1

Konu: 4- Birinci Dizi : Niyeti Hazırlama Dizisi

Don Juan Matus’un dediğine göre, organizma olarak insanoğlu harikulade bir algılama manevrası gerçekleştirir, ama ne yazık ki bu bir yanlış yorumlama, hatalı bir görünüm yaratır; çünkü insanlar evrendeki salt enerji akışım olduğu gibi alarak duyusal veriye dönüştürürler, bunu da büyücülerin insan biçimi dediği katı bir yorumlama sistemine göre yorumlarlar. Saf enerjiyi yorumlamanın bu büyülü edimi, yanlış bir kanıya, insanoğlunun kendi yorumlama sisteminin var olan tek sistem olduğu garip kanısına yol açar.
Don Juan bu olguyu bir örnekle açıklamıştı. Ağaç, demişti, insanoğlu tarafından bilindiği şekliyle ağaç, algılamadan çok yorumlamadır. İnsanoğlunca bir ağacın varlığını saptamak için tüm gerekenin, onlara nerdeyse hiçbir şey anlatmayan üstünkörü bir bakış olduğunu belirtmişti. Geri kalan ise niyetin çağrılması, diye tanımladığı bir olgudur, ağaç niyeti, yani insanoğlunun ağaç, dediği belirli olguya ait duyusal verinin yorumlanması. Söylediğine göre insanoğlunun tüm dünyası, tıpkı bu örnekte olduğu gibi, insan duyularının asgari rol oynadığı sonsuz bir yorumlar dağarcığından meydana gelmiştir. Başka bir deyişle, evrenden gelen enerji akışına olduğu gibi dokunan yalnızca görsel duyudur—o da bunu baştan savma bir biçimde yapar.
Don Juan, insanların algısal etkinliğinin büyük kısmının yorumlama olduğunu, insanların kendi dünyasını yaratmak için yalnızca asgari ölçüde saf algı girdisine gereksinim duyan türden organizmalar olduklarını, ya da sadece yorumlama sistemlerini harekete geçirmeye yetecek kadarını algıladıklarını ileri sürüyordu. Don Juan’ın en hoşlandığı örnek, Beyaz Saray gibi önemli ve ezici üstünlüğü olan bir şeyi, niyetlenme yoluyla olduğunu söylediği kurma biçimimizdi. Beyaz Saray’a günümüz dünyasının erk alanı diyordu; insanoğlunun küresel bir yığışımı olarak çabalarımızın, umutlarımızın, korkularımızın, vesairenin merkezi—aslında uygar dünyanın başkenti. Bütün bunların soyut âlemde var olmadığını, hatta zihinlerimizin âleminde bile var olmadığını, yalnızca niyetlenme âleminde yer aldığını söylüyordu; çünkü duyusal veri girişi açısından bakıldığında Beyaz Saray hiçbir şekilde Beyaz Saray kavramının içerdiği zenginliğe, etkinlik alanına, ve derinliğe sahip değildi. Şunu da ekliyordu don Juan: duyusal veri açısından bakıldığında Beyaz Saray dünyamızdaki bütün başka şeyler gibi, sadece görsel duyularımız tarafından üstünkörü kavranmıştı; dokunma, koklama, işitme ve tatma ile ilgili duyularımız hiçbir şekilde kullanılmamıştı. O duyuların, Beyaz Saray’ın bulunduğu yerdeki binaya ilişkin duyusal verilere getirecekleri yorumların hiçbir anlamı olmayacaktı.
Bir büyücü olarak don Juan’ın sorduğu soru, Beyaz Saray’ın nerde olduğuydu. Kendi sorusunu yanıtlayarak şöyle dedi: kesinlikle algımızın içinde değildi, düşüncelerimizde bile değildi, aksine, ona uygun olan her şeyle beslendiği özel niyetlenme âlemindeydi. Don Juan’ın kesin ifadesine göre, bu şekilde tam bir niyetlenme evreni yaratmak, bizim sihrimizdi.
Tensegrity’nin ilk dizilerinin konusu uygulayıcıları niyetlenme için hazırlama olduğuna göre, büyücülerin niyetlenme tanımlamasını tekrar gözden geçirmek önem taşıyor. Don Juan için niyetlenme, doğrudan duyusal algılamanın bıraktığı boşlukları doldurmanın üstü kapalı edimiydi, ya da gözlemlenebilir olguları, saf algılama açısından var olmayan bir tanrılığı niyetlenme yoluyla zenginleştirme edimi.
Bu tamlığa niyetlenme ediminden, don Juan niyetin çağrılması olarak söz ediyordu. Niyet hakkında açıkladığı her şey niyetlenmenin fiziksel âlemde bulunmadığına işaret etmekteydi. Başka bir deyişle, beyin ya da başka bir organın fizikselliği içinde değildi. Niyet, don Juan için, bildiğimiz dünyanın sınırlarının ötesindeydi. Bir enerji dalgası gibi bir şeydi bu—sanki kendini bize iliştiren bir enerji ışını.
Niyetin dışınlı niteliğinden ötürü, don Juan günlük yaşamın bilişinin bir parçası olan beden ile, bu bilişin parçası olmayan bir enerji birimi olarak bedeni birbirinden ayırıyordu. Bu enerji birimi, bedenin, iç organlar ve onların içinden akıp giden enerji gibi, görünmeyen kısımlarını içine alıyordu. Don Juan enerjinin doğrudan algılanmasının bu kısımlar ile yapıldığını ileri sürüyordu.
Dünyayı alışageldiğimiz biçimde algılamamızda görüntünün ağır basmasının, eski çağ Meksika’sı şamanlarının enerjiyi doğrudan kavrama edimini görme olarak betimlemelerine neden olduğuna işaret ediyordu. Onlar için evrendeki akışı esnasında enerjiyi algılamak demek, enerjinin kişiye özgü olmayan, belirli, kendilerini düzenli biçimde yineleyen biçimler alınası, ve bu biçimleri gören kim olursa olsun aynı terimlerle algılanması demekti.
Enerjinin belirli biçimler almaktaki bu tutarlılığına don Juan’ın verebildiği en önemli örnek, insan bedeninin doğrudan enerji olarak görüldüğü zamanki algılanmasıydı. Daha önce de belirtildiği gibi, don Jııan gibi şamanlar, insanoğlunu tümüyle kesin hatlı bir ışıltı küresi izlenimi veren bir enerji alanları kümesi olarak algılarlar. Bu yüzden enerji, şamanlar tarafından, kendisini kenetlenmiş birimler halinde bitiştiren bir titreşim olarak betimlenir. Şamanlar bütün evreni, gören göze, birbirlerine hiç dolaşmadan her yöne doğru dizili lifler, ya da ışıltılı telcik ya da iplikçikler olarak görünen enerji biçimlenmelerinden oluşmuş olarak tanımlarlar. Tek yönlü zihin için bu akıl ermez bir önemledir. Çözülemeyecek bir çelişki içerir: bu lifçikler her yöne doğru uzandıkları halde nasıl olur da birbirlerine dolaşmazlar?
Don Juan şamanların olayları sadece betimleyebildiklerini vurguluyordu; şayet tanımlama terimleri yetersiz ve çelişkili ise, bu, sözdiziminin yetersizliğindendi. Gene de betimlemeleri olabildiğince kesindi.
Eski çağ Meksika’sının şamalıları, don Juan’a göre, niyeti bütün evrenin her noktasını kaplayan sürekli bir güç olarak betimlediler—şamanların çağrı ve komutlarına yanıt verecek kadar kendinin farkında olan bir güçtü bu. Niyet aracılığıyla sadece algılamanın değil, eylemin de insansal olasılıklarının tümünü serbest kıldılar. Niyet yoluyla, en inanılmaz düşünceleri kavradılar.
Don Juan, bana, insanın algılama yetisinin sınırına insan bandı dendiğini, bunun da insan organizmasının insan kapasitesinin sınırını belirlediği anlamına geldiğini öğretti. Bu sınırlar, salt düzenli düşüncenin geleneksel sınırları değil, insan organizması içinde kilitli bulunan kaynakların tümüne ait sınırlardır. Don Juan’ın inancına göre, bu kaynaklar asla kullanılmıyor, ama insan sınırlarına ait önyargılı fikirlerin içindeki özgün yerlerinde duruyorlardı, o sınırların gerçek insan potansiyeli ile de hiç ilgileri yoktu.
Don Juan’ın elinden geldiğince kesin surette belirttiğine göre, evrende akışı içindeki enerji kişisel görüşe dayalı ya da kişiye özgü olmadığı için, görücüler, kendiliğinden oluşan ve insan müdahalesi olmadan şekillenmiş enerji biçimlenmelerine tanıklık ediyorlardı. Bu yüzden, böyle bir biçimlenmenin algılanması, kendi içinde, ve kendi başına, hiç sahneye çıkmamış olan, ve kilitli duran insan potansiyelini açığa çıkaran anahtardır. Bu enerji biçimlenmelerini ortaya çıkarabilmek için insanın algılama yetilerinin tiimü işe koşulmalıdır.
Niyeti Hazırlama Dizisi dört gruba ayrılmıştır. İlki Niyet için Enerjiyi Ezme adını taşır. İkinci gruba Niyet için Enerjiyi Harekete Geçirme denir. Üçüncü grup Niyet için Enerji Toplama, dördüncü grup da Niyet için Enerjiyi Solukla İçine Çekme’dir.

Cvp: 4- Birinci Dizi : Niyeti Hazırlama Dizisi

Birinci Grup: Enerjiyi Niyet için Ezme

Don Juan bana uzun Tensegrity Dizileri’nin özünü oluşturan her sihirli geçiş grubuna ait tüm ayrıntıları kapsayan açıklamalarda bulunmuştu.

Bu grubun enerji açısından olası etkilerini bana açıklarken, “Niyet ile uğraşırken gerekli olan enerji,” dedi, “sürekli olarak karaciğer, pankreas, ve böbreklerin çevresindeki canlılık merkezlerinden uzaklaşarak, bizi oluşturan ışıltılı kürenin dibine yerleşir. Bu enerjiyi sürekli olarak harekete geçirmek ve yeniden yönlendirmek gereklidir. Benim silsilemin büyücüleri, bu enerjinin bacaklar ve ayaklarla sistematik ve denetimli olarak harekete geçirilmesini önemle salık veriyorlardı. Onlar için, yaşamlarının kaçınılmaz bi parçası olan uzun yürüyüşler hiçbi işe yaramayan enerjinin, aşırı ölçüde harekete geçmesine yol açıyordu. Bu yüzden uzun yürüyüşler başlarının belasıydı; onun için, aşırı enerji girişini, yürürken uyguladıkları belirli sihirli geçişler yoluyla dengelemek zorundaydılar.”

Don Juan bana bacaklar ve ayaklarla enerjiyi harekete geçirmek üzere yapılan on beş sihirli geçişten oluşan bu setin, şamanların enerjiyi ezme"olarak adlandırdıkları edim için en etkin yol sayıldığını söyledi. Dediğine göre, adımların her biri enerjiyi ezme için iç-denetime sahip bir sihirli geçişti, yani uygulayıcılar dilerlerse enerjinin aşırı harekete geçirilmesinden korkmaksızın bu sihirli geçişleri yüzlerce kez tekrarlayabilirlerdi. Zira Don Juan’ın görüşü, niyet için aşırı olarak harekete geçirilen enerjinin sonunda canlılık merkezlerinin gücünü önemli ölçüde azaltacağı yönündeydi.

1. Enerjiyi Ayaklarla Öğütme

Beden dengeyi sağlamak için ayakların tabanları üzerinde soldan sağa ve sağdan sola uyum içinde döner. Sonra bedenin ağırlığı topuklara aktarılır; ardından, dönme, onların üzerinde, dönerken parmaklar hafifçe yerden kaldırılarak, ve bacaklar azami eğime eriştiğinde yere değdirilerek yapılır.

Kollar dirseklerden bükülür, eller ileriye doğru, avuçlar ise birbirine bakar biçimde tutulur. Kollar, omuzlar ve kürek kemiklerinden gelen bir itme ile hareket eder. Kolların yürüyüşte olduğu gibi bacaklarla uyum içindeki bu hareketi (sağ kol sol bacak ile devinir, ve bunun tersi), kolların, bacakların ve iç organların çalıştırılmasını sağlar (res. 20, 21).

Bu yöntemle enerjiyi öğütmenin fiziksel bir yan ürünü ayaklarda, baldırlarda, ve kasıklara kadar uyluklarda dolaşımın artmasıdır. Yüzyıllar boyunca şamanlar bunu aynı zamanda gündelik kullanımda hırpalanan kol ve bacakların esnekliğini yeniden kazanmak için uygulamıştır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-010.jpg

2. Enerjiyi Ayakların Üç Kez Kaydırılması ile Öğütme

Ayaklar topuklar üzerinde önceki sihirli geçişte olduğu şekilde üç kez döndürülür. Bir an süren bir ara verilir, sonra üç kez daha döndürülür. Bu dizinin ilk üç sihirli geçişinin tümünde, öne ve arkaya canlı bir şekilde devinen kolların çalıştırılmasının anahtar noktayı oluşturması önemlidir.

Enerjiyi öğütmeyi sürekli olmayan bir eylem olarak yapmak etkisini arttırır. Bu sihirli geçişin yan ürünü, koşma ya da tehlikeden kaçma, ya da ani bir müdahale gerektiren bir an için, hızlı bir enerji taşmasıdır.

3. Enerjiyi Ayakların Yana Doğru Kayışı ile Öğütme

Her iki ayak, topukların üzerinde dönerek sola doğru devinir; ayak parmaklarının köküne basarak tekrar sola döner. Sonra üçüncü kez tekrar sola doğru döner—ancak bu kez gene baştaki gibi topukların üzerinde (res. 22, 23, 24). Aynı dizi, tersine çevrilerek, önce topuklar üzerinde sağa, parmakların köküne basarak gene sağa, sonra tekrar topuklar üzerinde sağa dönülür.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-011.jpg

Bu üç sihirli geçişin fiziksel sonucu, tüm bedendeki dolaşımın harekete geçirilmesidir.

4. Enerjiyi Topukları Yere Vurarak Karıştırma

Bu sihirli geçiş, yerinde yürümeyi andırır. Ayağın ucu yerde dururken diz canlı bir şekilde yukarı kalkar. Bedenin ağırlığı öteki bacak üzerindedir. Bir bacak devinimi yaparken, hareketsiz duran bacağın üzerinde duran beden, öne arkaya döndürülür. Kolların hareketi bir önceki sihirli geçişteki ile aynıdır (res. 25). Bu, ve bunu izleyen sihirli geçişin fiziksel sonucu, bundan önceki üç sihirli geçişinkine çok benzer: hareketleri gerçekleştirdikten sonra pelvis bölgesinde bir rahatlama duyumudur bu.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-012.jpg

5. Enerjiyi Topukları Yere Üç Kez Vurarak Karıştırma

Bu sihirli geçiş tıpkı bir önceki gibidir—ancak dizlerin ve ayakların devinimi sürekli değildir. Topuklar, sırayla, üç kez yere getirildikten sonra hareket kesilir. Sıralama sol, sağ, sol— duraklama—sağ, sol, sağ, vb.dir.

Bu grubun ilk beş sihirli geçişi, bedenin orta bölümünde ve kasıkta enerjiye gereksinim olduğunda, ya da örneğin bir uzun mesafe koşusu, kayalara ya da ağaçlara tırmanma öncesi, uygulayıcılara hızlı bir enerji taşması sağlar.

6. Enerjiyi, Ayak Tabanları ile, ve Onları

Bacakların İç Kısmından Yukarı Doğru Çekerek Toplama Sağ ve sol ayak tabanları, sırayla, öteki bacağın iç kısmından onu yalarcasına yukarıya doğru çekilir. Dizler kırık biçimde durularak bacaklarla hafif bir yay çizmek önemlidir (res. 26).

Bu sihirli geçişte, niyetlenme için enerji bacakların iç yanından yukarı doğru zorlanır; bu kısım şamanların devinduyumsal bellek için depolanma yeri saydıkları bölgedir. Bu sihirli geçiş, hareketleri anımsamak ya da yeni hareketleri bellekte tutmak için bir destek olarak kullanılır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-013.jpg

7. Enerjiyi Dizlerle Karıştırma

Sol diz bükülür, sağa doğru erişebildiği yere kadar savrulur, bu arada gövde ve kollar gidebildiği kadar ters yöne döndürülür (res. 27). Sol bacak bundan sonra ayakta durma pozisyonuna getirilir. Aynı hareket sağ dizle yapılır, sonra da sırayla devam edilir.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-014.jpg

8. Harekete Geçirilen Enerjiyi Dizlerle Gövdeye Doğru İtme

Bu sihirli geçiş bir öncekinin enerji bağlamındaki devamıdır. Sol diz olabildiğince bükülerek gidebildiği kadar yukarıya, gövdeye doğru çekilir. Gövde hafifçe öne doğru eğilir. Diz kaldırıldığı anda ayağın parmak uçları yere doğru bakmaktadır (res. 28). Aynı hareket sağ dizle yapılır—sonra sırayla devam edilir.

Ayağın yere doğru nişan alması, ayak bileği tendonlarını germeyi sağlar; bu da enerjinin toplandığı ufak merkezleri sarsar. Şamanlar bu merkezlerin belki de bacaklardakilerin en önemlileri olduğunu düşünüyorlardı; öyle ki, bu sihirli geçişin uygulanmasıyla bedendeki öbür ufak enerji merkezlerini de uyandırabiliyorlardı. Bu sihirli geçiş, ve bundan önceki, dizler yukarıya doğru çekilirken toplanan niyetlenme enerjisini karaciğer ve pankreas çevresindeki iki canlılık merkezine yüklemek amacıyla birlikte yapılır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-015.jpg

9. Enerjiyi Bedenin Önüne ve Arkasına Tekmeyle Savurma

Sol bacağın öne doğru tekmesini sağ bacağın arkaya doğru kavisli tekmesi izler (res. 29, 30). Sonra sıra değiştirilerek sağ bacakla bir ön tekme, sonra sol bacakla arkaya kavisli bir tekme
savrulur.

Kollar yanlarda tutulur, çünkü bu sihirli geçiş yalnızca bacaklara esneklik vermek içindir. Amaç, hem öne hem de arkaya doğru tekme atan bacakların olabildiğince yukarıya doğru kaldırılmasıdır. Arkaya doğru savrulan tekmeyi uygularken hareketi kolaylaştırmak için gövde hafifçe öne doğru eğilir. Bu hafif eğilme, bacaklarla karıştırılmış olan enerjiyi emmenin doğal bir aracı olarak kullanılır. Bu sihirli geçiş, beslenmedeki farklılıklar sonucunda sindirim sorunları baş gösterdiğinde ya da uzak mesafelere yolculuk etme gereği doğduğunda bedene yardımcı olma amacıyla yapılır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-016.jpg

10. Enerjiyi Ayak Tabanlarından Yukarıya Doğru Kaldırma

Sol diz iyice bükülüp, gövdeye yaklaştırılarak, olabildiğince yukarıya doğru çekilir. Gövde dize nerdeyse değecek şekilde, hafifçe öne doğru eğilir. Kollar, ayak tabanını kavrayan bir mengene biçimi alacak şekilde aşağıya doğru uzatılır (res. 31). İdeal olan, ayak tabanını çok hafifçe kavramak, ve sonra hemen bırakmaktır. Ayak yere inerken kollar ve eller, omuzları ve göğüs kaslarını çalıştıran güçlü bir sarsılmayla bacakların yanından yukarı doğru kaldırılarak pankreas ve dalak hizasına getirilir (res. 32). Aynı hareketler sağ ayak ve kolla, elleri ayaktan karaciğer ve safrakesesi hizasına doğru kaldırarak yapılır. Hareketler bacak değiştirilerek sürdürülür.

Bundan önceki sihirli geçişte olduğu gibi, bedenin öne doğru eğilmesi enerjinin ayak tabanlarından karaciğer ve pankreas çevresindeki iki canlılık merkezine aktarılmasını sağlar. Bu sihirli geçiş, esneklik kazanmaya yardımcı olmak, sindirim sorunlarını rahatlatmak için kullanılır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-017.jpg

11. Bir Enerji Duvarını Aşağıya Doğru İtme

Sol ayak, diz iyice bükülii durumdayken kalça hizasına kaldırılar, sonra ayağın ucu yukarıya doğru bakacak şekilde kavisli biçimde tutularak, katı bir nesneyi uzağa iter gibi ileriye doğru itme hareketi yapılır (res. 33). Ayak aşağı indirildiği anda, bu kez sağ ayak aynı biçimde kaldırılarak hareket tekrar edilir, böylece ayak değiştirilerek sürdürülür.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-018.jpg

12. Bir Enerji Engelini Aşma

Bedenin önünde yanlamasına duran bir engelin üzerinden geçiyormuş gibi, sol bacak çevikçe kaldırılır. Bacak soldan sağa doğru bir daire çizer (res. 34), ve yere değdiği anda öteki bacak aynı hareketi yapmak üzere kaldırılır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-019.jpg

13. Yandaki Bir Kapıyı Tekmeleme

Bu, ayak tabanlarıyla yapılan bir tekme-itmedir. Sol bacak baldırın ortası hizasına kaldırılır; ayak, tüm tabanı bir vurucu yüzey olarak, katı bir nesneye vurur gibi bedenin sağ tarafına doğru itilir (res. 35). Sonra ayak sol yana geri getirilir, ve aynı hareket sağ bacak ve ayakla yinelenir.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-020.jpg

14. Bir Enerji Külçesine Vurma

Sol ayak, burnu iyice yeri nişan alacak biçimde tutularak kaldırılır. Diz de iyice bükülmüş durumda, tam ileriye doğru çıkıntı yapar. Sonra ayak denetimli bir hareketle aşağı iner ve sanki bir nesneyi kırıyormuş gibi yere vurur (res. 36). Ayağın burnu yere vurduğu anda, baştaki ayakta durma pozisyonuna geri getirilir—aynı hareket öteki bacak ve ayakla yinelenir.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-021.jpg

15. Enerji Çamurunu Sıyırma

Sol ayak yerden beş-on santim yukarı kaldırılır; bacağın tümü öne getirilip sonra, ayak sanki tabanından bir şeyi siliyormuşçasına hafifçe yere sürtülürek, sertçe geriye doğru itilir (res. 37). Bedenin ağırlığını öbür bacak taşır, ve sihirli geçiş yapılırken midedeki kasları çalıştırmak amacıyla gövde biraz öne doğru eğilir. Sol ayak normal konumuna dördürüldüğü anda, aynı hareket sağ ayak ve bacakla tekrar edilir.

Şamanlar son beş sihirli geçişe Doğadaki Adımlar adını vermişlerdi. Bunlar uygulayıcıların yürürken, işlerini sürdürürken, hatta oturmuş sohbet ederken bile gerçekleştirebilecekleri sihirli geçişlerdir. İşlevleri, konsantrasyon ve belleğin süratli kullanımını gerektiren durumlarda ayaklarla enerji toplama ve bacaklarla onu kullanmadır.

Cvp: 4- Birinci Dizi : Niyeti Hazırlama Dizisi

İkinci Grup: Enerjiyi Niyet için Harekete Geçirme

İkinci grubun on sihirli geçişi, dizlerin hemen altındaki, başın üzerindeki, böbrekler, karaciğer, pankreas, güneş sinirağı (karın boşluğu) çevresindeki bölgelerle boyunda enerjiyi harekete geçirmekle ilgilidir. Bu sihirli geçişlerin her biri, bu bölgelerde toplanan, ve sadece niyetlenme ile ilgili olan enerjiyi hareketlendirmek için bir araçtır. Şamanlar bu sihirli geçişleri gündelik yaşam için gerekli sayarlar, zira onlara göre yaşam niyet tarafından yönetilir. Bu sihirli geçişler grubu, şamanlar için, herhalde çağdaş insan için bir fincan kahve ne ise onu ifade eder. Günümüzün sloganı, “Kapuçinomu içmeden kendime gelemiyorum,” ya da geçen kuşaklardan birinin sloganı olan, “Javamı (bir tür Java kahvesi) içmeden açılamam,” onlar için, “Bu sihirli geçişleri yapmadan hiçbir şey için hazır olamam,” demektir. Bu dizinin ikinci grubu, bedeni uyarma adı verilmiş olan edimle başlar. (Bkz. res. 15, 16.)

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-022.jpg

16. Enerjiyi Ayaklar ve Kollarla Harekete Geçirme

Beden uyarıldıktan sonra, hafifçe öne doğru eğilmiş şekilde durulur (res. 38). Ağırlık sağ bacağa verilir; sol bacak da— ayak parmak uçları yeri süpürür, ayak parmaklarının köküyle de bedenin önünde yere basarken—tam bir daire çizer (res. 39). Kısa bir duraklamadan sonra, bacak ve kol art arda iki daire daha (toplam üç daire) çizerler (res. 40). Bu sihirli geçişin temposu şöyle tutulur: bir, kısa duraklama, bir-bir, sonra çok kısa bir duraklama, iki, duraklama, iki-iki, sonra çok kısa bir duraklama, ve devamı. Aynı hareket sağ bacak ve kolla tekrarlanır.

Bu sihirli geçiş ışıltılı kürenin dibindeki enerjiyi ayaklarla harekete geçirerek, kollarla başın hemen üzerine yansıtır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-023.jpg

17. Enerjiyi Böbreküstü Bezleri Üzerinde Yuvarlama

Ön kollar bedenin arkasına, böbrekler ve böbreküstü bezleri bölgesi üzerine getirilir. Dirsekler doksan derecelik bir açıyla bükülür, eller yumruk yapılarak, bedene değmeyecek şekilde, birkaç santim mesafede tutulur. Yumruklar birbirlerinin üzerinden dönüş yapacak şekilde aşağıya doğru hareket ettirilir; önce sol yumruğun aşağıya hareketiyle başlanır, o yumruk tekrar yukarı kalktığında sağ yumruk onu izler. Gövde hafifçe öne doğru eğiktir (res. 41). Sonra hareket ters çevrilir; gövde hafifçe arkaya doğru eğilirken yumruklar ters yönde devir yapmaya başlar (res. 42). Bedenin bu biçimde öne ve arkaya eğilmesi, üst kollarla omuzların kaslarını çalıştırır. Bu sihirli geçiş böbreküstü bezlerine ve böbreklere niyetlenme enerjisi sağlamak amacıyla uygulanır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-024.jpg

I8. Enerjiyi Böbreküstü Bezleri için Harekete Geçirme

Gövde öne doğru eğilmiş, dizler ayak parmakları hizasından ileriye çıkacak konumdadır. Parmaklar dizkapaklarının üzerine sarkacak şekilde, eller dizlerin üstüne konulur. Dirsek sol dizle bir hizada, olabildiğince ileriye çıkıntı yapacak bir şekilde tutularak sol el dizin üzerinde sağa doğru bir dönüş yapar (res. 43). Aynı anda sağ önkol, el hâlâ dizkapağı üstünde dururken, bütün uzunluğuyla uyluk üzerinde dinlenir; bu arada sağ diz gergin tutulup diz arkası tendonu çalıştırılır. Önemli olan kalçaları iki yana kıvırmadan yalnızca dizleri hareket ettirmektir.

Aynı hareketler sağ kol ve bacakla yinelenir (res. 44). Bu sihirli geçiş, böbrekler ve böbreküstü bezleri çevresindeki niyetlenme enerjisini harekete geçirmek için yapılır. Uygulayıcıya uzun süreli dayanma gücü ve cesaret ile özgüveni duyumu verir.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-025.jpg

19. Sol ve Sağ Enerjiyi Kaynaştırma

Derin bir soluk alınır. Sol önkol, dirsek doksan derece açı yapacak şekilde bükülü durumda omuzların önüne getirilirken, çok yavaş bir biçimde nefes vermeye başlanır. Bilek olabildiğince keskin biçimde geriye doğru bükülmüş, parmaklar ileriye doğru uzatılmış, elin ayası da sağa doğru dönük durumdadır (res. 45).

Kol bu durumda iken gövde sertçe öne doğru eğilir, öne doğru çıkık olan sol kol ise dizlerin hizasına getirilir. Sol dirseğin yere doğru sarkmaması, dizlerden olabildiğince uzak tutulması gereklidir. Sağ kol, başın üzerinden tam bir daire çizip sağ el sol elin parmaklarına üç-beş santim uzaklıkta durana dek, yavaş nefes verme sürdürülür. Sağ elin ayası bedene dönük, parmakları da yere doğru uzatılmış konumdadır. Yüz yere bakmakta, boyun düz tutulmaktadır. Soluk verme sona erer—bu konumda derin bir soluk alınır. Hava yavaş ve derin bir şekilde içe çekilirken, bütün sırt, kol ve bacak kasları gerilir (res. 46). Soluk verilirken beden doğrulur, tüm sihirli geçiş bu kez sağ kolla baştan alınır.

Kolların olabildiğince gerilmesi, böbreklerin ve böbreküstü bezlerinin merkezindeki enerji girdabında bir açılma yaratır; bu açılma da yeniden konuşlandırılan enerjiden en uygun biçimde yararlanılmasını sağlar. Bu sihirli geçiş, anılan merkeze doğru enerjinin yeniden konuşlandırılması için gereklidir; bu da genel anlamda bedenin baştan başa canlılığını ve gençliğini sağlar.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-026.jpg

20. Bir Enerji Işınıyla Bedeni Delme

Sol kol, göbek çukurunun önünde bedene yaslanır; sağ kol da bedenin tam arkasında aynı hizaya yerleştirilir. Bilekler sertçe bükiilü, parmak uçları yere doğru dönüktür. Sol elin ayası sağa, sağ elin ayası sola bakmaktadır (res. 47). Her iki elin parinak uçları canlı bir şekilde kaldırılıp, öne ve arkaya yönelik duruma getirilir. Bu yapıldığı anda da beden gerilir ve dizler bükülür (res. 48). Eller bu konumda bir an tutulur. Sonra kaslar gevşetilir, bacaklar dikleştirilir; kollar, sağ kol öne, sol kol da arkaya gelecek şekilde döndürülür. Bu sihirli geçişin en basında olduğu gibi parmak uçları yere yöneliktir, öne ve arkaya düz bir çizgi oluşturacak biçimde, canlı bir hareketle tekrar kaldırılır, gene hafif bir nefes verişle dizler bükülür.

Bu sihirli geçişle, bedenin ortasında sol enerji ile sağ enerjiyi birbirinden ayıran bir bölme çizgisi meydana getirilmiş olur.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-027.jpg

21. Enerjiyi İki Canlılık Merkezinin Üzerinde Çevirme

Elleri aynı hizada tutabilmek için, ayalarını birbirine bakar biçime getirerek başlamak iyi olur. Parmaklar açık, ve sanki el büyüklüğünde bir kavanozun kapağını kavrayacakmış gibi pençe biçimindedir. Sağ el pankreas ve dalağın bulunduğu yeıe, ayası bedene dönük biçimde yerleştirilir. Sol el de bedenin arkasına, sol böbrek ve böbreküstü bezinin olduğu yere, gene el ayası bedene dönük şekilde konur. Sonra iki bilek de sertçe geriye doğru bükülür; bu arada dizler yerinde tutularak gövde olabildiğince sola doğru çevrilir. Bundan sonra her iki el, biri pankreas ve dalağın, öteki ise sol böbreğin üzerinde olmak üzere, sanki iki kavanozun kapaklarını açıyormuş gibi bileklerini uyum içinde döndürerek bir yandan öbür yana devinirler (res. 49).

Aynı hareket sıra değiştirilerek, sol el öne, karaciğer ve safrakesesi hizasına, sağ el de arkaya, sağ böbrek hizasına getirilerek yapılır.

Bu sihirli geçişin yardımıyla, üç ana canlılık merkezinde enerji harekete geçirilir: karaciğer ile safrakesesi, pankreas ile dalak, ve böbrekler ile böbreküstü bezleri. Tetikte olma durumundakiler için vazgeçilmez bir sihirli geçiştir bu. Çok yönlü bir farkındalık sağlar, uygulayıcının çevresine duyarlılığını arttırır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-028.jpg

22. Enerji Yarım-dairesi

Yüzün önünden başlanarak, sol elle bir yarım-daire çizilir. El sağ omuz hizasına gelene dek hafifçe sağa doğru devinir (res. 50). Sonra dönerek bedenin sol yanına yakın bir yarım-dairenin iç kenarını çizer (res. 51). Arkada tekrar döner (res. 52), ve yarım-dairenin dış kenarını çizer; sonra ilk başladığı konuma geri döner (res. 53). Tam bir yarım-daire, önde gözlerin hizasından arkada kalçanın altında bir yere kadar yandan indirilir. Elin hareketini gözlerle izlemek önemlidir.

Sol kolla yapılan yarım-daire tamamlandığında, aynısı, bedeni aynı biçimde iki yarım-daire ile çevreleyerek, sağ kollada yapılır. Bu iki yarım-daire enerjiyi harekete geçirmek ve başın üzerinden böbreküstü bezleri bölgesine kaymasına yardımcı olmak için çizilir. Bu sihirli geçiş yoğun, kalıcı bir aklı başındalık durumu elde etmek için bir araçtır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-029.jpg

23. Enerjiyi Boyun Çevresinde Harekete Geçirime

Sol el, ayası yukarıya, sağ el de ayası aşağıya bakar biçimde, bedenin önünde güneş sinirağı (karın boşluğu) hizasında tutulur. Sağ el sol elin üzerinde, değdi-değecek konumdadır. Dirsekler keskin bir şekilde bükülmüştür. Derin bir soluk alınır, kollar hafifçe kaldırılır; bu arada gövde sol tarafa doğru olabildiğince döndürülür; yalnız bu arada bacaklar, özellikle de tendonlar üzerinde aşırı baskıyı önlemek için hafifçe bükülü durumdaki dizler kımıldatılmaz. Baş da gövde ve omuzlarla aynı hizada tutulur. Sonra bilekler düz tutularak dirsekler birbirinden yavaşça uzaklaştırılırken nefes vermeye başlanır (res. 54). Nefes alınır. Baş çok yavaşça arkaya, sol dirseğe bakacak biçimde, sonra da öne, sağ dirseğe bakacak şekilde döndürülürken nefes verme başlar; başın arkaya ve öne dönüşü iki kez daha tekrarlanınca nefes verme sona erer.

Gövde öne doğru döndürülür, eller orada pozisyon değiştirir. Sağ el yukarı bakacak şekilde çevrilir, sol el aşağı bakacak biçimde sağ elin üzerine konur. Tekrar nefes alınır. Bundan sonra gövde sağa döndürülür— aynı hareketler sağda yinelenir.

Şamanların inanışına göre, niyetlenme için özel bir tür enerji, boynun dibindeki boş V noktasında bulunan kararlar merkezinlen yayılır; bu enerji yalnızca bu sihirli geçişle toplanır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-030.jpg

24. Enerjiyi Kürek Kemiklerinin Bir İtişi ile Yoğurma

İki kol yüzün önünde ve gözler hizasında, dirsekler kollara yay biçiminde bir görüntü verecek kadar bükülerek tutulur (res. 55). Gövde, kürek kemiklerinin yana doğru genişlemelerine olanak vermek için hafifçe öne doğru eğilmiştir. Hareket sol kolun yay şeklinde ve gergin tutularak öne doğru itilmesiyle başlar (res. 56). Sağ kol bunu izler, ardından kollar sırayla devinir. Kolların son derece gergin olması önemlidir. Ellerin avuç içleri ileriye doğru, parmak uçları da birbirlerine bakar konumdadır. Kolların itme gücünü, kürek kemiklerinin derinden gelen hareketiyle mide kaslarının gerginliği yaratmaktadır.

Şamanların inancına göre kürek kemikleri çevresindeki sinir düğümleri kolayca sıkışarak hareketsizleşir; bu da boyun dibindeki V noktasında bulunan kararlar merkezinin gücünü yitirmesine neden olur. Bu sihirli geçiş o enerjiyi harekete geçirmek içindir.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-031.jpg

25. Enerjiyi Başın Üzerinde Harekete Geçirme ve Onu Yarma

Sol kol gevşek bir biçimde devinerek başın üzerinde ve çevresinde iki buçuk daire çizer (res. 57). Sonra bu daireler önkolun dış kenarının kuvvetli, ama çok yavaş bir hareketiyle yarılır (res. 58). Darbenin şiddeti o anda gergin olan mide kasları taıalından emilir. Kol kasları gevşek tutulduğu ya da kol ani olarak savrulduğu takdirde tendonlar incinebileceğinden dolayı, kolların kasları gergin tutulur. Kol aşağıya doğru indikçe nefes yavaşça verilir. Aynı hareket sağ kolla yinelenir.

Bu biçimde harekete geçirilip yarılan enerji aşağıya doğru tüm bedene sızar. Uygulayıcılar yorgun olduklarında, uyuma fıratları yoksa bu sihirli geçiş uykuyu dağıtarak geçici bir uyanıklık sağlar.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-032.jpg

Cvp: 4- Birinci Dizi : Niyeti Hazırlama Dizisi

Üçüncü Grup: Enerjiyi Niyet için Toplama

Üçüncü grubun dokuz sihirli geçişi, karaciğer, pankreas ve böbrekler çevresindeki üç canlılık merkezine bir önceki sihirli geçiş grubu ile harekete geçirilmiş bulunan özel enerjiyi getirmek için yapılır. Bu grubun sihirli geçişleri yavaşça, ve en yüksek dikkatle uygulanmalıdır. Şamanlar, bu geçişleri gerçekleştirme sırasında zihnin mutlak sessizlik ve niyetlenme için gerekli enerjiyi toplamak üzere kararlı bir niyet içinde olmasını salık verirler.

Üçüncü grubun tüm sihirli geçişleri, kollar bedenin iki yanında normal biçimde sarkar durumdayken ellerin hızlı bir silkilişi ile başlar. Parmaklar sanki bir ürpertiye kapılmış da aşağıya doğru titriyormuş gibi, eller silkilir. Bu türden bir titreşim, hem kalçaların çevresindeki enerjiyi harekete geçirmek, hem de ellerin arkasında ve bileklerde, enerjinin hareketsiz kalabileceği ufak merkezleri uyarmak amacıyla düşünülmüştür. Bu grubun ilk üç sihirli geçişinin toplu etkisi—enerji, bedenin alt kısmındaki üç canlılık merkezine taşındığı için—genel bir canlılık ve esenlik duyumudur.

26. Dizlerin Altındaki Harekete Geçirilmiş Enerjiye Uzanma

Sağ bacağın ivmesinden yararlanarak, sol bacakla ileriye doğru küçük bir sıçrama yapılır. Gövde belirgin biçimde öne doğru eğilmiş, sol kol nerdeyse yer düzeyinde bulunan bir şeyi kavramak için gergin biçimde uzatılmıştır (res. 59). Sol bacak ayakta durma konumuna geri getirilirken, sol elin ayası derhal sağdaki canlılık enerji merkezi karaciğer ve safrakesesi bölgesini sıvazlama hareketi yapar.

Aynı hareket sağ bacak ve sol kolla tekrarlanır, el ayasıyla bu kez sol taraftaki canlılık merkezi pankreas ve dalak bölgesi sıvazlanır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-033.jpg

27. Öndeki Enerjiyi Böbreküstü Bezlerine Taşıma

Eller silkilirken derin bir soluk alınır. Sonra sol kol, el ayası sola dönük durumda, omuz hizasında bedenin önüne doğru fırlatılırken olanca nefes keskin bir şekilde verilir (res. 60). Sonra, bilek sanki katı maddeden yapılmış bir topu kepçeliyormışçasına tam bir daire yaparak soldan sağa doğru dönerken, çok yavaş bir soluk alma başlar (res. 61). Bilek tekrar geri dönüp el ayası gene sola bakacak biçimde eski konumuna gelirken soluk alma devam eder. Sonra, sol kol omuz hizasında kalarak, sanki bir top takıyormuş gibi, bir yarım-daire yapar; bu hareket bükülen bileğin arkası böbreğin üzerine konulduğunda sona erer. Kolun önden arkaya doğru döndürülmesi süresince soluk almanın sürdürülmesi önemlidir. Bu dönüş sırasında sağ kol, bedenin önüne doğru, bükülii bileğin arkası kasığın hemen üzerine değdirilince sona eren dairesel bir hareket yapar. Baş geriye bakacak biçimde sola doğru döndürülür (res. 62). Sonra topu tutan sol el, bedene bakacak şekilde dönerek, topu sol böbrek ve böbreküstü bezinin üzerine çarpar. Ardından, nefes verilirken el ayasıyla o bölge hafifçe ovuşturulur. Aynı hareket, kollar değiştirilerek, baş da sağa doğru döndürülerek uygulanır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-034.jpg

28. Enerjiyi Soldan ve Sağdan Kepçeleme

Kollar bedenin yanlarına getirilir, ardından derin bir nefes alınırken, eller içe bükiilü vaziyette bedene doğru, gövdenin üst kısmını yalayarak koltuk altlarına ulaşacak şekilde yukarıya doğru kaldırılır (res. 63). Soluk güçlü bir şekilde verilirken, el ayaları aşağı bakacak biçimde tutularak kollar iki yana açılır. Ardından, derin bir soluk alınırken avuçlar çukurlaştırılır, ve sanki katı bir şeyi kepçeliyormuş gibi tutularak, yukarı bakacak konuma gelene kadar bileklerden döndürülür (res. 64). Sonra, soluk almaya devam edilirken, dirsekler keskin şekilde bükülüp eller omuzların hizasına geri getirilir (res. 65). Bu hareket kürek kemiklerini ve boyun kaslarını çalıştırır. Bu konumda bir an durulduktan sonra, güçlü bir nefes verilirken, kollar yeniden yana doğru açılır. El ayaları öne bakmaktadır. Avuçlar çukurlaştırılmak gene sanki katı bir madde kepçeleniyormuşçasına geriye doğru döndürülür. Hafifçe çukurlaştırılmış eller önceki gibi omuz hizasına geri getirilir. Bu hareketler bir kez daha yapılarak, üçe tamamlanır. Sonra, nefes verilirken avuçlar karaciğer ile pankreas çevresindeki iki canlılık merkezini hafifçe ovuşturur.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-035.jpg

29. Enerji Halkasını Yarma

Sol kol sağ omza doğru götürülür (res. 66), sonra bedenin hemen önünden geçirilip arkaya döndürülerek (res. 67), ve tekrar dışarıya doğru alınıp yüzün önüne getirilerek (res. 68) bir daire çizilir. Sol kolun bu hareketi eşgüdümlü bir biçimde sağ kol tarafından da yapılır. Her iki kol da tüm bedenin çevresinde eğik bir daire çizerek dönüşümlü şekilde devinirler. Sonra, sağ ayakla arkaya sola doğru bir adım atılır; ardından, yüz aksi yöne bakacak şekilde, sol ayakla sağa doğru bir adım daha atılır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-036.jpg

Bundan sonra, sanki daire sol kolun koltuk altı ve göğüs bölgesine bastırdığı katı bir nesneymiş gibi, sol kolla dairenin sol yanında bir kavis çizilir. Sonra da, daireyi gene katı bir nesne farz ederek, sağ kol ile aynı devinim sağ yanda yapılır (res. 69). Derin bir soluk alınır, ve özellikle, göğüs üzerinde buluşan kollar olmak üzere, tüm beden kasılarak daire iki yandan yarılır. Sonra nefes verilirken el ayaları bedenin önünde kendi tarafındaki canlılık merkezini hafifçe ovuşturur.

Karar alma için gereksinilen niyetin berraklığı ile ilgili bu geçişin büyücülükteki yararları çoktur. Bu sihirli geçiş, boyun çevresinde toplanan kararlar enerjisini dağıtmak için kullanılır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-037.jpg

30. Enerjiyi Bedenin Önünden, Başın Tam Üzerinden Toplama

Eller silkilirken derin bir soluk alınır. Her iki kol, eller sıkıca yumruk yapılarak, yumrukların iç kısımları yüze doğru bakacak, sol kol da yüze yakın olacak biçimde, X şeklinde çaprazlanarak yüz hizasına getirilir. Sonra, kollar üç-beş santim öne doğru uzatılarak, yumruk yapılmış eller ayaları yere bakacakduruma gelene kadar bilekler kendi etrafında döndürülür (res. 70). Bu konumdan sol omuz ve kürek kemiği ileriye doğru uzatılır, nefes verme başlar. Sağ omuz öne çıkarken sol omuz geri çekilir. Sonra, çaprazlanmış kollar başın üzerine kaldırılarak nefes verme sona erdirilir.

Çaprazlanmış kollar bedenin önünde önce sağa doğru, nerdeyse dizlerin hizasına kadar inip, sonra sola doğru tekrar başın hemen üzerindeki başlangıç konumuna dönecek biçimde, tam bir daire çizerken, yavaş ve derin bir soluk alınır (res. 71). Sonra kollar güçlü bir şekilde birbirinden ayrılırken uzun bir nefes verme başlar (res. 72).

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-038.jpg

Oradan kollar olabildiğince arkaya doğru götürülerek, nefes verme devam ederken bir daire çizer— bu daire yumruk içleri yüze dönük olacak biçimde eller öne, göz hizasına getirildiği zaman tamamlanır (res. 73). Sonra kollar tekrar çaprazlanır. Sağ el pankreas ve dalak, sol el de karaciğer ve safrakesesi üzerinde olmak üzere, eller açılıp bedene yaslanırken bilekler birbirinin üzerinde döner. Soluk verme sona ererken, beden doksan derecelik bir açı ile belden aşağı doğru bükülür (res. 74).

Bu sihirli geçişin yararı iki yönlüdür: ilki, kürek kemikleri çevresindeki enerjiyi harekete geçirerek başın üzerindeki bölgeye nakleder. Oradan başlayarak, enerjiye ışıltılı kürenin kenarlarına değecek şekilde geniş bir daire çizdirir. İkincisi, her iki el iki zıt merkez üzerine konarak, sol ve sağ enerjiyi pankreasla karaciğer çevresindeki iki canlılık merkezine taşıyıp birbiriyle kaynaştırır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-039.jpg

Enerjiyi bu biçimde kaynaştırmak, ayrı ayrı her canlılık merkezine, çekim gücü büyük olan bir sarsıntı sağlar. Uygulayıcılar ustalaştıkça bu sarsıntı keskinleşerek bir enerji filtresi özelliği kazanır ki, bu geçiş uygulanmaya başlanmadan bunu kavrayabilmek mümkün değildir. Buna eşlik eden duyum, mentollü hava solumak olarak betimlenebilir.

31. Enerjiyi Dizlerin Altından ve Başın Üzerinden Harekete Geçirme ve Kapma

Eller sallanırken soluk alınır. Her iki el bedenin yanlarına, bel hizasına getirilir, ve gevşek tutulur. Dizler bükülürken, sol el ayası bedenden uzağa, dışarı bakacak şekilde bilek kıvrılarak, sanki içi sıvı dolu bir kovanın içine uzanıyormuş gibi aşağı doğru itilir. Bu hareketle aynı anda sağ el eşit güçle başın üzerine kaldırılır; gene ayası dışa bakacak biçimde bilek kıvrılmış durumdadır (res. 75). İki kol da azami gerginliğe ulaşınca yavaş bir nefes verme başlar. Bilekler büyük bir güçle düz konuma getirilirken eller katı bir şeyi kapıyormuş gibi yumruk şeklinde sıkılır. Yumruklar sıkılı olarak, ve nefes vermeye devam edilerek, sağ kol aşağı indirilir, sol kol ise yavaşça, ve büyük bir güç sarfederek, sanki ağır bir sıvının içinde ilerliyormuş gibi bel hizasına çıkarılır (res. 76). Sonra avuç içleriyle karaciğer ve safrakesesi ile pankreas ve dalak bölgeleri ovuşturulur. Dizler dikleştirilir—bu noktada nefes verme sona erer (res. 77).
Aynı hareket kol değiştirilerek yapılır; sağ kol aşağıya daldırılırken sol kol yukarı doğru çıkarılır. Bu sihirli geçişle dizlerin altından ve başın üzerinden çıkarılıp alınan enerji, sol ve sağ böbreklerin bulunduğu bölge üzerinede ovalanabilir.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-040.jpg

32. Sol ve Sağ Enerjiyi Kaynaştırma

Eller sallanırken bir soluk alınır. Soluk verme başlarken, sol kol çaprazlama olarak gidebildiği kadar sağa doğru, başın üzerinde, ve sağ omuzla bir hizaya gelecek şekilde uzatılır (res. 78). El, avuç dolusu bir şeyi sıkıca tutarmış gibi bir kapma hareketi yapar, hızla çekip başın üzerine, sol omuzla bir hizaya getirir—burada nefes verme sona erer. Sol el sıkılı kalır, sol kol geriye doğru daire çizerken keskin bir soluk alınır (res. 79); yumruk sıkılı biçimde göz hizasına geldiğinde soluk alma biter. Sonra nefes verme ile birlikte yumruk ağır ağır, ama büyük bir güçle aşağıya, pankreas çevresindeki canlılık merkezine indirilir; elin iç kısmı bu bölgeyi hafifçe ovuşturur (res. 80).

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-041.jpg

Aynı hareket sağ kolla tekrar edilir, ancak geriye doğru bir daire çizmek yerine, sağ kol öne doğru bir daire yapar.

Şamanların inancında bedenin iki yanının enerjisi farklıdır. Sol tarafın enerjisi dalgalı olarak, sağ tarafın enerjisi ise dairesel olarak tanımlanır. Bu sihirli geçiş, karaciğer ve pankreas çevresindeki canlılık merkezlerini biraz farklı enerji akışı yaratarak canlandırmak üzere, dairesel enerjiyi sola, dalgalı enerjiyide sağa uygulamak için yapılır.

33. Enerjiyi İki Canlılık Merkezi için Başın Üzerinden Kapma

Sol kol, kulak hizasından başlayarak öne doğru iki kez daire çizer (res. 81), sonra sanki bir şeyi kapacakmış gibi başın üzerine uzanır (res. 82). Bu arada soluk alınır; el sanki başın üzerindeki bir şeyi yakalayacakmış gibi yukarı doğru çıkıp kapına hareketi yaparken soluk alma sona erer. Don Juan, yukarıya doğru kısa bir bakış atarak, elin kapacağı hedefi gözle belirlemeyi salık verirdi. Belirlenip kapılan şey ne ise, hızla aşağı doğru çekilir; pankreas ile dalak çevresindeki canlılık merkezinin üzerine konur. Bu noktada nefes verilir. Aynı hareket sağ kolla da yapılarak, enerji karaciğer ve safrakesesi civarındaki merkezin üzerine getirilir.

Şamanlara göre, niyet enerjisi aşağı doğru çekilmeye eğilimlidir, ancak aynı enerjinin daha özel bir bölümü başın üzerindeki bölgede kalır. O enerji bu sihirli geçişle toplanır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-042.jpg

34. Başın Üzerindeki Enerjiye Uzanma

Sol kol, el bir şeyi kapacakmış gibi açılarak, olabildiğince yukarıya uzatılır. Aynı anda beden, sağ bacak üzerinde yukarı doğru zıplar. Sıçrayış en yüksek noktasına ulaştığında, el bilekten içeri doğru dönerek önkolla bir kanca biçimi oluşturur (res. 83), sonra ağır ağır ve güçlü bir şekilde aşağıya doğru kepçeleme hareketi yapar. Sol el hemen pankreasla dalak çevresindeki canlılık merkezini ovuşturur. Bu hareket sağ kolla da, tıpkı sol kolla yapıldığı gibi tekrarlanır. Sağ el hemen karaciğer ve safrakesesi çevresindeki canlılık merkezini ovuşturur.

Şamanlar, ışıltılı küreler olan insanoğlunun güçlü bir şekilde yukarı sıçramasıyla, kürenin dış kenarında biriken enerjiyi harekete geçirip toplayabileceklerine inanırlar. Bu sihirli geçiş belirli bir iş üzerinde uzun zaman süresince yoğunlaşmadan ötürü oluşan sorunların giderilmesine destek olarak kullanılır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-043.jpg

Cvp: 4- Birinci Dizi : Niyeti Hazırlama Dizisi

Dördüncü Grup : Niyet Enerjisini Solukla İçine Çekime

Bu grubun üç sihirli geçişi, üç merkezden—ayaklar, ayak bilekleri ve dizkapaklarının hemen altı—niyet için enerjinin harekete geçirilmesi, toplanması ve aktarılması ile, bunun böbrekler, karaciğer, pankreas, dölyatağı ve cinsel organlar çevresindeki canlılık merkezleri üzerine yerleştirilmesi içindir. Bu sihirli geçişlere soluklar eşlik ettiğinden, bunları gerçekleştiren uygulayıcılara soluk alış ve verişlerin ağır ağır ve derin yapılması salık verilir; derin nefesler alınırken böbreküstü bezlerinin hemen destek alması için uygulayıcıların kristal berraklığında niyetine gereksinim vardır.

35. Enerjiyi Uylukların Ön Kısmı Boyunca Sürükleme

Kollar yanlarda ve eller sanki gaz halindeki bir maddeyi karıştırıyormuş gibi sürekli bir titreşimle dalgalanırken, derin bir soluk alınır. Eller bele doğru kaldırılırken soluk verme başlar; avuçlar uyum içinde, ve büyük bir güçle, bedenin her iki yanından aşağı doğru darbe indirir (res. 84). Kollar yalnızca hafifçe bükülmüştür; öyle ki avuçlar midenin sadece üç-beş santim alıma gelmektedir. Eller beş-on santim açıkta, önkollarla doksan derece açıda, ve parmaklar ileriye doğru dönüktür. Ağır ağır, ve dokunmaksızın, eller içe, bedenin önüne doğru bir daire çizer; kolların, midenin, ve bacakların kasları tümüyle gerilmiştir (res. 85). Aynı biçimde ikinci bir daire yapılırken, soluk kenetlenmiş dişlerin arasından tümüyle dışarı verilir.

Yeni bir nefes alınır; bedenin önünde içe doğru üç daire daha yapılırken hava ağır ağır dışarı verilir. Sonra eller uylukların ön kısmına geri getirilir; parmaklar hafifçe yukarıya doğru dönük şekilde, diz kapaklarına kadar tüm uyluklar boyunca avuçların alt kısımları ile kaydırılır. O zamana kadar soluk tümüyle verilmiş olur. Dizkapaklarının altına parmak uçları ile bastırılırken üçüncü bir derin soluk alınır. Baş, aşağıya doğra bakmaktadır, ve bel kemiği ile bir hizadadır (res. 86). Sonra dizler dikleştirilirken, parmakları pençe şeklinde kıvrılmış eller uyluklardan kalçalara kadar çekilir, ve bu arada soluk ağır ağır verilir. Verilen nefesin son bölümü ile, eller pankreas ve karaciğer çevresindeki iki ayrı canlılık merkezi üzerini sıvazlar.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-044.jpg

36. Enerjiyi Bacakların Yanlarından Çekme

Bedenin iki yanındaki eller sürekli bir titreme ile sallanırken derin bir soluk alınır. Tıpkı bir önceki sihirli geçişte yapıldığı şekilde eller aşağıya vurulur. O anda soluk verme başlar, bu arada eller bedenin iki yanında benzer biçimde, ancak bu kez dışarıya doğru iki küçük daire çizer. Kolların, midenin, ve bacakların kasları aynı derecede gerilmiştir. Dirsekler sıkı tutulur, ama hafifçe bükülüdürler (res. 87).

İki daire çizildikten sonra tüm soluk verilmiştir; burada derin bir soluk alma başlar. Hava yavaşça dışarıya verilirken dışarıya doğru üç daire daha yapılır. Sonra eller kalçaların yanlarına getirilir. Parmaklar biraz yukarıya doğru kaldırılır; ellerin alt kısmıyla bacakların dış kısmı sıvazlanarak aşağıya doğru, parmaklar ayak bileğinin yan tarafındaki çıkık kemiğe ulaşana dek inilir. Baş bedenle bir hizada, aşağıya doğru bakmaktadır (res. 88). Soluk verme orada sona erer; işaretparmağı ve ortaparmak ile çıkık kemiğin altına bastırılırken derin bir soluk alınır (res. 89). Eller, parmaklar pençe biçiminde kıvrılmış olarak bacakların yanlarından kalçalara kadar çekilirken yavaş bir soluk verme başlar. Avuç içleri iki ayrı canlılık merkezini sıvazlama hareketi yaparken soluk verme tamamlanır.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-045.jpg

37. Enerjiyi Bacakların Ön Kısmından Çekme

Tekrar, derin bir soluk alınır—bu arada bedenin iki yanında duran eller sallanır. Her iki kol, geriye doğru başlayarak, ve başın üzerinden geçerek iki daire çizer (res. 90); sonra bedenin önünde, avuç içleri yere, parmak uçları ileri doğru bakar durumda güçlü bir darbeyle durur. Orada yavaş bir soluk verme başlar; eller solla başlayarak, sırayla üç kez öne ve arkaya, sanki düz bir yüzey üzerinde kayıyormuş gibi hareket eder. Soluk verme her iki avucun alt kısmı göğüs kafesine değdiği anda sona erer (res. 91). Orada derin bir soluk alınır. Sol el bir kayma hareketiyle sola doğru, onu izleyen sağ el de sağa doğru götürülür; bu, üç kez sırayla yapılır. Bu hareket avuçların alt kısımları göğüs kafesine dayalı, başparmaklar da nerdeyse birbirine değecek konuma getirilince sona erer (res. 92).

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-046.jpg

Sonra her iki el bacakların ön kısmında aşağı doğru kaydırılarak bileklerin önündeki tendonlara ulaşana dek inidirilir (res. 93). Soluk verme burada sona erer. Derin bir nefes alınır, bu arada ayak başparmağı, tendon fırlayacakmış gibi gerilene kadar kaldırılır, her iki elin işaret ve ortaparmakları tendonların üzerine bastırarak onları titreştirirler (res. 94). Parmaklar pençe biçiminde kıvrılarak, eller bacakların ön kısmından kalçalara doğru çekilirken ağır bir soluk verme başlar. Soluk verme biterken avuçlar canlılık merkezlerini hafifçe ovuşturur.

https://www.sessizbilgi.com/img/sg/tensegrity-047.jpg

Cvp: 4- Birinci Dizi : Niyeti Hazırlama Dizisi

.