Konu: Nagualin Kuralı
Tüm canlı varlıkların yazgısını yöneten güce Kartal adı verilir; bunun nedeni, bu gücün bir kartal olması, ya da kartala benzemesi değil, görücünün gözüne ölçülemeyecek derecede büyük, kara bir kartal olarak görünmesinden, sonsuza doğru yükselen bir kartal gibi dimdik durmasıdır.
Görücü, Kartal olan karanlığa baktığında, dört ışık parıltısı Kartal'ın neye benzediğini ortaya çıkartır. Bir şimşek çakışına benzeyen ilk parıltı, görücünün Kartal'ın bedeninin ana hatlarını ayrımsayabilmesine yardımcı olur. Bu ışıkta, bir kartalın tüylerine ve pençelerine benzeyen beyaz kümeler yer alır. İkinci şimşek ışıltısı, kanat çırpışlarını, bir kartalın kanatlarına benzeyen rüzgâr oluşturan siyahlığı görünür kılar. Üçüncü şimşek pırıltısıyla, görücü, yırtıcı, insana özgü olmayan bir göz ayrımsar. Dördüncü ve son ışıltıysa, Kartal’ın ne yaptığını gösterir.
Kartal, yeryüzünde yaşamış ve ölmüş, tıpkı onlara yaşamalarını sağlayan sahipleriyle buluşmak üzere, hiç durmaksızın ateşin çevresinde dönüp duran sinekler gibi, gagasına doğru akan tüm yaratıkların bilincini parçalayıp yutar. Kartal, bu küçük alevleri parçalara ayırır, onları deri parçasını bir sepici gibi dümdüz eder ve daha sonra yutar; çünkü bilinç Kartal’ın gıdasıdır.
Kartal, tüm yaşayan varlıkların yazgılarını yöneten güç, eşit biçimde ve aynı anda tüm bu canlı varlıkların yansımasıdır. Bu nedenle, bir insanın Kartal’a yakarması, ondan iyilik dilemesi, merhamet beklemesi söz konusu olamaz. Kartal’ın insan olan bölümü bütünü yerinden oynatamayacak denli önemsizdir.
Görücü, Kartal’ın isteklerini, onun yaptıklarına bakarak anlayabilir. Kartal, her ne kadar hiçbir canlının koşullarından etkilenmese de, her birine bir armağan bahşetmiştir. Kartal’ın istediği ve inandığı kişi bilinç ateşini elinde bulundurma gücünü, ölüme ve yok olmaya karşı durma gücünü edinir. Bütün canlılara bahşedilmiştir bu güç, eğer isterse, özgürlüğün kapılarını açsın ve içine girsin diye. Özgürlük kapılarını gören görücüler ve bu kapıdan içeri girenler bilirler ki Kartal bu armağanı bilinci ölümsüzleştirmek için vermiştir.
Canlı varlıkları buna doğru yönlendirmek üzere Kartal, Nagual’ı yaratmıştır. Nagual, kendisine kuralın açıklandığı çift bir varlıktır. İnsan, hayvan, bitki, ne biçimde olursa olsun, ikiliğinin gücüyle Nagual, o gizli geçiş yolunu bulmak üzere ilerler.
Nagual, erkek ve dişi olarak çiftler halinde oluşur. Çift bir erkek ve çift bir dişi, ancak kural tek tek her birine açıklandıktan, her biri kuralı tam olarak kavrayıp kabullendikten sonra Nagual olabilirler.
Nagual adam ya da Nagual kadın görücülere, dört bölmeden oluşan saydam bir yumurta olarak görünür. Sol ve sağ olmak üzere yalnızca iki yanı bulunan sıradan insandan farklı olarak, Nagual’ın, iki uzun parçaya bölünmüş bir sol yanı ve eşit biçimde ikiye bölünmüş bir sağ yanı vardır.
Kartal, Nagual adamı ve Nagual kadını önce görücü olarak yaratmış ve bunları görmek üzere hemen dünyaya göndermiştir. Daha sonra bunların yanına, iz sürücü dört kadın savaşçı, üç erkek savaşçıyla, beslemeleri, geliştirmeleri ve özgürlüğe doğru yönlendirmeleri için bir de erkek haberci göndermiştir.
Kadın savaşçılara dört ana yön adı verilir; bunlar, bir karenin dört köşesi, dört ana ruh hali, insan soyunda var olan dört kadın kişiliğini gösterirler.
Birincisi, doğudur. Ona düzen adı verilir. İyimser, iyi huylu, yumuşak, sürekli esen bir rüzgâr gibi kalıcıdır.
İkincisi, kuzeydir. Ona güç adı verilir. Becerikli, dürüst, açık sözlü, sert esen bir rüzgar gibi azimlidir.
Üçüncüsü, batıdır. Ona duygu adı verilir. Saman altından su yürüten, vicdansız, kurnaz ve soğuk esen bir rüzgâr gibi sinsidir.
Dördüncüsü, güneydir. Ona gelişme adı verilir. Besleyip büyüten, dürüst, çekingen, sıcak esen bir rüzgâr gibi ılıktır.
Üç erkek savaşçı ve haberci, dört ana erkek faaliyetini ve mizacını temsil eder.
Birinci tip, bilgi adamı, araştırıcı erkeği temsil eder; soylu, güvenilir ve ciddidir, koşullar ne olursa olsun, kendini görevini yerine getirmeye adamıştır.
İkinci tip, eylem adamıdır; son derece hareketlidir, güçlü bir mizah anlayışı vardır, uçarı ve arkadaş canlısıdır.
Üçüncü tip, olayların gerisindeki örgütleyici, gizemli, bilinemeyen adamdır. Onun hakkında konuşulamaz, çünkü kendisi hakkında en ufak bir ipucu bile vermekten hoşlanmaz.
Dördüncü tip, habercidir. O yardımcıdır, az konuşan karamsar bir adamdır ve doğru biçimde yönlendirildiğinde çok başarılı olabilir, ama tek başına ayakta durmayı beceremez.
Kolaylık sağlasın diye, Kartal, Nagual adama ve Nagual kadına, adam ve kadın tiplerinin her birinin saydam bedenine özgü bir takım özelliklerini göstermiştir.
Bilgi adamının üzerinde küçük bir girinti, karın boşluğunun üzerinde parlak bir çukurluk bulunur. Kimi adamlarda bu bölüm, yoğun bir saydamlık, kimi zamanda düz ve yansımasız bir ayna gibi parlak bir biçimde görünür.
Eylem adamında, istencin yer aldığı bölümde ipliksi uzantılar bulunur. İpliksi uzantıların sayısı birle beş arasında değişir, boylarıysa bir iplik görünümünden, iki buçuk metreye kadar uzunlukta kalın, kamçıya benzer dokunaçlara kadar çeşitlilik gösterir. Kimilerinde, bu ipliğimsi uzantıların üçü dokunaç şeklini alacak biçimde gelişirler.
Olayların gerisindeki adamı belirleyen tek bir nitelik bulunmaz; buna karşın, genelde istenç dışı bir biçimde ortaya çıkan bir yaratıcılık yeteneği, diğer görücülerin dikkatlerini etkin bir biçimde engelleyen bir güç patlaması, bu tipin başlıca ayırıcı özellikleridir. Bu tip bir adamla birlikte olduklarında görücüler, görme ediminden çok, dıştan gelen ayrıntıların içinde boğulurlar.
Yardımcının belirgin bir şekli yoktur. Görücülere, kusursuz bir saydam koza içinde parıldayan berrak bir ışıltı gibi görünür.
Öte yandan, dişilerin dünyasında, doğu, kendi saydamlığı içinde, solmuş küçük alanlara benzeyen, neredeyse gözle görülemez lekelerden tanınır.
Kuzeyin tüm bedeninden bir ışık yayılır; ateşi andıran kırmızımsı bir parıltı saçar.
Batının bedenini çok ince, saydam bir tabaka, bir zarf gibi kaplamıştır, bu tabaka nedeniyle batı, diğerlerinden daha koyu renkli görünür.
Güneyin yanardönerli bir ışıltısı vardır; bir yanar ve sonra matlaşır, daha sonra yine yanar.
Nagual adamla Nagual kadının saydam bedenlerinde iki farklı devinim bulunur. Sağ yanları dalgalanırken sol yanları dönenir.
Kişilik yönünden, Nagual adam destekleyicidir, kararlıdır ve sabittir. Nagual kadınsa mücadelecidir ama rahattır, her zaman tetiktedir ama gergin değildir. Her ikisi de kendi konumlarını dört ana tavır olarak temsil etmektedirler.
Kartal’ın Nagual adam ve Nagual kadına verdiği ilk emir, kendi başlarına, iz sürücülerin kopyaları olan, ama rüya görücüler arasından seçecekleri dört dişi savaşçı, dört yön bulmak olmuştur.
Rüya görücüler, görücülere, saça benzeyen telciklerle örtülü olarak görünürler. İz sürücülerde bu örtülere sahiptir ama telcikler yerine, sayısız küçük yumrulardan oluşur onların örtüsü.
Sekiz dişi savaşçı, sağ ve sol gezegenler olarak adlandırılan iki takıma ayrılırlar. Sağ gezegen dört iz sürücüden, sol gezegense dört rüya görücüden oluşur. İki gezegenin bütün savaşçılarına Kartal tarafından kendi özel görevleri öğretilir; iz sürücüler iz sürmek, rüya görücüler rüya görmek.
Her iki gezegenden birer dişi savaşçı birlikte yaşarlar. Birbirlerine o kadar benzerler ki diğerleri için birer ayna gibidirler, ama sadece kusursuzluk sayesinde aynadan yansıyan çağrıları ve istekleri anlayabilirler.
Dört iz sürücü ya da dört savaşçı sadece zor görevleri gerçekleştirmek için bir araya gelirler ve sadece çok özel koşullarda el ele tutuşmaları gerekir, çünkü birbirlerine dokundukları an bir bütün oluştururlar ki bu, ya hayati bir gereksinim karşısında ya da bu dünyadan ayrılma zamanı geldiğinde kullanılmalıdır.
Aynı yönün iki dişi savaşçısı birden erkeklerden birine bağlanmıştır. Böylece, gerektiği kadar savaşçı içeren dört aile oluşturulur.
Erkek savaşçılar ve ulak, bağımsız bireyler olarak görev yapabilecekleri gibi, gerektiğinde bir bütünde oluşturabilirler.
Daha sonra, Nagual ve takımı üç ulak daha bulmakla yükümlü tutulur. Bunlar kadın ya da erkek olabilirler, ama erkek ulakların dördüncü tipten, yardımcı erkeklerden, kadınların güneyden olmaları gerekir.
Nagual adamın takımını özgürlüğe doğru götürebilmesini yardım etmesi yoldan çıkmasını engellemesi ve takıma yol göstermesi için, Kartal, Nagual kadını öteki dünyaya götürür.
Daha sonra, Nagual ve savaşçılarına unutmaları emredilir. Karanlığa dalarlar ve yeni görevler alırlar: kendilerini ve Kartal’ı anımsama görevi.
Unutma emri öylesine güçlüdür ki, herkes birbirinden ayrılır. Kim olduklarını anımsamazlar, Kartal, kendilerini yeniden anımsamayı başaracak olurlarsa, kendi bütünlüklerini anımsayacaklarını düşünür. Ancak böylelikle en son yolculuklarına çıkabilmeleri için gereken güce ve dayanıklılığa sahip olabileceklerdir.
Kendi bütünlüklerine yeniden kazandıktan sonra kendilerine verilecek olan en son görev, çift varlıklardan oluşan yeni bir çift bulmak ve kuralı açıklamak yoluyla onları yeni Nagual adam ve Nagual kadına dönüştürmektir. Ve böylece en az katılımla ilk Nagual adam ve Nagual kadın meydana getirildikten sonra, bu yeni Nagual çifte, iz sürücü dört kadın savaşçı, üç erkek savaşçı ve bir ulak sağlanır.
İlk Nagual ve grubu geçidi aşmak üzere hazır olduklarında, ilk Nagual kadın yol göstermek üzere onları bekliyor olur. Daha sonra onlara, Nagual kadınla birlikte diğer dünyaya geçmeleri için emir verilir; Nagual kadın grubuna ışığıyla yol gösterecek, Nagual adamsa bu işlemi yinelemek üzere yeryüzünde kalacaktır.
Bu arada yeryüzünde, Nagual’ın liderliği altında en az on altı kişi olur: sekiz kadın savaşçı, Nagual da dâhil olmak üzere dört erkek savaşçı ve dört ulak. Dünyayı terk etme anında, yeni Nagual kadın da onlara katılır ve sayı on yedi olur. Kendi kişisel gücü, gruba daha fazla savaşçı eklemesine izin veriyorsa, dörder kişiden oluşan savaşçıların gruba eklenmeleri gerekir.