Güzel bir konu başlığı izninle ben "nagualizm"yerine "enerji gerçekliği" diyeceğim nagualizmin ne olduğu hakkında bir fikrim yok doğrusu
Bilimle enerji gerçekleri birbirine zıt değildir nagual carlos doğru söylüyor.
Bilimin uzay ve evreni ,gezegenler ve galaksileri anlama çabası kafasını gökyüzüne kaldırmış olması kafasını kuma gömmesinden evladır tabiiki daha ortalama insana göre daha esnek bir bileşim noktası konumundalar.
"Bilimsel eğitimin" kendisi adına tonal dediğimiz dünyamızın bir yan ürünüdür bu birleşim noktasının ortak mirasıdır bu mirası eğitim kurumlarında zaman geçirerek öğreniriz,daha çok küçük yaşlarda başlar eğitimimiz ana okulundan başlayarak biz bilim insanı olana kadar her bir kurum bize gerekli dokunuşları yaparak bizi "agılayan" olmaktan çok "yorumlayan" durumu kıvamına getirir.
Evet görünürde ham' dık piştik olduk işte denebilir bir yanıyla doğrudurda bir bilim adamı kolay yetişmiyoda onuda biliyoruz,ancak bildiğimiz daha temel bir şey var bizler zaten farkındalık çoğaltan varlıklarız herbirimizin içinde bir uzay gemisi var zaten adına çift denen ışıltılı saf enerjiden oluşuyor yakıtıda erk.fizik beden çiftin içine konulduğu kaptan başka birşey değildirki.çift evrene,evrenlere,başka dünyalara gider bunu yapmanın niyetini bilir,ancak o tonali yani icinde bulunduğumuz maddi dünyanın niyetini bilmez.
Fizik bedenimizde başka evrenleri ve başka dünyaların niyetini bilmez.Tamda işte biz büyürken ciftle fizik bedenin boyutları aynıdır.
Anaokulu, orta,lise,üniversite derken fizik beden ve onun işlevselliği öne geçer ona ağırlık verilir patron odur,bu sırada çift "ışıltılı beden" baskı altında kalır,bedenin içine sıkışıp kalır büzüşür.
Evet artık bir bilim adamıyızdır bilgimiz var hadi bakalım yapalım quadron çarpıştırıcısını diyebilecek durumdayızdır.bu duruma gelmenin bedeli çiftimizin bedenimiz içinde sıkışıp kalmasıdır zaten içimizde bir evren kaşifi var solucan deliği kara delik bunlar çift için çocuk oyuncağıdır asıl bilim adamı çiftin kendisidir keşifçi olan odur meraklı ve yeteneklidir tam bir kozmonottur.tanımları gündelik sözdizimiyle yapıyorumki daha anlaşılabilir olsun.
Çiftin pekiştirilmemesi küçücuk,minnacık kalması çok üzücüdür.her insanın iç sıkıntısının kaynağı derinlerindeki çiftini hissetmesindendir,bunalımları,kuşatılmışlığı,depresyonları,gelgitleri hep bundandır.hep bastırılır çift asla yalan söylemez ama hep sesi kesilir,insanların alıklığı ve ahmaklığı bundandır.
Patron fizik bedendir tonalin tek yönlü algısı tek gerçekliğimiz olur.tonalimizin maddi temelli bilgisi bizi doktor, mühendis ,avukat,bilim adamı yapar felsefeyi,tarihi,matematiği,resimi,müziği severek isteyerek işleriz geliştiririz toplumsal işlevselliğimizi pekiştiririz.
Pekiştirdiğimiz şey yorumlama sistemimizdir.
Gemiler yaparak suda yüzdürüz,uçaklar yaparak havada uçururuz,uzay gemisi yaparak atmosferin dışına yolculuk ederiz.
Aslında farkındalık ta tıpkı yukarida saydığım araçlar gibidir algıyı fiziksel çevremizin bir ürünü gibi düşünmeliyiz farkındalığımızı kullanarak algılamayı arttırabiliriz farkındalık bir parıltıdır kendimizi bu parıltıya iliştirerek hoop saniyeler içinde başka dünyalara geçebiliriz.
Duruma böyle bakınca uzaya gönderilen tonlarca ağırlığındaki geminin yerçekiminden kurtulmak için sarfettiği çaba için ne denir,emek var çaba var yıllarca harcanmış mesai,cern'de quadron çarpıştırıcısı için yerin altına inşa edilen yer ,büyük emek var elbette,evrenin oluşumuna iliskin bir kuluçka evren bir ön evre izlemesi yapabilirmiyiz oluşturabilirmiyiz çabası acı dolu tebessüme yol açmıyor değil.
Yaratıcılığımızın tonal yani elbette küçümsenecek bir şey değil insan muazzam bir varlık bizler evrende hatırı sayılır bir türüz,sessiz bilginin zamanından günümüze enerji gerçeklerini uygulayarak insani bilinmeyen evrene çok kaşif gönderdik onların bize bıraktığı bilim enerji gerçekleri simdi bize bu keşfi sürdürmemiz için rehberlik ediyor bizler her birimizde evren kaşifiyiz bizimde kendi bilimimiz var.
Tüm insanlığın birleşim noktası sessiz bilginin yerindeydi,oradan oynadı ve yer değiştirdi bugünde kaygı endişe ağırlıklıdır az birazda mantığın yerindedir.bu değişebilir zaten bizlerde bunun olduğunu olabileceğini keşfettik.bunun topyekün tüm insanlığı kapsayacağı bir zaman gelirmi ?bilinmez ama neden olmasın.
Şimdilik burada bitiriyorum yine devam ederiz.