Konu: 11 İz Sürme, Niyet ve Rüya Görme Konumu
Ertesi gün, yine akşamüstü, don Juan ben Genaro’yla konuşurken odaya geldi. Beni kolumdan tuttu ve evi geçerek arka sundurmaya çıkardı. Hava şimdiden oldukça karanlıktı. Sundurmayı çevreleyen koridor boyunca yürümeye başladık.
Yürürken, don Juan bilgi yolunda, anlaşılmazlıklar ve hastalık derecesinde ilgi arasında kaybolmanın çok kolay olduğu konusunda beni tekrar uyarmak istediğini söyledi. Görücülerin, emellerini yok edebilecek, kafalarını karıştırıp onları zayıf düşürebilecek dehşetengiz düşmanlara karşı durması gerekirmiş; bu düşmanlar, savaşçının yolunda üşengeçlik, tembellik ve gurur gibi günlük hayatın ayrılmaz parçaları olan hisler sayesinde kendiliğinden yaratılırmış.
Eski görücülerin, üşengeçlik, tembellik ve gurur sonucun da yaptıkları hatalar o denli devasa ve vahimmiş ki, yeni görücülere kendi geleneklerini hor görüp yadsımaktan başka seçenek bırakmamış.
“Yeni görücülerin gereksindiği en önemli şey,” diye devam etti don Juan, “birleşim noktalarını kaydırmak için uygulanabilir adımlardı. Ellerinde bu olmadığından, farkındalık parıltısını görmek en çok ilgilerini çeken şey olmaya başladı ve bunun sonucunda geliştirdikleri üç teknik derlemi onların temel taşı oldu.”
Don Juan, bu üç derlemeyle yeni görücülerin en alışılmadık ve en zor utkuyu kazandıklarını söyledi. Onlar belli bir dizge yoluyla, birleşim noktasını her zamanki konumundan başka taraflara kaydırmayı başarmışlar. Eski görücüler de bu başarıyı kazanmışlar, fakat onlar bunu kişisel maymun iştahlılık özellikleri sayesinde başarmışlar.
Yeni görücülerin, farkındalığın parıltısında görmüş oldukları şeylerin, eski görücülerin farkındalık hakkındaki gerçekleri düzenledikleri sıraya neden olduğunu açıkladı. Bu farkındalıkta ustalaşma olarak biliniyordu. Bundan, üç teknik derlemi geliştirmişlerdi. İlki iz sürmede ustalaşma, İkincisi niyette ustalaşma ve üçüncüsü de rüya görmede ustalaşma. Bu üç derlemi bana rastladığımız ilk günden beri öğretmekte olduğunu iddia etti.
Bana farkındalıkta ustalaşmayı, aynen yeni görücülerin önerdiği gibi iki yoldan öğretmiş. Olağan farkındalıkta yaptığı sağ yan öğretilerinde, iki amacına ulaşmış: bana savaşçının yolunu öğretmiş ve birleşim noktamı orijinal yerinden gevşetmişti. İleri farkındalıkta sürdürdüğü sol yan öğretilerinde de iki amacına ulaşmıştı: birleşim noktamı dayanma yetim olan en fazla sayıda konuma kaydırmış ve bana uzun açıklamalarda bulunmuştu.
Don Juan konuşmayı bırakıp gözlerini sabitleyerek bakışlarını bana dikti. Sıkıntılı bir sessizlik hüküm sürdü; sonra iz sürmeyle ilgili konuşmaya başladı. Bunun çok mütevazı ve rastlantısal kökenlere sahip bir mesele olduğunu söyledi. Yeni görücüler, savaşçıların kendilerine göre alışılmamış şekilde davrandıklarında, kozalarındaki kullanılmayan yayılımların parlamaya başladığını gözlemlemişler. Ve birleşim noktaları çok hafif, uyumlu, zorlukla fark edilen bir tarzda kayıyormuş.
Bu gözlemle gayrete gelen yeni görücüler davranışlarına planlı denetim uygulamaya başlamışlar. Bu uygulamaya iz sürme sanatı demişler. Don Juan, bu ismin karşı çıkılabilir olmasına rağmen uygun olduğunu, çünkü iz sürmenin insanda saklı sayılabilecek belirgin türde bir davranışa neden olduğunu belirtti.
Bu teknikle donanmış yeni görücüler, bilinenin, temkinli ve verimli bir şekilde üstesinden gelmişler. Ardı arkası kesilmez uygulamalarıyla birleşim noktalarını sürekli oynatabilmişler.
“İz sürme, yeni görücülerin en önemli iki başarısından biridir,” dedi. “Yeni görücüler bunun çağdaş bi naguala birleşim noktası sol yanın iyice derinliklerine oynadığında öğretilmesine karar verdiler. Bu kararın nedeni, nagualın iz sürme ilkelerini insana ait kayıtları engel olmadan öğrenmek zorunda olmasıdır. Ne de olsa, nagual grubun lideridir ve liderin hızla, önceden düşünmek zorunda olmadan eyleme geçmesi gerekir.
“Diğer savaşçılar, iz sürmeyi, ileri farkındalıkta öğrenmeleri tavsiye edilse de olağan farkındalıkta da öğrenebilirler — bu ileri farkındalığın değerinden değil, gerçekte iz sürmenin sahip olmadığı bi gizi sindirmesindendir; iz sürme öylesine, insana özgü bi davranıştır.
Şimdi, yeni görücülerin ufak tiranlarla etkileşimlere birleşim noktasının kaydırılmasının nedeni olarak neden bu kadar önem verildiğini anlayabilirmişim. Ufak tiranlar, görücüleri iz sürme ilkelerini kullanmaya zorlarmış ve bunu yaparak görücülerin birleşim noktalarını oynatmalarına yardımcı olurlarmış.
Ona eski görücülerin iz sürmeyle ilgili herhangi bir şey bilip bilmediklerini sordum.
“İz sürme, tamamen yeni görücülere aittir,” dedi gülümseyerek. “İnsanlarla uğraşmak zorunda kalan tek görücüler onlardı. Eskiler kendilerini erk duyumlarına o denli kaptırmışlardı ki insanların var olduğundan, insanlar canlarını okuyamaya başlayana kadar haberleri bile olmadı. Zaten bunların hepsini biliyorsun.”
Don Juan, yeni görücülerin niyette ve iz sürmede ustalaşmasının çağdaş görücülerin ortaya çıkışını gösteren çok önemli iki ibare olduğunu söyledi. Yeni görücüler, kıyıcıları üzerinde bir üstünlük sağlama çabası içinde her olanağı değerlendirmişler. Seleflerinin, onların sadece erk olarak tanımlayabildikleri, gizil ve mucizevî bir gücün idare edilmesiyle sıra dışı başarılar kazandıklarını biliyorlarmış. Yeni görücülerin bu güç hakkında çok az bilgileri olduğundan onu görerek planlı bir şekilde incelemek zorunda kalmışlar. Çabaları, bu gücün bağlanış erkesi olduğunu keşfetmeleriyle fazlasıyla ödüllendirilmiş.