1

Konu: Kendini önemsemeyi kışkırtmak

Hayatımdaki yol gösterici kavramları henüz tam olarak tanımlamadığım bir dönemde Castaneda’nın çalışmalarıyla temasa geçmiştim. Onunla ilk karşılaştığımda zaten bazı kitaplarını okumuş durumdaydım, fakat hala anlatılan bazı kavramlar beni sıyırıp geçiyordu. Yine de onların anlamı benim için karanlık, ama kışkırtıcıydı.


Carlos’un benzersiz bir öğretim tarzı vardı. Sadece bir bakışıyla insanlarda kendini önemsemeyi kışkırtmayı başarıyordu. Bazı insanlar onun etrafındayken kişisel önemlilik patlamaları yaşardı.


Bizim ilişkimiz daima çok iyiydi, buna rağmen buluşmadığımız ve konuşmadığımız zamanlar olurdu. Sanki Nagual bana iyileşmem, derslerini özümsemem için zaman verme fırsatı sağlamak istiyordu.


Carlos ilişkimiz için benden tamamen bir gizlilik talep ediyordu, bu konuda başarısız olursam benimle görüşmeyi kesmekle tehdit etmişti. Sözleri açıktı: “Bu konudan hiç kimseye bahsetme!”


Bu durumda, onun bu talebinin nedenlerini anlamasam da utangaç ve yalnız doğam bu şartı yerine getirmemi kolaylaştırdı. Başka bir talebi de konuşmalarımızı sistematik olarak not almamdı. Bunların bir gün bana hizmet edebileceğini öne sürüyordu. Buna şaşırmıştım çünkü derslerini dinleyen insanlara hiçbir şeyi not almak zorunda olmadıklarını söylüyordu. Bu bağlamda, akademik eğitimimin bana büyük yardımı oldu.


İnsanlarla nasıl dalga geçtiğini hatırlıyorum, bu onların en ufak bir baskı altında her birinin çaresiz bir avuç egomanyak olduğunu tasdikliyordu. Bazıları onun söylediklerinden ötürü incinerek, kızgınlıkla ayrılıyor ve saçma sapan şeyler söyleyerek ilişkiyi bitiriyorlardı. Onun kendisi hakkında söylenenleri tekrarladığında gülmekten neredeyse öleceğini görmek komikti.


Onu rahatsız eden şey öğretiyi bozan insanların sonu olmamasıydı. Bize Victor Sanchez’in utanmadan adını istismar ederek, Castaneda kitapları üzerinden kurslar düzenlediğini ve kar sağladığı örneğini verdi. Castaneda avukat tutarak adını kullanıp yazdıklarından izinsiz alıntı yapanları durdurmak için yasal yollara bile başvurdu.


Carlos bunların sihirsel mülkün fikirleri olduğunu ve saygı gösterilmeleri gerektiğini belirtiyordu. Çok sabırlı ve metodik girişimlerle büyücülerin bilgisini açıklamasından dolayı bizim ona minnettar olmamız gerektiğini, eğer Don Juan’ın elinde olsaydık hiç kuşkusuz bizi bir çuvala koyup biz dersimizi alana kadar tekmeleyeceğini söyledi: "hiç zaman yok!"


Castaneda’nın insanlar hakkındaki detaylı yorumlamaları benim merakımı uyandırmıştı. Bu kadar çok detayı kesinkinlikle bilmesinden dolayı şüpheye düşmüştüm. Takipçileri arasında casusları olup olmadığını sorduğumda birçok insanın kendisine ne olup bittiğini anlattığını, ancak kendisindeki bu keskinliğin başka bir taraftan geldiğini söyledi.


Başkalarının düşüncelerini algıladığını ve rüya elçisinin dikkatinin merkezindeki her bir kişi hakkında anlattığını belirtti. Benim düşüncelerimi bilip bilmediğini sordum. Yüzümdeki endişeyi görünce, gülümsedi ve komik bir ses tonuyla, aşık bir ruh olduğumu söyledi. Yasak bir şey yaparken yakalanmış bir çocuk gibi kızardım.


Ayrıca bana kendisiyle görülme niyetiyle ona yakın olmak isteyen insanlardan söz etti. Bu bireyleri anlamanın kolay olduğunu, çünkü ilk istedikleri şeyin imza olduğunu söyledi. Diğerleriyse kendi okullarına öğrenci çekmek için ilişkiyi sağmayı denemişlerdi. Ayrıca kendisinin halefi olmak için keşfedilme ve fark edilme umuduyla gelenler de vardı. Bu insanların yavru köpeğimsi bakışlarını taklit ederek “Lütfen, bana bak! Ben burdayım” demesiyle dalga geçtiğini izlediğimde kahkahadan boğuluyordum.


“Ve tabii onların ne kadar harika olduklarını fark etmekte başarısız olursam bana öfkeleniyorlardı. Bu sadece benim ne kadar kötü olduğum değil, hepimiz hakkındaydı” demişti, kendi kuşağına gönderme yaparak.