliğin fevkinde, ilginçliğin ilgisinde, şaşkınlığın şaşasındayım.



Sessizbilgi Listele - - - - - Yeni Siteye Dön