1

Konu: Kartalın Armağanı nedir?

Eski çağ meksikası şamanları; evrenin sonsuz sayıda ışıltılı telcik biçiminde enerji alanlarından oluştuğunu, bu enerji alanlarının, kendilerini ışıltılı lifçik akımları(yayılımlar) halinde düzenleyen evrende sonsuz ve sürekli güçler oluşturan akışlar olduğunu görmüşler.

Bu lifçiklerin bizimle -yaşam deneyimlerimizle, günlük dünya algımızla- ilgili olan akışına (yayılımlara) Farkındalığın Karanlık Denizi ya da Kartal demişler. Her canlı varlık farkındalığın karanlık denizine bir noktadan(birleşim noktası) bağlanıyormuş. Yayılımlar(kartal) birleşim noktasında toplanıp içinden geçerek oradaki yayılımlarla bağlanıyor duyusal verilere dönüşüyormuş. Duyusal veriler yorumlandığında günlük dünyamızı algılıyormuşuz.

Kartalın yayılımları kozamızın içindeki yayılımlarla bağlandığında algılama başlıyor. Sonra algıladıklarımızı (tekrarlanan davranışlarla, bilişsel sistemimizle, özün yansıtılması ile) yorumluyoruz. Bu yorumlarımız yaşam deneyimlerimizi oluşturuyor.

Duyuların farkındalık (farkındalığın dereceleri, kartal )olduğunu kabul ettiğimizde , duyusal verilerden duyuların yaptığı yorumlarında farkındalığın karanlık denizi olduğunu kabul etmek gerekmiş, yani yaşam deneyimlerimiz kartala aitmiş. Kartalın besini bilinçlilik-yaşam deneyimlerimizmiş. Yaşam gücü onu ilgilendirmiyormuş.


Eski meksika şamanları; ölüm anında kartalın, yaşam deneyimlerini birleşim noktasından emdiğini, yaşamını özetlemiş olanların(savaşçıların) yaşam deneyimleri kalmadığı için yaşam gücüne dokunmadığını etrafından geçip gitmelerine izni verdiğini görmüşler. Yaşamını özetleyenler yalnızca savaşçılar olduğu için, kartal savaşçılara özgürlüğü(özgürlüğe geçişi)armağan etmiş. Kartal da uçucularda evrenin bizi sınama araçları. Evrende ne kadar uzağa gideceğimizi onlarala baş etme kapasitemiz belirliyor.

Özetlemedeki çok önemli bir sonuçta gerçek zihnimizi geliştirmesi.