1

Konu: Davul ve Bilincin Şamanik Hali

Bilincin Şamanik Hali'ne (BŞH) girmenin temel araçları davul ve çıngıraktır. Şaman genellikle BŞH'ne girmek ve orada kalmak için davulunu ve çıngırağını kullanır. Böylece bilinçsiz zihni otomatik olarak Şamanik çalışmayla bağlantıya geçer. Parmakları ile devamlı yaptığı monoton çıngırak ve davul vuruşu BŞH'ne dönmek için beyne iletilen bir sinyale dönüşür. Deneyimli bir Şaman için birkaç dakikalık bir çıngırak ve/veya davul sesi, pek çok Şamanın çalışmasını gerçekleştirdiği hafif trans haline ulaşması için yeterlidir.

BŞH sırasında davulun tekrarlanan sesi, Şamanik görevin gerçekleştirilmesi için çoğunlukla bir temel oluşturur. Sibirya'lı ve bazı başka Şamanlar davullarını onları Alt Dünya'ya veya Üst Dünya'ya taşıyan “at” ya da “kano” olarak adlandırır. Davulun sürekli ve monoton vuruşları önce Şamanın BŞH'ne girmesini sağlar, sonra da yolculuğunu devam ettiren taşıyıcı dalga rolünü üstlenir.

Neher'in1 laboratuvar araştırmaları davul sesini merkezi sinir sisteminde değişimler yarattığını göstermiştir. Ritmik uyarış, beynin pek çok duyusal ve motor bölgesinde elektriksel hareketlere etki etmektedir. Bu, davulun tek bir vuruşunun pek çok ses frekansı taşımasından kaynaklanır ve böylece itici güçler aynı anda beynin farklı sinir yolları boyunca taşınır. Bunun da ötesinde, davul vuruşları genellikle düşük frekanslıdır. Bu da daha yüksek frekanslı bir sesten ziyade, bir davul sesinin çok daha fazla enerjiyi beyne taşıması anlamına gelmektedir. Neher bunun mümkün olduğunu söyler, çünkü “kulağın düşük frekanslı alıcıları zarar görmeye karşı yüksek frekanslı hassas alıcılardan çok daha dirençlidir ve acı hissedilmeden önce sesin yüksek genliğine karşı koyabilir.”

Kuzeybatı kıyılarında yaşayan Salish Kızılderililerinin Şamanik ruh danslarıyla ilgili yakın zamanda yapılan araştırmalar Neher'in bulduğu bilincin farklı bir konumuna neden olan ritmik davul vuruşlarının kapasitesini doğrulamaktadır. Jilek2 ve Ormestad3, uygulamanın başlangıcında geyik derisinden yapılmış bir Salish davulunun çalınışıyla birlikte EEG frekans dizisindeki (saniyede dört veya yedi daire) theta dalgasında bulunan davul vuruşunun frekanslarının üstün geldiğini bulmuşlardır. Jilek bunun frekans sırası olduğunu kaydetmiş ve “trans seviyelerinin üretilmesindeki en etkin şey olduğunu,” söylemiştir.

Şamanın çaldığı çıngırağın titreşimi beyinde davulunkinden daha yüksek frekanslı uyarmalar üretmekte, davul vuruşlarını desteklemekte ve sonra da toplam ses etkisini yükseltmektedir. Daha yüksek bir frekansta olsalar bile, çıngırakların sesi kulaktaki alıcılara acı yaratmayacak kadar düşük frekanslıdır.

Sibirya'daki Tungus Şamanlarının yaptığı gibi,Şaman BŞH'ne girene kadar davulu kendi çalabilir. Bu noktadan sonra devam edebilmesi için vuruşları sürdürecek bir yardımcıya ihtiyacı vardır. Tungus Şamanlarının uyguladığı farklı bir teknik de yardımcının Şaman BŞH'ne girmeden önce davulu çalmaya başlamasıdır. Bu, benim de tercih ettiğim bir metottur, çünkü davulu çalmak için gerekli fiziksel hareketler BŞH'ne geçişi engelleyebilmektedir. Bununla birlikte, temponun uygun olmadığını hissettiği takdirde, Şaman vuruş hızını kendi ayarlamalıdır. Ben, benimsediğim uygulamalarda, çıngırak çalmaya başlıyorum; önce yavaş bir tempo ile başlıyor, sonra eğer gerekiyorsa tempomu arttırıyorum. Çıngırağın ses sadece davulu çalanı yönetmekle kalmıyor, aynı zamanda davulun sonik dürtüsüne daha yüksek frekanslı bir giriş de eklemiş oluyor. Şaman bu uygulamadan sonra BŞH'na girer. Bu noktada artık çıngırak çalamayacağı için davulu çalan kişi, duyduğu son tempoya sadık kalarak vuruşlarını sürdürür.


1. Erwin Neher – 1944 Almanya doğumlu Biofizikçi. Psikoloji veya İlaç dalında 1991 yılı Nobel Ödülünün yanında Üniversitelerden birçok başka ödüllerin de sahibidir.

2. Wolfgang G. Jilek – Nazizmin gelişinden hemen önce Avusturya'da doğdu. Dünyanın birçok ülkesinde çalışıp en son Kanada'da çalışmalarına devam edip Kültürler arası Psikiyatri konusunda Profesör ünvanını aldı.

3. Helmut Ormestad – 1913 – 1993 yıllarında yaşamış Norveç'li Fizikçi. Akustik konusunda uzman araştırmacı ve yazardır.


İnsanın duyma yetisi 20 – 20.000 Hz arasındaki sesleri algılayabilir.

İnsan beyni çalışma durumuna göre yaydığı frekanslar ise:

Delta : 0,5 – 4 Hz arası. Derin uyku.

Teta : 4 – 8 Hz arası. Meditasyon, rüya

Alfa : 8 – 16 Hz. Rahatlama durumu

Beta : 16 – 24 Hz. Uyanıklık, çalışma