1

Konu: Savaşçının Özellikleri

Böylelikle yeni görücüler, kendi içlerinde etkileşen altı öğeden oluşan bir taktik oluşturmuşlar.  Bunlardan beşine savaşçılığın özellikleri deniyormuş:
Kontrol, Disiplin, Tahammül, Zamanlama,  İstenç

Bunlar, kişisel önemini kaybetmek için savaşan savaşçının dünyasının parçaları olmuşlar. Belki de en önemlisi olan altıncı öğe ise, dış dünyaya aitmiş yani küçük tiranlar.

Taktik, yalnızca kişisel önemden kurtarmakla kalmaz, savaşçıları bilgi yolunda, önemli olan tek şeyin kusursuzluk olduğu nihai kavrayışına da hazırlarmış.

Ama genellikle sadece dört öznitelik oyuna dâhil olurmuş. Beşincisi, istenç, savaşçıların son karşılaşması için, deyim yerindeyse, idam mangasına karşı saklı tutulurmuş. Çünkü istenç başka bir katmana, bilinmeyene aitken; öteki dördü, tamamıyla küçük tiranların yerleştiği yere, bilinene aitmiş.

Fetih dönemi görücülerinin başardıkları en büyük işlerden biri üç aşamalı ilerleme adını verdikleri bir oluşum olmuştur. Küçük tiranlarla karşı karşıya kalan görücüler, insan doğasını anlamış olduklarından, kendilerine hâkim olmayı becerebildikleri takdirde sarsılmadan bilinmeyenle de yüzleşebilecekleri hatta bilinemeyenin varlığına bile dayanabilecekleri gibi su götürmez bir sonuca varmışlardır.

Böylece kontrol, disiplin, zamanlama ve tahammülü kullanarak bir taktik geliştirmişler:
İlk adım, çömez olma kararıdır. Çömezler, kendileri ve dünya hakkındaki görüşlerini değiştirdikten sonra ikinci adımı atar, kendi üzerlerinde mutlak kontrol ve disiplin sağlayarak savaşçı olurlar. Tahammül ve zamanlamanın özümsenmesinin ardından sıra üçüncü adıma, bilgi adamı olmaya gelir. Bilgi adamları, görmeyi öğrenerek dördüncü adımı attıklarında artık görücü olurlar.

N. Juan, kontrol ve disiplinin, içsel bir duruma özgü olduğunu açıklar. Bir savaşçı özüne yönelir, ne var ki bencilce olmaz, özün sürekli biçimde ve tümüyle incelenmesiyle ilgilidir: “Adamın teki seni ayaklarının altında çiğnemeye hazırlanırken tinine ince ayar çekmenin adı, kontroldür"

Tahammül, dinginlikle, acele etmeden, kaygı duymadan beklemek, olacakları yalınlık ve neşeyle ertelemektir. Tahammül, savaşçının yapmaya hakkı olduğunu bildiği bir şeye, tüm tiniyle gem vurmasıdır. Tabii bu, savaşçının gidip herhangi birisine düzen hazırlaması ya da eski hesapların peşine düşmesi anlamına gelmez. Tahammül, bağımsızdır. Savaşçı, kontrol, disiplin ve zamanlamaya ulaşmışsa, tahammül ediyor olması, kim neyi hak ediyorsa onu bulmasını sağlar.

Bir savaşçı, küçük tiranla savaşımda, küçük tiranla aynı duruma düştü mü, yenilir. Öfkeyle, kontrolsüz ve disiplinsiz, tahammülsüzce davranmak,  yenilmektir. Eğer savaşçı, küçük tiranla mücadele halindeyken yenilirlerse, ya kendisini yeniden toplarlar ya da bilginin peşinden gitmeyi bırakıp yaşamının sonuna kadar küçük tiran saflarındaki yerini alır.