1

Konu: 17- Ek A

•Özel Oybirliğinin Onaylanması Süreci•
Özel oybirliğinin onaylanması her noktada don Juan’ın öğretilerinin bütünlüğü içinde ele alınmasını gerektirmektedir. Bu bütüne doğru götüren sürecin açıklanması amacıyla, özel oybirliği onaylamalarını, olağandışı gerçeklik ve özel olağan gerçeklik durumlarının sıralamasını, yer alış sırasına göre düzenlemiş bulunuyorum. Don Juan olağandışı gerçeklikle özel olağan gerçekliğin asal aşamalarını yönetme sürecini belli bir biçimde tasarlamış görünmemektedir; o daha çok bu birimleri daha akıcı bir biçimde yönetebilmek için, birbirinden ayırmışa benzer.
Don Juan, özel oybirliği için gerekli ortamı hazırlamaya, o çevreyle ilgili ipuçlarından yararlanarak uyguladığı bir “gizli yönlendirme” süreciyle, ilk özel olağan gerçeklik durumunu yaratarak başlamıştı. Bu yöntemle olağan gerçeklik alanının kimi öğelerini ayırıyor, ve bu ayırmaları yaparak, beni giderek özeli algılayabileceğim bir biçimde yönlendiriyordu— örneğin bu olayda yerdeki iki küçük bölgeden çıkar gibi görünen renkleri algılamıştım. Ayrılmış olarak izlenen bu renklenme bölgeleri, olağan fikir birliğini yitirmiş oluyorlardı; sanki onları yalnızca ben görebiliyordum, ve bu bakımdan bu bölgeler özel bir olağan gerçeklik durumu yaratmış oluyordu.
Yerdeki bu iki bölgenin olağan fikir birliğini yitirme yoluyla öbür bölgelerden ayrılmış bulunması, olağan gerçeklikle olağandışı gerçeklik arasındaki ilk bağı kurma amacını güdüyordu. Don Juan, beni, olağan gerçekliğin bir bölümünü alışılmadık bir biçimde görebileceğim bir biçimde yönlendirmiş oluyordu; yani, kimi olağan öğeleri, özel oybirliği gerektiren öğeler çevirmiş oluyordu.
İlk özel olağan gerçeklik durumundan sonra, sıra, benim bu deneyimimi don Juan’a anlatmama geliyordu; don Juan anlattıklarımın arasından kimi bölgelerin renklenmesine ilişkin sezgilerimi ayırıp çıkarıyor ve olumlu vurgulama birimleri olarak inceliyordu. Korkuma, yorgunluğuma ve içinde bulunmuş olabileceğim sebatsızlık durumuna ilişkin anlattıklarımı ise olumsuz vurgulama birimleri diye ayıklıyordu.
Bunu izleyen hazırlık dönemi sırasında don Juan kurgusunu çoğunlukla ayırmış olduğu birimlerin üzerine kuruyor ve insanın çevresinde, alışılageldiğinden çok daha fazlasını bulgulayabileceği düşüncesini aşılamış oluyordu. Don Juan, anlattıklarımdan çıkardığı birimleri kullanarak bana bilgi adamının kimi öbür birimlerini sunuyordu.
Kuralların doğrulanmasında özel oybirliği hazırlanmasının ikinci adımı ise, don Juan’ın beni Lophophora williamsinin yarattığı olağandışı gerçeklik durumuna sokması olmuştur. Olağandışı gerçeklik durumunun bu ilkinin tüm içeriği çok belirsiz ve dağınık bulunmakta ise de bu durumdaki öğeler oldukça kesin biçimlerde ortaya çıkmışlardı. Bu durumların ayırtkanlıkları olan dengelilik, benzersizlik ve fikir birliği yoksunluğu gibi nitelikleri daha başlangıçta, daha sonrakilerde olduğu gibi açık biçimlerde görünmemişlerdi diyebilirim. Bu ayırtkanlıkların çok belirgin olmayışlarına neden olarak belki de benim bu alanda ustalaşmamış bulunmam gösterilebilir; çünkü o zaman, bu, olağandışı gerçekliği ilk deneyişim oluyordu.
Don Juan’ın daha önce bu deneyimimin nasıl bir gelişme izleyeceğine ilişkin verdiği bilgilerden, nasıl bir durum içine gireceğimi çıkarmam olanaksız bir şeydi; gene de, o noktadan başlayarak don Juan’ın sonraki olağandışı gerçeklik durumlarından çıkan sonuçları yönetmedeki ustalığı bu durumları pek açık olarak görmeme neden olmuştur.
Deneyimimden sonra yaptığımız görüşmeler sırasında, don Juan, anlattıklarım arasından, beni giderek tek tek belirginleşen biçimlere ve belli toplam sonuçlara yönlendirebilecek olanlarını seçiyordu. Bir köpekle yaptığım devinimleri ona anlattıktan sonra, don Juan bu anlattıklarımı, Mescalito’nun gözle görülebilen bir varlık olduğu düşüncesiyle birleşmiştir. Mescalito herhangi bir kılığa girebilmektedir ve daha ilginci, Mescalito, insanın kendisi dışındaki bir varlıktır.
Deneyimlerim sırasındaki devinimlerimi anlatmış olmam, don Juan’ın daha da kapsamlı bir değerlendirme alanına doğru gidişi hazırlamasına da yarıyordu; bu verdiğim örnekte, gidiş, bağımlı bir alana doğru olmuştu. Don Juan, benim olağandışı gerçeklikte devinmiş, edimlerde bulunmuş olmamı, sanki gündelik yaşamda yer almışçasına, olumlu olarak vurguluyordu.
Olağandışı gerçekliğin daha yararcı kullanımına ilişkin gidiş, algılanan öğelere gerekli dikkati veremediğimi açıklayan sözlerin olumsuz olarak vurgulanmasıyla yönlendiriliyordu. Don Juan, bu öğeleri, duygusallıktan arınarak ve doğru bir biçimde inceleyebilmemin olasılığını ileri sürmekteydi; bu düşünceden, olağandışı gerçekliğin iki genel ayrıtkanlığını çıkarabiliriz, yani yararcılığını ve duygularla algılanabilecek öğelerinin bulunduğunu.
Öğeler üzerinde fikir birliğine varılamamasını, o ilk olağandışı gerçeklik durumu deneyimim sırasındaki davranışlarımı gözlemleyen tanıkların görüşlerindeki olumlu ve olumsuz vurgulamaların ortaya koyduğu tutarsızlıktan da anlayabiliriz.
Birinci olağandışı gerçeklik durumunu izleyen hazırlık dönemi bir yıldan fazla sürmüştü. Don Juan bu zamanı bilgi adamıyla ilgili başka kavramları sunmakla ve iki dostun kurallarıyla ilgili kimi bölümleri açıklamakla geçirmişti. Datura inoxianın içerdiği dostla aramdaki uzlaşabilirlik durumunu sınamak için sığ bir olağandışı gerçeklik durumuna girmemi de sağlamıştı. Don Juan, bu sığ durum sırasında algılamış bulunduğum belirsiz duyuları, Mescalito’nun algılanabilir diye belirlemiş olduğu ayırtkanlıklarıyla kıyaslayarak, dostun genel ayırtkanlıklarını vurgulamada kullanmıştır.
Kuralların doğrulanması amacıyla özel oybirliği hazırlanırken üçüncü adım da, beni, Lophophora williamsii ile başka bir olağandışı gerçeklik durumuna sokmak olmuştur. Don Juan’ın deneyim öncesi hazırlık dönemindeki yönergeleri benim bu ikinci olağandışı gerçeklik durumunu şu biçimde algılamama neden olmuştur:
Özete doğru gidiş, görünümü çarpıcı biçimde değişmiş bulunan bir varlığı, yani sıradan bir köpek yerine, kendi dışımda var imişçesine algıladığım insanbiçimsel bir varlık biçimini görmem sonucunu doğurmuştu.
Daha ileri bir değerlendirme alanına doğru gidiş, bir yolculukta algıladıklarımla ortaya çıkmıştır. O yolculuk boyunca değerlendirme alanı hem bağımlı hem de bağımsız olmuştur. Durum öğelerinin çoğunun, olağandışı gerçeklik durumundan önceki çevreyle ilişkili olmasına karşın bu gene de böyle olmuştur.

Olağandışı gerçekliğin daha yararcı bir kullanımına doğru gidişi, ola ki, bu ikinci deneyimimin en belirgin yanı olarak ortaya çıkmıştır. Ve bu bana, karmaşık ve ayrıntılı bir biçimde de olsa, kişinin olağandışı gerçekliğin içinde birçok doğrultuda devinebileceğini göstermiştir.
Durum öğelerini yansız ve doğru bir biçimde inceleme olanağını da bulmuştum. Bunlardaki dengeliliği, benzersizliği ve fikir birliği yokluğunu çok açık olarak algılayabilmiştim.
Bu deneyimimi anlattığımda, don Juan şunları vurgulamıştır: özele doğru gidiş açısından, Mescalito’yu insanbiçimsel bir varlık olarak gördüğümü belirtmemi olumlu vurgulamıştı. Bu alandaki kurguların çoğu, Mescalito’nun bir öğretmen ve aynı zamanda bir koruyucu olduğu düşüncesinde toplanmaktadır.
Daha kapsamlı bir değerlendirme alanına doğru gidiş sağlamak için, don Juan bağımlı alan içinde yer almış olması gereken yolculuğuma ilişkin anlattıklaımı olumlu olarak vurgulamıştı. Mescalito’nun elinde gördüğüm sahnedeki deneyim öncesi olağan gerçekliğin öğeleriyle ilişkisi olmayan görüleri de olumlu olarak vurgulamıştı.
Yolculuğumla ve Mescalito’nun elindeki sahnede izlediklerim, don Juan’ın, olağandışı gerçekliğin daha yararcı bir biçimde kulanılmasma doğru gidişimi yönlendirmesine de yardımcı olmuştur. Don Juan, önce yönlenmenin olasılığı düşüncesini ileri sürmüş, sonra da bu sahneleri, doğru yaşam biçimiyle ilgili dersler olarak yorumlamıştır.
Deneyimlerimle ilgili anlattıklarımın kimi bölümleri gereksiz varlıkların algılanmasına ilişkindi, ve bunlar hiçbir biçimde vurgulanmamaktaydılar; çünkü bunların asal aşamaya ulaşmada hiçbir işlevi bulunmuyordu.
Bir sonraki, üçüncü olağandışı gerçeklik durumu, Datura inoxianın içerdiği dostun kurallarının doğrulanması için yer almıştı. Hazırlık dönemine ilk kez olarak çok önem verildiğini gözlemlemiştim. Don Juan, kullanım yöntemlerini göstermiş ve bunda özellikle doğrulanacak amacın önbili olduğunu açıklamıştır.
Daha önce, asal aşamanın üç yanını yönetmesi şu sonuçları vermişe benzer: özele doğru gidiş, dostu bir nitelik olarak sezgileyebilme yetimle ortaya çıkmıştır; yani, bir dostun görünmezliği savını kanıtlamış oluyordum. Özele doğru gidiş, aynı zamanda, Mescalito’nun elinde izlemiş olduğum imgelere çok benzeyen bir dizi yabansı algılara neden olmuştu. Don Juan bu sahneleri, önbili olarak ya da kuralların belirli amaçlarının doğrulanması diye yorumlamıştır.
O art arda görünen sahnelerin algılanması, aynı zamanda, daha kapsamlı bir değerlendirme alanına doğru gidişi de gerektiriyordu. Bu kez bu alan deneyim öncesi çevremden bağımsız bulunuyordu. Sahneler, Mescalito’nun elinde izlediğim imgeler gibi, durum öğelerinin üzerine çakışmış görünmüyorlardı; hatta sahneleri oluşturan durum öğelerinden başka herhangi bir öğe bile yoktu. Başka bir deyişle, tüm değerlendirme alanı bağımsızdı.
Bütünüyle bağımsız bir alanın algılanması, aynı zamanda, olağandışı gerçekliğin daha da yararcı bir kullanıma doğru gidişini sergilemekteydi. Önbili olgusu da, görünen her şeyden yararlanılabileceği düşüncesini destekler biçimdeydi.
Özele doğru gidişi yönetmek amacıyla don Juan, insanın kendi olanaklarıyla bağımsız düşüncesini olumlu olarak vurguluyordu. Don Juan bu alandaki devinimin dolaylı ve ustalık isteyen bir şey olduğunu açıklamıştır; bu anılan örnekte, bu devinim, kertenkele aracılığıyla başarılabilmiştir. Asal aşamadaki ikinci yan olan daha kapsamlı bir değerlendirme alanına doğru gidişin yönetimi için don Juan kurgusunun ağırlığını, bu algılamış bulunduğum sahneler düşüncesi üzerinde odaklıyordu ki bu da önbiliyle edindiğim ve istediğimce uzun bir süre incelenebilen yanıtlar olmaktaydı. Olağandışı gerçekliğin daha yararcı bir kullanımına doğru gidişin yönetimi için don Juan, kullanılabilir sonuçların elde edilebilmesi için önbili konusunun yalın ve dolaysız olması gerektiği düşüncesini olumlu olarak vurgulamıştır.
Dördüncü olağandışı gerçeklik durumu da, Datura inoxianın içerdiği dostun kurallarının doğrulanması amacıyla başlatılmıştır. Doğrulanması beklenen kuralların belirli amacı, burada, devinimin bir başka biçimi olan bedensel uçuşla ilgiliydi.
Özele doğra gidişin yönetilmesinin bir sonucu da bedensel olarak havalara yükselmenin algılanması olabilir. Bu olağandışı gerçeklikte bulunduğunu sandığım davranışlarda ilgili daha önceki algılamalarımdan çok daha çarpıcı bir duyumsamaydı. Bedensel uçuş sanki bağımlı bir değerlendirme alanında yer almaya benzemekteydi, ve insanın kendi erkiyle devindiği izlenimini vermekteydi ki bu da daha geniş bir değerlendirme alanına doğru gidişin bir sonucu olmuş olabilir.
Havada uçma duyumsamasının öbür yanı da olağandışı gerçekliğin daha yararcı bir biçimde kulanımına doğru gidişin yönetilmesi sonucu ortaya çıkmış olabilir. Bunlardan birincisi, gerçekten uçuyormuş hissini veren, uzaklığın algılanması, İkincisi de söz konusu devinim sırasında insanın kendisini yönlendirebilmesi durumudur.
Bu deneyimimi izleyen hazırlık dönemi sırasında don Juan Datura inoxianın içerdiği dostun zararlı etkilerinden söz etmiştir. Ve anlattıklarım arasından şu bölümleri ayırmıştır: Özete doğru gidişin yönetilmesi için, don Juan havaya yükselmiş olmamı anımsayışımı olumlu olarak vurgulamıştır. Olağandışı gerçeklik durumunun öğelerini o sıralarda pek alıştığım gibi açık biçimde algılamıştım, ama, devinimi duyumsamam çok kesin olmuştu. Olağandışı gerçekliğin daha yararcı bir kullanımına doğra gidiş, kurgu ağırlığının, büyücülerin çok uzak yerlere uçabileceği düşüncesi üzerinde yoğunlaştırılmasıyla elde ediliyordu; ki bu kurgu, bir kimsenin bağımlı değerlendirme alanında devinmesinin ve bu tür bir devinimi olağan gerçekliğe çevirmesinin olasılığını ortaya
koymaktaydı.

2 (Düzenleyen: sonsuz, Düzenleme tarihi: 2020-05-17 03:21:52)

Cvp: 17- Ek A

Beşinci olağandışı gerçeklik durumuna, Psilocybe mexicananın içerdiği dost ile geçilmişti. Bu bitkiyi ilk kez kullanmaktaydım; ve yarattığı durum, kuralların doğrulanmasından çok bir deneye benzemişti. Hazırlık döneminde don Juan yalnızca bir kullanım yöntemi öğretmişti. Kanıtlanacak herhangi bir belirli amacı açıklamadığından ötürü bu durumun kuralların doğrulanması sonucunu doğurmadığı kanısındaydım. Gene de daha önce belirtilen olağandışı gerçekliğin asal aşamasının yönetilmesi şu sonuçları verecek biçimde tamamlanmıştır.
Özel toplam sonuçlara doğru gidişin yönetilmesi, bende, bu iki dostun birbirinden farklı olduklarını ve hiçbirisinin Mescalito’ya benzemediği algısını yaratmıştır. Psilocybe mexicananın içerilen dostu, bir nitelik—biçimsiz ve görünmeyen ve bedensizleşme duygusu uyandıran bir nitelik olarak algılamıştım. Daha kapsamlı bir değerlendirme alanına doğru gidiş, ayrımsamayı sürdürdüğüm deneyim öncesindeki tüm çevremin olağandışı gerçeklikte kullanılabilir olması sonucunu doğurmuştu; yani, bağımlı alan yayılarak her şeyi kapsamıştı. Olağandışı gerçekliğin daha yararcı bir kullanımına doğru gidiş ise, gündelik yaşam öğeleriymiş gibi görünmelerine karşın, bağımlı değerlendirme alanının öğeleri içinden geçebildiğim algılamasını yaratmıştır.
Don Juan, bu deneyimimle ilgili alışılan konuşmayı yapmama gerek görmemişti; sanki belirli amacın yokluğu, bu olağandışı gerçeklik durumunu salt uzatılmış bir geçiş dönemi biçimine sokmuştu. Ancak, bunu izleyen hazırlık dönemi sırasında don Juan, deneyimim sırasında gözlemlediği davranışlarımın kimileri üzerinde durmuştu. Don Juan, bir insanın nesnelerin ya da canlı varlıkların içinden geçebileceğine inanmamı engelleyen mantıksal çıkmazı olumsuz olarak vurgulamıştı. Bu kurgusuyla, bağımlı değerlendirme alanında algılanan olağandışı gerçeklik öğeleri içindeki devinimlerin belirli toplam sonucuna doğru gidişi yönetmişti.
Don Juan bu gözlemlerini ayrıca asal aşamanın daha kapsamlı bir değerlendirme alanı olan ikinci yanını yönetmede de kullanmıştır. Eğer nesneler ve canlı varlıklar içinde devinilmesi olası bulunuyorsa, o halde bununla birlikte bağımlı alanın da yayılması söz konusu olacaktır; devinim, çevrenin sürekli olarak değişmesine yol açtığından, bu durumun, bir kimsenin herhangi bir zamanda farkında olduğu deneyim öncesi olağan gerçeklik çevresinin tümünü kapsaması gerekir. Aynı kurgudan olağandışı gerçekliğin daha yararcı bir biçimde kullanılabileceği sonucunu da çıkarabiliriz. Nesnelerin ve canlı varlıkların içinde devinilmesi, bir büyücüye, olağan gerçeklikte gerçekleştiremediği, kesin bir üstünlük sağlamaktadır diye alınabilir.
Don Juan bundan sonra beni Lophophora williamsiinin yarattığı üç olağandışı gerçeklik durumuna daha sokmuştur. Buradaki amacı, kuralların doğrulanması üzerinde özel oybirliği sağlamanın ilerletilmesiydi. Bu üç durumu tek bir birim olarak işlemekteyim, çünkü üçü de art arda dört gün içinde yer almış, deneyimlerim arasındaki birkaç saat içinde don Juan’la hiçbir görüşmemiz olmamıştır. Bu üç durumun asal aşamalarını da şu ayırtkanlıkları taşıyan tek bir birim olarak ele almaktayım. Özele doğru gidiş, Mescalito’nun görsel ve öğretme yetisine sahip insanbiçimsel bir varlık olarak sezgilenmesine yol açmaktadır. Ders verebilme yetisinden, Mescalito’nun insanlarla iletişim kurabildiğini çıkarıyoruz.
Daha kapsamlı bir değerlendirme alanına doğru gidiş, her iki alanı aynı zamanda algılayabileceğim bir noktaya kadar ulaşmıştı. Bu noktada, devinimleri dışında, bunlar arasında hiçbir ayrım yapamamıştım. Bağımlı alanda, kendi olanaklarımla ve istencimle devinme olanağını bulmaktaydım, ama bağımsız alanda, ancak Mescalito’nun yardımıyla devinebiliyordum. Örneğin, Mescalito’nun dersleri, bakmaktan başka bir şey yapamadığım bir dizi sahneden oluşmaktaydı. Olağandışı gerçekliğin daha yararcı kullanımına doğru gidiş, Mescalito’nun gerçekten doğru yaşam biçimine ilişkin dersler verebildiği düşüncesinden çıkmaktadır.
Bu dizideki son olağandışı gerçeklik durumunu izleyen hazırlık dönemi sırasında, don Juan şu birimleri seçmiş bulunuyordu. Özele doğru gidiş için, don Juan, Mescalito’nun bağımsız değerlendirme alanı içindeki devinmede başlıca etken olduğu ve onun, insanın önsezisel bir varlık olduğu düşüncelerini olumlu olarak vurgulamıştır. Don Juan, ayrıca, Mescalito’nun kendi adını söylemesini ve bana kimi ezgiler öğretmiş olmasını da yorumlamış, bu iki olgunun, Mescalito’nun koruyuculuk yetisinin örnekleri olduğunu belirtmiştir. Don Juan, Mescalito’yu bir ışık biçiminde algılamış olmamı, onun bana sonunda soyut ve sürekli bir biçimde görünmeyi kararlaştırmasına bağlamıştır.
Bu birimleri vurgulayan don Juan, onları, daha kapsamlı bir değerlendirme alanına doğru gidişi yönetmede kullanmıştır. Bu üç olağandışı gerçeklik durumu süresince, bağımlı alanla bağımsız alanın, olağandışı gerçekliğin aynı kertede önem taşıyan iki ayrı yanı olduğunu açık seçik algılamıştım. Bağımsız alan, Mescalito’nun derslerini verdiği alan olmaktaydı, ve bu olağandışı gerçeklik durumunun tek amacı bu derslerin öğrenilmesi olduğu için de, bu bağımsız alan mantıksal olarak çok büyük önem taşıyan bir alan oluyordu. Mescalito bir koruyucu ve bir öğretmendi; bu da onun görülebilir olduğu anlamına geliyordu. Ancak Mescalito’nun biçiminin, o deneyimin öncesindeki çevreyle hiçbir ilintisi bulunmuyordu. Öte yandan, Mescalito’nun derslerini öğrenebilmek için kişinin bir yolculuğa çıkması, olağandışı gerçeklikte devinmesi gerekiyordu; ve bu düşünce de bağımsız alanın önemini belirtmiş oluyordu.
Olağandışı gerçekliğin daha yararcı bir biçimde kullanılmasına doğru gidiş, kurgularında tüm ağırlığın Mescalito’nun derslerinde odaklanmasıyla sağlanıyordu. Don Juan bu derslerin, insanın yaşamında son kerte gerekli olduklarını ileri sürüyordu; onun bu tutumu, olağandışı gerçekliğin, olağan gerçeklikte de değerli olabilecek biçimde daha yararcı olarak kullanılabileceğini açıkça göstermekteydi. Ve don Juan böyle bir düşünceyi sözlü olarak ilk kez dile getirmiş oluyordu.
İzleyen olağandışı gerçeklik durumu, ki öğretilerde dokuzuncu yeri almaktadır. Datura inoxianın içerdiği dostun kurallarının doğrulanması amacıyla başlatılmıştı. Bu durum da doğrulanacak belirli amaç, önbiliye ilişkindi ve daha önceki asal aşama yöneltmesi şu noktalarla sona ermiş oluyordu. Belirli ve toplu bir sonuca doğru gidiş, bir dizi tutarlı sahnelerin algılanmasına neden olmuştu; ve bunların önbili konusu olayları anlatan kertenkelenin sesi olduğu ve bu sahneleri gerçekten betimleyen ses duyuları oldukları ileri sürülüyordu. Bağımsız bir değerlendirme alanına doğru gidiş, bağımsız alandan yararlanabilmeyi olası kılıyordu. Buradaki özel yön lendirme don Juan'ın bağımsız alandan kimi özelliklerini alarak bunların olağan gerçeklikte kullanılabileceklerini belirtmesi biçiminde olmaktaydı. Bu bakımdan, önbilisel sahnelerin yararcı değeri ortada olmak gerektir; çünkü bunların, başkalarına yapılan edimleri, olağan yollarla gözlemleyemeyeceğimiz şeyleri açıkladıkları düşünülebilir.
Bunu izleyen hazırlık döneminde don Juan, bilgi adamıyla ilgili öbür tamamlayıcı temaları vurgulamıştır. Don Juan, uğraşımızı iki dostun yalnızca biri üzerinde, humito dostu üzerinde yoğunlaştırmaya yöneltmişti. Ancak, Datura inoxianın içerdiği dostla yakın ilişkiye girebilmemi de olumlu olarak vurgulamayı sürdürüyordu. Çünkü bu sonraki dost, kullanım yönteminin uygulanmasında yaptığım bir hatadan ötürü, kuralların esnekliğine tanık olmama olanak sağlamıştı. Don Juan’m Datura inoxianın içerdiği dostun kurallarını öğretmekten vazgeçeceğine ilişkin varsayımım, onun, deneyimimle ilgili anlattıklarımın hiçbir bölümünü, izleyen olağandışı gerçeklik durumlarındaki asal aşamaların yönetiminde kullanmak üzere ayırmamış olması sonucunda daha da pekişmişti.

Ardından, Psilocybe mexicananın içerdiği dostun kurallarının doğrulanması amacıyla üç olağandışı gerçeklik durumunun uygulanmasına geçilmişti. Bunları burada tek bir birim olarak ele almaktayım. Bunlar arasında oldukça uzun süreler geçmiş bulunmasına karşın, don Juan bu aralar boyunca, onların asal aşamalarını açıklayacak herhangi bir girişimde bulunmamıştır.
Bu dizideki ilk durum oldukça belirsiz olarak ortaya çıkmıştı; birdenbire sonuçlanıvermiş ve öğeleri kesin biçimlerde algılanamamıştır. Gerçek bir olağandışı gerçeklik durumundan çok, bir geçiş dönemine benziyordu.
İkinci durumda daha bir derinlik vardı. Olağandışı gerçekliğe geçiş dönemini ilk kez ayrı olarak sezgilemiştim. Bu geçiş dönemi sırasında don Juan, benden doğrulanması beklenen kuralların belirli amacının, devinimin don Juan’ın yoğun denetimini gerektiren bir başka yanıyla ilgili olduğunu açıklamıştı. Ben buna “başka bir kılığa girerek devinim” demekteyim. Bunun sonunda ilk kez olarak, olağandışı gerçekliğin asal aşamasının iki yanı ortaya çıkmış oluyordu: Geçiş dönemleri ve öğretmenin denetimi.
Don Juan ilk geçiş dönemi sırasındaki denetimiyle asal aşamadaki üç yanın denetimini saptamış oluyordu. Çabalarını, en başta, benim bir karga biçimine girme duyusunu algılayabileceğim bir belirli toplam sonuca ulaşma üzerinde yoğunlaşmıştı.
Olağandışı gerçeklikte başka bir kılığa girebilme olasılığı, öte yandan, bu tür devinimlerin yer alabildiği tek alan olan bağımlı değerlendirme alanının yayılmasına yol açıyordu.
Olağandışı gerçekliğin yararcı kullanımı, don Juan’ın beni, devinim için gerekli veriler olarak kullanabilmem için, dikkatimi, bağımlı alanın kimi belli öğelerinde yoğunlaştırarak yönetmesi biçiminde olmaktaydı.
Dizinin ikinci durumunu izleyen hazırlık dönemi sırasında don Juan deneyimimin herhangi bir bölümü üzerinde konuşmamayı yeğlemiştir. İkinci durumu sanki salt bir uzun süreli geçiş dönemi gibi ele almıştır.
Ancak, dizideki üçüncü durum, öğretilerin en can alıcı noktasını oluşturmuştu. Bu, asal aşamanın yönetimi sürecinin şu sonuçlara ulaştığı bir durum olmuştu: özele doğru gidiş, başka bir kılığa girme olarak ortaya çıkan rahat bir sezgilemeye yol açmış, ve bundaki başarım gözlerimi karga gözleri gibi odaklayabilmeme bile olanak sağlamıştı. Bu uyumlar sonucunda da, bağımlı değerlendirme alanının yepyeni bir yanını algılayabilmiştim— öğeleri oluşturan birtakım ayrıntılar— ve bu sezgilerim değerlendirme alanını kesinlikle genişletmişti. Olağandışı gerçekliğin daha yararcı bir biçimde kullanımına doğru ilerleme, bağımlı alanda da olağan gerçeklikteki kadar yararcı biçimde devinebileceğine ilişkin ayrımsayışımla en yüksek noktasına ulaşıyordu.
Son olağandışı gerçeklik durumunu izleyen hazırlık döneminde don Juan değişik bir deneyim sonrası söyleşi türünü başlatmıştı. Bu, daha anlatacaklarımı dinlemeden, anımsamam gereken bölümleri seçmesi biçimindeydi; yani, yalnızca olağandışı gerçekliğin yararcı kullanımı ve devinim üzerinde konuşmamı istiyordu.
Don Juan, bu tür anlatılarımdan, karga biçimine nasıl girdiğimi açıklayan bölümünü olumlu olarak vurgulamış ve özete doğru gidiş sağlamıştır. Ne var ki, yalnızca o kılığa girmemden sonraki devinişim düşüncesini önemli bulmaktaydı. Olumlu ve olumsuz vurgulamaları, anlattıklarımın içinden yalnızca devinimle ilgili olanları üzerindeydi. Anlattığım bir şey olağandışı gerçekliğin yararcı niteliğini artırıyorsa ya da bağımlı değerlendirme alanında devinir gözükmelerine karşın kendimi yönlendirmede bana yardımcı olan öğelere değiniyorsa, bunu olumlu olarak vurguluyordu. Bu devinimlerimin niteliklerini ya da yönünü açıkça anımsayamayışımı da olumsuz olarak vurguluyordu.
Daha geniş bir değerlendirme alanına doğru gidişi yönetmede, don Juan, kurgusunu, bağımlı alan içindeki öğeleri oluşturan o birtakım ayrıntılara ilişkin yabansı sezgilerim üzerinde yoğunlaştırmıştı. Kurgusuyla, beni, eğer dünyayı bir karganın gördüğü gibi görme olasılığı varsa, bağımlı değerlendirme alanının derinlemesine yayılması ve tüm olağan gerçeklik yayılgısını kapsar biçimde genişlemesi gerektiği varsayımına ulaştırmıştı.
Olağandışı gerçekliğin daha yararcı bir kullanımına doğru gidişi yönetirken, don Juan, ona anlattığım bu yabansı biçimde algıladığım öğelerin, kargaların dünyayı görüş biçimi olduğunu ileri sürmüştür. Ve mantıksal olarak o biçimde görmenin, olağan gerçeklikte rastlananların ötesinde bir görüngü alanına girmiş olmayı gerektirdiği ileri sürülebilir.
Araştırma notlarımdaki son deneyim, bir özel olağan gerçeklik durumuydu; don Juan bu durumu, kendi davranışlarıyla ilgili gizli bir süreçte olağan gerçeklik öğelerini ayırarak elde etmişti.
Olağandışı gerçekliğin asal aşamasını yönetmede kullanılan genel süreçler, bu ikinci özel olağan gerçeklik durumu sırasında şu sonuçları doğurmuştur: özele doğru gidiş, olağan gerçeklik öğelerinin kolayca ayırılması sonucunu yaratmıştır. Birinci özel olağan gerçeklik durumunda, çevrenin gizli yönlendirilmesi süreciyle ayrılan çok az sayıdaki öğeler, aynı zamanda olağan fikir birliğinden yoksun düzensiz biçimlere dönüşüyordu; ancak, ikinci özel olağan gerçeklik durumundaki öğeler çok daha fazla sayıdaydılar, ve tanınabilen öğeler olma niteliklerini yitirmemiş olmalarına karşın, fikir birliği sağlamaz duruma dönüşmüşlerdi. Bu türden öğeler, ola ki, ayrımsayabildiğim tüm çevreyi kapsamaktaydı.
Don Juan bu ikinci özel durumu, olağan ve olağandışı gerçeklikler arasındaki bağı pekiştirmek amacıyla ortaya çıkarmış olabilir. Ve bunu yaparken de, olağan gerçeklik öğelerinin hepsinin değilse de çoğunun, olağan fikir birliği sağlama yetilerini yitirmiş olabileceklerini göstermiştir denilebilir.
Ancak, kendi görüşüme göre, bu son özel olağan gerçeklik durumu, çömezliğimin son bir özeti olmaktadır. Apayrı bir bilinçlilik durumunda o denli yıldırıcı bir korkuya kapılmamın yarattığı şaşkınlık, gündelik yaşamın gerçekliğinin tartışılmaz olduğu konusunda beni kuşkuya düşürmüştü. Oysa, ben olağan gerçekliğe ilişkin konularda, o tartışılmaz diye bildiğim kesin gerçeklikten hep kendime fikir birliği sağlamada yararlanagelmiştim. O ana dek, çömezliğimin akışı, o kesinliğin çöküşüne doğru sürekli bir kurgulama olmuşa benzer. Don Juan’ın o son özel durumda kullandığı tüm çarpıcı yöntemler, hep, bu çöküşü gerçekleştirmeye yönelikti. Ve bu olgunun amacı da, o kesinliğin şaşırtıcı çöküşünün amacı da, beni bir başka gerçekliğin varlığını kabul etmekten alıkoyan son engelin ortadan kaldırılmasıydı: o başka gerçeklik de, özel oybirliğinin gerçekliğiydi..

Cvp: 17- Ek A

Konu ile ilgili sorularınızı yeni başlık açabilirsiniz.