Savaşçının aşkı yeryüzü

az önce notlarımı karıştırırken okuduğum şeyler sanki onları ilk kez okuyormuş gibi etkiledi yine beni. don juan matus, büyücülerin açıklaması ile ilgili şunları söylüyor:

"savaşçının aşkı dünyadır... iki savaşçının yeğlediği budur. bu toprağı, bu dünyayı. bi savaşçı için bundan büyük aşk olamaz...kişi ancak bu dünyayı tutkuyla severek arınır kederlerinden. bi savaşçı her zaman sevinçlidir, çünkü sevgisi değişmez; bunu iyi bilen aşkı, yeryüzü, ona akla hayale gelmez armağanlar sunar. Üzüntü, yalnızca varlıklarına barınak sağlayan şeyden nefret edenlere özgüdür...son zerresine dek canlı olan ve her türlü duyguyu anlayan bu sevgili varlık beni sağalttı, acılarımı dindirdi ve sonunda ona olan aşkımı anladığımda bana özgürlüğü öğretti...'on yaşımdayken giydiyim pijamayı anımsıyorum. yalnızca bi gün geçmiş gibi geliyor bana, nereye uçtu zaman?' demişti o adam bana... o zehrin panzehiri burada işte. büyücülerin açıklaması ruhu tümüyle özgür kılmaz. yalnızca bu muhteşem varlığın sevgisi özgürlük getirebilir bi savaşçının ruhuna; özgürlükse sevinçtir, etkililiktir, çıkmazlar karşısında kendini bırakabilmektir. son derstir bu. hep en sona bırakılır, ölümü ve tek başınalığıyla nihai yalnızlığı içinde yüzleşen adamın son anına. çünkü yalnızca o an bi anlam taşır."

bir de bu konuyla ilgili victor sanchez'in önerdiği bir alıştırma var. bu alıştırmayı ilk kez yaptığımda, içimde varlığından haberdar olmadığım bir tel olduğunu ayrımsamıştım. yeryüzü, sanki ben çalmasını çok iyi bildiği bir müzik aletiymişim gibi o teli titreştirmişti. yeryüzünün dokunuşunun büyüleyici olduğunu belirtmeliyim. uygulamak isteyenler için alıştırma şöyle:

"bu alıştırma, yeryüzüyle, birbirini seven ama uzun süredir birbirini görmeyen iki varlığın yeniden kavuşması gibi, özel bir yeniden karşılaşma duyumsamasıyla ilgilidir.

bu yeniden kavuşma için, kimsenin bilmediği -sonsuza dek bir sır olarak kalabilecek- bir yer seçin. böyle bir yeri önceden biliyor olabilirsiniz ya da çıkıp arayabilirsiniz. uzak bir yerde olması yeğlenmelidir. eğer oraya ulaşmak uzun bir yürüyüş ya da tırmanış gerektiriyorsa, bu daha da iyidir. gene de gerçekte yeryüzüyle randevu için seçilen herhangi bir yer işe yarar, çünkü sizin karşılaşmanıza yanıt vermeyerek sizi yok sayması gibi bir durum söz konusu değildir.

yerinize ulaştığınızda yeryüzüne yüzüstü, ona sarılarak uzanın. onun varlığını hissetmeli ve kendinizi bu varlığa daldırmalısınız. ardından-ona sarılmayı ve kucaklamayı sürdürerek- özel ve kişisel sözcükler kullanarak, çağrınıza karşılık verdiği için ve her zaman orada olduğu için ona ne kadar şükran duyduğunuzu anlatarak onunla yüksek sesle konuşun. ona, geldiğiniz dünyayı ve onu neden unutmuş olduğunuzu anlatın. ona, onu unuttuğunuz yaşamın o yalnız anlarını, hissettiğiniz boşluğu ve bu yeniden karşılaşmanın sizi ne kadar mutlu ettiğini anlatın. gündelik dünyada sürdürebileceğiniz ve onun varlığının ve birlikteliğinin farkında kalmanıza yardımcı olacak bir ya da iki etkinlik sunun. ve nihayet, onu bir daha hiç unutmayacağınıza ve o sizi yeniden tüm yüklerinizden arındırmak için bağrına aldığı an gelene dek, onu seveceğinize söz verin."