1

Konu: Büyücülük Nedir?

Don Juan'a göre, sıradan insanlar büyücülüğü saçma ya da ulaşamayacakları tuhaf bir gizem olarak görür. Bunda haklı olduklarını - söyledikleri kesin bir gerçek olduğu için değil, sıradan insanın büyücülükle uğraşacak yeterli erkeye sahip olmadığı için bu şekilde düşündüklerini vurgular.

Don Juan şöyle açıklar; "İnsanoğlu sınırlı bir erke ile doğar, doğum anından itibaren düzenli olarak yayılan bu erke belli bir zamanın duyum boyutunca en avantajlı biçimde kullanılabilir.

Zamanın duyum boyutu, algılanan erke alanları destesi bütünüdür. İnsan algısının çağlardan beri değiştiğine inanıyorum. Şimdiki zaman, içinde bulunduğumuz halin niteliğini belirler. Sayılamayacak kadar çok olmasına rağmen hangi erke destesinin kullanılacağına zaman karar verir ve zamanın duyum boyutunun-yani seçilmiş birkaç erke alanının-işlenmesi, var olan tüm erkemizi silip götürür ve bizde öbür erke alanlarımızı kullanabilecek takat bırakmaz. Sıradan insanın büyücülükle uğraşacak erkeye sahip olmadığını söylediğimde bunu kastediyordum.

Eğer sadece elindeki erkeyi kullanırsan, büyücülerin algıladığı alemleri algılayamazsın. Onları algılamak için, büyücüler normalde kullanılmayan bir erke alanı öbeği kullanırlar. Doğaldır ki sıradan insan bu alemleri algılayacak ve büyücülerin algısını anlayacaksa onların kullandığı öbeğin aynısını kullanmak zorundadır. İşte bu da olanaksızdır, çünkü olanca erkesi zaten yayılıp gitmiştir."

Don Juan açıklamasını sürdürür, "Zaman ilerledikçe büyücülüğü öğreniyor değilsin; aslında sen erke biriktirmeyi öğreniyorsun ve bu erke şu anda senin için ulaşılmaz olan erke alanlarına işleyebilmeni sağlayacak. Büyücülük işte budur; bildiğimiz sıradan dünyanın algılanmasında kullanılmayan erke alanlarını kullanma yetisi. Büyücülük bir bilinçlilik durumudur. Sıradan algının farkında olmadığı şeyleri algılama yetisidir. Sana yaşattığım deneyimlerin hepsi, gösterdiğim her bir şey, sadece gözümüzle görebildiğimizden daha fazla şeyin var olduğunu göstermek içindi. Kimsenin bize büyücülük öğretmesine gerek yok çünkü aslında öğrenecek bir şey yok. Bize gereken, burnumuzun dibinde ölçüsüz erkin var olduğuna bizi ikna edecek bir öğretmendir. Ne tuhaf bir çelişki! Bilgi yolundaki her savaşçı zaman zaman büyücülüğü öğrendiğini düşünür ama yaptığı şey sadece kendi varlığındaki gizli erke ve ona ulaşabileceğine inandırılmaya razı olmasıdır.