Konu: Kadınlar ve rüya görme
Bir kadının bedeni yeterli enerjiye sahipse kendiliğinden rahmin ikincil işlevlerini uyandıracak, böylece kadın akıl almaz rüyalar görecekti.
Bu gerekli olan enerji az gelişmiş bir ülkeye yapılan yardım gibiydi: asla ulaşmazdı. Sosyal yapımızın genel düzeninde ki bir şey bu enerjinin serbest kalmasını, böylece kadınların rüya görebilmelerini önlüyordu.
Bu enerji serbest kaldığı takdirde, her alanda "uygarlık" düzeni yıkılacaktı. Fakat kadınların büyük trajedisi, toplumsal vicdanlarının bireysel vicdanlarına tamamıyla hükmetmesiydi. Kadınlar farklı olmaktan korkuyor, bilinenin rahatlığından çok fazla uzaklaşmak istemiyorlardı. Yoldan sapmamaları için kadınların üstüne konan baskı çok kuvvetliydi; kadınlar değişmekten çok, kendilerine takdir edilene razı oluyorlardı: kadınlar erkeklerin hizmetinde olmak için vardılar. Bu nedenle, bunun için gerekli organik yapıya sahip olsalar da, kadınlar büyücülük rüyaları göremezlerdi asla.
Kadınlık, kadınların şanslarını mahvediyordu. Dini ya da bilimsel bir eğilimle renklenmiş olsa da kadınlık hala aynı mühürle damgalıyordu kadınları: ana fonksiyonları üremekti. Bir dereceye kadar politik, sosyal ya da ekonomik bir eşitliğe ulaşmış olsalar da nihayetinde önemsizdi bu.